Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/261 E. 2023/175 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/261 Esas
KARAR NO : 2023/175

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş bünyesinde bulunan müvekkili şirket tarafından … Kompleksinin Fabrika ve tesislerinin yapımına başlandığını, ancak fabrika ve tesislere ilişkin inşaat vs. işler bitirilmeden ve geçici kabulleri yapılamadan … ili … / … adresinde 22.08.2012 tarihinde meydana gelen yangın sonucu Et-entegre tesisi inşaatı ile bu yerlerde bulunan kıymetler yanarak zayi olduğunu, söz konusu yangın hasarı davalı sigorta şirketine ihbar edildiğini, davalı sigortacının sigorta tazminatını ödeme borcunu yerine getirmediğini, taraflar arasında geçerli olan montaj tüm riskler sigorta poliçesinin tabi bulunduğu Montaj Sigortası Genel Şartlarının 4 maddesinde tayin edildiğini, davalı sigortacının red yazısında poliçe konusu montajın tamamlandığını iddia ettiği ve bu çerçevede teminat süresinin riziko tarihinde sona erdiğini iddia ettiğini, bu iddianın yani montajın tamamlandığı veya işverene teslim edildiğinin ispat yükümlülüğünün davalı sigortacı tarafından kanıtlanması gerektiğini, davalının red gerekçesinin geçerli hiç bir kanıt ve dayanağı olmadığını ifade ederek, montaj poliçesi teminat kapsamı içinde muaccel olan 1.018.040,00 TL sigoürta hasar tazminatının davalı sigortacının temerrüt tarihi olan 11.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi, … Yolu No … adresinde yer alan, 62 bin metrekare kapalı, 364 bin metrekare açık alan üzerine kurulacak … “Aydınlatma Tesisatı Yapımı” işi dava dışı Sigorta … Gıda Ltd. Şti tarafından üstlenildiğini ve müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, Öncelikle Sigorta konusu davacının yapımını üstlendiği tesis inşaatın tamamı değil, davacının taşeronu sigorta ettiren … yapımını üstlendiği “Aydınlatma Tesisatı” olduğunu, Bu çerçevede davacının yapımını üstlendiği fabrikanın tamamının yapımının bitirilip teslim edilmesi bu poliçenin ve davanın konusunu teşkil etmediğini, İnşaatın yapımı … Sigorta A.Ş tarafından teminat altına alındığını, Davacı talebinin ise mezkur, … numaralı Montaj Tüm Riskler Sigorta Poliçesinin teminatı dışında kaldığından ötürü reddi gerektiğini, davacı sigortalı ile dava dışı sigorta ettiren arasında imza altına alınan … işine ait sözleşmede, sözleşme konusu işin teslim süresi 29.06.2012 olarak belirtildiğini, Hasara konu yangın hadisesinin ise işin teslim süresinden sonra 22.08.2012 tarihinde gerçekleştiğini, hasar sonrası yapılan Ekspertiz çalışmalarında, entegre tesisi için montajın tamamlanmış ve aydınlatma tesisatına kalıcı enerjinin verilmiş olduğunun anlaşıldığının belirtildiğini, Bu durum … A.Ş tarafından tesise bağlanan sayaçtan alman bir aylık 20.07.2012-28.08.2012 tarihli tüketim miktarını gösteren fatura ile teyit edildiğini, … A.Ş ile …Tesisleri arasında imza altına alınan Sözleşme ve bir aylık tüketim bedelini gösterir fatura detayları tetkik edildiğinde de görüleceği üzere tesise şantiye elektriği değil iş yeri aboneliği yapılarak tesis elektriği verildiğini, Ayrıca montajın tamamlanmış ve sistemin kullanıma açılmış olduğu Ekspertiz raporuna göre, sigorta ettiren … firmasının sigorta eksperine ibraz ettiği Et Tesisinde montaj ve poliçeye konu işlerin hadise öncesi durumunu gösteren fotoğraflardan da anlaşıldığını, Sigorta poliçesinde “Tüm Montaj Tüm Riskler Sigortası Genel Şartları A.4-C Maddesi gereği İnşaatın tamamlanan veya geçici kabulü yapılan yahut işverene teslim edilen ve/veya işveren tarafından kullanılan ve/veya elektrik verilen kısımlarında doğrudan doğruya veya dolayısıyla vukua gelecek ziya ve hasarlar teminat haricidir.” denildiğini, Madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere işverene teslim edilen ve/veya işveren tarafından kullanılan ve/veya elektrik verilen kısımlarında doğrudan doğruya veya dolayısıyla vukua gelecek ziya ve hasarlar sigorta poliçesinin teminatına dahil olmadığını, Bu çerçevede davacının, aydınlatma sistemi montaj işinin henüz tamamlanmamış olduğu iddialarının gerçeklikten uzak ve soyut olduğunu,Montaj Tüm Riskler Sigorta Poliçesi’nin tabi bulunduğu Montaj Sigortası Genel Şartları’nın Teminat Dışı Kalan Haller başlıklı 3.maddesi “Montajı tamamlanan veya varsa tecrübe devresi biten, yahut işverene teslim edilen veya işveren tarafından kullanılan kısımlarda doğrudan, doğruya veya dolayısıyla vukua gelecek ziya ve hasarlar” ile Teminat Müddeti başlıklı 4. Maddesi “Teminatın müddeti, poliçede belirtilen başlangıç tarihi esas olmak kaydıyla ekli listedeki kıymetlerin montaj sahasına sona erer. Ancak montajın bu tarihten evvel kısmen veya tamamen bitirilip işverene teslimi halinde teminat müddeti bu kısımlar itibariyle sona erer….” hükümleri gereği hasar poliçenin vadesi içinde dahi gerçekleşse, montajın bitirilip işverene teslim edilmesi halinde teminatın sona ereceğini,Yargıtay içtihatları uyarınca da, sigortalı aydınlatma tesisatına ilişkin geçici-kesin kabul işlemlerinin yapılmamış olması, hasarın teminat kapsamında olduğu anlamına gelmediğini, Montajın bitip, tesisin işletmeye alınması hasar talebinin teminat dışı kalması için yeterli olduğunu,Montaj Tüm Riskler Sigorta Poliçesi Özel ve Genel Şartları kapsamında ilgili hasarın teminat kapsamında kabul edilebilmesi için, hasarın inşaat/montajın tamamlanmadan önce meydana gelmesi gerektiğini, Montaj işleminin tamamlandığının kabulü için geçici ve/veya kesin kabul işleminin yapılması gibi zorunluluk bulunmadığını,Nitekim geçici ve kesin kabul işlemi genelde hizmet veren/müteahhit firmaların hak edişlerini alabilmesi için kamu otoritelerince kullanılan bir yöntem olup uygulamada tacirler arasındaki her iş tesliminde geçici/kesin kabul uygulaması yapılmadığını,Nitekim mevzuat uyarınca montaj işleminin bittiğinin herhangi bir delil, tutanak vs. belge ile ispatlanması yeterli görülmekte, geçici ve/veya kesin kabul yapılma koşulu aranmadığını, Hasar sonrası yapılan Ekspertiz çalışmalarında da, entegre tesisi için montajın tamamlanmış ve aydınlatma tesisatına kalıcı enerjinin verilmiş olduğunun anlaşıldığının belirtildiğini,-Bu durum … A.Ş tarafından tesise bağlanan sayaçtan alınan bir aylık 20.07.2012-28.08.2012 tarihli tüketim miktarını gösteren fatura ile teyit edildiğini, hasarın, uzatılmış bakım devresi klozunun devrede olduğu dönemde meydana gelse dahi “Bakım faaliyetinden kaynaklanmayan; yangın, infilak, dahili su, duman, kar ağırlığı, her türlü taşıt çarpması” da bu kloz çerçevesinde teminat dışı olduğunu, Dolayısıyla her durumda hasar tazminatı talebinin reddi gerektiğini,Davacının talep etmiş olduğu hasarın mezkur sigorta poliçesinin teminatı kapsamında olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, hasara konu yangın hadisesinin meydana gelmesinde kusurun sigortalıda olup olmadığı dahi tespit edilemediğini, Eksper raporu ve hasar dosyasındaki sair evraklarda”… yangının nasıl, ne şekilde ve kimin sorumluluğunda çıktığının bilinmediği…” belirtildiğini, …sadece bir bölümünü teşkil eden Aydınlatma Sisteminin inşaat montaj sigortası müvekkili sigorta şirketi tarafından yapılmış olup tesisin ana sigortacısı malik ve iş sahibi …Tesisinin sigorta şirketi … Sigorta A.Ş.olduğunu, hasar tazminatı hesabında “Muafiyet” ve “Sovtaj” değerlendirilmesi yapılmadığını, Sigorta poliçesinde “…hasarın %10’u olmamak üzere tenzili muafiyet uygulanır” ibaresi yer aldığını, Ayrıca eksper raporunda belirtildiği üzere, kablo miktarı üzerinden yapılan ağırlık hesaplaması sonrasında yaklaşık 12.600 kg kablo için 8.00-TL birim fiyat olmak üzere 100.800-TL sovtaj bedeli hesaplandığını,Bu çerçevede hasar tazminatının hesaplanmasında muafiyet ve sovtaj tenzilinin de yapılması gerektiği belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda mahkememizin 2014/856-2016/220 E.K. sayılı 06/04/2016 tarihli kararı ile “…1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 717.643,80 TL nin temerrüt tarihi olan 11/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE…” karar verilmiş olup, kararın davalı tarafça temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2018/3879-8022 E.K. sayılı 18/12/2018 tarihli ilamı ile “…Dava, montaj all risk sigorta poliçesinden kaynaklanan hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir, Mahkemece, yangının meydana geldiği tarih itibariyle tesis bünyesinde bulunan aydınlatma armatürlerinin projede belirtilen montaj işlemlerinin tamamlanmış ve armatürlerin enerjilenmiş olduğu tespit edilmiştir. Sigorta poliçesinin “NOTLARA EKTİR” kısmının 3. bendinde “İnşaatın tamamlanan veya geçici kabulü yapılan, yahut işverene teslim edilen veya işveren tarafından kullanılan veya elektrik verilen kısımlarda doğrudan doğruya veya dolayısıyla meydana gelecek ziya ve hasarlar teminat haricidir.” şeklinde düzenleme bulunduğu ve montaj sigortası genel şartlar teminat müddeti başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrası “Teminatın müddeti, poliçede belirtilen başlangıç tarihi esas olmak kaydiyle ekli listedeki kıymetlerin montaj sahasına boşaltıldığı andan itibaren başlar ve poliçede belirtilen bitiş tarihinde sona erer. Ancak montajın bu tarihten evvel kısmen veya tamamen bitirilip işverene teslimi halinde teminat müddeti bu kısımlar itibariyle sona erer. Bu teminata konu teşkil eden, montaj mahalline boşaltılan makine ve malzeme için nakliyat sigortası mevcut ise bunlar itibariyle teminat, nakliyat sigortası teminatının bitiminden itibaren başlar.” hükmünü haiz olup, anılan düzenlemeler ve mahkemece yapılan tespitler nazara alındığında yangının meydana geldiği tarihte montaj evresinin sona ermiş olduğu, bakım devresinin yürürlükte bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, genişletilmiş bakım klozu uyarınca sigortacının, ancak bakım faaliyetlerinden kaynaklanan hasardan sorumlu olacağı gözetilerek, yangının bakım faaliyetleri ile ilgili olup olmadığı hususunda önceki bilirkişi heyetinden ya da gerektiğinde yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle eksik incelemeye dayalı bir karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü le hükmün davalı yararına BOZULMASINA…” karar verilmiş olup, anılan bozma ilamına karşı davacı tarafça karar düzeltme talebinde bulunulmuş olup, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/2805-2021/1618 E.K. sayılı 23/02/2021 tarihli ilamı ile karar düzeltme talebinin HMK 442 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Mahkememizce yargıtay bozma ilamına uyulmuştur. Yukarıda yazılı yargıtay bozma ilamına göre somut olayda yargılamanın bu aşamasında uyuşmazlığın çözümü için tespiti gereken husus yangının bakım faaliyetleri ile ilgili olup olmadığına ilişkindir. Davacı tarafın bu hususun dışında kalan sair tüm itirazları ise bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir. Bu nedenle anılan bozma ilamında belirtildiği üzere genişletilmiş bakım klozu uyarınca sigortacının ancak bakım faaliyetlerinden kaynaklanan hasardan sorumlu olacağı gözetilerek yangının bakım faaliyetleri ile ilgili olup olmadığı ve buna göre davacının davalıdan talep edebileceği tazminat tutarının tespiti için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 07/02/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında “…Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin bozma ilamı ve davacının bozmak ilamına yanıt olarak surduğu dilekçe tüm ayrıntılarıyla birlikte yeniden incelenmiş ve irdelenmiş olup dava konusu yangının 22.08.2012 tarihinde meydana gelmiş olduğu, Yangının meydana gelmiş olduğu tarihte 28.06.2012-30.04.2013 tarihleri arası için düzenlenmiş vade değişikliği zeyilnamesinin yürürlükte bulunduğu, Bu zeyilname ile bu dönemin bakım devresini kapsadığı, Davalı Sigorta Şirketinin bakım devresinde de işlerin yapılması sırasında meydana gelmiş olan hasarlardan sorumlu bulunduğu, Sunulan fotoğraflardan genel itibariyle işletmeye elektrik verildiği, ancak Fotoğraf 8 içeriğinde yer alan kablo bağlantı eksiklikleri dikkate alındığında işletmenin tamamına elektrik verilmiş sayılamayacağı, bu nedenle de sigorta teminatının sona ermemiş olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir. Dava konusu yangının bakım faaliyetleri ile ilgili olup olmadığının ve tazminat tutarının tespitinin yapılmadığı görülmekle bu hususun ve 07/02/2022 tarihli ek rapora ilişkin taraf itirazlarının incelenmesi için bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 13/02/2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında “… Kök raporumuzdaki tespitler ve dosya kapsamı dikkate alındığında, işin geçici kabulü yapıldığına ve işverene teslim edildiğine ilişkin belge bulunmamaktadır. Kök raporumuzda belirtilen “işveren tarafından ticari faaliyete başlanmadığı” tespitleri gözetilerek işin teslim edilmiş sayılamayacağı ancak olay tarihi itibariyle %100 oranında ELEKTRİK VERİLEBİLEN (montaj evresi tamamlanan) imalat tesis edilmiş olabileceği değerlendirilmiştir. Bozma ilamında montaj işlerinin tamamlanmış olduğu belirtilmekle heyetimizin de bu kanaatte bulunduğu, Yangın çıkış sebebine ilişkin Konya İtfaiye Daire Başkanlığı’nca kanaat belirtilmediği, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … S. Sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda ise yangının dava di irket (Şahika firması) yetkilileri tarafından gerçekleştirilen çatı panel montaj işi esnasındaki kaynak çalışmalarının sebep olduğu anlaşılmaktadır. Hatta bu nedenle davacı şirkete kusur atfedilmiştir. Bu durumda yangının bakım faaliyetlerinden kaynaklanmayan bir sebep ile başlamış olduğu değerlendirilmiştir. Bozma ilamı öncesinde heyetimizce hesap edilen 717.643,80-₺ davacı hasarı meydana geldiği…” yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi heyeti raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmış olup, yukarıda yazılı yargıtay bozma ilamında ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere genişletilmiş bakım klozu uyarınca sigortacının ancak bakım faaliyetlerinden kaynaklanan hasardan sorumlu olacağı ancak yangının bakım faaliyetlerinden kaynaklanmayan bir sebep ile başlamış olduğu, bu durumda davalı sigortacının meydana gelen hasardan sorumlu olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-₺ maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 17.385,60-₺ harçtan mahsubu ile bakiye 17.205,70-₺ harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan toplam 208,00-₺ yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 129.443,20-₺ nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/03/2023

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza