Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/26 E. 2023/216 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/26 Esas
KARAR NO : 2023/216

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 04/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkilim “…” isimli şahıs şirketinin sahibi olup, Davalı gibi sinema, dizi ve sair alanlarda çekim yapan bir çok Şirkete cari hesap açarak bu işler için Kamera ve ekipmanlarının kiralama işini yapmakta ve fatura tanzim etmektedir. Müvekkilim Davalı Şirketin talebi üzerine … Markası (reklam) çekimleri için Kamera ve Ekipmanlarını kiralamış ve 3.12.2019 tarihinde KDV dahil 1.475,00 TL ve … Bankası (reklam) çekimleri için kamera ve ekipmanları kiralayarak 31.12.2019 tarihinde yine aynı bedelde faturayı tanzim etmiş ve basiretli tacir olarak ticari defterlerineişletmiştir.
Müvekkilim yukarıda detayları belirtilmiş olan KDV dahil toplam 2.950,00 TL faturadan kaynaklı cari hesap alacağının ödenmemesi nedeni ile tahsili amacı ile 06/03/2020 tarihinde Borçlu hakkında icra takibi başlatmış ancak halen herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Müvekkilim, bu faturalardan kaynaklı alacaklar haricinde başka faturalardan ve cari hesaplardan kaynaklanan alacakları için de Davalı ile aynı adreste görünen ve yetkilisi aynı olan (… )… TASARIM HİZMETLERİ LİMİTED ŞİRKETİ hakkında da … 7. İcra Müdürlüğü …E. Sayılı dosyasında takip başlatmış ve şifahi müzakereler, itiraz ile arabuluculuk süreci de aynı doğrultuda seyretmiştir. Müvekkilim ile aynı sektörde faaliyet gösteren … ( … ) adlı tacir de … ŞİRKETİ hakkında faturalardan ve cari hesaplardan kaynaklanan alacaklar için … 34. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında takip başlatmış ve şifahi müzakereler, itiraz ile arabuluculuk süreci de aynı doğrultuda seyretmiştir. Davalı – borçlunun haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini
)%20 dan az olmamak üzere davalı – borçlu hakkında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı- borçluya tahmiline karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı müvekkil şirkete ekipman kiraladığından bahisle itirazın iptali davası açmış olup, bu nedenle görevli yetkili mahkeme sulh hukuk mahkemeleri olup, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep ederiz. Davacı, dava dilekçesinde müvekkil şirkete … Markası reklam çekimleri 1.475,00-TL’ye ve Garanti Bankası reklam çekimleri için yine aynı bedele kamera ve ekipmanları KİRALAYARAK fatura tanzim ettiğini iddia etmektedir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK`nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Davacı vekilinin; ‘borçlu tarafından pandemi döneminde gelir sağlayamadıkları gerekçesi ile şu anda ödeme yapılamayacağını, bu sebeple haciz işlemlerini durdurmak zaman kazanmak için borca itiraz ettiklerini belirtmişlerdir’ şeklindeki iddiaları gerçek dışı olup, tarafımızca itiraz etme zarureti hasıl olmuştur. Zira müvekkil şirket tarafından davacıya kesinlikle böyle bir borç ikrarı yapılmamıştır. Kaldı ki; davacı tarafından, müvekkil şirketin borç ikrarı yaptığına yönelik herhangi bir delil de dosyaya sunulamamıştır. Davacı vekili tarafından ileri sürülen bu iddiaların kabulü mümkün değildir. DAVACI VEKİLİNİN DAVA DİLEKÇESİNDE, HUZURDAKİ DAVAMIZIN KONUSU İLE HİÇBİR İLGİSİ OLMAYAN İCRA DOSYALARINDAN BAHSEDİLMESİNİN HUZURDAKİ DAVA İLE BİR İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR. DAVACI TARAFINDAN, MÜVEKKİL ŞİRKETE TANZİM EDİLEN FATURALARA İLİŞKİN HİÇ BİR AÇIKLAMA YAPILMAKSIZIN, DAVANIN KABULÜ TALEP EDİLMİŞSE DE, DAVACI TARAFINDAN ÖNCELİKLE VERİLDİĞİ İDDİA EDİLEN HİZMETİN AÇIKLANMASI GEREKMEKTEDİR.Davacı tarafından, müvekkil şirket aleyhine birden fazla fatura tanzim edilmiş ancak, iş bu faturaların hangi hizmete yönelik verildiği açıklanmamıştır.
1-İş bu cevap dilekçemizin kabulü ile, oluşturulacak yeni ara karar ile yeniden usulüne uygun ön inceleme duruşması yapılmasını ve tarafımıza delillerimizi sunmak için süre verilmesini;
Huzurdaki davada görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olması nedeniyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine; her halükarda;yukarıda da ayrıntılı olarak açıkladığımız nedenlerle davanın esastan reddine,
yargılama gideri ve ücreti vekaletin karsı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce … 7.İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu … aleyhine 2.950,00TL’nin icra takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %15 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK.m.67 hükmü uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişiden alınan 14/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı/Davalı tarafından düzenlenen faturanın Davacı/davalı taraf Yasal Defterlerinde yer aldığı, defterlerin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, Faturalarla ilgili Mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, Açılış kayıtlarının Kanun öngördüğü süreler içinde yapıldığı, Davacı tarafların yevmiye defterinin Kapanış noter tasdikinin yapılmadığı, davalı tarafın kapanış tasdikini yasal süresinde yaptığı. Yasal defterlerin Davacı/Davalı lehine delil olma kuvvetine sahip olup olmadığı konusunda nihai kararın sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Tarafların paylaştığı Cari hesap ekstresine göre her iki tarafın kanuni defterlerine göre, Davacının Alacağı 32.075,50 TL’da mutabık oldukları, Davacının bu dava özelinde davaya konu ettiği ve 06/03/2020 tarihi itibari ile takibe konu ettiği 03.12.2019 tarih … nolu 1.475.- TL değerindeki fatura ve 31.12.2019 tarih … nolu 1.475.- TL değerindeki faturalardan kaynaklı olarak davacı taraf takip tarihi itibari ile davalıdan dava tutarı 2.950.-TL takip tarihi ile alacaklı olduğu…” rapor edilmiştir.
Bilirkişiden alınan 10/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Dava dosyasına Kök raporumu mali anlamda sonucu değiştirebilecek yeni bir belge sunulmamıştır. Davacının Alacak tutarında her iki tarafta mutabıktırlar. Davacı tarafa ait 2019 yılı Yevmiye defterlerinin Kapanış kaydının yapılmadığından dolayı davacı lehine delil olarak kabul edilip edilmeyeceği yorumuna ihtiyaç doğurmaktadır…” rapor edilmiştir.
Malın teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını ispatı için yeterli olmayıp, alacağın varlığının başka delillerle alacaklı tarafından ispatlanması gerekir. Takibe ve davaya konu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların/hizmetin davalıya teslim edildiğinin/verildiğinin kabulü gerekir. (Emsal: Yargıtay 19. HD’ nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı ilamı)
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında süregelen bir ticari ilişkinin bulunduğunun tarafların kabulünde olduğu, davacı tarafça tanzim edilen faturaların ödenmediği iddia edilerek davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebiyle iş bu davanın açılmış olduğu; takibin ve davanın cari hesaptan kaynaklanıyor olması nedeniyle tarafların ticari defter ve kayıtlarının ispat hususunda önem arz ettiği, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davacı tarafından düzenlenen takibe dayanak fatura hem davacı hemde davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının faturaya konu hizmeti faturanın ticari defterine kaydedilmiş olması nedeniyle aldığının kabulü gerektiği, her iki şirketin de 03.12.2019 tarih … nolu ile 31.12.2019 tarih … nolu faturalar yönünden mutabık oldukları ve davacı şirketin 2950 TL alacağının bulunduğu, davalının mutabık kalınan miktarı ödediğine ilişkin savunmada bulunmadığı gibi ödemeye ilişkin bir belge de sunamadığı, davalının yemin deliline de dayanmadığından yemin teklif edilmediği, bu sebeple davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, alacağın cari hesaptan kaynaklanın likit bir alacak olması nedeniyle davacı lehine takdiren %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, davalının … 7. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 2.950,00TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Alacağın %20’si olan 590,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 201,50TL harçtan peşin alınan 59,30TL’nin ve davacı tarafça icra dosyasına yatırılan 14,75TL harçların toplamı olan 74,05TL’nin mahsup edilerek bakiye 127,40TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin m.26 hükmüne göre Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00.TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 74,05TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı gideri toplamı olan 133,30TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince dava değeri olan 2.950,00TL üzerinden hesaplanan 2.950,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 28,50TL vekalet harcı gideri, 94,20TL tebligat, posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.122,70TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair vekillerin huzurunda kesin olarak karar verildi. 04/04/2023

Katip

¸e-imza

Hakim

¸e-imza