Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/258 E. 2021/249 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/258 Esas
KARAR NO : 2021/249

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ : 16/04/2021

Dosyanın İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/314 esas sayılı dosyası ile 09/04/2021 tarihli Görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği, Mahkememizin 2021/258 Esas sayılı dosyasına kaydedildiği, mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Açıklanan nedenlerle şirketle davalı arasında kurulmuş bulunan adi ortaklığın amacının gerçekleşmesi imkansız hale gelmiş olması nedeni ile TBK 639/b.1 hükmü uyarınca sona ermiş olduğunun tespitine,ortaklığın haklı nedenle feshi ve tasfiyesine, Ortaklığın malı olduğu halde akibeti belli olmayan … ili … İlçesi … Mahallesi … mevkii 274 ada 2 parsel sayılı gayrımenkulün mülkiyetinin halen davalı uhdesinde bulunması halinde ortaklık adına Tapuya kaydına karar verilmesine, … ili .. İlçesi … Mahallesi … mevkii 274 ada 2 parsel sayılı gayrımenkulün dava tarafça devredilmiş olması ihtimalinde gayrimenkulün rayiç satış bedeli üzerinden hesaplanacak %50 ortaklık payı alacağımızın fazlaya dair talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000.00 Tl.nin davalıdan tahsiline, Müvekkil şirketin zor durumundan istifade ile davalı tarafından alınan 29/02/2016 ve10/03/2016 tarihli ibraların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dosyanın tensiben yapılan incelemesinde, davada alacak talebi bulunmaktadır. 6102 sayılı TTK’na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile 01/01/2019 tarihi itibari ile ticari davalarda “Arabuluculuk” dava şartı olarak kabul edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, anılan hükme göre ticari davalardan; konusu paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Diğer yandan 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesindeki “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.” hükmü gereğince arabuluculuğa tabi davalarda dava açılırken, arabulucuya başvurulması ve sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekir. Somut olayda dava alacak davası olmakla, arabulucuk tutağının olmadığı ve dosyanın Asliye hukuk mahkemesinden görevsizlikle mahkememize tevzi edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan arabuluculuk son tutanağı düzenleme tarihinin 27/07/2020 olduğu, davanın ise 15/04/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 22/3 maddesinde “…(3) Dava dilekçesi içeriğinden açıkça arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde derhal herhangi bir usuli işlem yapılmadan ve duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır. Açıklandığı üzere somut olayda arabuluculuk başvurusu sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dava tarihinden önce düzenlenmediği sabittir. HMK 115 maddesinde dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği ifade edilmiştir. HMK 138 maddesinde ise dava şartları ile ilgili olarak dosya üzerinden karar verilebileceği düzenlenmiş olmakla dava dilekçesinin ve eklerinin incelenmesi sonucunda 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanununun 18/A maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 3.415,50-TL harçtan düşümü ile bakiye 3.356,20-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/04/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza