Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/246 E. 2023/76 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/246 Esas
KARAR NO : 2023/76

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/ 2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili 05/04/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle :”… Müvekkil şirket ile davalı yan arasında 3.1.2018 tarihinde … sistem numaralı “Güvenlik Sistemi Hizmet Sözleşmesi” imzalanmıştır. 21.2.2019 tarihinde; 10 adet su baskını dedektörü, 2 adet gaz dedektörü, 4 adet ışıklı siren, 1 adet harici siren, 2 adet dahili siren, 1 adet …, 1 adet keypad, 11 adet kablosuz manyetik kontak, 23 adet kablosuz pır dedektörü, 1 adet …, 3 adet receiver, 10 adet kablosuz duman dedektörü takılmıştır. Bahsi geçen tüm bu dedektörler olası bir tehlike karşısında 10 saniye içerisinde etkin hale gelip hem vekil eden şirket yetkililerine hem de ilgili kolluğa ihbarda bulunmaktadır. 20.3.2019 tarihinde vekil eden şirket iş yerini açmaya geldiğinde beş kattan oluşan tüm binanın sular içinde kaldığını görmüştür. Su baskı akşam saatlerinde başlayıp sabaha kadar devam etmiş ve vekil eden şirketin tüm iş yerini sular içinde bırakmış öyle ki sular artık caddeye taşmıştır. Müvekkil şirket, işbu durumdan haberdar olur olmaz davalı şirket yetkililerini aramış ve … İlçe Emniyet Müdürlüğü … Polis Merkezi Amirliği’ne bildirimde bulunmuştur. İşbu bildirim sonucunda olay yerine intikal eden polislerin tutmuş olduğu tutanak ve belgeler ekte sunulmuştur. Vekil eden şirket, valiz üretimi yapmakta olup olayın meydana geldiği adrese 2019 yılı başında büyük masraflar yaparak yerleşmişlerdir. Beş kattan oluşan binanın tamamında su tahribatı ve hasarı mevcut olup tüm tefrişat, asansör, duvar sıva ve boyaları, valiz üretiminde kullanılan ham madde ve makineler, elektrik tesisatı hasar görmüştür. Hasar, o denli artmıştır ki müvekkil şirket yaklaşık 1 ay çalışmamış ve işi durdurmak durumunda kalmıştır. Vekil eden şirketin kapalı kaldığı süre boyunca mahrum kaldığı davalı yanca tazmin edilmesi gerekmektedir. Yaşanan bu olayın ardından davalı şirketle irtibata geçilmiştir. Davalı yan, 9.4.2019 tarihinde müvekkil şirketin hasarlı işyerine gelmiş ve su basma dedektörlerinin çalışmadığını tespit ederek, dedektörler; teknik ekip tarafından çalışır vaziyete getirmişlerdir. Fakat davalı yan, ayıplı ifasından başka bir ifadeyle su baskını sırasında saniyeler içerisinde faal hale gelecek ve gerek şirket sahibine gerekse polise ihbarda bulunacak olan dedektörlerin çalışmamasından doğan zararı tazmin etmemiştir. Dedektörler amaçlarına uygun olarak çalışmış olsa idi işbu zararlar meydana gelmeyecek idi. Bu itibarla davalı yan ayıplı olarak sunmuş olduğu hizmetten ötürü sorumludur. Müvekkil işbu zararının giderilebilmesi amacıyla davalı şirketten zarar giderimi istemiştir. … 59. Noterliği’nden … yevmiye numaralı …tarihli ihtarnameyi göndererek zararlarının ödenmesini talep etmiştir. Fakat müvekkil şirketin tüm bu talepleri cevapsız bırakılmıştır. Vekil eden şirketin uğramış olduğu zararın tazmini için fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla; Elektrik aksamının onarımı, makinelerin tamiri, asansör tefrişatının yenilenmesi, ve zarar gören tüm tesisat ve tefrişatın her türlü bakım, onarım, yenilenmesi işleri için şimdilik 2.000,00 (ikibin) TL’nin, binanın boşaltılması ve temizlenmesi ve duvarlarda ve tavanda meydana gelen döküntü, kabarma, çatlamaların düzeltilmesi adına yapılan badana, boya ve her türlü tamir masrafları için şimdilik 3.000,00 (üçbin) TL’nin, hammaddelerin yenilerinin alınması için şimdilik 1.000,00 (bin) TL’nin, müvekkilin yaklaşık 1 ay boyunca iş yerini kapalı tutmasından kaynaklanan kar kaybının tazmini için şimdilik 4.000,00 (dörtbin) TL’nin şimdilik toplam 10.000,00 TL’nin olay tarihinden itibaren başlamak üzere avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkil davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini ” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili 06/05/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; “….Müvekkil şirket ile dava dışı sigortalı arasında akdedilen güvenlik sistemi hizmet sözleşmesi kapsamında belirtilen güvenlik teçhizatı ve tüm ürünler çalışır vaziyette, eksiksiz ve her türlü fiili ve hukuki ayıptan ari olarak dava dışı sigortalıya teslim edilmiştir. İş bu uyuşmazlığa konu dava bakımından, dava dışı sigortalı firma ile müvekkil şirket arasında sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin imzalanmasına müteakip müvekkil şirket dava dışı şirkete güvenlik sistemini ve tüm teçhizatı çalışır vaziyette eksiksiz ve her türlü fiili ve hukuki ayıptan ari olarak teslim etmiştir. Bu bakımdan müvekkil şirket sözleşme kapsamındaki teslim yükümlülüğünü eksiksiz olarak yerine getirmiştir. Sözleşme ve montaj formu dosyada mevcuttur. Dava konusu meydana gelen olayda müvekkil şirketin hiçbir kusuru bulunmamaktadır. Müvekkil şirkete kusur izafe edilmesi mümkün değildir. Olay tarihinde su basma dedektörünün devreye girmemesinin sebebi davacı şirkettir. Dolayısıyla meydana gelen olayda kusurlu taraf davacı taraftır. Dava konusu su basma olayının meydana geldiği iş yerinde su basma dedektörünün de yer aldığı çeşitli ekipmanlar 21.02.2019 tarihinde davacının işyerine montaj yapılarak kurulumu gerçekleştirilmiştir. Montajın ertesi gününde su basma dedektörü sürekli alarm vermiş, bunun akabinde de müvekkil şirket çağrı merkezi tarafından davacı şirket yetkilisi Emre Eker aranarak konu hakkında kendisiyle iletişime geçilmiştir. Davacı şirket yetkilisi su basma dedektörünün alarm ürettiğini bu görüşmede doğrulamıştır. Bunun üzerine müvekkil şirket çağrı merkezi görevlisi Merve Mandacı 22.02.2019 tarihli saat 10:36’da gerçekleşen görüşmede davacı şirket yetkilisine su basma dedektörünü pasif-bypass haline getirmeyi ve hemen akabinde servis yönlendirmeyi teklif etmiştir. Davacı şirket yetkilisi bu öneriyi kabul etmiştir. Fakat bu görüşmede çağrı merkezi görevlisi …, servis ekiplerinin gerekli müdahaleyi yaptıktan sonra su basma dedektörünün aktif hale gelmesi için davacı tarafın çağrı merkezini arayarak talep oluşturması gerektiğini üstüne basa basa belirtmiş ve gerekli uyarıyı davacı şirket yetkilisine yapmıştır. Davacı şirket yetkilisi de bu uyarıyı onaylamıştır. Bu görüşmelerin sonrasında müvekkil şirket teknik servis ekipleri davacı şirkete giderek gerekli müdahaleyi yapmıştır. Su basma dedektörünün devreye girmemiş olmasının sorumlusu müvekkil şirket değil davacı taraftır. Müvekkil şirkete kusur atfedilmesi mümkün değildir. Davacının uğradığını iddia ettiği zararın ispat edilebilmesi için davacıya ait ticari defterlerin ve yukarıda belirtilen davacıya ait ticari kayıt ve belgelerin delil listesinde gösterilmesi gerekmektedir. Fakat davacı taraf ticari defterlerini delil olarak göstermemiştir. Bu aşamadan sonra da delil ikamesine muvafakatimiz bulunmamaktadır. Aksi durumda tesis edilecek hüküm her türlü hukuki dayanaktan ve en önemlisi somut ispattan yoksun kalacaktır. Davacı taraf tacir olması sebebiyle uğradığını iddia ettiği zararı ticari defterleriyle, ticari kayıt ve belgeleriyle ve sair somut yazılı delillerle ispat etmek zorundadır. Hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte; bir an için davacı tarafın iddia ettiği gibi hırsızlık olayının vuku bulmasında …’in kusuru olduğu kabul edilse dahi, müvekkil şirket …hiçbir şekilde ortaya çıkan maddi zararın tamamından sorumlu tutulamaz. Su basma dedektörünün devreye girmemiş olmasının tek sorumlusunun davacı taraf olması, davacının çağrı merkezi görüşmesinde defalarca uyarılmasına rağmen müvekkil şirket çağrı merkezini arayarak dedektörün aktif hale getirilmesi için talep oluşturmamış olması, meydana geldiği iddia edilen zararda müvekkil şirketin hiçbir kusurunun mevcut olmaması, hususları özellikle göz önünde bulundurularak fazlaya ilişkin her türlü talepte bulunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla, haksız ve hukuki mesnetten yoksun işbu davanın reddine; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine, karar verilmesini…” talep etmiştir.
DELİLLER:
Fatura suretleri, 26/01/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu, 29/07/2022 Tarihli bilirkişi heyeti ek raporu, 20/11/2022 tarihli bilirkişi raporu, ile tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; sözleşmeden kaynaklı olarak elektrik aksamının onarımı, makinelerin tamiri, asansör tesisatının yenilenmesi ve zarar gören tüm tesisatın bakım, onarım ve yenilenmesi maliyetinin tespiti, binanın boşaltılması, temizlenmesi ve duvarları ile tavanda meydana gelen kabarma ve çatlamaların tespiti ile bunların onarım maliyetinin hesaplanması, ham maddenin yenilenmesi maliyeti ile davacının bu süreyle iş yerini kapatmasından kaynaklı olarak kâr kaybının tazmini talebine ilişkindir.
Taraflarca sunulan deliller toplanmış, mahkememizin 22/06/2021 tarihli ara kararı ile … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak mahallinde keşif ve ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi heyeti 26/01/2022 tarihli raporunda özetle ” … elektrik aksamının onarımı, makinelerin tamiri, asansör teşisatının yenilenmesi ve zarar gören tüm tesisalın bakım, onarım ve yenilenmesi maliyetinin tespiti, binanın boşaltılması, temizlenmesi ve duvarları ile tavanda meydana gelen kabarma ve çatlamaların tespiti ile bunların onarım maliyetinin hesaplanması, ham maddenin yenilenmesi maliyeti ile davacının bu süreyle iş yerini kapatmasından kaynaklı kar kaybının bulunup bulunmadığı hususlarında rapor hazırlanması görevi verilmiştir. Elektrik aksamının onarımı bedeli: 5.626,34TL, Makinelerin tamiri bedeli: 1.836,08TL, Asansör tesisatında olay sebebiyle bir hasar meydana gelmediği, duvarda ve tavanda meydana gelen kabarma ve çatlamaların onarım maliyeti: 3.767,98 TL, Ham maddenin yenilenmesi maliyeti: 111.538,24 TL. İş yerinin bu süreçte kapalı kalmasından kaynaklı kar kaybı: 50.955,58 TL. Asansör tesisatında bir hasar oluşmadığı, Taşınmaz içerisinde stok edilen malzemelerin boşaltılarak, biriken suyun tahliyesi bedeli 1.000,00TL, Duvarda ve tavanda meydana gelen kabarma ve çatlamaların onarım maliyeti:3.767,98TL, Ham maddenin yenilenmesi maliyeti: 111,538,24TL, İş yerinin bu süreçte kapalı kalmasından kaynaklı kar kaybı: 50.955.S8TL olarak hesaplandığı… ” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından kök rapora karşı sunulan beyan ve itirazlar değerlendirilerek ek rapor tanzimi için … Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılmış, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan ek raporda özetle “..… Heyetimizce hazırlanmış olan raporda, özellikle faturaya dayalı zarar tespitinde KDV miktarları hesaplamada dikkate alınmamıştır. Bunun nedeni; aslen davacı şirketin mal/hizmeti satın alırken ödemiş olduğu KDV’nin 191 kodlu İndirilecek KDV hesabına kayıt edilmek suretiyle aynı dönem içerisinde düzenlemiş olduğu faturaların KDV’den (Hesaplanan KDV) mahsup edilmesinden kaynaklanmaktadır. Yani davacı tarafından ödenmiş KDV bir maliyet değil, düzenlemiş olduğu faturaların KDV tutarından indirilmektedir. KDV uygulamasında genel olarak bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, vergiye tabi işlemler dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamında fazla olduğu taktirde aradaki fark sonraki döneme devredilir, iade edilmez. Bu durumun bazı istisnaları bulunmaktadır. Bunlardan biri indirimli oran KDV uygulamasıdır. Davacı itiraz dilekçesi ekinde müvekkilinin KDV indiriminden yararlanmadığını beyanla Yıldırım Beyazıt Vergi Dairesi’nin red yazsını sunmuştur. Ancak dosyaya sunulmuş olan red yazısı müvekkilince bahse konu faturaların KDV’sinin İndirim Konusu edilemediğinden sebep değil, istisnai bir iade mekanizması olan İndirimli Oran KDV uygulamasındaki başvuru süresinin kaçırılmış olmasından kaynaklanmıştır. Bu açıklamamız ışığında aslen heyetimizce kök rapordaki hesaplamamızı değiştirir bir itiraz bulunmamaktadır. Fakat sayın mahkemenizin aksi kanaatte olması ihtimaline binaen davacının itirazı kapsamında aşağıdaki hesaplama yapılmıştır Heyetimizce kaleme alınan kök rapordaki görüş ve kanaatimiz değişmemek kaydıyla, sayın Mahkemenizin aksi düşüncede olması ihtimaline binaen, davacının itirazı kapsamında, takdir ve münakaşası sayın mahkemenize ait olmak üzere; Elektrik aksamının onarımı bedeli: 5.626,34TL, Makinelerin tamiri bedeli: 1.836,08TL, Asansör tesisatında bir hasar oluşmadığı, Taşınmaz içerisinde stok edilen malzemelerin boşaltılarak, biriken suyun tahliyesi bedeli 1.000,00TL, Duvarda ve tavanda meydana gelen kabarma ve çatlamaların onarım maliyeti: 3.767,98TL, Ham maddenin yenilenmesi maliyeti:111.538,24TL+ 8.160,52 TL.(KDV) = 119.698,76 TL. İş yerinin bu süreçte kapalı kalmasından kaynaklı kar kaybı: 50.955,58TL, olduğu ..” yönünde görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizin 14/09/2022 tarihli ara kararı ile dosyanın elektronik mühendisi bir bilirkişiye tevdi edilerek dosyada mevcut belgeler ve sözleşme incelenmek suretiyle davacının işyerinde meydana gelen olaydan dolayı davalının sorumluluğunun ve kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi 20/11/2022 tarihli raporunda özetle ” dava konusu alarm sisteminin her 1 saatte Test Sinyali göndererek 7 Gün 24 Saat izlendiği, Davalı … Sistemi tarafından kurulu alarm sistemi üzerinde 21.02.2019 10:36 da teknik bir çalışmanın başlatıldığı, 21.02.2019 21:36 da Teknik çalışmanın sona erdiği, Teknik çalışma bitiminden itibaren çeşitli çok sayıda alarm ve hataların oluştuğu, her saat verilmesi gereken Test Sinyal’inin verilmediği, 22.02.2019 00:00 da Sinyal Kontrolünün Ertelendiği, 22.02.2019 09:29 da yeniden Test Sinyali verildiği ancak su basma dedektörlerinin tümünden yeniden alarmlar alınmaya başlandığı, davalı tarafların 22.02.2019 10:36 ve 10:48 saatlerinde yaptıkları telefon görüşmelerinin ardından Güvenlik Şirketinin tarifleriyle davacı şirket çalışanı tarafından alarm sisteminde bulunan su basma dedektörlerinin kapatılmasıyla sistemin ürettiği alarmların kesildiği, bu saatten sonra her saat yapılan Test Sinyali ve farklı dedektörlerin alarmlarının sistemde görüldüğü, davaya konu su baskınının olduğu 20.03.2019 tarihinde alarm üretmesi gereken su basma dedektörlerinin herhangi bir alarm üretmediği, bunun sebebinin su basma dedektörlerinin 22.02.2019 tarih 10:48 saatlerinde kapatılmış olduğu, güvenlik Şirketinin dava konusu su basma olayından sonra 09.04.2019 tarihinde iş bu alarm sisteminde inceleme yaptığı, 09.04.2019 09:25 de Teknik çalışma başlatıldığı ve 09.04.2019 15:16 da Teknik çalışmanın sona erdiği, bu çalışmalarda su basma dedektörlerinin yine çok sayıda alarm ürettikleri ve alarmların düzeltildiğinin görüldüğü, teknik çalışma sonrasında su basma dedktörlerinden normale döndürülmesiyle herhangi bir alarm alınmadığı görülmüştür. Davalı tarafların telefon konuşmaları, sisteme ait Log Kayıtların tutulduğu atacom sinyal raporu ve kurulu Güvenlik Sisteminin çalışma tekniği birlikte değerlendirildiğinde; Davalı … teknik birimleri tarafından 21.02.2019 10:36 da başlayan Teknik çalışmanın 21.02.2019 21:36 da sona erdiği, alarm sisteminin devreye alındığı ancak alarm sisteminde eksiklik yada tamamlanmayan işlerden dolayı çok sayıda alarm oluştuğu, alarm sisteminin çalışmasının 22.02.2019 00:00 da Sinyal Kontrolü Ertelendi Loguyla askıya alındığı, 22.02.2019 09:29 da alarm sisteminin açılarak yeniden Test Sinyali verildiği ve çok sayıda alarmın yeniden oluştuğu, bu alarmlar üzerine davacı şirket görevlisi ile davalı … Çağrı Merkezi çalışanları arasında 22.02.2019 Tarih 10:36 ve 10:48 saatlerinde anılan konuşmaların olduğu, alarmları susturmak için davalı şirket görevlisine su basma dedektörlerinin kapattırılma işlemlerinin yaptırıldığı ve alarm sistemi üzerinde yapılacak işlemler bitince su basma dedektörlerinin açılması için Güvenlik Şirketinin muhakkak aranması gerektiğinin söylendiği, davalı şirket tarafından alarm sisteminde 23.02.2019 09:52 ve 12:22 saatlerinde Teknik çalışma yapılıp bitirildiği, 23.02.2019 12:22 saatinden sonra hiçbir şekilde su basma dedektörlerinden alarm yada bilgi gelmediği, davacı şirket yetkilisine her ne kadar su basma dedektörlerinin açılması için davalı … Şirketini muhakkak araması gerektiği söylenmişse de, konuşmadan sonra yapılmış olan 22.02.2019 ve 23.02.2019 tarihlerinde yapılan teknik çalışmalarda su basma dedektörleri dahil tüm sistemin test edilip Davacı şirkete tam ve eksiksiz teslim edilmesi gerektiği, Alarm Sisteminin tam ve eksiksiz olarak işler halde teslim edilmeyip sorun yokken devamlı alarm veren su basma dedektörlerinin hatalarının düzeltilmeden kapatılması ve açılması sorumluluğunun davacı şirket yetkilisine bırakılmasının büyük bir zaafiyet olduğu, meydana gelen su baskınında su baskın dedektörlerinin çalışmaması sorumluluğunun sistemin sağlıklı kurulmasını ve çalışmasını sağlaması gereken Davalı … şirketinde olduğu.. ” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekili 16/12/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle “..Elektrik aksamının onarımı, makinelerin tamiri, asansör tefrişatının yenilenmesi ve zarar gören tüm tesisat ve tefrişatın her türlü bakım, onarım, yenilenmesi işleri için 7.462,42 TL’nin olay tarihi olan 20.3.2019 tarihinden başlamak üzere avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Binanın boşaltılması ve temizlenmesi ve duvarlarda ve tavanda meydana gelen döküntü, kabarma, çatlamaların düzeltilmesi adına yapılan badana, boya ve her türlü tamir masrafları için 4.767,98 TL’nin olay tarihi olan 20.3.2019 tarihinden başlamak üzere avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ham maddelerin yenilerinin alınması için 119.698,76 TL’nin olay tarihi olan 20.3.2019 tarihinden başlamak üzere avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Müvekkilin yaklaşık 1 ay boyunca iş yerini kapalı tutmasından kaynaklanan kar kaybının tazmini için 50.955,58 TL ‘nin olay tarihi olan 20.3.2019 tarihinden başlamak üzere avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini …” talep etmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında 03.01.2018 tarihinde “Güvenlik Sistemi Hizmet Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşme doğrultusunda davacının iş yerinde güvenlik önlemli detektörler takıldığı, 20.03.2019 tarihinde davacının iş yerinde su baskını meydana geldiği ve su baskınından kaynaklı zararların tazmini talebiyle iş bu davanın açılmış olduğu, teknik bilirkişi tarafından tanzim edilen 20/11/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre, davalı şirketin 22.02.2019 ve 23.02.2019 tarihlerinde yapılan teknik çalışmalarda su basma dedektörleri dahil tüm sistemi test edip davacı şirkete tam ve eksiksiz teslim etmesi gerekirken alarm sistemini tam ve eksiksiz olarak işler halde teslim etmemesi nedeniyle meydana gelen su baskınında kusurun dedektörlerin sağlıklı kurulmasını ve çalışmasını sağlaması gereken davalı şirkete ait olduğu, bu sebeple davalı şirketin iş yerinde meydana gelen tüm hasar ve kar kaybından sorumlu olduğu, her ne kadar davacı tarafça kök rapora itirazda bulunulmuşsa da davacı şirketin mal/hizmeti satın alırken ödemiş olduğu KDV’nin 191 kodlu İndirilecek KDV hesabına kayıt edilmek suretiyle aynı dönem içerisinde düzenlemiş olduğu faturaların KDV’den (Hesaplanan KDV) mahsup edilmesi nedeniyle ek raporda yapılan hesaplama kabul edilmemiş ve mahkememizce 26/01/2022 tarihli hükme esas alınan ve denetlenebilir bilirkişi heyeti raporuna göre davacının, elektrik aksamının onarımı ve makinelerin tamir bedeli olarak 7.462,42 TL, binanın boşaltılarak temizlenmesi ile duvarda ve tavanda meydana gelen kabarma ve çatlamaların onarılması için 4.767,98 TL, ham maddelerin yenilenmesi için 111.538,24 TL, kar kaybı olarak 50.955,58 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla ıslah edilen davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile ; elektrik aksamının onarımı ve makinelerin tamir bedeli olarak 7.462,42 TL, binanın boşaltılarak temizlenmesi ile duvarda ve tavanda meydana gelen kabarma ve çatlamaların onarılması için 4.767,98 TL, ham maddelerin yenilenmesi için 111.538,24 TL, kar kaybı olarak 50.955,58 TL ‘nin 20/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 11.935,41 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL başvuru harcı ve 2.952,44 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 8.812,19 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 27.208,63 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 8.160,52 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 5.038,35 TL yargılama gideri ( bilirkişi ücreti-posta gideri ) ile 170,78 TL başvuru harcı ve 2.952,44 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 8.159,57 TL yargılama giderden 7.751,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan ( 66,00-TL’sinden davacı tarafın, 1.254,00-TL’sinden davalı tarafın müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/02/2023

Katip … Hakim …
E-imza E-imza