Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/243 E. 2021/500 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/243 Esas
KARAR NO : 2021/500

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.06.2018 tarihinde, … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın kusuru ile sebebiyet vermiş olduğu trafik kazası neticesinde, müvekkili şirket … Anonim Şirketi’nin maliki bulunduğu ve dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın hasar gördüğünü, dolayısıyla taraflarınca, müvekkili şirkete ait araçta oluşan hasar sebebi ile aracın kullanılamadığı süre boyunca müvekkili şirketin yaşamış olduğu değer kaybı, hasar bedeli ve kazanç kaybının, kusurlu araç sürücüsü ve araç sahibinden talep etme zaruretinin husule geldiğini, müvekkilinin haklı alacağının tahsili için … 35. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalılar tarafından işbu icra takibine haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli şekilde itiraz edilip takibin durdurulduğunu ve bu sebeple, yasal süresi içerisinde haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi amacıyla mahkeme nezdinde huzurdaki davanın ikame edildiğini, meydana gelen kaza sonucunda müvekkiline ait … plakalı araçta oluşan hasar bedeli, değer kaybı ve kazanç kaybından doğan ve … 35. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına konu olan 8.690,98 TL tutarındaki alacağa karşı yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile icra takibinin devamına, haksız ve kötü niyetli itirazla kesin ve likit bir alacağın sürüncemede kalmasına neden olan davalılar aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkilinin ikametgahı ve kazanın meydana geldiği ilin Mersin olup davacı şirketinde ikametgahının … olduğunu, ancak davacının davayı tamamen yetkisiz yer olan …’da açtığını, bu sebeple öncelikle yetkisiz mahkemede açılan davayı kabul etmeyerek yetki itirazında bulunduklarını, davacının, dava dilekçesinde özellikle olayın meydana geldiği yer konusunda bilgi vermediğini, olayın meydana geldiği yer ve saatin, kaza tutanaklarında görüleceğini, tamamen yetkisiz bir yerde açılan davanın taraflarınca kabulünün mümkün olmayıp, takibin yapılamayacağını, bu sebeple dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep ettiklerini, yine davanın, görev yönünden de görevsiz mahkemede açıldığını, öncelikle müvekkili ticari şirket olmamakla birlikte, davacının ticari şirket olmasının tek başına ticaret mahkemesini görevli yapmadığını, müvekkili ile davacı arasında hiç bir ticari iş bulunmadığını, bu sebeple ticaret mahkemesinin görevli mahkeme olarak kabulününde mümkün olmadığını, davacı ticari işletme olsa bile kaza yapan kişi … isimli şahıs olup ticari bir şirket olmadığını, davacı ile kaza yapan şahıs arasında bir ticari iş söz konusu olsa bile bu durum dava dışı olup aracın kiralık olması davayı yada tarafımızı ilgilendiren bir durum olmadığını, ortada bir sigortada söz konusu olmadığına göre davanın ticaret mahkemesinde açılmasının kabulünün mümkün olmadığını, yukarıda arz olunan nedenlerden dolayı davanın reddi ile taraflarına vekalet ücretinin ödenmesine, mevcut davanın yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklı alacak hakkında başlatılan icra takibinde, itirazın iptali davasıdır.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, davacının tacir olması davayı ticari iş haline getirmez.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili ve her iki tarafın tacir olması gerekir.
Davalıların tacir olmadığı, davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklanmadığı ve dava esasının haksız fiil kaynaklı olduğu, görevli mahkemenin Asliye hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmakla, görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115//2. Maddelerine göre usulden Reddine,
2-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde talep halinde dosyanın görevli NÖBETÇİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama masraflarına ilişkin kararın HMK 331/2. Maddesine göre yetkili ve görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesi üzerine 2 hafta içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılması yönünde karar ittihazına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2021

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza