Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/213 E. 2022/841 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/213 Esas
KARAR NO : 2022/841

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 23/03/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle”….Müvekkilimiz …’in kefil olduğu … bankasından çekilen ticari kredi geri ödemesi kısmen yapılamamış; daha sonra bankanın da fona devri söz konusu olmuştur. Böylece kredi alacaklısı halefiyete dayalı olarak fon olmuştur. Müvekkilin kefil sıfatı olduğu için aleyhine davalı … tarafından … 4. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup davalının söz konusu icra takibini başlatan ve dosyada vekaleti bulunan avukatı …’e 22.06.2010 tarihinde müvekkil tarafından borç haricen ödenmiştir. Borcun ödendiğine ilişkin olarak müvekkile … tarafından makbuz ve ibraname verilmiştir. Daha sonra davalı … tarafından … 14. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile tekrar aynı borç için icra takibi başlatılmıştır. Müvekkilin .. nezdinde tek borcu varken ödemiş ve borç sona ermiş olmasına karşın, bu mükerrer takibe müvekkil tarafından 25.07.2013 tarihinde itiraz edilmiştir. Ancak 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 138/4. maddesinde; “Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde, borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz” hükmüne yer verildiğinden takip işlemleri durmamış müvekkilin taşınır-taşınmaz tüm malvarlıklarına haciz konularak çok büyük bir mağduriyet ortaya çıkmıştır Konu ile alakalı olarak … 7. İcra Hukuk Mahkemesine takibin iptali amacıyla şikayet yoluna gidilmiş, mahkemenin 09.10.2018 tarihli kararıyla başvurumuz reddedilmiştir. Bu karara karşı tarafımızdan istinaf yoluna gidilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi de 2019/1575 E. 2020/780 K. 23.03.2020 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesinin itirazın reddi kararını onayarak Menfi Tespit Davası açılması gerektiği kararı vermiştir. Yani, icra mahkemesi görev alanında olmadığı, konunun esas yargılaması ile çözümlenmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Bu aşamada halen müvekkile ait malvarlığı üzerinde haciz ve satış baskısı devam etmektedir.
Mükerrer takiple müvekkile ait mallara konulan hacizler devam ettiğinden müvekkilin ekonomik özgürlüğü elinden alınmış olup haciz konulan malların satışının da önünde bir engel bulunmadığından bir an önce takibin durdurulması önem arz etmektedir. Bu sebeple mahkemenizden ihtiyati tedbir talep etme zarureti hasıl olmuştur. İİK m. 72/3 uyarınca alacağın %15 i kadar teminatla icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmekteyiz. Daha önce de davalı … tarafından başkaca borçluları için de bir çok benzer takip başlatılmış, bunlarla ilgili dava/şikayet süreçleri yaşanarak mükerrer takip yapıldığı ortaya çıkmış ancak bu süreçlerde ciddi mağduriyetlerin yaşanmasına sebebiyet verilmiştir. …. gerek vekillerinin mükerrer takipleri, gerek kendisi ve halefi olduğu bankaların mükerrer takipleri nedeniyle önemli mağduriyetlere sebep olmuş, müvekkil açısından bu mağduriyet; köydeki miras hisselerine haciz konulması ve banka hesabı açamaz hale gelmesi, her hangi bir şekilde mal ve para sahibi olması halinde haciz tehdidi altında yaşamaya devam etmek zorunda bırakılması olarak ortaya çıkmıştır.
Bu kapsamda 2010 yılında davalı Avukatına (vekaletnamede özellikle alacağı ibraya yetkisi bulunan) yapılan ödeme ve alınan İBRA İLE müvekkil tüm borcu sona erdiği halde ikinci ve haksız – kötüniyetli takiple karşılaşmıştır.
İcra dosyalarından bu aşamada anlaşıldığı kadarı ile, davalı … ile vekili … arasında vekalete dayanan ihtilaflar oluşmuş, avukat uhdesindeki dosya ve icra evrakını …’ye vermeyerek hapis hakkı kullanmış ve müvekkiline yapılan ödemeden de bilgilendirme yapılıp yapılmadığı anlaşılmamıştır. Vekil ile müvekkili arasındaki ihtilaflar sebebi ile mağdur edilen ise davacı … olmuştur. TBK m.132 gereği ibra iki taraflı bir hukuki işlem olup, borcu sona erdirdiği açıktır. İşbu dava konusu takip haksız ve kötüniyetli mükerrer bir takiptir. Müvekkilin borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesi gerekir.
Davalı kurum ne kendi avukatından ne de borçlu müvekkilden borcun ödenip ödenmediği ile ilgili bilgi istememiştir. Örnek vermek gerekirse … 16. İcra Hukuk Mahkemesi … E. … K. 27.10.2015 tarihli kararıyla ve … 17. İcra Hukuk Mahkemesi … E. … K. 03.12.2013 tarihli kararıyla benzer mükerrer takipleri iptal etmiştir İİK m. 72/5 gereğince davalı … tarafından haksız ve kötüniyetli icra takibi yapıldığından davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.
İşbu menfi tespit davasının konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemeyeceği için ve dava sonucu olarak sadece olumsuz tespit hükmü kurulacağından arabuluculuk şartı aranmamalıdır. fazlaya ilişkin dava, talep ve itiraz hakkımız saklı kalmak kaydıyla;
Öncelikle haklı davamızın kabulüne,
Müvekkilin davalı …’ye borcu bulunmadığının tespitine,
… 14. İcra Müdürlüğü … E. takip dosyasından yapılan haciz ve sair icra iş ve işlemlerinin iptaline,
kötüniyetli icra takibi yapan … aleyhine %20’DEN az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine…” karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle “….Davacı taraf aleyhine … 14. İcra müdürlüğünde … esas ile tarafımızca bir takip başlatılmıştır. Bu takip kurumun muvafakati ile başlamıştır. Fakat … 21(… 4) icrada başlatılan … esas sayılı dosya müvekkil kurumun bilgisi dışında açılmıştır. Bu sebeple müvekkil kurum ile vekil arasında sıkıntılar yaşanmış; nihayetinde vekil … 2009 yılında kurum vekilliğinden istifa etmiştir. İstifa Bu tarihten sonra … tarafından kurum adına yapıldığı idda edilen tahsilatlar kuruma iletilmediği gibi kurumun bu tahsilatlardan haberi bile olmamıştır. İstifanın akabinde …’den uhdesinde bulunan dosyaları iade etmesi talep edilmiş; fakat bu talep karşılık bulmamıştır. Dosyaların iadesi için … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde … esas ile dava açılmış ve mahkemece dosyaların iadesi cihetinde karar verilmiştir. Fakat dosyalar, başaltılan icra takibine rağmen teslim alınamamıştır. Zaman zaman huzurdaki dosya gibi dosyalar dolayısı ile … tarafından yapılan ve fakat kuruma iletilmeyen tahsilatlardan haberdar olunmaktadır. Fakat bunlar hiç bir şekilde kurumun bilgisi dahilinde olmayan tahsilatlardır. … tarafından istifa tarihi olan Mart 2009 tarihinden sonra yaptığı tahsilatların kurumu bağlamaması gerekir. Öte yandan; Fon alacaklarına ise bazı imtiyazlar tanınmıştır.
Vergi, resim, harç muafiyeti (4389 Sayılı Kanun, 15. Madde; 5411 Sayılı Kanun, 140. Madde) Alacakların tahsilinde 6183 Sayılı Kanun hükümlerinden faydalanabilme (4389 Sayılı Kanun, 15. Madde;5411 Sayılı Kanun, 132. Madde)
C. Fon alacağının amme alacağı niteliği kazanması (4389 Sayılı Kanun, 15. Madde; 5411 Sayılı Kanun, 132. Madde)
D. İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezaların fon alacakları ile alakalı olarak uygulanamaması (4389 Sayılı Kanun, 15. Madde; 5411 Sayılı Kanun, 138. Madde)
E. İhalelere iştiraklerde teminat şartı aranmaması (4389 Sayılı Kanun, 15. Madde, 5411 Sayılı Kanun, 138. Madde) İtirazların satış dışında takip işlemlerini durdurmaması (4389 Sayılı Kanun, 15.Madde; 5411 Sayılı Kanun,138. Madde)
G. fona ödenmesi gereken bedellerin sıra cetvelinin kesinleşmesi beklenmeksizin ödenmesi (4389 Sayılı Kanun, 15. Madde; 5411 Sayılı Kanun, 138. Madde) Fon alacaklarında zamanaşımı süresinin yirmi yıl olması (4389 Sayılı Kanun, Ek 3. Madde; 5411 Sayılı Kanun, 141. Madde)Bu imtiyazlardan da anlaşılacağı üzere alacak fon alacağı haline gelmiş olmakla; zamanaşımı 20 yıla uzamıştır. Alacak kamu alacağı haline gelmiştir.
Yine bu imtiyazlar bağlamında fon aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemez. Fon harçtan da muaftır.
davanın reddini, yargılama giderlerinin ve ücret-i vekaletin davacı taraf üzerine tahmilini..” talep etmiştir.
DELİLLER:
… 14. İcra Müdürlüğü’nün … E Sayılı dosyası, … 21. İcra Müdürlüğü’nün ( Eski … 4. İcra Müdürlüğü ) … Esas Sayılı dosyası, 17/07/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacı aleyhine … 14 İcra Müdürlüğü’nün… E Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine ilişkin olarak İİK 72. Madde uyarınca menfi tespit talebine ilişkindir.
… 21. İcra Müdürlüğü’nün ( Eski … 4. İcra Müdürlüğü ) … Esas Sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklı … tarafından …Şti, … Ltd Şti ve … aleyhine 17.066.87 TL Asıl Alacak , 311.513.04 TL İşlemiş faiz , 15.575.65 TL %5 BSMV
344.155.56 TL tutarında toplam alacağın ödenmesi talebiyle icra takibi başlatılmış olduğu , ilgili dosyaya 13/03-5/2009 tarihinde … tarafından dilekçe ile icra dosyana ilişkin olarak hapis hakkının kullanıldığına ilişkin beyan dilekçesi sunulmuş olduğu anlaşıldı.
… 14. İcra Müdürlüğü’nün …Esas Sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklı … tarafından …Şti, …Ltd Şti ve … aleyhine 17.066.87 TL Asıl Alacak , 50.00 TL İhtarname masrafının ödenmesi talebiyle icra takibi başlatıldığı, … vekilinin 25/07/2013 tarihli itiraz dilekçesinin dosyaya sunulu olduğu anlaşıldı.
17/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle …’ye devredilen …. A.Ş İle borçlular arasında İmzalanan Kredi Sözleşmeleri taraflarca dosyaya sunulmadığından sözleşmesel ilişkiye dair her hangi bir tespitin yapılamadığını, ancak taraflar arasında kredi ilişkisene dair her hangi bir ihtilaf olmadığı, asıl borçlu şirket lehine Taksitli Ticari Taşıt Kredisi Kullandırıldığı ve Kullanılan kredilere Davacı/borçlu …’in kefil olduğu hususunda her hangi bir ihtilaf olmadığını, Alacaklı … vekili … tarafından, takip borçluları aleyhine … 21 İcra Müdürlüğü ( Eski … 4 İcra Müdürlüğü ) … E.Sayılı Takip Dosyası üzerinden 17.066.87 TL asıl alacak üzerinden İlamsız icra takibi başlatıldığı, Takip sonrasında, … Vekili … tarafından haricen dosya borçlulardan 22.06.2010 tarihinde 15.360.00 TL nakit tahsilat yapılarak, Takip borçlularının… E Sayılı Dosya borcundan Dolayı İBRA edildiği, … vekili … ile … arasında Vekalet ücreti yönünden taraflar arasında ihtilaf çıkması ile … Kurum vekilliğinden 27. Mart 2009 tarihi itibariyle istifa ettiğini ve …’ lehine takip ettiği tüm dosyalar üzere Hapis Hakkı koyduğunu …’na bildirdiği, … vekili …’in vekaleten Takipte … vekili olarak yetkili olduğu … 4 İcra Md .. E Sayılı Dosyasına da HAPİS HAKKINA ilişkin dilekçenin 13. Mart 2009 havale tarihli Dilekçesi gönderildiği, Akabinde, Alacaklı … tarafından Aynı alacak için ( 17.066.87 TL asıl alacak) bu kez … 14 İcra Md … E Sayılı dosyası üzerinden aynı takip borçluları …Şti, … Ltd Şti ve … aleyhine Mükerrer İlamsız İcra takibi Başlatıldığı, Takip borçlularından …, … 21 İcra Md. ( Eski … 4.;cra Md.)…E Sayılı dosya borcunun … vekili …’e 22.06.2010 tarihinde haricen ödendiği ve Dosya borcundan İBRA olunduğu iddia edilerek, … 14 İcra Md … E Sayılı dosyasından aynı borç için Mükerrer takip yapıldığı, dolayısıyla … 14 İcra Md … E Sayılı dosuasından boprçlu olunmadığının tespiti için hususrdaki işbu dava ikame edildiği, Tüm Hukuki ve nihayi takdir Mahkemenizde olmak üzere, … 21 İcra Md …E Sayılı dosyasından 17.066.87 TL asıl alacak için başlatılan İlamsız icra takibinde, takip borçlularından talep edilen alacak ile … 14 İcra Md … E Sayılı İlamsız İcra takibinde talep edilen 17.066.87 TL asıl alacak aynı Kredi borcundan kaynaklı olduğu ve mükerrer takip olduğu, Takip borçluları tarafından … E Sayılı dosya borcuna haricen yapılan 15.360.00 TL sonrasında … vekili … tarafından Borçluların… E Sayılı İcra
dosyasından ibra edildiğine ilişkin düzenlenen İbraname ile Mükerrer takip dosyası olan … 14 İcra Md …E Sayılı dosyasından da İbra olunduğunu kabulü halinde işbu dosyadan borçlu olunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu..” yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı borçlu … Şti ile … A.Ş arasında imzalanan kredi sözleşmesini davacının da kefil olarak imzaladığı, bu kredi sözleşmesi kapsamında kullanılan kredilerin ödenmediği belirtilerek dava dışı … A.Ş tarafından … 1. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edilerek davacı ve dava dışı borçlu … Şti aleyhine … 21. İcra Müdürlüğünün ( Eski … 4. İcra Müdürlüğü ) … E.Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğu, icra dosyası kapsamında davacı ve dava dışı şirkete çıkartılan tebligatların yapılamaması nedeniyle borçlulara ulaşılamadığı, süreçte icra takibini başlatan davalı kurumun eski vekillerinden …’in 27/03/2009 tarihinde davalı vekilliğinden istifa ettiği ve … 21. İcra Müdürlüğü’nün ( Eski … 4. İcra Müdürlüğü ) … E.Sayılı dosyasına sunduğu 13/05/2009 tarihli dilekçesi ile ilgili icra dosyasında hapis hakkı kullandığını bildirdiği, davacının ise 22/06/2010 tarihinde icra dosyasına değil , ödemenin yapıldığı tarih itibariyle yetkisiz temsilci konumunda olan …’e toplam 344.575,65 TL alacağa ilişkin olarak başlatılan takipten kaynaklı olarak 15.360,00 TL ödeme yaparak ibraname düzenlendiği, davacının yetkisiz temsilciye yaptığı ödeme ile davalı tarafa olan kredi borcunun sona erdiğinin kabul edilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 291,46-TL harçtan düşümü ile bakiye 210,76-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/11/2022

Katip … Hakim …
E-imza E-imza