Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/200 E. 2023/490 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/200 Esas
KARAR NO:2023/490

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/03/2021
KARAR TARİHİ:24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” Davalı ile müvekkil arasında yapılan ticari iş neticesinde; müvekkil şirketin miktar ve fatura numaraları belirli olan malları davalı tarafa sattığı ve teslim ettiği, davalı tarafın ise cari hesap ekstresine dayanan fatura bedellerinin toplamı olan 34.453,56-TL tutarı ödemekten kaçındığı, Davalı tarafa yapılan tüm şifahi taleplerin sonuçsuz kalması üzerine icra takibi başlatılması mecburiyetinin hasıl olduğu, bunun üzerine davalı hakkında …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına hiçbir dayanak göstermeksizin müvekkil firmaya hiçbir borcu olmadığını öne sürerek kötü niyetle ve takibi durdurduğu, Huzurdaki yargılamaya konu alacağın, müvekkil ile davalı arasında ticari ilişkiye ve cari hesaba ilişkin olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak inceleme neticesinde davalının müvekkil firmaya ödemekle yükümlü olduğu yargılamaya konu alacağın ayrıca ortaya konulacağı, Müvekkil tarafından davalıya gönderilen emtiaların faturalarının davalıya tebliğ edildiği, sevk irsaliyeleri düzenlendiği ve malların tesliminin gerçekleştiği, davalıya kesilen faturalara süresi içerisinde bir itirazda bulunmadığı, 6102 Sayılı TTK’nın 21/2. maddesi “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” Görüldüğü üzere teslim aldığı malın irsaliye ve faturasına itiraz etmemiş olan davalının fatura münderecatını kabul ettiği, Takip konusu yapılan ve borçlunun itiraz ettiği alacağın likit durumda olduğu, borçlu davalı tarafın alacağın gerçek miktarını belirlemek için gerekli olan bütün unsurları bildiği, bu sebeple davalı taraf aleyhine 94 20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettikleri, Açıklanan nedenlerle; Borçlu davalı tarafın …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İtirazın İptaline, Takibin Devamına, Yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ” müvekkil şirkete dava dilekçesi tebliğ edilmeden ön inceleme duruşması yapılmış ve davalı müvekkil şirketin cevap dilekçesi ve delilleri sunulmadan dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Fatura deliline dayanılabilmesi için, fatura düzenleyen kişinin faturada yazılı mal veya hizmeti davalıya teslim ettiğini, bu teslimin borç doğurucu sözleşmesel hukuki bir ilişki sonucu olduğunu, faturanın da bu ilişki sonucu düzenlenmiş olduğunu genel ispat kurallarına göre kanıtlaması gerekir. Davacı tarafça faturaya ilişkin hizmetin ifa edildiği, emtianın teslimine dair hiçbir somut delil sunulmamıştır. Alacak likit bir alacak değildir. davacı tarafın icra inkâr tazminatı taleplerinin reddedilmesi gerekmektedir. Şöyle ki; alacaklı lehine icra inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için alacağın likit bir alacak olması gerekmektedir. Nitekim Yargıtay emsal kararlarında da önemle vurgulanan icra inkar tazminatına mahkum edilmesinin ilk koşulu olarak alacağın likit bir alacak olması gerektiğini…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce ….İcra Dairesinin … takip sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … ANONİM ŞİRKETİ tarafından, borçlu … ŞİRKETİ aleyhine 34.453,56TL asıl alacağa yıllık %16,75 oranında avans faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK.m.67 hükmü uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
02/09/2022 tarihli bilirkişi kök raporu özetle; “Davacı … Mad. İth. İhr. A.Ş’nin incelemeye sunduğu 2020-2021 mali dönemine ait ticari defterinin, ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, ticari defterlerin delile dayanan taraf açısından delil niteliğinde olduğu, Davalı tarafın incelemeye katılmadığı, ticari defter ve belgelerini incelemeye sunmadığı, bilirkişiliğimizce davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapılamadığı, Davacı tarafın icra takip tarihi itibariyle davalıdan takip miktarı olan 34.453,56 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, Davalı tarafın beyan dilekçesi ve eki sunulan dekont incelenmiş olup, söz konusu dekontta yer alan tutarın davacı kayıtlarında yer aldığı ve bakiye alacak miktarından tenzil edildiği…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
02/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapma talebi kök rapor tanzimi aşamasında davalı taraftan defalarca talebe rağmen incelemeye hazır etmediği, rapor ekinde sunulan maillerden de bu hususun anlaşılacağı, Kök Raporumuzdan sonra dosyaya başkaca bir belge sunulmadığının görüldüğü, İş bu ek raporumuz kapsamında verilen görevlendirmenin “davalının beyan ve itiraz dilekçeleri doğrultusunda dosyanın tekrar aynı bilirkişiye tevdi edilerek tekrar ek rapor alınmasına” yönünde kurulduğu, davalı tarafça da davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu adres, muhatap kişi iletişim vb. bilgiler sunulmadığı da dikkate alındığında, kök raporumuz kapsamında beyan edilen göri değiştirmeyi gerektirecek bir husus olmadığı…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının takip tarihi itibarıyla takip bedeli kadar alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını alacağa dayanak olarak gösterdiği fatura kayıtları ile ortaya koyduğu, bilirkişi raporunun davacının talebini destekler mahiyette olduğu, faiz talebinin alacağın türü ve dosya kapsamına uygun düştüğü, takip talebine konu edilen alacağın miktar itibarıyla hesaplanabilir olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davaya konu edilen icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut bulunduğu değerlendirilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne,
2-İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına,
3-Alacağın %20’si olan 6.890,71TL İcra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.353,50TL karar harcından peşin harç ve icraya yatan harç toplamı 588,30TL’nin mahsubu ile geriye kalan 1.765,20TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin m.26 hükmüne göre Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 8,50TL vekalet harcı, 588,30TL peşin harç ve icraya yatan harç toplamı, 59,30TL başvuru harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti 135,00TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 9.240,10TL’nin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince dava değeri olan 17.900,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yüzüne karşı karar verildi. 24/10/2023

Katip …
E-imzalıdır

Hakim ..
E-imzalıdır