Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/20 E. 2022/910 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/20 Esas
KARAR NO : 2022/910

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/ 2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili 11/01/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketten farklı tarihlerde mal alan davalı şirketin, tanzim edilen bir kısım faturalara ilişkin ödemelerini yapmadığını, davalı şirketin fatura bedellerinin bir kısmını banka kanalıyla bir kısmını ise çek olarak veya elden ödediğini ancak her zaman eksik ödeme yaptığını, müvekkili şirketin sürekli arayarak borcun ödenmesi talebinde bulunduğunu, şifahen yapılan taleplerin her seferinde ertelendiğini, sonrasında ödeme yapılmayınca cebri icra yoluna gidilmek zorunda kalındığını, davalı şirket tarafından alacağın tahsilini geciktirme kastı ile suiniyetli olarak itiraz edildiğini, takibe itirazda her ne kadar faturalara itiraz edilmiş ise de faturalara karşılık ödeme yapıldığın şirket hesaplarına gelen ödemelerden ve elden yapılan tahsilatlardan belli olacağını, kötü niyetli olarak ödemeyi geciktirmek maksadıyla itiraz edilmiş olduğu açıkça görüldüğünü, … 33. İcra Müdürlüğü’nü …dosyası takip dosyası haksız yapılan itirazların iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili 12/02/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının talep ettiği alacak kalemi için dava şartlarının yerine getirildiğinin kabulü anlamına gelmemek ile talep edilen alacağın dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süreden önceki kısmı zamanaşımına uğradığını, davacının iddiasının ispata muhtaç olduğunu, müvekkili şirketin özel güvenlik sistemleri üzerine faaliyet gösterdiğini, davacının da özel güvenlik sistemleri sattığını, iki firma arasında dönem dönem mal alış satışı gerçekleştiğini, müvekkilinin davacıya icra takibinde başlatıldığı kadar bir borcunun olmadığını, çünkü bahse konu faturaların bazılarının müvekkiline hiç tebliğ edilmediğini ve müvekkilinin ticari defterlerine işlenmediğini, ticari defterlere işlenmeyen faturalarda yer alan ürünler müvekkile hiçbir şekilde teslim edilmediğini, iş bu sebeple tarafların ticari defterleri incelendiğinde müvekkilin davacıya bahse konu borcu olmadığı ortaya çıkacağını, öncelikle zorunlu arabuluculuk aşamasında imzalanan son tutanak aslının sunulması için davacıya kesin süre verilmesini, aksi durumda davanın usulden reddini, zamanaşımı def’inin kabulünü, davacının haksız taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların ticari defter ve kayıtları, … 33. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, 19/08/2021 tarihli bilirkişi raporu, 24/03/2022 tarihli ek rapor ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; fatura ve cari hesaptan kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
… 33. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından , davalı aleyhine fatura ve cari hesaptan kaynaklı olarak 24.456,41 TL asıl alacak ve 1.561,33 TL takip tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.017,74 TL nin ödenmesi talebiyle ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu; ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği ve davalının takibe itirazı üzerine takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yapılarak rapor tanzimi istenmiş; bilirkişi tarafından düzenlenen 19/08/2021 tarihli raporda özetle; davacı ve davalı şirketin takip tarihi itibarıyla mutabık oldukları, her iki şirketin yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun ve yasal süresi içinde yapılmış olduğu ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz oldukları, her iki şirketin de tarihi olan 10.11.2020 tarihinde mutabık oldukları yani davacı şirketin 24.456,41.-TL alacak bakiyesine sahip olduğu, davalının davacıyı temerrüde düşürdüğüne dair dava dosyası içeriğinde bilgi -belge yer almadığı, TTK 1530’a göre faiz talebinde bulunan davalının takdiri sayın mahkemenize ait olmak üzere cari hesap bakiyesinden tarihten takip tarihine kadar geçen süre için; 169,85.-TL faiz talep edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 24/03/2022 tarihli ek raporunda özetle; davacı ve davalı şirketin takip tarihi itibarıyla mutabık oldukları, kök raporda yer alan görüşünü değiştirecek her hangi bir veri dosyaya sunulmadığı ve taraf defterlerinin birbirini doğruladığı,
her iki şirketin de 10.11.2020 tarihinde mutabık oldukları yani davacı şirketin 24.456,41.-TL alacak bakiyesine sahip olduğu, davalının davacıyı temerrüde düşürdüğüne dair dava dosyası içeriğinde bilgi -belge yer almadığı, yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında süregelen bir ticari ilişkinin bulunduğunun tarafların kabulünde olduğu, davacı tarafça tanzim edilen bir kısım faturaların kısmen ödenmediği iddia edilerek davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebiyle iş bu davanın açılmış olduğu; takibin ve davanın cari hesaptan kaynaklanıyor olması nedeniyle tarafların ticari defter ve kayıtlarının ispat hususunda önem arz ettiği, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen ve mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporuna göre;
her iki şirketin yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun ve yasal süresi içinde yapılmış olduğu ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu,her iki şirketin de 10.11.2020 tarihinde mutabık oldukları ve davacı şirketin 24.456,41.-TL alacağının bulunduğu, davalının takip tarihinden önce temerrüte düşürülmemiş olması nedeniyle takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, bu sebeple davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne,( davacı tarafça tevzi formunda dava değeri 24.456,41 TL olarak gösterilmişse de, dava dilekçesinde dava değerinin 26.017,74 TL olarak gösterilmiş ve harç toplam 26.017,74 TL üzerinden yatırılmış olması nedeniyle ) alacağın cari hesaptan kaynaklanın likit bir alacak olması nedeniyle davacı lehine takdiren %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının … 33. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 24.456,41 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin REDDİNE ,
2- 24.456,41 TL alacağın %20 si oranında hesaplanacak ( 4.851,282 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.670,61 TL harçtan peşin alınan 444,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.226,29 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 1.561,33 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 936,50 TL Yargılama gideri ve 444,32 TL harç olmak üzere toplam 1.380,82TL yargılama giderinden kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 1.283,86 TL nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan (92,4-TL’sinden davacı tarafın, 1.227,6-TL’sinden davalı tarafın sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/12/2022

Katip… Hakim …
E-imza E-imza