Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/187 E. 2023/277 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/187 Esas
KARAR NO : 2023/277

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/03/2021
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirket nezdinde “Ticari Paket Sigorta Poliçesi” ile sigortalı …’ya ait işletmede bulunan araç gereçler, 03.04.2019 tarihinde davalıya ait ana rögarın tıkanması nedeniyle taşan sulardan dolayı maddi hasara uğramıştır. Hasarın oluşmasında davalının kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Oluşan hasar nedeniyle müvekkil şirket tarafından sigortalısına 1.900,00 TL ödeme yapılmıştır. Müvekkil şirket de, sigortalının iş yerinde meydana gelen hasara ilişkin detaylı inceleme yapmıştır. Alınan ekspertiz raporunda davalının sorumluluğu belirtilmiştir. Davalı tarafa gönderilen rücu bilgilendirme yazısıyla bu husus bildirilmiş ancak olumlu yanıt alınamamıştır. Bu nedenle … 30. İcra Müdürülüğü … E. sayılı dosya ile icra takibi ikame edilmiş olup, davalının haksız itirazı nedeniyle dava açma zaruretimiz doğmuştur. Davalı ödeme emri ve rücu yazısı yoluyla bedeni zarardan ve tazminat miktarından haberdar edilmiştir. Akabinde Davalı tarafından Müvekkil Şirkete herhangi bir geri bildirimde bulunulmamış ve ödeme de yapılmamıştır. Müvekkil şirket tarafından ayrıca arabuluculuk görüşmesi yapılmış ancak davalının olumsuz dönüşü doğrultusunda anlaşmama şeklinde tutanak tutulmuştur. Dolayısıyla Davalının da haberdar olduğu bu durum karşısında, ikame ettiğimiz takibe karşı itiraz edilmesi açıkça kötü niyetlidir. Davalı bilinçli olarak Müvekkilin alacağına kavuşmasını engellemekte ve geciktirmektedir. Haklı davamızın kabulüne,
… 30. İcra Müdürlüğü …E. sayılı dosyasına yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin devamına, Davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine hükmedilmesine, Vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına
karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından …adresinde sigortalısına ait işyerinde gerçekleştiğini iaddia ettiği hasar sebebiyle ödemiş oldukları bedelin rücuan tazmini amacıyla dava açılmıştır. Konuyla ilgili yapılan tetkiklerde; Hasara konu … adresinden İdaremiz arıza kayıt servisine bildirilen kanal tıkanıklığı şikayeti üzerine İdaremiz ekiplerince adrese intikal edilmiş ve bina atıksu bağlantısında oluştuğu görülen tıkanıklık süresi içinde … nolu … işemriyle giderilmiştir.
Hasara konu durum ana hat üzerinde değil binaya ait atıksu bağlantısında meydana gelmiştir. Bu nedenle İdaremiz literatüründe “Hatalı Kullanım” olarak ifade edilen ve bez, peçete v.b materyallerin bina kanalına bırakılması/kaçırılması suretiyle hattın çalışamaz hale gelmesine sebep olan kullanıcıların sorumluluğu söz konusudur.Hasar bina maliklerinin hatalı ve bilinçsiz kullanımı neticesinde bina atıksu bağlantısında oluşan tıkanıklık neticesi oluşmuştur. Zarar gören davacının oturduğu dairenin mimari projedeki yeri ve konumu belirlenmelidir. Binanın atıksuyunu ana kanala getiren rögarlarda yine mal sahibine ait olup bunların bakım ve işletmesi taşınmaz sahiplerinin sorumluluğundadır. Taşınmaz sahipleri bağlantı kanalında meydana gelebilecek tıkanıkları da açtırmakla yükümlüdür. Hasara maruz kalan binanın inşaat tekniğine aykırı yapılmış olması sebebiyle doğacak hasar ve zararlardan idaremizi sorumlu tutabilmek mümkün değildir. bu sebeple, zararı meydana getiren sebeplerin ve kusur durumunun tesbiti için, iskan izninin olup olmadığının ilgili belediyesinden sorularak, binaya ait yapı ruhsatı ve projelerin getirtilmesi, binanın projesine uygun yapılıp yapılmadığının, imar mevzuatına ve iski mevzuatına uygun olup olmadığının tesbiti için mahallinde keşfen inceleme yapılması gerekir. Zararın idari eylem veya işlemden değil de zarar görenin veya bir başkasının eyleminden doğması halinde, zararla idari eylem arasındaki illiyet bağı kesilir ve zararın idari eyleme ve idare tüzel kişiliğine bağlanması imkanı ortadan kalkar.
davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının sigortalısı dava dışı Gökhan Mumcu’ya ait işyerine , …’nin sorumluluğundaki rögar kapağının tıkanması iddiasına dayalı su basması nedeniyle oluşan maddi hasarın dava dışı üçüncü kişiye ödenmesi nedeniyle rucüen tazminat talebidir.
Mahkememizce … 30.İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … Sigorta A.Ş. tarafından, borçlu … aleyhine 1.900,00TL asıl alacak, 115,43TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 2.015,43TL’nin icra takip tarihinden itibaren ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK.m.67 hükmü uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 14/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davalı … tarafından sunulan iş emrinde Arıza sebebi, Hatalı bilinçsiz kullanım (bez, peçete v.b materyallerin bina kanalına bırakılması/kaçırılması suretiyle hattın çalışamaz hale gelmesi) kaynaklı olduğu belirtilmiştir. Aksini tespit eden eksper tespiti bulunmamaktadır. Civar apartmanlarda aynı tarihte aynı tür bir geri tepmenin gerçekleşmiş olduğuna ilişkin tespit bulunmamaktadır. Olayın sadece dava dışı sigortalının sahibi olduğu bina rabıt bağlantısına ilişkin olduğu değerlendirilmekle olayın projede atık suyun geri gelmesini önleyici tedbirler (çek valf vb. ekipman vb) ile de giderilemeyeceği dolayısıyla davalı …’ne kusur atfedilemeyeceği görüş ve kanaatine varılması, Sigortacıya Rücu etme hakkını sağlayan,Ticaret Kanununun Madde 1472 olan “(1)Sigortacı ,Sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bir hak,tazmin ettiği bedel kadar ,Sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa ,Sigortacı ,Mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin halefiyet kuralı uyarınca,sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.”” Hükmünün Davacı … Sigorta A.Ş ‘nin, Dava konusu sigortalısı … , Başlangıç tarihi 22.03.2019, Bitiş tarihi 23.03.2020, Poliçe numarası … olan Ticari Paket Sigorta Poliçesi kapsamında, Davalı … Genel Müdürlüğün’den Sigorta Hasar Tazminatı Talebinde Bulunmasının Mümkün Olmadığı…” rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 23/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davalı … tarafından sunulan iş emrinde Arıza sebebi, Hatalı bilinçsiz kullanım (bez, peçete v.b materyallerin bina kanalına bırakılması/kaçırılması suretiyle hattın çalışamaz hale gelmesi) kaynaklı olduğu değerlendirildiğinden, davalı …’nin kusuru olduğu yönünde bir tespit yapılamadığı, Eksper tarafından hasar sebebine ilişkin düzenlenen raporun, davacı sigorta şirketinin sigortalısının beyanı ve tahmine dayalı değerlendirme olduğu, bilimsel ve araştırmaya dayalı olmadığı, Dolayısıyla, davacı sigorta şirketinin rücu talebinin isabetli olmadığı…” rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; davacıya sigortalı … adresinde bulunan binanın bodrum katında geri tepen suların yükselmesi nedeniyle su basma olayının meydana geldiği, burada bulunan sigortalıya ait sandalye ve buz makinesinin su altında kalarak kullanılamaz hale geldiği, davacı tarafından dava dışı sigortalı …’ya alınan ekspertiz raporu kapsamında 1900 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödeme ile sigortalının haklarına halef olunduğu ve su basma olayının davalı ..’nin kusuru nedeniyle meydana geldiğinden bahisle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere, Olayın sadece dava dışı sigortalının sahibi olduğu bina rabıt bağlantısına ilişkin olduğu değerlendirilmekle olayın projede atık suyun geri gelmesini önleyici tedbirler (çek valf vb. ekipman vb) ile de giderilemeyeceği dava dışı sigortalının herhangi bir tedbir almadığı ve su basma olayının dava dışı sigortalının kusuru ile gerçekleştiği, davalıya atfedilecek herhangi bir kusur olmadığı ve ödenen bedelin davalıdan talep edilemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL harçtan peşin alınan 59,30TL’nin ve davacı tarafça icra dosyasına yatırılan 7,80TL harçların toplamı olan 67,10TL’nin mahsup edilerek bakiye 112,80TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinden bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama masrafı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince dava değeri olan 2.015,43TL üzerinden hesaplanan 2.015,43TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin m.26 hükmüne göre Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı kesin olarak karar verildi. 02/05/2023

Katip
¸e-imza

Hakim
¸e-imza