Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/172 E. 2022/538 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/172 Esas
KARAR NO : 2022/538

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Davalı, … 33. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile aleyhine yürüttüğümüz 5.515,05 -TL tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen alacağa itiraz etmiştir. Borcun itirazı haksız olup, borçlu itirazında kötü niyetlidir. Müvekkil Şirket ile Borçlu taraf arasında 2020/74990 Arabuluculuk Numaralı dosya ile 28.09.2020 tarihinde COVİD-19 nedeniyle telekonferans ile arabuluculuk görüşmesi yapılmıştır. Ancak taraflarca anlaşma sağlanamamıştır.
Bu nedenle işbu davanın ikame edilmesi zorunluluğumuz hâsıl olmuştur. Borçlunun bu itirazının aşağıda belirteceğimiz nedenlerle iptali gerekir; Müvekkil Şirket ile Davalı arasında kargo sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme unsurları gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlanmasıdır. Bu sözleşme içerisinde mesafelere ulaştırma saatleri, Davalı ve Müvekkil Şirketin yükümlülükleri, ücret tarifesi ve ödeme şekli, uyuşmazlık durumunda yetkili mahkemeleri hususları belirtilmiştir. Müvekkil Şirket, Davalı ile aralarındaki kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirmiş olup yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kesilmiştir. Buna karşılık Davalı, Müvekkil Şirket tarafından gerçekleştirilmiş olan taşıma hizmetine karşılık olarak ödenmesi gereken ücreti ödememiştir. Bu fatura değerlerinin toplamı 5.515,05 -TL olarak çıkmaktadır. Müvekkil Şirket taraflar arasında imzalanan Kargo Sözleşmesi gereğince ifa yükümlülüğünde olduğu kendisine verilen kargoları tam ve özenle taşıma olan tüm edimleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olmasına rağmen Davalı – Borçlu taraf tek yükümlülüğü olan para verme edimini gereği gibi ifa etmemiştir. Toplam tutarı 5.515,05-TL olan faturalar Müvekkil Şirket’in ticari defterleri incelendiğinde görülebilecektir. Belirtmek gerekir ki; işbu davaya ve ilgili icra takibine konusu faturaların çoğu e arşiv fatura olarak düzenlendiğinden e-Arşiv fatura uygulaması kapsamında oluşturulan faturalar elektronik mali mühür ve zaman damgası ile imzalanarak elektronik ortamda arşive alınmaktadır. E-Arşiv fatura kapsamında elektronik belge biçiminde oluşturulan faturalar Davalı tarafa hem elektronik ortamda hem de fiziken teslim edilmiştir. Söz konusu e – arşiv faturaların ulaştırılması sorumluluğu … üzerindedir. Sayın Mahkemenizin gerek duyması halinde, davaya konu faturaların Davalı yana iletilip iletilmediği hususunda …’e müzekkere yazılmasını talep ederiz. Müvekkil Şirket tarafından bahse konu alacağın tahsili amacıyla Davalı – Borçlu taraf ile defalarca iletişime geçmiş olsa da bu borcu ödemekten kaçınmışlardır. Bunun neticesinde Müvekkil Şirket tarafından İstanbul 33. İcra Müdürlüğü 2020/29279 E. Numaralı dosyasıyla icra takibi başlatılmış olup borçlu tarafından bu takibe kötü niyetli olarak itiraz edilmesi neticesinde takip durmuştur. Bu doğrultuda, Davalı – Borçlu tarafından haksız ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerekmektedir. Zira Müvekkil Şirket faturaya ilişkin edim borcunu yerine getirmesine rağmen Davalı – Borçlu tarafından bedel ödeme borcu tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmemiştir.
Bu nedenlerle, takibin asıl alacak yönünden devamına, 5.515,05 -TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faizle Davalıdan tahsiline ve faturaya dayalı bu alacağın likit olması nedeniyle, kötü niyetli Davalının İcra İflas Kanunu m.67/2 uyarınca asıl alacak ve tüm ferileri üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini Sayın Mahkemeniz ‘den talep ederiz. Haklı davamızın kabulüne,
Borçlunun … 33. İcra Müdürlüğü… E. Sayılı takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesini…”
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“….Davacının davası zamanaşımına uğramış olup, zamanaşımı sebebiyle tüm taleplerin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan ZAMANAŞIMINA uğrayan taleplerin kabulü mümkün değildir. Davacı Sayın Mahkemenizde açmış olduğu davada, müvekkilimizin kendilerine 5.515,05 TL borcu bulunduğunu iddia ederek, müvekkil aleyhine takibe geçtiklerini, müvekkilimizin de haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı işbu davasında haksız ve hukuka aykırı olup, Sayın Mahkemeniz tarafından reddine karar verilmesi gerekmektedir. Dava yetkisiz mahkemede açılmış olup, salt icra takibi yapılması İstanbul Mahkemelerini yetkili kılmamaktadır. Müvekkil şirket adresi itibariyle Bakırköy Ticaret Mahkemeleri alanında yer almakta olup yetkili mahkeme de Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Davanın HMK uyarınca davalı yerleşim yerinde açılması gerekmektedir. Bu bakımdan yetki itirazımızın kabulü ile dosyanın Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ederiz. İtirazın iptali davası HMK 107 uyarınca belirsiz alacak davası olarak açılamaz. Bu bağlamda davacının itirazın iptali davasında 5.515,05 TL talep etmesi daha sonrasında ise fazlaya ilişkin haklarını saklı tutması usul ve yasaya aykırıdır. Dava dilekçesine bakıldığı zaman fazlası saklı kalmak kaydıyla diye açıkça belirtilmiştir. Huzurdaki uyuşmazlığın belirsiz alacak davasına konu edilmesi mümkün olmayıp, davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Alacağın tespiti mümkün olan durumlarda Yargıtay belirsiz alacak davasının açılamayacağını açıkça belirtmektedir. Davacı dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlarda hukuki yararını belirtmemiş olup, bu davanın açılması usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Belirsiz alacak davası açılabilmesi için gerekli olan şartlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) m.107de: “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” şeklinde belirtilmiştir. O sebeple, davacının işbu dava konusu yapmış olduğu hususlarda, dava değerini belirleyebilecek durumdadır. O sebeple huzurdaki davaya konu alacak iddiaları açık, kesin ve hesaplanabilir mahiyette olup, işbu davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılabilmesi için gerekli şartlar oluşmamış olup, davacının davasının hukuki yarar yokluğu ile reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Davacının iş bu davasında yer alan hususlar gerçeği yansıtmamakta olup müvekkil şirketimizin davacıya herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Müvekkilin ticari defterleri de incelendiğinde davacıya hiçbir borcu bulunmadığı, tam aksine tüm ödemelerin düzenli yapıldığı görülecektir. Bu bağlamda sayın mahkemenizce atanacak uzman bir bilirkişi aracılığı ile ticari defterlerin incelenmesini talep ederiz. Ayrıca sayın bilirkişiye yerinde inceleme yetkisinin verilmesini bilvekale talep ve arz ederiz.
Davacı her ne kadar ödemenin eksik yapıldığına ilişkin iş bu davayı ikame ettirmiş ise de … no lu Iban numarasına … 26.08.2019′ da 5.515,00 TL ödeme yapılmıştır. Bu ödemeye ilişkin makbuzu sayın mahkemenize sunmaktayız. Süresinde yapılan ödeme ile davacıya hiçbir borcu bulunmayan müvekkil açısından davanın reddi gerekmektedir. Bu bakımdan açılan davayı kabul etmediğimizi bildirmekteyiz. Sayın mahkemenizce de görüleceği üzere davaya konu tutar davalıya ödenmiş olup, müvekkil şirketin davacıya bir borcu bulunmamaktadır.
Davacı icra takibi yapmadan önce müvekkil şirkete herhangi bir yazılı başvuruda bulunmamıştır. Doğrudan icra takibine geçilmiş ve müvekkil de haklı olarak iş bu takibe itiraz etmiştir. Ticari alacaklarda ödemenin yapılması için müvekkil şirkete başvuru yapılması gerekirken bu husus davacı tarafından atlanmıştır.
Davacı bilirkişi ve ticari defter incelemesi dışında herhangi bir delile başvurmamıştır. Bu suretle davacının bundan sonraki yeni delil bildirme taleplerine muvaffakatimiz olmadığını belirtmekteyiz. Yine davacı ticari defterlerin incelenmesini talep etmiş ise de ticari defterlerin kendisi lehine delil olabilmesi için usulüne uygun tutulmuş olması, kapanışlarının yapılmış olması ve yevmiye defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olması gerekmektedir. Aksi halde usulüne uygun tutulmamış ticari defterlerine lehine delil olamayacağı ancak müvekkil lehine olabileceği aşikardır.
Davacı işbu dava dilekçesi ekine hiçbir belge eklemeden, davaya konu ettiği 5.515,05 TL’nin hangi sebebe dayalı bir borç olduğu hususunda yazılı bir belge sunmadan işbu davasını açmıştır. Sayın Mahkemeniz tarafından yapılacak olan inceleme ile de müvekkilimizin davacıya herhangi bir borcu olmadığı hususu tespit edilebilecektir.
Davacı işbu davasında ve icra takibinde haksız olması sebebi ile, müvekkil lehine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. haksız ve hukuka aykırı davanın reddine,
davanın zamanaşımı sebebiyle reddine,
yetki itirazımızın kabulü ile dosyanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine,
Davacının işbu davasında ve icra takibinde haksız olması sebebi ile, müvekkil lehine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına…” talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının davalıdan … 33. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklıysa alacağın miktarı konularında yoğunlaştığı, davanın davalının itirazının İİK.67.maddesine göre iptali davası ve %20 icra inkar tazminatı talebidir.
… 33. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının celp edilip incelenmesinde: “Alacaklısı … Şirketi tarafından, borçlu Kerem İnan aleyhine 5.515,05-TL’nin 26/07/2019 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %21,25 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 26/07/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır…”
Yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, davacının faturaya dayalı alacağından kaynaklı olarak davalı hakkında 26.07.2019 tarihinde icra takibi başlattığı, davalının ise söz konusu alacağa istinaden 26.08.2019 tarihinde haricen ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Somut olaydaki uyuşmazlık, takip başlatıldıktan sonra ödeme yapılması nedeniyle bakiye borç bulunup bulunmadığı ile sınırlıdır. İcra takibinin başlatılmasıyla birlikte vekalet ücretine hak kazanıldığından, mahkememizce takip tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT dikkate alınarak resen yapılan hesaplama neticesinde, TBK 100. Maddesi gereği takip başlatıldıktan sonra yapılan ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsup edildiği hususu gözetildiğinde, bakiye başvuru harcı da dikkate alınmak suretiyle davalının 756,39 TL daha bakiye borcunun bulunduğu ve bu miktar yönünden itirazında haksız olduğu anlaşılmış ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
… 33.İcra Müdürlüğünün …E.sayılı icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 756,39TL üzerinden takip talebindeki şartlarda devamına,
Alacağın %20’si olan 151,28TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan 66,61-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,09-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 756,39-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 756,39-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 49,50-TL’den (posta/tebligat) kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 6,78-TL ile 134,41-TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam 141,19-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan (1.138,97-TL’sinden davacı tarafın, 181,03-TL’sinden davalı tarafın sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olarak karar verildi.06/07/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza