Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/15 E. 2022/418 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/15 Esas
KARAR NO : 2022/418

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle: “….Davalı …’nin kullandığı … plaka nolu aracın 25.12.2015 tarihinde …üzerinde davacıya çarpması sonucu kazanın meydana geldiğini, davacının kaza sebebiyle hayati tehlike geçirecek şekilde ve vücudunda kemir kırığı oluşturacak şekilde yaralandığını, davalı … A.Ş adına kayıtlı ve kaza tarihinde diğer davalı…’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş ye sigortalı olup davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere maddi tazminattan dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte sorumluluğunun bulunduğunu , bu nedenlerle davacı müvekkili için fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla (geçiçi ve sürekli maluliyet için ) 1.000 TL , SGK tarafından karşılanmayan hastane gideri için 2.250 TL, ilaç fideri 250 TL, bakım/bakıcı gideri için 1.000 TL, ambulans hasta nakil için 300 TL, yol giderleri için 500 TL olmak üzere toplamda 5.300 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere tamerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ) müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının ruhsal ve manevi bütünlüğünün bozulması sebebiyle 50.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kazaya sebep olan … plakalı araç hakkında ihtiyati tedbir konulmasına, davalı şahısların malvarlığı sorgulaması yapılarak adına kayıtlı araçlara ve taşınmazlara ihtiyati tedbir konulmasına , yargılama giderlerinin ve vekalet ücrectinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ediyoruz…” şeklinde talep ve beyanda bulunmuştur.
Davalı İflas İdaresi davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas , … karar sayılı kararı ile iflas eden … A.Ş aleyhine açılmış olan tefrik edilmiş ve sıra cetveline itiraz davası niteliğinde olan dava hakkında görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava, İİK nun 235. maddesinde düzenlenmiş olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul ) davasıdır.
… Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil sayısında kayıtlı … Şirketi’nin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/11/2018 gün ve …Esas sayılı kararı ile saat 16:14’den itibaren iflasının açılmasına karar verildiği, tasfiye işlemlerinin … 1. İflas Müdürlüğünün … iflas dosyası üzerinden yürütülmekte iken, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2021/559 Esas, 2021/246 Karar sayılı 21/09/2021 tarihli kararı ile iflasın kaldırılmasına karar verildiği, yapılan yargılama neticesinde … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yeniden 10/02/2022 tarih ve…Esas sayılı kararı ile müflisin iflasına karar verildiği, davacının iflas tarihinden sonra 28/12/2018 tarihinde iş bu davayı açtığı ve dava sürecinde alacak kayıt talebinde bulunduğu, bu kayıt talebinin … kayıt sırasına kaydedildiği, Yargıtay bozma ilamından sonra 2. iflas kararının akabinde davacının yeniden alacak kayıt talebinde bulunmadığı, zira 2. iflas kararının yargılama sürecinde henüz yeni verilmiş olması sebebiyle davacının yeniden başvuru hakkının kuşkusuz bulunduğu, 2. iflas kararı ile birlikte masanın yeniden oluşturulması (… sayılı İflas Dosyası) nedeniyle davacının yeniden müracaat etme hakkı bulunduğundan mahkememizce ilk masaya yönelik (2018/16 sayılı iflas dosyası) yapılan başvurunun ve eldeki davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Nitekim; Yargıtay 23. H.D. 2017/1908 Esas 2020/3039 Karar, Yargıtay 19. H.D. 2010/1798 Esas, 2010/3789 Karar, İstanbul BAM 17 H.D. 2021/893 Esas 2021/1064 Karar, İstanbul BAM 17 H.D. 2021/894 Esas 2021/1052 Karar sayılı emsal ilamları da aynı yöndedir.
Bilindiği üzere, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder (HMK 331/1).
Ancak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 165.maddesinde iflasın hükümle açılacağı düzenlenmiştir. Aynı yasanın 184.maddesinde, üst başlık olarak borçlunun malları hakkında iflasın neticelerine yer verilmiştir. İlk fıkrasında, iflasın açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün mallarının hangi yerde bulunursa bulunsun bir masanın teşkil edeceği ve alacakları ödenmesine tahsis olunacağı, 208.maddesinde iflasın açılması kendisine tebliğ olunur olunmaz iflas dairesinin müflisin mallarının defterini tutmaya başlayacağı ve muhafazaları için lazım gelen tedbirleri alacağı, basit tasfiyeye ilişkin 218.maddesinde, iflas dairesince defteri tutulan mallar bedelinin tasfiye masraflarını koruyamayacağı anlaşılması halinde basit tasfiye usulünün tatbik olunacağı, bu taktirde iflas dairesinin alacaklıları 20 günden az ve 2 aydan çok olmamak üzere tayin edilecek müddet içinde alacaklarını ve iddialarını bildirmeye ilan ile davet edeceği, 219.maddede, adi tasfiye ve iflasın açılmasının ilanına yer verildiği, 226.maddede, masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğuna yer verilmiştir.
İflas kararının ortadan kaldırılmış olması halinde ise iflasın açılmasının neticelerinin sona ereceği izahtan varestedir. Bu durumda, söz konusu iflas dairesi tarafından oluşturulan iflas masasındaki tasfiye somut davada olduğu üzere İİK 40.maddesi gereğince durdurulmuştur. 40.maddede, icranın iadesi düzenlenerek birinci fıkrada, bir ilamın Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulmasının icra muamelerinin olduğu yerde durdurulacağına yer verilmiştir. Müflis şirketle ilgili olarak yargılamanın devamı aşamasında yeni esas numarası altında ortadan kaldırılan iflas kararı neticesinde yeniden iflas kararı verilmiş ve müflis şirkete ilişkin iflas idaresi tarafından yeniden tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü farklı bir esas numarası ile yasal görevli yeni masa oluşturulmuştur.
İflas masasının kanuni mümessili iflas idaresi olup, söz konusu iflas dairesindeki iflas tasfiye dosyası ise iflas kararının kaldırılmış olması ile birlikte görevi sona ermiştir. Bu durumda masaya dahil olan müflis mallarının defterinin tutulması, muhafaza işlemleri, ikinci iflas kararı ile birlikte yeni kurulan iflas tasfiye dosyasında ve ilgili masa tarafından yürütüleceğinden iş bu davada müflis şirketi temsilen iflas idaresinin masanın kanuni mümessili sıfatının sona ermiş olduğunun göz önünde bulundurulması gerekecektir. Netice olarak, davacı tarafın haklı olup olmaması hususunun tespiti ve davalı iflas idaresinin yargılama giderleri ile sorumlu tutulması iş bu davanın niteliği itibariyle usul ve ilgili yasal düzenlemelere uygun düşmeyecektir.
Diğer taraftan, artık başvuru yapılan masanın kanuni temsilcisi olan iflas tasfiyesi ile ilgili iflas dairesinin görevi sona ermiş olduğundan bir an için aksinin kabulü ile yargılama giderlerine karar verilmesi halinde iş bu dosyada müflis şirket taraf olmayıp iflas idaresi taraf olduğundan infazı mümkün bulunmayacaktır. Bu nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesindeki düzenleme kapsamında esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderleri ile ilgili hükmün uygulanması mümkün görülmemektedir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle; davacı tarafça hakkında iflas kararı verilen … Şirketi aleyhine açılan iş bu davanın iflas kararının verildiği tarihten sonra açılmış olması nedeniyle , açıldığı tarih itibariyle de tazminat davası değil, sıra cetveline itiraz( kayıt kabul ) davası olduğu, yargılama sürecinde … Şirketi hakkındaki iflas kararının kaldırıldığı ve iflas dairesinin görevinin iflas kararının kaldırılmış olması nedeniyle sona erdiği, yeniden verilen iflas kararı ile birlikte ikinci tasfiye dosyası oluşturulduğu, davacının dava konusu başvurusunu değerlendiren iflas masasının kanuni mümessili iflas idaresinin görevinin yasal olarak sona ermiş olması ve tüm bu nedenlerle HMK 331.maddesinin iş bu davada uygulanması mümkün görülmediğinden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti verilmemesi (Aynı gerekçeyle bakınız. İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi 2021/894 Esas, 2021/1052 Karar ; İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi 2021/893 Esas, 2021/1064 Karar ) kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 188,88-TL harcın mahsubu bakiye 108,18-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Müflis şirketin iflas durumunun kalkmış olması nedeniyle infaza elverişli bir taraf bulunmadığından davacı ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda verilen kararın gerekçesinin tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/05/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza