Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/136 Esas
KARAR NO : 2022/340
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2015
KARAR TARİHİ : 20/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi :
“….Davalı tarafından, müvekkili aleyhine kaçak hat çekerek elektrik kullandığı iddiası ile ceza kesildiğini, söz konusu kaçak elektrik tespit tutanaklarına itiraz etmelerine rağmen taraflarına herhangi bir cevap verilmediğini, kaçak elektrik kullanımının tespitinin yanlış bulgulara dayanılarak yapıldığını, müvekkilinin tamamen bilgisi dışında çekildiği iddia edilen hattan dolayı sorumlu tutulduğunu, müvekkilinin kaçak hat çekerek elektrik kullanmadığını, müvekkilinin tüm itirazları reddedilince taksitlendirme protokolü ile 116.361,45 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin kullanmış olduğu elektriğin işyerinde bulunan elektrikli aletler ile orantılı olduğunu, bir an için kaçak elektrik kullanıldığı kabul edilse dahi hesaplamanın mevzuata olarak yapıldığını beyanla müvekkili hakkında düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanaklarının iptaline, ödenen 116.361,45 TL’nin avans faizi ile davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini…” şeklinde talep ve beyanda bulunmuştur.
CEVAP:
Davalı vekili Cevap dilekçesinde :
“….Davacı tarafın talebinde haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının kaçak elektrik kullandığı tespit edilerek 05/05/2015 tarihli kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, davacının harici hat çekmek suretiyle kaçak elektrik kullandığını ve bu hususun fotoğraflanmak suretiyle belgelendiğini, bu nedenle müvekkilinin görevlilerince kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiğini, müvekkili tarafından yapılan hesaplamalarda mevzuata aykırılık olmadığını beyanla davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER:
Abonelik sözleşmesi, faturalar, kaçak elektrik tüketimine ilişkin tutanak, 13/10/2021 tarihli ek bilirkişi raporu, 17/01/2022 tarihli bilirkişi 2. ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik tespit tutanağı nedeniyle ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir.
Mahkememizin 2015/1213 Esas 2018/1271 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2019/612 Esas 2021/83 Karar sayılı kararında “…Mahkemece ,yargılamada bilirkişi raporu alınmış ise de , bilirkişi kurulunca kaçak tutanağı tarihinde yürürlükte bulunan …’ne uygun olarak inceleme,değerlendirme ve hesaplama yapıldığını söyleyebilmek mümkün değildir. Tutanak içeriği ,imzacı tanık beyanları, harici hattın mevcut olduğuna ilişkin davacı tarafın da beyanları dikkate alındığında raporun teknik yönden somut olayla uyumlu olmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda , yapılan ödeme ve miktarında uyuşmazlık olmadığından, uyuşmazlığın niteliğine göre bilirkişi heyetinin makine mühendisi ile iki elektrik mühendisi bilirkişiden oluşturulması ve harici hat çekilmesi iddiası ile davacı hakkında tutanak tutulduğuna göre ,ilgili mevzuat hükümleri ve Yargıtay 3. HD ‘nin Esas No: 2020/2109 ,Karar No: 2020/3340 sayılı kararında açıklanan yöntem itibarıyla rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken,yazılı şekilde karar verilmesi usul ve hukuka olmakla..” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2019/612 Esas 2021/83 Karar sayılı kararında belirtilen hususlarda ek rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 13/10/2021 tarihli raporda özetle:”… emsal Yargıtay kararı dikkate alınarak yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; dava konusu 05.05.2015 tarihli kaçak elektrik tüketimi
tespit tutanağında harici hat çekilerek kaçak elektrik tüketimi yapıldığına dair tespit yapıldığı ve bu tespitinde döneminde yürürlükte olan 08.05.2014 tarihli …’ nin ilgili hükümleri gereği kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilmesi gerektiği kesin olarak anlaşıldığını, Kaçak kullanım miktarı hesabında, harici hattan beslenen cihazların kurulu güçlerinin toplamının esas alınmasının yine ilgili Yönetmelik hükümleri doğrultusunda doğru ve geçerli hesaplama yöntemi olduğu ve hesaplanan 115.948,8.-kWh tüketim miktarının doğru olduğunu, Yönetmelik hükümlerine göre doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi koşuluyla, başlangıç tarihinden kaçak elektrik tüketiminin başladığı varsayılan tarihe kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılabileceğinin hüküm altına alındığı, ancak; dosyada
davalı … tarafından kaçak tüketim ve normal ek tüketim hesabında esas alınan başlangıç tarihlerinin nasıl belirlendiğini gösteren bir belge bulunmadığı için, Yönetmeliğin açık hükmüne göre kesme-bağlama, sayaç mühürleme veya bu tarihte tesisatta işlem yapıldığını gösteren bir belge de olmadığından normal tüketim hesabı yapılamayacağını, Yönetmeliğin ilgili hükümleri doğrultusunda 115.948,8.-kWh tüketim miktarına kaçak tüketimin yapıldığı varsayılan dönem birim fiyatları ile yapılan hesaplama sonucunda toplam fatura bedeli 65.969,11.-TL olarak hesaplandığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, tarafların bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 17/01/2022 tarihli bilirkişi 2. ek raporunda özetle:”… BAM kararı ve emsal Yargıtay kararı gereğince; 05.05.2015 tarihli kaçak elektrik kullanımı tutanağının doğru olarak kabul edilmesi haline göre, kayıt altına alınan bilgiler kullanılarak değerlendirmelerde bulunulduğunu, Buna göre; kök raporda, 05.05.2015 tarihli tutanakta kayıt altına alınan makinelerin toplam güçleri kullanılarak, Yönetmeliğin açık hükmü ve hesaplama yöntemi ile bu cihazların günlük 8 saatlik kullanımı üzerinden hesaplama yapılmıştır. Yönetmeliğin ilgili hükmünde harici hattan beslenen cihazların hangi zaman aralığında veya ne kadar ne sıklıkla kullanıldığının tespit edilmesi gerektiğine dair veya bu konuda değerlendirme yapılması için açık kapı bırakılacak yoruma açık herhangi bir ifade geçmediğini, Bu
açıdan önceki bilirkişi raporlarında bu cihazların kullanımına ilişkin yapılan değerlendirmelerin Yönetmeliğin bu hükmüne göre uygun olmadığı anlaşıldığını, Yönetmeliğin yoruma kapalı olan ilgili hükümlerini, kaçak elektrik kullanımının caydırıcı olması için nispeten ağır cezai koşul içermesi gerektiği düşüncesi doğrultusunda değerlendirmek gerekmektedir. bu itibarla; 05.05.2015 tarihli tutanakta güç bilgileri verilen cihazlar, harici hattan beslenen cihazlar ise, hesaplama yönteminde bir hata olmayacağı anlaşıldığını, işyerinde kurulu olduğu beyan edilen 800 VA gücündeki bir kesintisiz güç
kaynağının işyerinin ortalama günlük tüketimi göz önüne alındığında, tam yük altında belki birkaç sn. çalışabileceği, bu durumda eğer işyerinin elektriği kesildiği halde bazı cihazlar çalışmaya devam ediyorsa, gerçekten de harici hattan bazı cihazların beslendiği, dolayısıyla elektriğin kaçak olarak kullanıldığı anlaşıldığını, ancak yeniden yapılan değerlendirmeler ile, dosyada bulunan tanıkların işyerinin elektriği kesildiğinde bazı cihazların çalışmaya devam ettiği yönündeki beyanlarından hareketle, tutanakta toplam güç hesabında esas alınan cihazların işyerinde kurulu bulunan tüm cihazlar mı olduğu, yoksa harici hattan beslenen cihazlar mı olduğu konusunda belirsizlik olduğu kanaatine varılması sebebiyle, tüketim miktarı hesabında da hangi cihazın harici hattan beslendiğinin tespit edilmesi hali hazırda mümkün olmayacağı için, tutanakta verilen cihazların kurulu güçleri kullanılarak toplam güç hesabı yapılmasının bu durumda doğru olmayacağını, yeni durumda; Yönetmeliğin diğer hesaplama yöntemleri ile kaçak elektrik tüketimi miktarının hesaplanması gerektiği, bu konuda önceki bilirkişi raporunda da verilen, tutanak öncesi ve sonrasındaki günlük ortalama tüketim miktarlarından yararlanılabileceği ve tutanak öncesi tarihle tutanak sonrasındaki tarihlerdeki günlük 40.kWh’ lık farkın ölçülmeden kaçak olarak kullanılan günlük elektrik enerjisi miktarı olarak hesaplamada kullanılmasının doğru olacağını, buna göre, ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazlar kaçak olarak beslenmişse kullanım süresinin esas alınması gerektiği, bu süreninde 180 günü geçemeyeceğinin hüküm altına alındığı anlaşılmakla, harici hat çekilerek kaçak elektrik kullanımı yapıldığının tespit edilmesi halinde, sayaç mahallinde işlem yapılan son tarihin değil kullanım süresinin esas alınması gerektiği bu açıdan önceki bilirkişi 2. Ek raporunda tüketim miktarı hesabında tutanak tarihine en yakın ilgili tesisatta işlem yapılan tarih esas alınarak 15 gün üzerinden yapılan hesaplamanın yönetmeliğin açık hükmüne göre yanlış olduğunu, 05.05.2015 tarihli tutanakta kayıt altına cihazların harici hattan beslenen cihazlar mı olduğu, yoksa işyerinde kurulu bulunan bütün cihazlar mı olduğu konusunda belirsizlik olduğu için; yeniden yapılan değerlendirmeler sonucunda tahakkuk ettirilebilecek kaçak elektrik tüketim miktarı 7.200.kWh olarak bulunmuş, kaçak elektrik kullanımı yapıldığı varsayılan dönem birim fiyatlarıyla tahakkuk ettirilebilecek fatura tutarı 4.159,49.-TL olarak hesaplandığını, Yönetmelik hükümlerinde, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi koşuluyla, başlangıç tarihinden kaçak elektrik tüketiminin başladığı varsayılan tarihe kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılabileceğinin de hüküm altına alındığı, buna göre de davalı
… tarafından, kaçak elektrik tüketiminin başladığı tarih olarak esas alınan 06.11.2014 tarihinden 10.05.2014 tarihine kadar da normal tüketim tahakkuku yapıldığı anlaşılmakla birlikte, dosyada kaçak elektrik tüketim hesabında başlangıç tarihi olarak verilen 06.11.2014 tarihinin nasıl belirlendiğini gösteren bir belge bulunmadığı gibi, bu tarihin Yönetmeliğin harici hat çekilerek elektrik enerjisinin kaçak olarak kullanılması halinde tüketim miktarı hesabında, doğru bilgi ve belge olmaması halinde esas alınabilecek 180 günlük en fazla süreye göre geriye dönük matematiksel hesaplama ile bulunmuş farazi bir tarih olduğunun anlaşılması sebebiyle, daha kaçak elektrik tüketimi başlangıç tarihine ilişkin bir belge sunulamamışken, bu tarih esas alınarak geriye dönük kaçak ek tüketim tahakkuku yapılamayacağı yönünde kök raporda verilen görüşte herhangi bir sapma veya değişim olmadığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı itibariyle; 05/05/2015 tarihinde davalı tarafından, davacının işyerinde kaçak hat çekilmek suretiyle kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenerek davacıdan 116.361,45 TL ceza bedeli tahsil edilmiş ise de mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan denetime açık, usul ve yasaya uygun 17/01/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda da tespit edildiği üzere, davacının işyerinde tutanak öncesi kullanılan elektrik miktarı ile tutanak sonrası kullanılan elektrik miktarı arasında çok yüksek bir fark olmadığı, iş yerinin elektriği kesildiğinde bazı cihazların çalışmaya devam ettiği, bu durumda tutanakta verilen cihazların kurulu güçleri kullanılarak toplam güç hesabı yapılmasının doğru olmayacağı, tutanak öncesi ve sonrasındaki günlük ortalama tüketim miktarları dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde tutanak düzenlenen tarihlerdeki ölçülmeden kaçak olarak kullanılan günlük elektrik enerjisi miktarının 40.kWh’ olacağı, ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazların kaçak olarak kullanıldığı süreninde yönetmelik hükümlerine göre 180 günü geçemeyeceği, dolayısıyla 40kWh X 180 = 7.200 kWh kaçak elektrik tüketiminin söz konusu olduğu ve bilirkişi heyeti raporunda belirtildiği üzere kaçak elektrik tutanağının tanzim edildiği tarih itibariyle tahakkuk ettirilebilecek fatura tutarının 4.159,49 TL olduğu , bu durumda davacıdan 116.361,45- 4.159,49 = 112.201,96 TL fazladan ödeme alındığı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü yapılan fazla ödemenin dava tarihinden itibaren işleyecek avans avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; 112.201,96 TL’nin dava tarihi olan 21/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 7.664,51-TL harçtan peşin alınan 1.987,17-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.677,34-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 14.609,19-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 4.159,49 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan (posta/tebligat/bilirkişi) 3.855,75-TL’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 3.717,92-TL ile 1.987,17-TL ilk harç ve masraflar ve 206,30-TL keşif harcı olmak üzere 5.911,39-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 233,75-TL (posta/tebligat) yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 8,35-TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.20/04/2022
Katip Hakim
E-İmza E-imza