Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/107 E. 2021/165 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/107 Esas
KARAR NO : 2021/165

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/10/2009
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalılardan …’ın kazaya karışan … marka 2000 model … plaka sayılı aracın maliki, diğer davalı …’ın ise, olay sırasında aracın sürücüsü olduğunu,davalılardan … Sigorta A.Ş. ise, … no.’lu ve 19.06.2009 tarihli olmak üzere 29.05.2008 başlangıç, 29.05.2009 bitiş tarihli Karayolları Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile aracın sigortacısı olduğunu, meydana gelen kazada müvekkillerin murisinin vefat ettiğini, vefat eden …’nin 10/01/1982 doğumlu olup müvekkillerinin murisin desteğinden yoksun kaldıklarını ifade ederek, fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL.’lık “manevi tazminatın” ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan sürücü … ve araç maliki …’dan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yine fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000 TL.’lık “maddi tazminatın” ölüm tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılar … ve … ile diğer davalı … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, ayrıca davacı vekili 08.06.2010 tarihli dilekçesinde her bir davacı için 2.500 TL. olmak üzere toplam 10.000 TL. maddi tazminat ve her bir davacı için 5.000 TL. olmak üzere toplam 20.000 TL. manevi tazminat talep ederek masrafların karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili, cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın dava dilekçesinde davalılara herhangi bir kusur atfında bulunmadığından ortada bir niza olmadığını, müvekkili …’ın %100 kusurlu olmadığını, kusur durumunun keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu belirlenebileceğini, evli kız kardeş ve diğer erkek kardeşlerin destek tazminatı talep edemeyeceklerini, müvekkilleri …’ın aracına binen müteveffanın “tedbirsiz davranışlarından kusurlu olduğunu, bu nedenle kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını, araç maliki …’ın, sürücü …’ın eyleminden sorumlu olmadığını, trafik kazasının meydana gelmesine müvekkili …’ın sebebiyet vermediğini, bariyerlerin sahil yoluna hiçbir levha ve ışıklandırma bulunmaksızın kontrolsüzce yerleştirildiğini, kazaya kontrolsüzce yerleştirilen bariyerlerin neden olduğunu, kazaya, sürücü …’ın alkolün etkisi altında sebebiyet verip vermediğinin nörolog ve trafik uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin değerlendirebileceğini, kaza, eğer alkolün etkisi altında meydana gelmişse alkollü olan davacıların murisi …’ın da kusurlu olduğunu, sürücü …’ın alkollü olduğunu bildiğini, kimsenin kendi kusurundan faydalanamayacağını, bu nedenle sürücünün tek başına sorumlu olmadığını, davacıların mahkeme’ye sundukları dava dilekçesinde sürücü müvekkillerine bir kusur atfetmediklerini ve davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminatın Trafik Poliçesi Teminatı kapsamında olmadığını,Trafik Poliçesi teminatı olan 150.000 TL.’sının talep edilemeyeceği, talep edilecek gerçek destekten yoksun kalma tazminatının bilirkişi hesabından sonra belli olacağını, destekten yoksun kalma tazminatının, destekten yoksun kalma tazminatı uzmanı Aktüer … tarafından destek verenin babası … için tesbit edilen 9.139,00 TL.’nın Davacılara, müvekkilleri Sigorta Şirketi tarafından ödendiğini, bu ödemenin yapılırken davacıların murisinin “müterafik kusuru” ve “hatır taşımasından ” dolayı yapılması gereken indirimlerinin yapılmadığını, bu nedenle müvekkilleri sigorta şirketinin trafik sigortasından kaynaklanan sorumluluğunu fazlasıyla yerine getirdiklerini, davacıların herhangi bir sosyal kurumdan tazminat alıp almadıklarının soruşturulmasını,hak sahipleri tarafından tüm belgelerin sigortacıya ibraz edilmesi gerektiğini, zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olan müvekkilleri Sigorta Şirketi’nden yasal faiz talep edilmesi gerektiğini, dava konusu trafik kazasında “Hatır Taşıması” bulunduğunu (ölen desteğin ve diğer yaralıların araçta hatır için taşındığını) bu nedenle tazminat miktarından %30 indirim yapılması gerektiğini, ayrıca müteveffa , desteğin araca, sürücünün alkollü olduğunu bilerek bindiğini , bu nedenle müteveffanın müterafik kusurlu olduğundan % 30 daha indirim yapılması gerektiğini savunmuştur.
… 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.K. sayılı birleştirme kararı ile mahkememizin iş bu davası ile birleştirilen davanın davacısı … tarafından davalı … Sigorta A.Ş., … ve … aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin oğlu …’ın 16/04/2009 tarihinde davalılardan … tarafından kullanılan davalı şirket tarafından sigortalı, diğer davalı …’a ait … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda vefat ettiğini, önceki aşamada … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sırasında maddi-manevi tazminat talepli dava açıldığını, açılan davada manevi tazminat talebinden ayrı olarak davacı baba için fazlaya ilişkin talep ve haklar saklı tutularak 2.500,00-TL maddi tazminat talep edildiğini, ilgili davada verilen kararın temyizi neticesinde bozmadan sonra kısmi dava dosyasının … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…esas sırasına kayıt edildiğini, ilk davanın kısmi dava olduğunu, bozmadan sonra ıslah yapılamadığından ek dava açmanın zorunlu hale geldiğini, ilk davada 2.500,00-TL talep edilmiş olduğundan 19.014,99-TL için iş bu ek davanın ikame edildiğinden bahisle birleştirme taleplerinin kabulü ile ek davanın kısmi ilk dava olan … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile 19.014,99-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 26/06/2009 tarihinden, diğer davalılardan 16/04/2009 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminata ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; “A)1-Davacı …’ın maddi tazminat talebinin kabulüne, 2.500,00-TL maddi tazminatın (Sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olması kaydı ile) davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 26/06/2009 tarihinden davalılar … ve …’ın 16/04/2009 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, 2-davacılar …, … ve …’nın maddi tazminat talebinin reddine, 3-Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, davacı … için 3.500,00-TL, davacı … için 3.500,00-TL, davacı … için 3.500,00-TL, davacı … için 3.500,00-TL olmak üzere toplam 14.000,00-TL manevi tazminatın 16/04/2009 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, B)1-Birleşen davanın kabulüne, 19.014,99-TL maddi tazminatın (Sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olması kaydı ile) davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 26/06/2009 tarihinden davalılar … ve …’a 16/04/2009 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, karar verilmiş olup, iş bu karar Yargıtay 17. Hukuk dairesinin 2018/3314-2020/5375 E.K. Sayılı bozma ilamı ile ” Somut olayda mahkemece müterafik kusur nedeniyle indirim yapılmamış ve hatır taşıması indirimi de %15 oranında yapılmak suretiyle hüküm kurulmuştur… Bu nedenle hükmün bozulmasına,” karar verilerek mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Dosya incelenmesinde; davacıların desteğini davalı sürücünün alkollü olduğunu bilmesine rağmen araca bindiği bu nedenle müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılarak takdiren %20 müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Ayrıca davacıların desteğinin de aralarında bulunduğu 4 arkadaşın gezme amacıyla bindikleri davalının aracında bulunduğu, davalı tarafın hatır taşıması iddiasında bulunduğu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/11077 esas 2016/6751 karar sayılı ilamında “… Öğretide hatır taşıması konusunda bir kavram birliği olmadığı gözlemlenmekte, ancak “hatır için ücretsiz taşıma” ve “aracı hatır için ücretsiz kullandırma” tamlamalarının benimsendiği görülmektedir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nın 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıması ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Hakim, tazminattan mutlaka belli bir oranda indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Mahkemece, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, 6098 sayılı TBK’nın 51. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılmalıdır” şeklinde karar verildiği, somut olayda davacıların desteğinin davalı sürücünün arkadaşı olduğu ve taşımanın ücretsiz, bir karşılık alınmadan yapıldığının anlaşıldığı, bu nedenle davacıların maddi tazminat miktarından takdiren % 20 oranında indirim yapılmasına karar verilmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurma gereği hasıl olmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan sebeplerle;
A)1-Davacı …’ın maddi tazminat talebinin kabulüne, 1.600,00-TL maddi tazminatın (Sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olması kaydı ile) davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 26/06/2009 tarihinden davalılar … ve …’ın 16/04/2009 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
2-Davacılar …, … ve …’nın maddi tazminat talebi yönünden verilen hüküm kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacıların manevi tazminat talebi yönünden verilen hüküm kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 1.127,11-TL nisbi karar harcından peşin alınan 675,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 452,11-TL nisbi karar harcının davalı sigorta şirketi teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı … tarafından yapılan 1.467,70-TL bozmadan önceki masraf (52,70-TL ilk masraf, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 215,00-TL tebligat posta gideri), 600,00-TL bilirkişi ücreti, 187,50-TL tebligat posta gideri olmak üzere 2.255,20-TL üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 744,15-TL ile 693,10-TL harç gideri olmak üzere toplam 1.437,25-TL yargılama giderinin davalı sigorta şirketi teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat tutarı üzerinden davacı … vekili lehine hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı sigorta şirketi teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat tutarı üzerinden davalı sigorta şirketi vekili lehine hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı sigorta şirketine verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat tutarı üzerinden davacılar vekili lehine her bir davacı yönünden ayrı ayrı 4.080,00-TL’den toplam 8.760,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
B)1-Birleşen davanın kabulüne, 12.169,60-TL maddi tazminatın (Sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olması kaydı ile) davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 26/06/2009 tarihinden davalılar … ve …’a 16/04/2009 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
2-Kararın Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 1.298,91-TL nisbi karar harcından peşin alınan 64,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.233,96-TL karar harcının davalı sigorta şirketi teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 60,00-TL tebligat posta gideri ile 100,95-TL ilk masraf olmak üzere toplam 160,95-TL yargılama giderinin davalı sigorta şirketi teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı … vekili lehine hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalı sigorta şirketi teminat limitleri ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren onbeş gün süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda davalı vekilinin yokluğunda karar verildi.

Katip
¸

Hakim
¸