Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1 E. 2022/317 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1 Esas
KARAR NO : 2022/317

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/08/2011
KARAR TARİHİ : 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“…Davacının … plakalı aracını 09/11/2005 ve 09/11/2006 tarihleri arasında ihtiyati mali mesuliyet poliçesi ile davalı şirkete sigortalattırdığını, 26/03/2006 tarihinde davacının sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması neticesinde yaralandığını ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, bu kaza neticesinde dava dışı …’ın aracının hasarlandığını, aynı zamanda araç içinde bulunan …’ın yaralandığını, davalı … şirketinin …’ın idaresindeki…plakalı araçta meydana gelen hasara ilişkin bedeli … 3.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına 17/10/2006 tarihinde ödediğini, ancak davalı … şirketinin tedavi giderlerine ilişkin olarak davacı dışı … ve …’a herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenle dava dışı şahısların trafik kazası sebebi ile uğranılan maddi ve manevi tazminata ilişkin olarak … 6.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine dava açtığını, açılan bu davada davanın sigorta şirketine ihbarının talep edildiği ve davanın davalı … şirketine ihtar edildiğini, ancak davalı … şirketinin herhangi bir beyanda bulunmadığını, açılan iş bu davanın mahkemece kısmen kabulüne karar verildiğini, dava dışı … ve …’ın mahkeme kararı ile … 10.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, bu takibe ilişkin olarak 53.500,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödeme akabinde davalı … aleyhine … 3.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 04/01/2011 tarihinde yapılan ödemeye ilişkin olarak maddi ve manevi tazminata ilişkin işlemiş faizin mahsubu ile kalan 48.167,51 TL asıl alacak ve avukatlık ücreti olarak 3.000,00 TL toplamı olmak üzere 51.167,51 TL asıl alacak üzerinden takibe geçildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunarak takibin durmasına sebebiyet verdiğini, taraflar arasında imzalanan poliçe ile kişi başı 50.000,00 TL tedavi masrafının teminat altına alındığını, bununla birlikte kaza başına 60.000,00 TL’nin teminat altına alındığını, ancak davalının meydana gelen kazada tedavi masraflarına ilişkin bedeli haksız olarak ödemediğini, bu nedenle itirazın kötü niyetli olduğunu, anılan nedenlerle davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalının %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini…”
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“… dava konusu trafik kazasına karıştığı iddia edilen … plakalı aracın 26/07/2005/2006 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalandığını, trafik poliçesinin ölüm hali azami teminatının 50.000,00 TL olduğunu, ihtiyari mali mesuliyet poliçesinin de şahıs başına teminatının 20.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazada yaralanan dava dışı … ve …’ın tedavi giderlerinin tazmini talebi ile davacı aleyhine … 6.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…Esas sayılı dosyası ile açılan davanın davalı … şirketine ihbar edildiğini, ihbar üzerine yapılan araştırma neticesinde dava dışı şahısların tedavi giderleri talebi ile ilgili davalı şirket aleyhine … 3.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile yapılan takipte 24.050,00 TL ödeme yapıldığının tespit edildiğini, bu durumun mahkemeye bildirildiğini ancak mahkeme tarafından verilen gerekçeli kararda Şişli 3.İcra Müdürlüğü dosyasına yapılan ödemenin maddi hasara ilişkin olduğu şeklinde yorum yapıldığını, bu tespitin tamamen yanlış olduğunu, dava dışı şahısların 29/03/2006 tarihli kaza nedeniyle aracında meydana gelen 6.885,00 TL’lik hasarı … Sigorta AŞ’den tazmin ettiğini, … Sigortanın …’a yapmış olduğu bu ödemeyi sonrasında davalı şirkete rücu ettiğini ve davalı şirket tarafından sigorta şirketine 5.750,00 TL ödendiğini, bu nedenle davalı şirketçe … 3.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan ödemenin aracın maddi hasarına ilişkin olmasının mümkün olmadığını, kaza sonrası yaralananların tedavi giderleri için yapıan başvuru sonrasında yapılan incelemede ve doktor tarafından onaylanan ve teminat dahilinde kaldığı tespit edilen tedavi giderlerinin 20.975,00 TL olduğunun tespit edildiğini, ancak bu ödeme yapılmadan davalı şirket aleyhine icra takibi yapıldığını, bu takip sonucu 24.050,00 TL ödendiğini, bir an için davalı şirketin sorumluluğunun bulunduğu kabul edilse dahi sorumluluklarının dava konusu yapılan miktar kadar olmadığını, imzalanan poliçe teminatı dahilinde olmayan manevi tazminata ilişkin vekalet ücreti, yargılama gideri ve harcın da davalı şirket tarafından talep edilmesinin mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacıya ödenmesi gereken herhangi bir bedel var ise bu bedelin tespitinin yargılamayı gerektirdiğini ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını, anılan nedenlerle dava konusu yapılan tedavi giderlerinin … 3.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ödenmiş olduğundan açılan davanın reddine, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir an için sorumluluğun var olduğu kabul edilse dahi sorumluluğun dava konusu yapılan miktar kadar olmadığından fahiş talebin reddine, davacıya ödenecek hasar bedelinin tespiti yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatı talebinin reddine, kötü niyetli davacının %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini…”
GEREKÇE:
Dava konusu … 27.İcra Müdürlüğü’nün … Esas (Kapanan … 3.İcra Müdürlüğü) sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 25/01/2011 tarihinde 51.167,51 TL asıl alacağın tahsili amacı ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, başlatılan takibe davalı tarafça 01/02/2011 tarihinde itiraz edildiği, yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, esas davanın ise yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
21/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle şöyledir:
“… 27.İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile takip konusu yapılan işten dolayı Tedavi giderlerinden ödenmeyen bölüm olarak 60.000-24050)=35.950 TL ile poliçedeki hukuki teminat olan 50,00 TL eklenerek 36.000,00 TL üzerinden itirazın iptali, Alacak yargılama ile belirli hale geldiğinden gerek davacının ve gerekse davalının kötü niyet tazminatı taleplerinin bozmaya kararı uyarınca reddi, 36.000,00 TL sına icra takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi, Davalının fazlaya dair taleplerinin reddi, Kabul ve ret oranına göre masraf ve vekalet ücretinin taraflara aidiyetinin mahkemeye ait olduğuna…”
Mahkememizin (Kapatılan 44. Asliye Ticaret Mahkemesi) 2011/334E., 20137325K. sayılı kararıyla, “Her ne kadar davalı tarafça 6111 sayılı yasanın 59.maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı kanunun 98.maddesi ile trafik kazaları sebebi ile Üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın SGK tarafından karşılanır düzenlemesi getirilmiş ve geçici 1.madde ile bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları sebebi ile sunulan sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanır düzenlemesi getirilmiş ise de söz konusu düzenlemelerde doğrudan doğruya yaralanan şahısların uğramış oldukları tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanacağı hususu düzenlenmiş olup somut olayda olduğu gibi ve henüz bu yasa yürürlüğe girmeden önce meydana gelmiş olup da sigortalı tarafından 3.şahıslara araç maliki sebebi ve işleten olması sıfatı ile yapılan ödemelerin ne olacağı, bu ödemeler yönünden sigorta şirketinin sorumluluğunun devam edip etmeyeceği düzenlenmiş değildir. Kaldı ki söz konusu tazminat miktarları yönünden davalı yan 6111 sayılı yasa yürürlüğe girmeden çok çok önce 07/08/2008 tarihinde mütemerrit kılınmıştır. Davacı tarafça dava dışı şahıslara ödenen ve sigorta kapsamında bulunan ve 6111 sayılı yasanın yürürlüğe girişinden önce davalının mütemerrit kılınması sebebi ile artık davalı uhdesinde olduğu kabul edilen bu zarardan dolayı (manevi tazminat miktarı düşüldükten sonra) kalan maddi zararın sigorta sözleşmesi kapsamında bulunması, yine 3.000,00 TL vekalet ücretinin de hukuksal koruma sebebi ile sigorta sözleşmesi kapsamında olması nedeni ile söz konusu bedelden davalının sorumlu olmasından dolayı davalı tarafın yapmış olduğu itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.” gerekçesine dayalı olarak, icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/3646E., 2015/11544K. sayılı kararıyla aşağıdaki gerekçelerle mahkememiz kararı bozulmuş; bozma kararına uyulmuştur.
“1-… 3.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına 17.10.2006 tarihinde ferileri ile birlikte toplam 24.050,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar adı geçen icra dosyasında takip talebinde alacaklı … vekili takibin nedeni olarak araç hasarını göstermiş ise de, …’a ait hasara uğrayan karşı aracın kasko sigortacısı … Sigorta AŞ tarafından …’a araç hasarı ile ilgili olarak 21.04.2006 tarihinde 6.885,00 TL ödendiği ve ödenen bu bedelin davalı … AŞ’den 5.750,00 TL olarak rücuen tahsil edildiği anlaşılmaktdır. Tüm bu nedenlerle davalı … AŞ’nin yaptığı 24.050,00 TL’lik ödemenin araç hasarına ilişkin değil karşı araçta yaralananların tedavisine ilişkin gider olduğu anlaşılmasına rağmen 24.050,00 TL’nin davalının sorumlu olduğu tutardan mahsubu edilmeden hesaplamada dikkate alınmaması doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
2-Davalı … şirketinin sorumlu tutulacağı alacak miktarı likit (belirli, muaccel) olmayıp, alacak miktarının tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden davalı … aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Davalı … A.Ş vekili, davaya cevap dilekçesinde davacının %40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiş olmasına rağmen Mahkemece bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
4-Davaya konu … 3. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasında davacı vekili takip talebinde, talep ettiği tüm kalemlerin işlemiş faizleri içinde takip yapmıştır. Mahkemece itirazın iptali ile takibin devamına ve takibe takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmekle faize faiz yürütülmesini sağlayacak şekilde talebin aşılması suretiyle hüküm kurulması da isabetli değildir.
5-Davalı … tarafından davacı sigortalı için yapılan kasko sigorta poliçesinde, hukuksal koruma teminatı sigorta bedelinin %10’u olarak, hukuksal koruma limiti ise 500,00 TL olarak belirlenmiştir.Bu halde hukuksal koruma teminatı 50,00 TL olmasına rağmen Mahkemece poliçeye aykırı olarak 3.000,00 TL vekalet ücretinin tamamının hukusal koruma teminatı kapsamında kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.”
Mahkememizce daha önce yapılan yargılama ve toplanan deliller ile bozma kararı sonrasında yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; öncelikle davalı … şirketinin sorumlu olduğu tutar belirlenmiştir. 21/12/2021 tarihli mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra bakiye sorumluluk tutarının 35.950,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, sigorta poliçesine göre hukuksal koruma bedeli ise gerek Yargıtay ilamında gerekse bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 50,00 TL’dir. Bu bilgiler ışığında, davalı … şirketine rücu edilebilecek toplam bedelin 36.000 TL olduğunun kabulü ile icra takibine yapılan itirazın kısmen iptaline, alacağın likit olmaması ve yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … 27. İcra Müdürlüğü’nün … esas (Kapatılan … 3. İcra Müdürlüğü … esas) sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 36.000,00-TL üzerinden devamına,
2-İcra inkar tazminatı talebinin reddine
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 2.459,16-TL harçtan peşin alınan 504,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.955,11-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 5.400,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 5.100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 5.672,00-TL(posta/tebligat/bilirkişi)’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 3.990,65-TL ile 525,35-TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam 4.516,00-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 90,00-TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 26,67-TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. . 13/04/2022

Katip …

Hakim …