Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/84 E. 2021/142 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/84 Esas
KARAR NO : 2021/142

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/04/2017
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Mahkememizce verilen 13/12/2017 tarih ve 2017/363 Esas 2017/1109 sayılı karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 16/01/2020 tarih ve 2018/978 Esas 2020/113 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, yukarıdaki esasa kaydedilmekle mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava dışı 3. Kişi (davalının sigortalısı)…’a ait … Plakalı araç tarafından, 12/09/2016 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sonucu … Plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının, araç sahibi 3. Kişi … tarafından müvekkili … ‘a temlik edildiğini, bu kaza sonucu müveklinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, söz konusu değer kaybı bağımsız eksper tarafından 1. 200,00-TL olarak tespit edildiğini ve bu değer kaybı tespitinin sağlanabilmesi için alınan eksperlik hizmeti sebebiyle de müvekkili tarafından 354,00-TL ekspertiz ücretinin ödendiğini ve temlik eden aracında oluşan değer kaybı alacağının TBK hükümleri uyarınca ekte sunulan temlik belgesi ile müvekkiline temlik edildiğini, iş bu dava ile de temlik alan sıfatıyla değer kaybının davalı sigorta şirketinden tahsilinin talep edildiğini, kazaya sebebiyet veren tarafın her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğunu, bu nedenle oluşan değer kaybının da tazmin edilmesi gerektiğinin açık olduğunu, taraflarınca davalıya 28/03/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve 2918 sayılı kanunun 97. Maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılmasını, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağının bildirilmesine rağmen davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediğini ve müvekkiline bir ödeme de yapılmadığını, bu sebeple kaza sebebiyle oluşan değer kaybının davalı sigorta şirketinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiğini, kaza sebebiyle oluşan 1.200,00-TL ve bunun tespiti için yapılan ekspertiz ücreti masrafı olarak 354,00-TL olmak üzere toplam 1.554,00-TL olarak alacaklarının şimdilik 654,00-TL ‘sinin ( 354,00-TL tutarındaki kısmı ekspertiz ücreti ve 300,00-TL tutarındaki kısmı şimdilik değer kaybı alacağı olmak üzere) ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;… plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 12.07.2016- 2017 vadeli … no.lu Zorunlu Karayolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, Kaza tarihinde poliçe teminatının 31.000TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun teminat limitleri ve sigortalıların kusuruyla sınırlı olduğunu, Müvekkili şirket tarafından formül hesaplaması yapılarak davacı vekili Av. … hesabına 13.04.2017 tarihinde 1.012 TL değer kaybı ödendiğini ve müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, ödeme sebebiyle haksız ve mesnetsiz davanın reddinin gerektiğini, aksi halde TBK gereği ödemelerin tenzili gerekmekte olduğunu, davacı tarafından düzenlenen ekspertiz raporunun hukuken kabulünün mümkün olmadığını, mağdur araç kilometresi 35.215 km civarı olduğunu, trafik poliçesi genel şartları dikkate alındığında tespit edilen değer kaybı tutarı oldukça fahiş olduğunu, 01.06.2015 tarihinde trafik poliçesi genel şartlarının değiştiğini, hukuken genel şartlarda belirtilen formülün uygulanmasının gerektiğini, bu talebin kabul görmemesi halinde Yerleşik Yargıtay kararları gereği rayiç değer hesaplaması gerekmekte olduğunu belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Temlik Belgesi,
2-28/03/2017 tarihli ihtarneme, Mali Mesuliyet ekspertiz raporu, -Ekspertize öden ücretin faturası, Kaza tespit tutanağı, Sigorta Poliçesi
3-Mahkememizce bilirkişiler … ve … tarafından sunulan 15/01/2021 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesine göre açılmış, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklanan ve aynı yasanın 183. ve devamı maddelerine göre alacağın temlikine dayalı değer kaybı ve ekspertiz ücreti tazminatı davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesine göre açılmış, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklanan ve aynı yasanın 183. ve devamı maddelerine göre alacağın temlikine dayalı değer kaybı ve ekspertiz ücreti tazminatı davasıdır.
KTK 90. Md. hükmüne göre;“Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ile trafik kazasından kaynaklanan tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde, BK.nun haksız fiile ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır. 6098 TBK 49 ve müteakip maddeleri gereğince meydana gelen kaza sebebiyle zarar görenin mal varlığında meydana gelen eksilme zararlarını isteyebileceği gibi, dolaylı olarak uğradığı zararlar da zarar verenden istenebilecektir. Buna göre; sigorta şirketi değer kaybından sigortalısının/sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabilecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/11-1602 E., 2013/712 K.sayılı kararında; “Alacağın temlikinin söz konusu olabilmesi için, evvelemirde temlik edilecek bir alacağın mevcut olması gerekir. Kural olarak, bütün alacaklar temlik edilebilir. Böylece halen iktisap edilmiş (kazanılmış) bir alacak kadar ileride iktisap olunacak bir alacak da keza muaccel bir alacak kadar bir vadeye veya şarta bağlanmış olan alacaklar da temlik olunabilir’ şeklinde belirtildiği üzere, alacağın temlik ediliş şekli, içeriği karşısında yasaya ve içtihatlara aykırı bir durum bulunmamaktadır dolayısı ile yazılı şekil şartına uyarak yapılan temlik sözleşmesinin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; Meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarının ne olduğu, araç değer kaybı oluşup oluşmadığı, değer kaybı oluşmuş ise kaza ile uyumlu olup olmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla,15/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle”….dava dosyasında kusur değerlendirilmesi yapabilmek için gerekli belgelerin bulunmadığı bu nedenle kusur değerlendirmesinin gerçekleştirilemediği ancak davacı tarafından tazminat talep edilen … plakalı araçta kaza tarihinde oluşan değer kaybınını 1.012,00-TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 13/04/2017 tarihinde davacı vekili Av. …’un hesabına 1.012,00-TL’nin gönderildiği, davacının talep edebileceği ekspertiz bedelinin KDV dahil 205,71-TL olduğuna..”dair rapor tanzim edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde: her ne kadar kusur tespiti yapılamamış ise de, davacı lehine, davalı sigortalısının tam kusurlu olduğu varsayımında dahi mahkememizce belirlenen değer kaybı tazminatının tamamının, dava tarihinden önce davalı tarafından 13/04/2017 tarihinde davacı vekili Av. Remzi Dirikoç’un hesabına gönderildiği ve bakiye tazminatın bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafından genel şartların iptaline göre yeni bir rapor alınması talep edilmiş ise de, sigorta yapılırken davalının genel şartlara göre risk belirlediği ve buna göre sigorta yaptığı ve dolayısı ile bu durumda yeni hesaplamanın kanunun ruhu ile hukukun genel ilkelerinden belirlilik ilkesi ile bağdaşmayacağı, belirlilik ilkesinin hukuki güvenlikle bağlantılı olduğu ve hangi somut eylemin hangi sonucu doğuracağının yasalarla belirlendiği ilkesine göre, yeni bir rapor alınmadan, 15/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna itibarla, tespit edilen zarar davacıya ödendiğinden ve bakiye zarar kalmadığından davanın reddine ancak ekspertiz ücreti yönünden ise; TTK m. 1426/1; “ Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır.” delaleti ve T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 16199 sayı ve 05.10.2012 tarihli sektör duyurusu uyarınca ekspertiz ücretinin makul giderlerden olduğu konusu netlik kazanmış olduğundan, her ne kadar dava red edilmiş ise de, red gerekçesi ödeme olduğundan ve expertiz ücreti borcun tespiti açısından makul gider olduğundan, bu ücretin yargılama gideri olarak ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Ekspertiz ücretine dair talebinin kabulü ile yargılama gideri olarak 205,71-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 31,40-TL harçtan düşümü ile bakiye 27,90-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 300-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 17/03/2021

Katip
E-imza

Hakim
E-imza