Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/8 E. 2023/353 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/8 Esas
KARAR NO : 2023/353

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2020
KARAR TARİHİ : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : “Müvekkil şirket 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu kapsamında, EPDK’dan aldığı dağıtıcı lisansı doğrultusunda otogaz sektöründe ticari faaliyet göstermekte ve bu faaliyetini … markası ve logosu altında, malik olduğu ya da kira/intifa sözleşmeleriyle tasarruf hakkına sahip olduğu otogaz istasyonlarında bayileri aracılığıyla yürütmektedir. Davacı müvekkil … A.Ş ile davalı … Tic. Ltd. Şti. arasında, … İli, …. İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii 484 ada 2 Parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt-otogaz satış ve servis istasyonunun ( Bundan sonra … olarak anılacaktır) davalı şirket tarafından, … A.Ş bayisi olarak işletilmesi konusunda 09.04.2013 tarihinde 5 yıl süreli otogaz bayilik sözleşmesi , … ili … ilçesi … Köyü… Mevkii 2548 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt-otogaz satış ve servis istasyonunun ( Bundan sonra …. İstasyonu olarak anılacaktır) davalı şirket tarafından,… A.Ş bayisi olarak işletilmesi konusunda 13.03.2017 tarihinde 5 yıl süreli Otogaz Bayilik Sözleşmesi Yenidoğan İstasyonuna ilişkin Bayilik Sözleşmesi, davalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen … 27. Noterliğinin …tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile, … ilişkin Bayilik Sözleşmesi, davalı … Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen … 27. Noterliğinin … tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile,
haksız olarak feshedilmiştir.Perakende satışlara esas olmak, birinci yıldan başlamak ve anılan anlaşmaların yürürlüğü süresince geçerli olmak üzere, yıllık asgari 500 ton (anlaşma süresince toplam 2500 ton) otogaz ürününü münhasıran … A.Ş.’den veya … A.Ş’nin yazılı olarak göstereceği ikmal kaynaklarından satın almayı kabul ve taahhüt edilmiştir. Yine davalı yanca imzalanarak müvekkil şirkete verilen ‘Ürün Alım Taahhütnameleri’ ile, satın alma taahhüdünün her bir yıllık anlaşma dönemine ilişkin olarak yerine getiremediği takdirde, eksik kalan miktar üzerinden ton başına 180 USD tutarının ödeme gününde uygulanmakta olan TC Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığında kar mahrumiyeti ödemeyi taahhüt etmişlerdir.Ancak taahhüt edilen miktarda ürün alımı yapılmamıştır. Müvekkil şirketin, davalının bu taahhütlerini yerine getirmemesinden ötürü kâr mahrumiyeti oluşmuştur. Davalı, sözleşme hükümlerine aykırı hareket ederek, tek taraflı olarak hiçbir sebep göstermeksizin taraflar arasındaki sözleşmeleri süresinden önce feshederek davacı müvekkil şirketi zarara uğratmıştır. Davalı, bayilik sözleşmelerinin süresi dolmadan haksız ve hukuksuz feshi nedeniyle, akdedilen bayilik sözleşmeleri ve ekleri kapsamında müvekkil şirketin mahrum kalınan kar alacağını ödemekle yükümlüdür.
Davalı şirketin gerekçesiz ve haksız feshi neticesinde bayilik ilişkisi ile ilintili tüm sözleşmelerin birlikte ve öngörülen zamandan önce neticelendirilmesi sonucunda, taraflar arasında akdedilen sözleşme, ürün alım taahhütleri, ihtarnameler ve çerçeve protokoller uyarınca sözleşme süresince/sözleşme süresi sonuna kadar mahrum kalınan kâr bedelinin davalı şirketten tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesi gerekmektedir. Buna göre fazlaya ve hataya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile; Davalının, taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi nedeniyle, Mahkemece yapılacak tahkikat sonucu alacağımızın tam ve kesin olarak belirlenmesini takiben HMK’nın 107/2. maddesi uyarınca işbu talebimizi arttırma hakkımız saklı kalmak kaydıyla davacı müvekkil şirketin mahrum kaldığı karın şimdilik 50.000,00 USD’sinin KDV si ile birlikte fesih tarihinden itibaren TCMB nin USD alacaklar için uyguladığı en yüksek faiz oranı ile işleyecek faizi ile birlikte,
Davalıdan alınarak davacı müvekkil şirkete ödenmesini talep ediyoruz. İşbu uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuğa başvurulmuş olup, … Arabuluculuk Bürosunun …Büro, …arabuluculuk numarası üzerinden görüşme ile anlaşmama ile neticelenmiştir. İhtiyati Haciz Talebimizin Kabulü ile; Davalıya ait taşınmazların UYAP sisteminden tespiti ile tapu kayıtları üzerine teminatsız olarak veya Sayın Mahkemece takdir edilecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, Davanın Kabulü ile;
Davalı bayinin taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi nedeniyle, Mahkemece yapılacak tahkikat sonucu alacağımızın tam ve kesin olarak belirlenmesini takiben HMK’nın 107/2. maddesi uyarınca işbu talebimizi arttırma hakkımız saklı kalmak kaydıyla davacı müvekkil şirketin mahrum kaldığı karın şimdilik 50.000,00-USD’nin KDV si ile birlikte fesih tarihinden itibaren TCMB nin USD alacaklar için uyguladığı en yüksek faiz oranı ile işleyecek faizi ile birlikte,
Davalıdan alınarak davacı müvekkil şirkete ödenmesine,
Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine,
Fazlaya ilişkin her tür dava ve diğer haklarımızın saklı tutulmak üzere karar verilmesini…”talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; “Huzurdaki dava yetkisiz mahkemede açıldığından yetki itirazında bulunuyoruz. Dava dilekçesinde de anlaşılacağı üzere müvekkil firmanın adresi Sancaktepe’de bulunduğundan yetkili mahkeme İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleridir. Bu nedenle yetki itirazımızın kabulüyle dosyanın yetkili Anadolu Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ederiz. Davacı yan, huzurdaki davada bayilik sözleşmelerinin tarafımızca haksız feshedildiğinden bahisle kar mahrumiyeti talebinde bulunmuş olup haksız ve hukuksuz bu taleplerin sayın mahkemece reddi gerekmektedir.
Müvekkil firma ile davacı firma arasında akaryakıt satımı için 3 adet kira ve bayilik sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmelere göre müvekkil, davacıdan satın aldığı akaryakıtı kendisine ait 3 istasyonda satacak olup bu istasyonların biri …’da, biri …’de diğeri ise …’ta bulunmaktadır.
… adresinde bulunan İstasyon, müvekkile kiralanmadan önce köy istasyonlarından farkı olmayan bir istasyon olup bu istasyon davacı şirket tarafından işletilmekteydi. Davacı şirket yetkilileri müvekkilin bu istasyonu işletmesini istemişler, aşırı karlı bir istasyon olacağını bildirmişler, müvekkil şirketi bayilik sözleşmesi yapmaya ikna etmişlerdir. Müvekkil, sözleşmeyi imzaladıktan sonra harabe şekilde olan bu istasyonun iyileşmesi ve faaliyete geçmesi için bilahare sunacağımız fatura ve resimlerden de anlaşılacağı üzere tespit edebildiğimiz kadarıyla yaklaşık 200.000 USD masraf yapmış ve faaliyete geçmiştir. Davacı şirket, müvekkilin bu istasyonu alıp işletmesi için istasyonun aşırı kar ettiğini ve edeceğini beyan ederek müvekkili kandırmıştır. Faaliyete geçtikten kısa bir süre sonra ise müvekkil şirket davacının dediğinin aksine zarar etmeye başlamıştır.
Yine davacı şirket, müvekkil şirketin kendilerinin iyi bayisi olduğunu beyan ederek … adresinde bulunan ve kendilerinin işlettiği bayiyi alması için müvekkil şirketi ikna etmiş, tıpkı diğer istasyonda olduğu gibi bu istasyonun da aşırı derecede kar ettiğini beyan ederek bu istasyonu da müvekkile kiralamışlardır. Bir süre sonra müvekkil şirket her iki istasyonda da –davacının dediğinin tam aksine-zarar etmeye başlamış, bu durum davacı firmaya defalarca bildirilmiştir. Davacı firma ise müvekkile, prim desteği sağlayacağını, LPG satışını ruhsata işletip gaz satımının sağlanacağını, yakıtı müvekkile daha ucuz temin edeceğini beyan ederek sürekli olarak müvekkili oyalamış her geçen gün müvekkil şirketin zarar etmesine neden olmuştur. Müvekkile ait ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde müvekkilin 3 istasyon nedeniyle ettiği zarar yaklaşık olarak tespit edebildiğimiz kadarıyla 2.000.000 TL.nin üstündedir.
Müvekkil firmanın, her 3 istasyondan kar etmenin ötesinde üstüne bir de yüklü miktarda zarar etmesinin nedeni davacı firmanın kusurundan kaynaklanmaktadır. Davacı firma yurt içinde satışı artırıcı reklam ve tanıtımda bulunmamıştır. Müvekkile ait istasyonlarda bulunan taşıt tanıma sistemini kapatmıştır. Davacı yanca söz verilmesine rağmen LPG ruhsatı alınmamış olup lpg satışı yapılamamıştır. Akaryakıtın müvekkil firmaya ucuz verileceği bildirilmiş olmasına rağmen ucuz akaryakıt verilmemiş, müvekkilin litre başına edeceği kar minumum seviyeye düşürülmüştür. Davacı firma satış rakamlarını şişirerek müvekkili aldatmış, verdiği hiçbir sözü tutmamıştır. Bunun üzerine ülkemiz ile Rusya arasında yaşanan uçak düşürme krizi nedeniyle halkın Rusya menşeyli ürünleri protesto etmek amacıyla almaması ise müvekkil şirketin akaryakıt satımını minumum seviyeye düşürmüştür.
Davacı firmaya ait bayiler ülkemiz genelinde 700-750 civarında iken bu rakam günümüzde yaklaşık 500 adete düşmüştür. Sebebi ise davacının, aynı müvekkil firmaya yapmış olduğu kandırma ve tutum nedeniyle bir çok bayinin bayilik sözleşmesini zorunlu olarak fes etmesinden kaynaklanmaktadır. Bu hususun EPDK’dan sorulmasını talep etmekteyiz.
Davacı firmanın, taahhütlerine uymaması, zamanında müvekkile akaryakıt vermemesi, prim desteği sağlamaması, LPG ruhsatını almaması gibi olumsuz tutumlarına son vermesi için … 27.Noterliği’nin…tarih,… yevmiye numaralı ihtarı keşide edilmiş, düzenlemenin yapılmaması, taahhütlere uyulmaması halinde bayilik sözleşmelerinin haklı nedenlerle fes edileceği bildirilmiştir. Davacı yan ihtara rağmen olumsuz tavırlarına devam etmiş, hatta mail atmak suretiyle müvekkil şirketin sahibi …’ü tehdit etmiştir. Bunun üzerine ise müvekkil firma haklı nedenlerle her üç bayinin bayiliksözleşmelerini … 27.Noterliği’nin … tarih,…yevmiye numaralı ihtarlarıyla feshetmek zorunda kalmıştır. Davacı yanca, bayilik sözleşmelerinin müvekkilce haklı nedenle fes edilmesi üzerine tarafımıza …tarih,… yevmiye numaralı ihtarname keşide edilmiştir. Bu ihtarnameye ise tarafımızca … 27.Noterliği’nin … tarih,… yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilmiştir.
Müvekkil firmanın sözleşmeyi haklı nedenlerle feshetmesinin nedeni davacı yanın taahhütlerine uymayarak müvekkil şirketi iflasın eşiğine getirmesidir. Yani davacı yanın kusurlu tutum ve davranışları müvekkil şirketin sürekli ve tahammül edilemez derecede zararına neden olmuştur. Yine davacı şirket, müvekkil tarafından bayilik sözleşmelerinin haklı nedenlerle feshi üzerine müvekkile ait 200.000 TL.lik teminat mektubunu paraya çevirmiş, bankalar nezdinde müvekkilin itibar kaybetmesine neden olmuştur. Davacı yanın müvekkil şirkete vermiş olduğu zararlar ticari defter ve kayıtlarımızla sabittir. İş bu zararlarımız davacı şirketin otomosyon kayıtlarında da bellidir. Davacı şirket müvekkilin zarar ettiğini bilmektedir. Davacının sözleşmeye uymaması ve haksız eylemleri nedeniyle bayilik sözleşmeleri haklı nedenlerle fes edildiğinden davacının kar mahrumiyeti taleplerinin yasal hiçbir dayanağı bulunmadığından huzurdaki davanın reddi gerekir…” savunmuştur.
GEREKÇE:
Davacı ile davalı arasında bayilik sözleşmesi bulunduğu bayilik sözleşmesinin 5 yıl süre ile imzalandığı, iddiaya göre süresinden önce yapılan fesih nedeniyle kar mahrumiyeti oluşup oluşmadığı hususunda anlaşmazlığın yoğunlaştığı görüldü.
19/10/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:”Davacının ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun olarak tutulduğu, Davacı ile davalı firmanın geçmişten devam eden bir ticari ilişkisi olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 10/04/2018 tarihinde sona erdiği, Davacının incelenen kendi ticari defterlerine göre; dava tarihi (17/01/2020) itibariyle davalı yandan herhangi bir cari hesap alacağı yada borcu olmadığı, Davacı tarafın ticari defterleri incelendiğinde davacının talep ettiği Sözleşmeye aykırılık nedeniyle; Eksik ürün alımından kaynaklı yoksun kalınan kazanç tazminatının 1. İstasyon için 281.672,16 usd, II.istasyon için ise 164.343,78usd toplam 446.015,94 Amerikan Doları olduğu, Sektörel olarak yapılan değerlendirmelerde Davalının feshini haklı kılacak delilleri somutlaştıramadığının değerlendirildiği, Kar mahrumiyeti talepleri Sektörel olarak yerleşik içtihatlar ile beraber değerlendirildiğinde; Eksik ürün alımından kaynaklı yoksun kalınan kazanç tazminatının 1. İstasyon için 281.672,16 USD, 2.istasyon için ise 15.423,66 USD olduğu…” görüş sunmuştur.
12/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporu özetle şöyledir:”Bilirkişi görev tanımı doğrultusunda, dava dosyasına sunulu belgeler davacı tarafın ticari defter kayıtları ve dayanak belgeleri üzerinde ve uzmanlık alanımız çerçevesinde gerçekleştirilen incelemeler sonucunda; Davacı tarafın ticari defterleri incelendiğinde davacının talep ettiği Sözleşmeye aykırılık nedeniyle; Eksik ürün alımından kaynaklı yoksun kalınan kazanç tazminatının
I. İstasyon için = 281.672,16 Usd +%18 kdv = 50.700,99 Usd
TOPLAM = 332.373,15 Usd Kdv Dahil,
II. İstasyon için = 164.343,78 Usd + %18 Kdv = 29.581,88 Usd
TOPLAM = 193.925,66 Usd Kdv Dahil Toplam 526.298,81Amerikan Doları olduğu, Sektörel olarak değerlendirildiğinde ise; 1. İstasyon için 281.672,16 Usd +%18 Kdv = 50.700,99 Usd Toplam = 332.373,15 Usd Kdv Dahil, 2. İstasyon için ise 15.423,66 Usd+%18 Kdv = 2.776,26 usd Toplam =18.199,92 Usd olduğu…”dair görüş sunmuştur.
taraflar arasındaki uyuşmazlık, … ili, … ilçesi, … mahallesi, … 484 ada 2 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt-otogaz satış ve servis istasyonuna ilişkin 09.04.2013 tarihli 5 yıl süreli otogaz bayilik sözleşmesi ile … ili … ilçesi … köyü fabrika civarı mevkii 2548 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt-otogaz satış ve servis istasyonuna ilişkin 13.03.2017 tarihli 5 yıl süreli otogaz bayilik sözleşmesinin davalı tarafından süresinden önce … 27. Noterliğinin … tarih … ve … sayılı ihtarnameler ile haksız olarak feshedildiği iddiası nedeniyle oluşan kar mahrumiyetinin tazmini talebidir. Davacı taraf, sözleşmenin erken feshedilmesi ve sözleşmeye göre davalının satın alma taahhütlerini eksik yerine getirmesi nedeniyle tazminat talep etmiş; dalalı taraf ise yakıt istasyonunun belirtilenin aksine sürekli zarar ettiğini, davacının taahhütlerini yerine getirmediğini ve bu nedenle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürmüştür. Taraflar arasındaki sözleşmeler incelendiğinde, davalının dayandığı “prim desteği sağlanacağı, LPG satışını ruhsata işletilip gaz satımının sağlanacağını, daha ucuz yakıt temin edileceği” şeklinde hükümlere rastlanılmadığı ve dolayısıyla davalının sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği iddiasının dosyadaki mevcut delil durumuna göre ispatlanamadığı kanaatine ulaşılmıştır. Sözleşmenin süresinden önce feshedildiğinin kabulü nedeniyle uzman bilirkişi heyetinden 19/10/2021 ve 12/01/2023 tarihlerinde kar mahrumiyeti oluşup oluşmadığı ve varsa miktarının hesaplanması yönünden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından yapılan sektörel hesaplamada 1. İstasyon için 281.672,16 USD, 2. İstasyon için 15.423,66 USD olmak üzere toplam 297.095,82 USD (KDV hariç) kar kaybı hesaplaması yapıldığı anlaşılmış olup mahkememizce bu hesaplamadan ayrılmayı gerektirir bir nenden bulunmadığı değerlendirilmekle taleple bağlılık ilkesi gereği dava değeri olan 50.000,00 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca USD cinsi para alacaklarına uygulanan faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın Kabulüne, 50.000,00 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca USD cinsi para alacaklarına uygulanan faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 20.424,69-TL harçtan peşin alınan 5.072,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 15.352,67-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 44.860,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 5.134,22-TL ilk harç ve masraflar ile 3.994,25-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 9.128,47-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacının ve davalının yüzüne karşı karar verildi.13/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır