Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/762 E. 2021/233 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/762 Esas
KARAR NO : 2021/233

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :10/07/2019
KARAR TARİHİ : 14/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne sunduğu 10/07/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle : Müvekkilinin davalı şirketten farklı tarihler arasında olmak üzere 235,530 …, 248,389 …, 180,997 …, 1313,393 …, 0,1251 … ve 6407,51 … satın aldığını, müvekkilinin en son 15/05/2019 tarihinde davalı şirkette kayıtlı bulunan hesabına girerek hesabını TL’ye çevirip parasını almak istediğinde işlemin bir türlü gerçekleşmediğini, sisteme her girdiğinde “bekliyor” uyarısı verdiğini ve sisteme bir türlü giriş yapamadığını, müvekkilinin hesap açtığı zaman davalı şirket tarafından kendisine verilen ve aynı zamanda davalı şirketin internet adresinde bulunan … numaralı telefonun defalarca arandığını bir türlü davalı şirkete ulaşılamadığını, davalı şirkete 14/06/2019 tarihinde müvekkilin hesabında bulunan paranın ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin iade edildiğini, müvekkilinin davalı şirket nezdinde bulunan parasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan alınmasını ve tüm yargılama giderlerinin avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa, dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Dava, davacının, davalı şirketten satın almış olduğu dijital para karşılığı ödenmiş olan bedelin iadesi talebine ilişkindir.
… 3. Tüketici Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararı ile dava hakkında görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/d maddesinde “Hizmet: bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işlemi konusunu,..” 3/ı maddesinde “Tüketici işlemi: mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,…. ifade eder.” denildiği, aynı yasanın 73. maddesinde, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyumazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” şeklinde düzenleme bulunduğu anlaşılmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinin (h) bendinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşya, konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, (d) bendinde hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu, (i) bendinde Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) bendinde Tüketici ise; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
6502 sayılı yasanın 3. Maddesi tüketici işleminin kapsamını esaslı şekilde değiştirmiş, aynı yasının 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir.
6502 sayılı kanunun 3. Maddesinde tüketici işlemi eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi kapsar şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Bu hüküm mülga 4077 sayılı yasanın 3/h bendindeki tüketici işlemi tanımından daha kapsamlıdır. Bundan böyle 6502 sayılı yasının tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların Tüketici Mahkemelerinde çözümünü öngören 73. Maddesi hükmü ile içeriği az yukarıda yer alan 83/2 maddesinin açık hükmü nedeniyle yukarıda sayılan sözleşme ve işlemler Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında;davalı şirketin dijital para biriminin alım ve satımının yapılmasına aracılık eden dijital para platformunu kurduğu, davacının söz konusu platforma üye olduğunu ve site üzerinden dijital para alım ve satımı yaptığını, davacının yapmış olduğu kripto varlık alım ve satımlarına ilişkin ödemiş olduğu bedeli çekim talebinde bulunduğu ancak davalı tarafça bedelin ödenmediği , taraflardan davacının TTK’da düzenlenen tacir sıfatını taşımadığı gibi, davacının gelir ve kar elde etme gayesinin olmasının davayı kendiliğinden ticari dava haline getirmeyeceğinden, TTK’da ön görülen, tarafların her ikisinin de tacir olması koşulunun davada oluşmadığı; davacının, davalı şirket karşısında tüketici konumunda bulunduğu ve iş bu davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, İstanbul 3. Tüketici Mahkemesince daha önce görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde olumsuz görev uyuşmazlığın halli için, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesine dosyanın gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın, mahkememizin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115//2. Maddelerine göre USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya görevli mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğunun tespitine, daha önce İSTANBUL 3. TÜKETİCİ MAHKEMESİ tarafından görevsizlik kararı verildiği anlaşılmakla iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı olduğu görülmekle kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde olumsuz görev uyuşmazlığın halli için, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesine dosyanın gönderilmesine,
3-Harç, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/04/2021

Katip …
☪e-imzalıdır.

Hakim …
☪e-imzalıdır.