Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/728 E. 2021/615 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/728 Esas
KARAR NO : 2021/615

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin dünya çapında bilinirliği bulunan aroma ve esans üreticilerinden biri olan …’nin iştiraki olduğunu, 1958 yılında kurulduğunu, Türkiye pazarında da uzun yıllardır faaliyet gösterdiğini, dava dışı … Tic. A.Ş. İle …A.Ş. Arasındaki 01/01/2011 tarihli Distribütör Sözleşmesi’nin … 32. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğini, müvekkili ve davalı şirketin ticari ilişki içerisinde bulundukları sözleşmenin sona ermesinin ardından davalı firmanın elinde bulunan, üretimi dava dışı şirket tarafından yapılmış, davalı firmaya satışları müvekkili tarafından gerçekleştirilen ürünlerin stok durumu ve iadesine ilişkin yazışmalar ve hazırlıkların 19/03/2020 tarihi itibari ile başladığını, iş ilişkisinin sona ermesi ile birlikte davalı şirketin uhdesinde bulunan ve satımı henüz gerçekleştirilmeyen aromaları müvekkiline iade ettiğini, davalı tarafın davacı ile aralarındaki distribütör ilişkisi kapsamında ve aromalar davacıya ait olduğu için ürünleri iade ettiğini, davalı firma tarafından bu iade ve mahsuplaşma sürecine ilişkin ilk olarak 27/03/2020 tarih 2.801.934,58-₺ tutarlı e-fatura düzenlendiğini, anılan faturaya konu ürünlerde bozuk ve kullanım tarihi geçmiş ürünlerin bulunması ve ürünlerin birim fiyatlarındaki hatanın düzeltilmesi talebi ile davalı firma ile mutabık kalınarak söz konusu faturanın KEP üzerinden reddedilerek iade edildiğini, daha sonra davalı firma tarafından bozuk ve kullanım tarihi geçmiş ürünlerin çıkarıldığı söylenerek henüz iadeye konu ürünler müvekkiline teslim edilmeden ve gerekli kontrolleri yapılmadan 07/04/2020 tarihli 2.575.366,69-₺ tutarlı faturanın düzenlendiğini, söz konusu faturanın incelenmesi neticesinde faturada bahsi geçen 10 adet ürünün birim fiyatlarının fahiş seviyede olduğunun tespit edildiğini, davalı şirket ile bu hususta mutabık kalınarak 12/05/2020 tarihli 1.657.562,52-₺ tutarlı iade faturasının düzenlendiğini, taraflar arasındaki distribütörlük ilişkisi gereği anılan ürünlerin iadesinin gerçek birim fiyatları üzerinden yapılması gerektiğini, anılan 10 adet ürün dışında iadeye konu ürünlerin gerçek birim fiyat değerleri üzerinden iade edildiğini, davalı borçluya oluşan fiyat farkından dolayı müvekkili tarafından gönderilen 12/05/2020 tarihli 1.657.562,52-₺ tutarlı iade faturasının dayanağının dosyaya sunulan diğer faturalar olduğunu, müvekkilinin aynı aroma ürünlerini davalı dışında gerek yurt içi gerekse yurt dışında başka şirketlere de satışını ve ihracatını yaptığını, birim fiyatlar arasındaki farkın fahiş olduğunu, anılan tüm bu hususlar kapsamında davacı tarafından davalı firmaya … 32. Noterliği’nin … tarih … yevmiye numarası ile vadesi geçmiş ve toplam olmak üzere cari bakiye borcu bildirildiğini, davalı şirketin temerrüde düştüğünü, ihtarname kapsamında borcun ödenmemesi nedeni ile davalı aleyhine İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2020/18432 esas sayılı dosyasından 18/09/2020 tarihinde iflas yolu ile icra takibine başlanıldığını, davalı tarafından deme emrinin tebliği tarihi itibari ile süresinde takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu belirterek davanın kabulü ile davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın kaldırılmasına, davalının haksız itirazı nedeni ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalıya dosya borcunun tamamını ödemesi için depo emri verilmesine, depo emrine rağmen borç ödenmediği takdirde davalı şirketin İİK 156/III hükmü uyarınca iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacı vekilinin vekaletnamesinde iflas talebinde bulunabileceğine dair özel yetkinin bulunmadığını, 14/01/2021 tarihli tensip zaptının 13 nolu ara kararı ile verilen1 haftalık kesin süre içerisinde iflas talebinde bulunabilme yetkisini içerir vekaletname belgesinin de sunulmadığını, bu kapsamda davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça süresinden sonra vekaletname sunulmasına muvafakatlerinin olmadığını, davaya konu 07/04/2020 tarih ve 2.575.366,69-₺ bedelli faturaya karşı davacı tarafça yasal 8 günlük sürei çerisinde itirazda bulunulmadığını, müvekkili tarafından davacı taraf aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyası ile haksız rekabet eylemlerinin tespiti talepli dava açıldığını, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …soruşturma sayılı evrak ile haksız rekabet suçunun işlendiği yönünde suç duyurusunda bulunulduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında haksız rekabetten kaynaklı maddi ve manevi tazminat davası açıldığını ve yine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası kapsamında tek satıcılık iş ilişkisinin haksız feshi kapsamında yoksun kalınan karların ve manevi zararın tazmini talepli dava açıldığını, davaların halen derdest bulunduğunu, davacı yanın iş bu davayı açma sebebinin misilleme yapmak ve müvekkili şirkete zarar vermek olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini ve davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 156 maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılmış iflas talebine ilişkindir.
TBK’nun 504 maddesi uyarınca vekilin iflas talebinde bulunabilmesi için vekaletnamasinde bu konuda özel yetki bulunması gerekmekte olup, iş bu düzenleme gereğince özel vekaletname bir dava şartıdır ve dava şartlarının bulunmaması halinde kural olarak davanın usulden reddi gerekir. Dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verilmesi, bu süre içerisinde eksikliğin giderilmemesi halinde davanın “Dava şartı yokluğundan” reddi gerekir (HMK md. 115/2). Somut olayda dava dilekçesi ekindeki vekaletnamede “iflas” yetkisinin yer almadığı görülmekle usul ve yasaya uygun vekaletnamenin ibrazı için davacı vekiline tensip zaptının tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre verilmiş olup, tensip zaptı davacı vekiline 14/02/2021 tarihinde e-tebligat yolu ile tebliğ edilmiş, dolayısı ile 1 haftalık kesin süre 21/02/2021 tarihinde sona ermiştir. Davacı vekili UYAP üzerinden dosyaya sunmuş olduğu 01/03/2021 tarihli dilekçe ekinde iflas yetkisini içerir vekaletname belgesini sunmuştur. Davalı vekili aşamalardaki beyanında kesin süre içerisinde sunulmayan vekaletnameye muvafakat etmediklerini belirtmiştir. Anılan husus dava şartı olup, açıklandığı üzere süresi içerisinde yerine getirilmediğinden HMK 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-₺ maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40-₺ harcın mahsubu ile bakiye 4,90-₺ harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili lehine takdir olunan 4.080,00-₺ maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/10/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza