Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/71 E. 2021/195 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/71 Esas
KARAR NO : 2021/195

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/01/2020
KARAR TARİHİ : 31/03/2021

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili banka ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında 06/03/2019 tarih ve 715.000,00-₺ bedelli genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalıların anılan sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, borçlunun kredi hesaplarının … 30. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kat edildiğini, borcun süresi içerisinde ödenmediğini, davalılar hakkında … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını ve davalılar hakkında … 20. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların borca, borcun faizine ve takibe itirazı neticesinde icra takibinin durduğundan bahisle borçluların itirazının iptaline, haklarında başlatılan icra takibinin devamına, davalıların inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; icra takibine konu borcun asıl borçlusu olan … Ltd. Şti. hakkında … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında 28/02/2020 tarihinde iflas kararı verildiğini, iflas tasfiye işlemlerinin … 3. İflas Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, asıl borçlu şirket ile akdedilen genel kredi sözleşmesine müvekkillerinin kefil olduklarını ancak asıl borçluya anılan genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan ticari, rotatif vb. kredilerin kullandırılması aşamalarında müvekkillerinin bilgilendirilmediğini ve kredi miktarlarına dair onaylarının alınmadığını, anılan kredi sözleşmesi hakkında gerekli bilgilendirmelerin yapılmadığını, icra takibinde talep edilen işlemiş faizin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce … 20. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından borçlular … ile … aleyhine … 30. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve 06/03/2019 tarihli genel kredi sözleşmesine dayanarak 580.375,74-₺ asıl alacak, 15.465,47-₺ temerrüt faizi, 2.585,40-₺ BSMV olmak üzere toplam 598.426,61-₺’nin 16/12/2019 tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (yıllık %17,55 (temerrüt) değişen oranlarda) faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tahsili talebi ile 16/12/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlular vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın kredi ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, davacı bankanın alacağının belirlenebilmesi için dayanak sözleşme, icra dosyası, banka kayıtları, dava dışı asıl borçlu şirketin dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtları incelenrek ve tarafların sunduğu kayıt ve belgeler, davalı kefillerin kefalet limiti ve sorumluluğu da nazara alınarak davalıların takibe dayanak kredi sözleşmesi nedeni ile takip tarihi itibari ile borçlu olup olmadıkları, borçlu iseler asıl borç ve işlemiş faiz miktarı ve uygulanacak faiz tür ve oranının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 06/01/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunun sonuç kısmında “…Mahkemenin ara kararı çerçevesinde, davacı bankanın … Şubesi kayıtları üzerinden yaptığım incelemede, davacı bankanın asıl borçlu …Şti ne kullandırmış bulunduğu kredilerden dolayı, … 20. İcra M. nün … esas sayılı dosyasından 18.12.2019 icra takip tarihi itibariyle , asıl borçlu Şirket ile borçlunun müteselsil kefili olan … ile … dan olan alacak miktarı tahsilde tekerrür olmamak üzere aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir.-Davacı bankanın alacağına 18.12.2019 takip tarihinden itibaren 580.225,58 TL matrah üzerinden, %17,55 nisbetinde temerrüd faizi ve %5 GV talep edilmesinin mümkün bulunduğu, davalıların vaki itirazlarının 598,045,71 TL matrah üzerinden itirazın iptali gerektiği…” belirtilmiştir. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi kaydı ile bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış olup 11/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunun sonuç kısmında “…Krediye uygulanacak akdi faiz ve temerrüt faizi oranı Sözleşmenin 4.maddesinde belirlenmiş olup,buna göre,bankanın yasalar çerçevesinde belirlediği oranda akdi faiz,fon,komisyon ve faizler üzerinden ödenecek gider vergileri davalılara ait olacağı,Aynı maddeye göre,banka,müşterilerine ihbarda bulunmaksızın faiz oranlarını arttırma yetkisine sahip olduğu, Müşterinin bu konuda hiçbir itirazda bulunmayacağı kabul ve taahhüt edilmiştir. Sözleşmenin 4.madde (c) bendinde, Temerrüd faizi oranı ,bankanın uygulamakta olduğu akdi faizi oranının %100 fazlası oranında uygulanacağı, İhtilaf halinde banka kayıtları kesin delil teşkil edeceği kabul edilmiştir.(Sözleşme md 26) Bankanın akdi faiz oranı % 13,50 olup,%100 fazlası % 27 nisbetini vermektedir. Ancak ,davacı banka icra takip talebinde %17,55 nisbetinde temerrüt faizi talep etmiş olduğu tespit edilmiştir. Davalılar vekilinin itirazları hukuki değerlendirme gerektirdiğinden takdir sayın mahkemenize aittir.Temerrüt faizi sözleşme şartlarına göre belirlendiğinden kök raporda yapılacak bir değişikliğin bulunmadığı…” belirtilmiş olup, dosya kapsamına uyan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı banka ve dava dışı … Ltd. Şti. arasında 06/03/2019 tarih ve 715.000,00-₺ bedelli genel kredi sözleşmesi akdedilmiş olup, davalıların anılan genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, sözleşmede kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin yazılı olduğu, kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 586. maddesindeki yasal koşulları kapsadığı, davalıların akit tarihinde borçlu şirketin ortağı-yetkilisi oldukları, bu durumda TBK 584 maddesi uyarınca eş muvafakatinin aranmayacağı, diğer yandan 06/03/2019 tarihli ön bildirim beyan belgesinden imzadan önce davalı kefillerin genel kredi sözleşmesinin içeriğini öğrenmelerine ve bilgi almalarına imkan sağlandığı anlaşılmıştır. Akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı asıl borçlu şirkete krediler kullandırıldığı, davacı banka tarafından hesap kat edilerek … 30. Noterliği’nin… tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, davalılara 16/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda davalıların temerrüdünün 18/10/2019 tarihinde başladığı anlaşılmıştır. Taksitli ticari kredi yönünden Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması gereğince davacı bankanın alacağına uygulanacak temerrüt faiz oranının davacı bankaca davalıların temerrüt tarihinde fiilen uygulanan faiz dikkate alınmak sureti ile hesaplanması gerektiği halde ispat yükü kendisinde olan davacı banka dosyaya bu yönde belge sunmadığından akdi faiz oranı esas alınarak bilirkişi raporunda hesaplama yapılmış olduğu, bankanın akdi faiz oranının %13,50 olup, genel kredi sözleşmesinin 4. maddesi uyarınca bu oranın %100 fazlasının %27 oranını verdiği ancak davacı bankanın takip talebinde %17,55 oranında temerrüt faizi talep ettiği görülmekle mahkememizce benimsenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçluların itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Somut olayda icra takibinde kısmen haklı çıkan davacı/alacaklının bakiye kısım için icra takibinde kötü niyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden reddedilen kısım yönünden davacı banka aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmemiştir. Tüm bu sebeplerden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) davalıların … 20. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 580.225,58-₺ asıl alacak, 16.971,58-₺ işlemiş faiz, 848,55-₺ BSMV üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %17,55 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hüküm altına alınan alacağın (580.225,58-₺ asıl alacak + 16.971,58-₺ işlemiş faiz=597.197,16-₺) %20’si üzerinden hesaplanan 119.439,43-₺ icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Yasal koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 40.852,50-₺ nispi harçtan peşin alınan 10.219,64-₺ harcın mahsubu ile bakiye 30.632,86-₺ nispi karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.900,00-₺ bilirkişi ücreti, 89,25-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 3.989,25-₺ üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.986,71-₺ ile 10.332,64-₺ harç gideri olmak üzere toplam 14.319,35-₺ yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 46.952,29-₺ nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 380,90-₺ nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara mütesaviyen verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi gereğince ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 31/03/2021

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza