Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/705 E. 2021/237 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/705 Esas
KARAR NO : 2021/237

DAVA : Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 26/03/2015
KARAR TARİHİ : 14/04/2021

Mahkememizden verilen 23/03/2017 tarih ve 2015/315 Esas 2017/274 sayılı kararı Bölge Adliye Mahkemesi’nin 16.Hukuk Dairesi’nin 27/11/2020 tarih ve 2017/6747 Esas 2020/2059 Karar sayılı ilamıyla kaldırılmış olup, yukarıdaki esasa kaydedilmekle mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki bayilik sözleşmesinin, 28/04/2014 tarihinde sözleşme süresinin bittiği, … 5. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı ile müvekkili şirketin yeni sözleşme imzalamayacağının davalı tarafa bildirildiği, davalı şirkete, istasyonun, giydirme ekipmanlarını teslim alması ve davalı şirketin uhdesinde bulunan ve anlaşma süresince teminat teşkil etmek üzere davalı şirkete verilen teminat mektuplarının iadesinin talep edildiğini ancak davalı şirket tarafından müvekkiline yapılan sözlü açıklamada ariyetler olduğundan bahisle teminat mektuplarının iade edilmediğini, akabinde de davalı tarafından 15/05/2014 tarihinde mail yolu ile ariyet listesi ve ariyet bedellerinin bildirildiğini, müvekkiline ariyet ve ariyet bedeli olarak 6 adet akaryakıt pompası, 1 adet kompressör, 6 adet akaryakıt tankı, 1 adet LPG dispanseri, 1 adet LPG tankı ve LPG Elektrik Tesisatı bedeli olarak 7.087,72 TL, diğer sökülemeyen akaryakıt ve tesisat inşaat ve müşavirlik hizmetleri adı altında 100.708,46 TL olmak üzere 125.917,34 TL tutarlı ariyet listesi bildirildiğini, … 4. Noterliğinin … tarih ve … sayılı ihtarnamesiyle davalı şirketin ariyeti bulunmadığı ayrıca davalının akaryakıt istasyonunda hiçbir şekilde verilmiş veya yapılmış bir tesisat veya edevat gibi benzeri ariyet bulunmadığı herhangi bir müşavirlik hizmeti borcunun olmadığının bildirildiğini, bu defa davalının … 15. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesiyle müvekkilinden 35.000,00 Dolar tutarında geç teslim nedeniyle cezai şart bedeli talep ettiğini oysa müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir cezai şarttan kaynaklı bir borcu bulunmadığını belirterek davalı tarafın müvekkili şirketten talep etmiş olduğu 230.000,00 TL borçlu olmadığının tespitini, teminat karşılığında… Bankası … şubesi tarafından düzenlenen ve davalıya teminat olarak verilen 07/01/2013 düzenleme tarihli, 250.000,00 TL bedelli ve … Bankası A.Ş … şubesi tarafından düzenlenen ve davalıya teminat olarak verilen 10/05/2013 düzenleme tarihli, 250.000,00 TL bedelli teminat mektubu ile … Bankası A.Ş … şubesi tarafından düzenlenen ve davalıya teminat olarak verilen 250.000,00 TL bedelli 3 adet teminat mektuplarının hükümsüzlüğüne ve iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Taraflar arasındaki yetki sözleşmesi ile İstanbul Mahkemelerinin yetkili mahkeme olarak kabul edildiğini, yetki sözleşmesinde belirtilen mahkeme ve mahkemenin kesin yetkili olduğunu bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini istemiş, davanın esası yönünden ise davacının maliki olduğu … ili … İlçesi … Mahallesinde bulunan taşınmazın müvekkili şirkete kiralandığını, müvekkili şirketin söz konusu kira sözleşmesine konu taşınmaz üzerinde yer alan akaryakıt istasyonuna ve taşınmaza değer katan sabit nitelikte bir çok faydalı yatırım yaptığını, bununla birlikte müvekkili tarafından ariyet olarak davacı tarafa demirbaşlar sağlandığını, davaya konu akaryakıt istasyonunun işletilmesi için taraflar arasında çeşitli tarihlerde bayilik anlaşmaları ve protokoller düzenlendiğini, davacı tarafın bayilik anlaşmasının sona ermesi nedeniyle kendisine ariyet olarak teslim edilmiş malzemeleri masrafları kendisi tarafından karşılanarak söküp müvekkiline iade etmediği gibi bayilik anlaşmaları gereğince hükme bağlanan ve ödeyeceğini beyan ettiği bedelleri de müvekkiline ödemediğini, ayrıca müvekkilinin 28/03/2014 tarihli bayilik anlaşması gereğince kurumsal kimlik ve giydirmeler ile ariyet demirbaşları iade etmediği her gün için 500,00 USD tutarında geç teslim bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu kapsamda müvekkilinin davacı taraftan dava tarihi itibariyle teslimde gecikilen 84 gün için 42.000,00 USD geç teslim bedeli alacağı bulunduğunu ayrıca müvekkiline iade etmediği sökülebilir malzeme ve demirbaşlardan kaynaklı olarak müvekkilinin 12.555,00 TL alacağı bulunduğunu, böylece müvekkilinin davalıdan toplam 128.552,00 TL alacağı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, menfi tespit ve teminat mektuplarının hükümsüzlüğü, iadesi istemlerine dayalı olarak açılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Yapılan istinaf yargılamasında, “…Somut uyuşmazlıkta; davacı yan dava dilekçesinde, bayilik sözleşmesinin sona ermesine rağmen davalı yanın toplam 750.000TL bedelli üç adet teminat senedini iade etmediğini ve davalı yanın haksız olarak 230.000TL talep ettiğini iddia ederek; 230.000TL yönünden borçlu olunmadığının tespiti ile, toplam 750.000TL bedelli üç adet teminat senedinin hükümsüzlüğüne ve iadesine karar verilmesini talep etmiş, davasını 230.000TL üzerinden harçlandırmıştır. Davacı vekili 28.10.2014 Tarihli dilekçesinde ise; dava dilekçesindeki talepleri tekrarla davalı yandan 153.025,14TL’nin ticari temerrüt faizi ile istirdadına ve %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Yetkisizlik kararına istinaden ilk derece mahkemesinde yapılan 04.06.2015 tarihli öninceleme duruşmasında; Davacı vekili, teminat mektuplarından iki tanesinin iade edildiğini, tazmin edilenin bir kısmının iade edildiğini, 153.025,14TL’nin alacak olarak davalı şirket tarafından alıkonulduğunu, bu miktarın istirdadını talep ettiklerini, davanın istirdada dönüştüğünü beyan etmiştir. Dava dilekçesindeki netice-i talebin değeri dikkate alındığında; uyuşmazlığın karar tarihi itibarı ile 6545 sayılı Kanun’un 45. maddesi ile değişik 5. Maddesi gereğince heyetçe görülen işlerden olduğu sabittir. Bu durumda, davacıya harcın ikmali için süre verilerek yargılama sırasında iki adet teminat mektubunun iade edildiği, bir adet teminat mektubunun kısmen tazmin edildiğine ilişkin davacının beyanın heyet olarak değerlendirilmesi gerekirken tek hakim olarak karar verilmesi hatalı olup anılan husus kamu düzenine ilişkindir. Açıklanan nedenle resen dikkate alınan sebep nedeni ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, kabul edilen kaldırma sebebine göre bu aşamada sair istinaf istemlerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir..” kararı ile karar kaldırılarak mahkememiz esasına kaydolmuştur.
Davacı vekiline talebini harçlandırması için süre verilmiş ise de, davacı vekilinin teminat mektupları yönünden davasını harçlandırmadığı ve taleplerini 230.000.00 TL borçlu olmadığının tespiti üzerinden harçlandırdıklarını, 28.10.2014 Tarihli dilekçesinde ise dava dilekçesindeki talepleri tekrarla davalı yandan 153.025,14TL’nin ticari temerrüt faizi ile istirdadına ve %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Buna göre, vurgulamakta yarar vardır ki, harca tabi davalarda; dava açılırken başvurma harcı ile karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır ve dava dilekçesi ancak harç alındıktan sonra esas defterine (UYAP) kaydedilir. Ancak bu halde usulünce açılmış bir davadan söz edilebilir ve davanın açıldığı tarih de harcın yatırıldığı tarih olarak kabul edilir. Harcın tamamlanmaması halinde usulünce açılmış bir davadan söz edilemeyeceği için bu konuda bir karar verilmeyeceğinden, davacı tarafa, talep ettiği konu ile harcı tamamlamak üzere süre verilmiş ise de, harç yatırılmamış olmakla, usulünce açılan bir dava bulunmadığından, dosya heyete tevdi edilmemiş ve talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Esas yönünden yapılan yargılamada ise, davacı ile ile davalı arasında bayilik sözleşmesinin bulunduğu ve sözleşmenin süresinin bittiği ve taraflarca sözleşmenin yenilenmediği noktasında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf teminat mektuplarından tevkifat yapıp yapamayacağı, yapması mümkünse ne miktarda tevkifat yapabileceği noktasında toplanmaktadır.
Davalı taraf bir kısım ariyet, giydirme ve cezai şart bedeli olarak teminat mektubundan tevkifat yapıldığını savunmuş ise de davacı tarafın tesislerinde ne tür ariyetler yapıldığı davalı tarafça ispat edilememiştir. Aksine dosyaya mübrez kira sözleşmesinin 5. maddesinde inşai unsurların davacı tarafça yerine getirileceği hüküm altına alınmıştır. Bu husus mahkememizce oluşturulan bilirkişi heyetinin kök ve ek raporlarında da ifade edilmiştir. Öte yandan davalı tarafından istasyonda teslim alınması gereken malzemelerin davacı tarafça teslimden kaçınıldığına dair bir delil de sunulmadığından davalı tarafın cezai şarta da hak kazanmadığı sonucuna varılmıştır. Anılan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilerek, davalı tarafından haksız olarak nakte çevirilen teminat mektubundan davalı taraf uhdesinde kalan 153.025,14 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜ ile 153.025,14-TL’nin 11/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-3 adet 750.000,00-TL bedelli teminat mektupları olan;
A- … Bankası … Şubesi tarafından 07/01/2013 düzenleme tarihli … nolu 250.000,00-TL bedelli teminat mektubu,
B- … Bankası A.Ş. … Şubesi tarafından 10/05/2013 düzenleme tarihli … nolu 250.000,00-TL bedelli teminat mektubu,
C- … Bankası A.Ş … Şubesi tarafından 07/01/2014 düzenleme tarihli … nolu 250.000,00-TL bedelli teminat mektupları yönünden usulünce açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 10.453,14-TL harçtan peşin alınan 3.927,85-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.525,29-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 18.487,39 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama gideri 3.927,85-TL peşin harç ile 1.609,00-TL posta/tebligat/bilirkişi ücreti toplamı 5.536,85-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/04/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza