Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/681 E. 2022/432 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/681 Esas
KARAR NO : 2022/432

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müflis … Bankası A.Ş.’den 250.000,00TL alacaklı olduğunu, alacağının iflas masasına kaydının talep edildiğini, talebin reddedildiğini iflas idaresinin kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek reddedilen alacağının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Bankası AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın İİK 235. maddesi uyarınca hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından öncelikle usulden reddi gerektiğini 23/07/2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanan; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’ nun 22/07/2016 tarih ve 6947 sayılı kararı ile …’ nin 21/07/2016 tarih ve 9029 sayılı yazısında yer alan talebi üzerine 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ nun 107. Maddesinin son fıkrası hükmü çerçevesinde … Bankası A.Ş.’ nin faaliyet izinin kaldırılmasına karar verildiğini bunun üzerine … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas sırasında … tarafından açılan iflas davasında 5411 sayılı kanunun 106. maddesi uyarınca bankanın iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin … 1. İflas Müdürlüğü’ nün … iflas sayılı dosyası üzerinden … tarafından önerilen ve İcra Hakimliği’ nce atanan iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, davacının müflis bankadan alacaklı olduğu gerekçesiyle alacak kaydı talebinde bulunduğunu, alacak talebinin usul ve yasaya uygun görülmediğinden reddine karar verildiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava Kayıt Kabul talebine ilişkindir.Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’ nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Mahkememizce davacıların iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, sıra cetveli, tebligat belgesi ve sıra cetvelinin ilanına ilişkin gazete suretleri celbedilip incelenmiştir. … 1.İflas Müdürlüğü … İflas dosyasından alınan yazı cevabında, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sırasında açılan davada 16/11/2017 tarihli 2017/41 E. 2017/942 K. sayılı karar ile 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca müflis …Bankası A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, düzenlenen sıra cetvelinin … tarihli … ve 04.06.2018 tarihli TSG gazete ilanlarıyla ilan edilmiş olduğu, davacıların dava konusu alacak kayıt başvurularının …, … sıraya alındığı, kayıt başvurusunun reddine dair kararın davacılara 08/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların kayıt başvurusu sırasında, verilecek cevabın kendisine tebliği için masraf avansı yatırmamış oldukları bildirilmiştir. İİK md 223 uyarınca gider avansı yatırmamış olan davacıların, son ilan tarihi olan 04/06/2018 tarihinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde İİK md 235’e göre kayıt kabul davasını açmış olduğu görülmekle, ön inceleme celsesi ara kararıyla davalı vekilinin süreyle ilgili itirazı reddedilmiştir.
Mahkememizin 2018/543 E sayısına kaydedilen dosyada ön inceleme aşaması gerçekleştirildikten sonra, mahkememizin 28/12/2018 tarihli 2018/1459 K sayılı kararıyla, müflis bankanın iflas tasfiyesi … tarafından önerilen kişiler arasından icra mahkemesince atanan iflas idare memurları eliyle ve iflas dairesi yetkilendirilmek suretiyle yürütüldüğünden, iflas idaresinin red kararının idari işlem mahiyetinde olduğu gerekçesiyle idari yargı görevli olduğundan yargı yolu caiz olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararın istinaf incelemesi sonucu İstanbul BAM 17.HD 2019/774 E 2019/2131 K sayılı kararıyla istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, temyiz talepleri de Yargıtay 23.HD’nin 2019/3564 E 2019/5536 K sayılı ilamıyla reddedilerek İstanbul BAM kararının onanması ve mahkememiz kararının bu suretle kesinleşmesi üzerine, davacı tarafından … 2.İdare Mahkemesinin … E dosyasıyla açılan davada olumsuz görev uyuşmazlığı çıkarılarak dosya 2247 sayılı Kanuna göre Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiş, Uyuşmazlık Mahkemesinin 2021/46 E 2021/92 K sayılı içtihadı ile uyuşmazlıkta adli yargının görevli olduğuna ve mahkememiz görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiş, karar ve dosyamız mahkememize gönderilmiş, Uyuşmazlık Mahkemesi kararı 2247 sayılı Kanun hükümleri uyarınca bağlayıcı olmakla, dosya mahkememizde yeni esasa kaydedilerek yargılamaya kaldığı yerden devam edilmiştir.
Konuyla ilgili Yargıtay 23. HD’nin ve Bölge Adliye Mahkemelerinin emsal içtihatlarında da belirtildiği üzere, 6102 sayılı TTK’nin 379-389. maddelerinde, anonim şirketlerde belli istisnalar dışında şirketin kendi hisse senetlerini temellük edemeyeceği öngörülmüş, buna paralel olarak TTK’nin 480/3. maddesinde ise, “Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler; tasfiye payına ilişkin hakları saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle anonim şirket ortağı, ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmaz. Zira, ortakların payları için yapılan ödemeler ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından ortaklığın iflası halinde ortaklar kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla, ortaklar ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremezler. Ancak, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nin 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılması mümkündür. (Yargıtay 23.HD 2014/10329 E 2015/6925 K, 2011/6362 E 2012/24555 K, 2018/1666 E 2020/4488 K, Sakarya BAM 7.HD 2020/222 E 2020/644 K vb)
Yargıtay 19. HD’sinin emsal 10.6.1996 tarihli E.1996/2968, K.1996/4360 sayılı içtihadında da”…davacının anonim ortaklıktaki payı hisse senedine bağlanmıştır. Ortakların payları için ödediği hisseler ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından, ortaklığın iflâsı halinde hisse senedi sahipleri kural olarak iflâs alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla, hisse senedinin değerini iflâs masasına alacak olarak kaydettiremezler (Pekcanıtez, Hakan; Anonim Ortaklıkların İflâsı, Ankara 1991, sh. 68; Atalay, Oğuz; Anonim Ortaklıkların İflâsı, İzmir 1996, sh. 204). Hisse senedi sahipleri ancak, kanunda yazılı şartların bulunması halinde kâr payı, hazırlık dönemi faizi, yan edim yükümlülüklerinin karşılıkları ve sermaye azaltılmasında iadesine karar verilmiş sermaye pay miktarı için doğmuş alacaklarını iflâs masasına alacak olarak yazdırabilirler.
Davacı ise, hisse senetlerinin bedelinin iflâs masasına kaydını talep ettiğinden, davacının iflâs masasına kaydı gereken alacağı bulunmamaktadır. Ancak, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan ve İİK.nun 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde, hisse senedi sahiplerine ödeme yapılması mümkündür.” (Yargıtay 19.HD., 10.6.1996 t, E.1996/2968, K.1996/4360 – YKD., Ocak 1997/1, s.81-82 ; Doç. Dr. Timuçin MUŞUL, Gerekçeli – Notlu – İçtihatlı İcra ve İflâs kanunu ve İlgili Mevzuat, 3. Baskı, İstanbul-2004, s.615).” şeklinde doktrin görüşleriyle birlikte, anonim şirketlerde hisse senedi bedellerinin, müflis şirketten iflas tarihi itibariyle alacaklı olan üçüncü kişilerin alacaklarını kaydettirmesi için İİK hükümlerine göre oluşturulan iflas sıra cetveline kaydının hukuken mümkün olmadığı doktrin görüşleriyle birlikte açıklanmıştır.
Tüm bu nedenlerle, istikrar kazanmış Yargıtay ve BAM içtihatları, TTK ve İİK hükümleri uyarınca, davacıların iflas tasfiyesi sonunda bakiye bedel kalması halinde iflas masasından talep hakkının saklı olduğu belirtilmek suretiyle, iflas sıra cetveline kaydı hukuken mümkün olmayan anonim şirket hisse senedi bedeli alacağıyla ilgili kayıt kabul davalarının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/05/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza