Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/660 E. 2023/508 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/660 Esas
KARAR NO : 2023/508

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 23/11/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2023

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili…’in davalı …Tic. A.Ş.’den alacaklı olduğunu, müvekkilinin alacağının tahsili için … 32. İcra Müdürlüğünün … esas ve … 36. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyaları üzerinden icra takibi başlattığını, davalı şirketin müvekkiline olan borcunu ödemediğini, davalı şirketçe ödenmeyen çeklere ait bilgilerin aşağıdaki tabloda gösterildiği şekilde olduğunu, davalı şirketçe ödenmeyen çeklerin … Bankası A.Ş.’nin … Şubesine ait olduğunu, İİK m.177 hükmünde borçlunun ödemelerini tatil ctmesinin bir iflas sebebi olarak düzenlendiğini, müvekkilinin hamili olduğu çeklerin 2019 yılından beri davalı şirketçe ödenmediğini, davalı şirketin ödemelerini tatil ettiğini, davalı şirketin taraf olduğu icra takip dosyalarına 1 yılı aşkın süredir ödeme yapılmadığını, söz konusu durumun … yazılacak müzekkere ile tevsik edilebileceğini, davalı şirketin bankalara olan borçlarını ödemede temerrüde düşmesi sebebiyle teminat olarak gösterdiği bir kısım taşınmazların paraya çevrildiğini, davalı şirketin kamu borçları sebebiyle şirket adına kayıtlı malvarlıkları üzerine haciz şerhleri düşüldüğünü, davalı şirketin ekonomik durumunu düzeltme ihtimali bulunmadığını belirterek davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili … A.Ş.’nin taraf olduğu icra dosyalarına kısmi ödemeler yapıldığını, müvekkili şirketin ödemelerini tatil etmediğini, müvekkili şirketin halihazırda derdest gözüken birçok icra dosyasına konu borcun tamamen ödendiğini, ilgili dosyaların ptosedürel işlemler gereği kapatılamadığını, müvekkilinin taraf olduğu diğer bir kısım icra dosyalarının ise muhataplarıyla akdedilen yapılandırma sözleşmeleri çerçevesinde ödenmekte olduğunu, müvekkili şirketçe ödeme yapılmayan icra dosyalarının ihtilaflı alacaklardan kaynaklandığını, müvekkili şirketin aktiflerinin pasiflerinden daha fazla olduğunu, müvekkili şirketin konkordatoya dahi başvurma ihtiyacı hissetmediğini, müvekkili şirketin borca batık olmadığı gibi ödemelerini de tatil etmediğini, müvekkili şirket tarafından muhtelif sayıda taşınmaz satın alındığını, müyekkili şirketin ödemelerinin bir kısmını çek vermek suretiyle gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin satın aldığı taşınmazların birden çok kişiye satıldığının öğrenildiğini, müvekkili şirketin mağdur duruma düştüğünü, müvekkilin satın aldığı taşınmazların harabe durumda olduğunu, müvekkili tarafından verilen çeklerin başkalarına ciro edildiğini, müvekkilinin hakkı olmayan kişilere ödemeler yapmak zorunda kaldığını, müvekkili şirketin işlettiği okulların çift diploma veren seçkin bir okul olduğunu, söz konusu okulun birçok ödüle layık görüldüğünü, İİK m.177’de belirtilen koşulların somut olaydı gerçekleşmediğini, davacının iflas müessesesini hukuki bir baskı ve zorlama unsuru olarak kullandığını, davacının haksız bir şekilde dava ikame ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı şirketin davacıya borçlu olup olmadığının, davalı şirketin İİK 177 1-2 bendi uyarınca borç ödemelerini tatil edip etmediğinin, borca batık olup olmadığının ve davalı şirketin iflası koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti talebine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Davacı vekili 26/10/2023 tarihli duruşmadaki beyanında davaya konu alacağın dava tarihinden sonra tahsil edildiğini, bilirkişi raporunun dava tarihi itibari ile haklılık durumlarını ispat ettiğini, karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunduğunu beyan etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 331/1 maddesi gereğince davanın konusuz kalması halinde dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücreti takdiri gerekmektedir. Somut olayda dava tarihi itibari ile davacının davasında haklı olduğu kanaatine varıldığından davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85-₺ maktu harçtan peşin alınan 116,60-₺ harcın mahsubu ile 153,25-₺ bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 815,26-₺ ilan gideri, 9.000,00-₺ bilirkişi ücreti, 434,74-₺ teligat posta gideri olmak üzere toplam 10.250,00-₺ yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı vekili lehine takdir olunan 17.900,00-₺ maktu vekalet ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. maddesi gereği davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/10/2023

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza