Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/658 E. 2022/424 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/658 Esas
KARAR NO : 2022/424

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2016
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“…Davalının 2015 yılında muhtelif tarihlerde manda sütü ve süt ürünlerini müvekkilinden satın aldığını, bunların faturaya bağlandığını, ödenmeyen fatura bedelleri için … 32. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takibiyle 53.392,00-TL asıl alacak ve faizden oluşan takip başlatıldığını, buna rağmen takibe haksız olarak davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini…” talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği, duruşmalara da gelmediği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 232/1. Maddesine göre satım sözleşmesinden kaynaklanan semen alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK 67. Maddesine göre iptali ve icra inkar tazminatı talebidir.
UYAP üzerinden celp edilen icra dosyasının incelenmesinde;
“…Alacaklısı … tarafından, borçlu …, aleyhine 50.976,00-TL asıl alacak, 2.416,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 53.392,00-TL’nin icra takip tarihi olan 15/01/2016 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %… oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 15/01/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
07/04/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“….10.11.2017 tarihli Bilirkişi Raporunda davacı ticari defterlerinin incelemeye konu edildiği ve Davacı tarafın ticari defter kayıtlarında, 31.12.2015 tarihi itibari ile davalı taraftan 50.112,00TL alacaklı görüldüğünün değerlendirildiği, Bu Rapor kapsamında Davalı tarafından, incelemeye sunduğu 2015-2021 mali dönemine ait ticari defterinin, ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, Davalı tarafın davacıya olan borcunu çek numarası-keşide tarihi ve tutarı belirterek muhtelif çeklerle ödediğine yönelik beyanı ile ilgili olarak ilgili bankadan gelen müzekkere cevabında ekran görüntüsü ve ödeme bilgisi bulunan 4 adet çekte davacının ciranta yada tahsil eden olmadığı, diğer çeklerin kime verildiğinin/kim tarafından tahsil edildiğinin ilgili banka verilerinden tespit edilemediği, Davalının ödemeye esas olarak zikrettiği çeklerin keşide tarihlerinin 29.10.2014 ile 25.07.2015 arasında olduğu, davalının davacı ile olan cari hesap çalışmasının 10.08.2015 tarihinde başladığı ve davalı kayıtlarında davacıya verildiği iddia edilen söz konusu çeklere ilişkin bir kayıt bulunmadığı hususları bir arada değerlendirildiğinde, zikredilen çeklerin davalı tarafından davacıya verilmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunun değerlendirilebileceği, Davalı kayıtlarında davacı tarafından kesilen faturalara yer verilmekle birlikte ödeme bilgisi olarak banka/çek ile olan ödemeler yerine nakit ödeme yapıldığının görüldüğü, davalının yapılan bu nakit ödeme ile ilgili ispata yarar belge sunmadığı hususları bir arada değerlendirildiğinde ödemeye ilişkin kayıtların; davalının davacı ile olan cari hesap bakiyesini hesaben tasfiye etmeye yönelik genel bir kapama fişi olarak değerlendirilebileceği, Dayanak belgesi olmayan ödemeye ait kayıtların ticari defterlerde bulunmasının davalının yaptığı ödemenin ispatı olarak kabul edilmesine yeterli olamayacağı, Davalının yaptığını iddia ettiği ödemeyi ispat edemediğinin kabulü gerekeceğine…”
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, … 35. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı icra takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir:
“Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacı, taraflara arsındaki ticari ilişkiye dayalı olarak toplam 50.796,00 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek, bu alacağa işlemiş geçmiş dönem faiz talebini de içeren icra takibi başlatmıştır. Davalı tarafından anılan takibe yapılan terditli itirazda, öncelikle borcu olmadığını, ayrıca borçlu olduğu kabul edilse bile 14.11.2015 tarihli ve 18.414,00 TL bedelli çek bedelinin bu borçtan düşülmesi gerektiğini ve takibe işlemiş faizin hukuka aykırı olduğunu dile getirmiştir. Bu durumda, davacının alacaklı olduğunu, davalının ise söz konusu miktar kadar ödeme yaptığını ispatlaması gerekmektedir. Tarafların ticari kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede, taraflar arasında ticari ilişki olduğu ve davacının 50.112,00 TL tutarında alacaklı olduğu ortaya konulmuştur. Bununla birlikte, davalı tarafından davacıya ciro yoluyla verildiği belirtilen 14.11.2015 tarihli ve 18.414,00 TL bedelli çekin davacıya teslim edildiği veya davacı tarafından bu çekin aynı yolla başkasına ciro edildiğine dair hiçbir kayda rastlanılmamıştır. Davalı, ödeme yaptığına dair söz konusu iddiasını, ticari kayıtlarıyla ya da başkaca herhangi bir yazılı belgeyle ispatlayamamıştır. Bununla birlikte, davalının takip öncesi bir tarihte temerrütte düşürüldüğüne dair bir delil bulunmadığından, takip öncesi işlemiş faiz yönünden yaptığı itiraz haklı görülmüştür. Sonuç olarak, davaya konu edilen icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut bulunduğu değerlendirilmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE; … 35. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı icra takibine vaki davalı borçlu itirazının 50.112,00-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibe bu asıl alacak üzerinden ve takipten sonra işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
Alacağın %20 olan 10.022,40-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 3.423,15-TL harçtan peşin alınan 911,81-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.511,34-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 7.314,56-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.280,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.912,45-TL(posta/tebligat/bilirkişi)’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 1.794,96-TL ile 945,31-TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam 2.740,27-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı olarak 33,00-TL (posta/tebligat)’den kabul ve red oranına göre 2,02-TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/05/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza