Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/637 E. 2022/449 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/637 Esas
KARAR NO : 2022/449

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 25/06/2018
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili …’ın müflis … Bankası A.Ş.’nin … tipi likit 2.244.632.000 adet hissesinin sahibi olduğunu, söz konusu hisselerin borsaya açık olduğu dönemde müvekkili tarafından iktisap edildiğini, müvekkilinin hisseleri devredemeyerek hissedar olarak kaldığını, … tipi likit fon karşılığına isabet eden ve talep edilen bedelin alış değerinin (2.244.632.000 adet hisse x 0.720843) 1.618.027.264,77 TL olduğunu, müvekkilinin tasfiye sürecinde tüm borçların ödenmesi sonucunda hissesine tekabül eden/edecek bedel kadar müflis bankadan alacaklı olduğunu, müvekkilinin hissedarlara yapılacak dağıtım kadar hakkını talep ettiğini, müvekkilinin hissesine tekabül eden/edecek alacağın masaya kaydı için iflas masasına başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin bildirdiği alacağın tamamının müflis bankanın iflas masası tarafından reddedildiğini, müflis bankanın iflas masası tarafından alınan kararın Yargıtay 19.HD.’nin 19.06.2003 tarihli 2003/2245 E. 2003/6585 K. sayılı ilamına aykırı olduğunu, müflis bankanın iflas masası tarafından alınan kararın hiçbir temeli olmadığını, müflis bankanın ciddi bir mal varlığının bulunduğunu, müflis bankanın aktifinin pasifinden fazla olduğunu, müflis bankanın tasfiyesi sonucunda müvekkiline bir bedel düşeceğini, müvekkiline ait alacağın Yargıtay 19.HD.’nin 30.11.2000 tarihli, 2000/6705 E. ve 2000/8247 K. sayılı kararı ile Yargıtay 19. HD.’nin 01.06.2000 tarihli 2000/ 2945 E. ve 2000/4295 K. sayılı kararı gereğince müflis bankanın iflas masasına kaydının gerektiğini belirterek müvekkilinin davalı bankanın iflas dosyasına alacaklı olarak kabul edilmesine, müvekkilinin davalı bankanın sıra cetveline alacaklı olarak kaydedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; kayıt kabul davalarının İİK m.235’e sıra cetvelinin ilanından 15 günlük süre içerisinde açılmasının zorunlu olduğunu, davacının 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açıp açmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafından hak düşürücü süre içerisinde dava açılmamış ise huzurdaki davanın usulden reddedilmesinin uygun olacağını, müflis … Bankası A.Ş.’nin faaliyet izninin kaldırıldığını, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden incelenen iflas davasında 5411 sayılı Kanunun 106. maddesi uyarınca …’nın 16.11.2017 tarih ve saat 15:28’den itibaren iflasına karar verildiğini, müflis bankanın iflas tasfiye işlemlerinin … 1. İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, müflis şirketin sıra cetvelinin …tarihli … Gazetesinde ilan edildiğini, davacının 1.618.027,26 TL tutarında alacaklı olduğunu ileri sürerek müflis şirket iflas masasına alacak kayıt talebinde bulunduğunu, davacı tarafın alacak talebinin hisse senedine dayandığını, iflasta iflas masasına alacak yazdırabilecek olan kişilerin müflisten alacaklı olan 3. şahıslar olduğunu, müflis bankanın iflas tasfiye işlemlerinin halen devam etmekte olup, iflas tasfiyesi neticesinde sıra cetveline kayıtlı tüm alacaklar ile sukuk alacakları ödendikten sonra tasfiye bakiyesi kalması halinde hisse senedi sahiplerine garameten ödeme yapılabileceğini, bu kapsamda davacı tarafın müflis şirketin hisse sahibi olduğu dikkate alındığında hisse senedine dayalı olarak iflas masasına alacak kayıt talebinde bulunmasının mümkün olmadığını belirterek tüm bu sebeplerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava Kayıt Kabul talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir. İİK 235. maddesinde “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir. İtiraz eden, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini iddia ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına veya ona verilen sıraya itiraz ediyorsa davasını o alacaklı aleyhine açar. Bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa, bu alacağa tahsis edilen hisse dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nisbetinde itiraz edene verilir ve artanı da diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılır. Dava basit yargılama usulü ile görülür. Ancak, itiraz alacağın esas veya miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoliyle icra mahkemesine arz olunur.” düzenlemesi yer almaktadır.
Mahkememizce davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idaresinin kararı, sıra cetveli, tebligat ve ilana ilişkin belgeler getirtilip incelenmiştir. Somut olayda … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı kararı ile … Bankası Anonim Şirketi’nin 16/11/2017 tarihi itibari ile iflâsına karar verildiği, müflisin iflâs tasfiye işlemlerinin adi tasfiye olarak … 1. İflas Dairesi’nin … iflas sayılı dosyasında yürütüldüğü, davacı vekilinin müflis şirketin iflas masasına … kayıt numaralı dilekçe ile 1.618.027.264,77-₺’lik alacağın iflas masasına kaydının yapılması talebi ile alacak kaydı için başvuruda bulunduğu, alacak kayıt talebinin reddine karar verildiği, kararın 11/06/2018 tarihinde alacaklı tarafa tebliğ edildiği, alacaklı tarafça masrafın yatırılmadığı, bu durumda iş bu davanın İİK md. 235 hükmüne göre 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı ve mahkememizin iş bu davada yetkili ve görevli olduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda dava, müflis bankanın… Tipi Likit 2.244.632.000 adet hisse bedelinden kaynaklanan alacağın kayıt ve kabulü istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davacının … Tipi Likit 2.244.632.000 adet hisse bedeline sahip olup olmadığının, sahip ise iflas tarihi itibari ile müflis bankadan alacaklı olup olmadığının, alacaklı ise iflas tarihi itibari ile alacak miktarının tespiti için dosya kapsamı ve müflis banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 03/12/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında “… A.Ş.’nin (Aracı Kurum) 24.08.2021 tarihli, … referans no’lu yazısına göre, davacıya ait … numaralı hesapta … Bankasına ait borsada işlem gören … tipi 2.244.632 lot payın bulunduğu, Anonim şirket ortağının ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmadığı, zira ortakların payları için yapılan ödemelerin ortaklığın sermayesini oluşturduğu, sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından, anonim şirketin iflası halinde ortakların, sırf hisse sahipliği hakkına dayalı olarak iflas alacaklısı olmayacakları, ancak pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nın 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılabileceği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 27/10/2015 tarihli ve E. 2014/10329, K. 2015/6925 sayılı kararının da bu yönde olduğu, bu sebeplerle davacının, müflis bankadaki hisse sahipliğine dayalı olarak iflas masasına alacak kayıt isteminin yerinde olmadığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; dava, kayıt kabul talebine ilişkindir. Somut olayda yukarıda yazılı olan ve mahkememizce benimsenen bilirkişi raporlarında yer alan tespitlerden davacının Müflis… Bankası A.Ş.’nin … grubu pay sahibi olduğu anlaşılmıştır. Anonim şirketlerde 6102 sayılı TTK’nun 379-389. maddelerinde belli istisnalar dışında şirketin kendi hisse senetlerini temellük edemeyeceği ön görülmüş, bu doğrultuda yine TTK’nun “Pay Bedelini İfa Borcu Ve İfa Etmemenin Sonuçları” başlıklı 480/3. maddesinde “(3) Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler; tasfiye payına ilişkin hakları saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle anonim şirket ortağı ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmaz. Zira ortakların payları için yapılan ödemeler ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından, ortaklığın iflası halinde ortaklar kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla ortaklar ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremezler. Ancak pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nun 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılması mümkündür. Yüksek yargıtayın yerleşik uygulamaları bu yöndedir. Tüm bu sebeplerden dolayı davacının davaya konu söz konusu tutar için alacak kaydının yapılamayacağı, alacaklıların pay cetveline göre paralarının ödenmesi sonrasında tasfiye bakiye kalması halinde hisse senedi bedelinin tahsil edilebileceği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-₺ maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90-₺ harcın mahsubu ile bakiye 44,80-₺ harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 50,00-₺ yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili lehine takdir olunan 5.100,00-₺ vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/05/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza