Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/619 E. 2022/727 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/619 Esas
KARAR NO : 2022/727
DAVA : İtirazın İptali ( Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ( Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “….Müvekkil Şirket ile davalı firma arasında 10.11.2016 imza tarihli “… İnşaat – … Konut Projesi Asansör İşleri Satış Sözleşmesi” adlı projeye ilişkin (“sözleşme”) imzalanmış olup mezkur sözleşmenin konusunu, sözleşmede yer alan ünitelerin tasarım, imalat, temin ve montajı bakımından tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi oluşturmaktadır. Sözleşme uyarınca Müvekkil Şirket üzerine düşen yükümlülüklerini eksiksiz biçimde yerine getirmiş ve karşılığı faturaları tanzim etmiştir. Ancak davalı firma sözleşme gereği ödemekle yükümlü olduğu fatura bedellerini ödememiştir. Bunun üzerine Müvekkil Şirket tarafından …. İcra Müdürlüğü 2019/… E sayılı dosyası ile takibe geçilmiş olup davalı tarafından mezkur takibe itiraz edilmiştir. Davalı firma tarafından icra takibine yapılmış olan itirazın haksız olması, alacak miktarının likit ve belirlenebilir nitelikte olması sebebiyle itirazın iptali ile Müvekkil Şirket lehine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Şöyle ki; müvekkil şirket ile davalı firma arasında akdedilen sözleşme nedeniyle müvekkil şirketin davalı firmadan 18.313,35-USD tutarında asıl alacağı mevcuttur. Yukarıda bahsedildiği üzere taraflar, sözleşmede yer alan ünitelerin tasarım, imalat, temin ve montajı bakımından hak ve yükümlülüklerinin belirlendiği Sözleşme’yi 10.11.2016 tarihinde imzalamışlardır. İşbu sözleşmeye göre Müvekkil Şirket verdiği hizmet uyarınca düzenlediği faturaları davalı firmaya iletmiştir. Ancak davalı firma sözleşmesel yükümlülüğünü ihlal ederek toplam 18.313,35-USD tutarındaki ödemeyi gerçekleştirmemiştir. Görüldüğü üzere taraflarca imza altına alınan sözleşme ve bu sözleşmeye dayanılarak Müvekkil Şirket tarafından tanzim edilen faturalar sonucu, davalı firmanın, Müvekkil Şirket nezdindeki cari kayıtlarında da sabit olduğu üzere Müvekkil Şirket’in davalı firmadan toplamda 18.313,35-USD asıl alacağı mevcuttur. Davalı firmanın itirazı, takibi sürüncemede bırakmaya yönelik kötü niyetli bir hareket olup dava konusu alacak likit ve muayyen olduğundan davalı firmanın, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerekmektedir. Davalı firma, borcu muayyen ve likit olmasına rağmen zaman kazanmak için kötü niyetli ve haksız olarak icra takibine itiraz etmiştir. Tarafların ticari defterleri incelendiğinde de görüleceği üzere alacak likit ve muayyen olup muhtacı muhakeme değildir. Kaldı ki; icra inkar tazminatına hükmedilmesi için Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre borçlu olan davalı firmanın itirazında kötü niyetli olması gerekmemekte, itirazında haksız olması yeterli görülmektedir. Nitekim yukarıda da belirttiğimiz gibi davalı firma, ödemekle yükümlü olduğu fatura bedellerinin talep edildiği icra takibine de haksız olarak itiraz etmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ve Yargıtay kararları ışığında davalının … İcra Müdürlüğü 2019/… E. sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına; haksız yere itirazda bulunan davalı şirketin alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine hükmediimesi gerekmektedir.
Davalı firmanın … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E sayılı icra takibine yapmış olduğu haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptali ile takibin devamına,
İtirazın haksız olması sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı firma aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalı firma üzerinde bırakılmasına karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle “….Öncelikle mevcut davada yetkili mahkeme HMK’nın 6 ve 10. Maddeleri gereği müvekkil şirketin yerleşim yeri ve sözleşmenin ifa yeri olan … Mahkemeleridir. Davacı , her ne kadar müvekkil şirket ile yaptığı Satış Sözleşmesi ekinde bulunan “Genel Sözleşme Şartları ve Koşulları”nın 23. Maddesinde sözleşme şartlarına ilişkin çıkabilecek her türlü ihtilaf halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığına dair yetki sözleşmesine dayanarak mevcut davayı Mahkemeniz’de açmış olsa da bahse konu sözleşme ve ekleri incelendiğinde yetki sözleşmesinin genel işlem koşulu niteliğinde olduğu açık bir şekilde anlaşılacaktır. Sözleşme bir bütün olarak incelendiğinde hemen hemen tüm maddelerinin davacı firmanın kendi şartlarını dikte etmesinden ibaret olduğu , müvekkil şirketin bu sözleşmenin zayıf tarafı olduğu açıkça görülmektedir. Zira bu durum sözleşmenin basılı olduğu kağıtlarda sağ üst köşede “… ” yazısı , sol alt köşede “www. … .com” , alt ortada “… ” ve sağ alt köşede her sayfanın numarasının , toplam sayfa sayısının ve ” … ” şeklinde bir numaranın bulunmasından da anlaşılmaktadır. Dolayısıyla yukarıda açıklanan nedenlerle genel işlem koşullarındaki yetki şartının yazılmamış sayıldığının veya hükümsüzlüğünün kabulü gerekir. Bu iddialarımız davacı şirket ile müvekkil şirket arasında yapılan sözleşme ve ekleri ile ıspatlanacaktır.( … -Davacı taraf dava dilekçesinde HMK’nın 318. Maddesine aykırı olarak tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek zorunluluğuna uymamıştır. Davacı şirket dava dilekçesi ekinde sunduğu 144.187,59 TL.(KDV Dahil) tutarındaki toplam 16 adet faturanın ödenmediğini iddia etmekte ise de bu durum gerçeği yansıtmamaktadır.Müvekkil şirket mevcut davaya konu …. İcra Müdürlüğü 2019/… E . Sayılı dosyası ekinde belirtilen faturaların tamamını ödemiştir.
Bu iddialarımız müvekkil şirkete ait ticari defter ve kayıtların bilirkişi tarafından incelenmesi , müvekkil şirkete davacı şirket tarafından kesilen faturalar , bu faturalara ilişkin yapılan ödemelere ait banka dekontları ile ıspatlanacaktır.
davacı taraf 02.07.2020 tarihli “vadesi geçen cari hesap alacağı hakkında” konulu müvekkil şirkete hitaben yazdığı yazıda davalı şirketin cari hesap kayıtlarında toplam 16.781,85 TL. vadesi geçmiş borcun bulunduğunun göründüğünü beyan etmiştir.
Bunun hemen ardında davacı şirket … Noterliği’nin 26.08.2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile “müvekkil şirket ile davacı şirket arasında akdedilen Sözleşme ile kurulan ticari ilişki kapsamında davacı şirkete toplam 20.220,09 TL. Borcunun bulunduğunun tespit edildiğini , borcun muaccel olan 18.500,97 TL. Tutarındaki kısmının 3 gün içerisinde ödenmesini ihbar etmiştir. Sonrasında ise …. İcra Müdürlüğü 2019/… E. Sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatmış , bu takip neticesinde müvekkil şirket de ekte sunulan banka dekontundan da anlaşılacağı üzere 18.500,00 TL. Ödemeyi ilgili icra dosyasına yapmıştır.
Davacı şirketin gönderdiği ihtarnamede taraflar arasında imzalanan sözleşmeden dolayı toplam borcun 18.500,97 TL. Olarak bildirildikten sonra mevcut davanı dayanağı olan …. İcra Müdürlüğü 2019/… E. Sayılı icra dosyası ile 148.339,00 TL. üzerinden takip başlatması davacı tarafın iyi niyetli olmadığının açık göstergesidir.
Bu iddialarımız …. İcra Müdürlüğü 2019/… E. Sayılı dosyasından davacı şirketin müvekkil şirkete yazdığı 02.07.2020 tarihli “vadesi geçen cari hesap alacağı hakkında” konulu yazısı , Üsküdar 17. Noterliği’nin 26.08.2020 tarih ve 34897 yevmiye nolu ihtarnamesi , …. İcra Müdürlüğü 2019/… E. Sayılı dosyası şirket tarafından müvekkil şirkete gönderilen ihtarname ile ıspatlanacaktır. Davacı şirket …. İcra Müdürlüğü 2019/… E. Sayılı dosyasına yaptığımız itirazın iptalini Mahkemenizden talep etmiştir.Bu talebini ıspatlamak için de dava dilekçesi ekinde toplam 16 adet fatura sunmuştur. Dava dilekçesi ekinde davacı tarafça sunulan 31.01.2020 , 28.02.2020 , 30.03.2020 , 30.04.2020 , 29.05.2020 , 30.06.2020 , 27.07.2020 tarihli ve her biri 1.719,12 TL tutarında olan , 30.09.2019 , 31.10.2019 , 28.11.2019 , 16.12.2019 tarihli ve her biri 1.637,25 TL. Tutarında olan faturaların tamamı iptali istenen , itiraz ettiğimiz …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E.sayılı dosyasının açılış tarihi olan 11.09.2019 tarihinden sonradır.Davacı tarafın sunduğu bu faturaların Mahkemenizi yanıltmaya yönelik olarak kötü niyetle sunulduğu düşüncesindeyiz.
Bu iddialarımız …. İcra Müdürlüğü 2019/… E. Sayılı dosyası , davacının mevcut dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu faturalar ile ıspatlanacaktır.
davanın yetkisiz mahkemede açılması nedeniyle mahkemenizin yetkisizliğine, davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, mahkemeniz aksi kanaatte ise müvekkil hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini…” talep etmiştir.
DELİLLER:
Taraflar arasındaki 10.11.2016 imza tarihli sözleşme, …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası, 27/04/2021 tarihli talimat mahkemesince aldırılan bilirkişi raporu, 14/06/2021 tarihli bilirkişi kök raporu,11/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporu,16/03/2022 alındı tarihli bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; cari hesaptan kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
Her ne kadar davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuşsa da; taraflar arasındaki sözleşmenin 23. maddesi ve HMK’nın 17. maddesi uyarınca davalının vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından , davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklı olarak 18.313,35-USD nin ödenmesi talebiyle ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu; ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği ve davalının takibe itirazı üzerine takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yapılarak rapor tanzimi için … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat sonucunda bilirkişi tarafından düzenlenen 27/04/2021 tarihli raporda özetle;”…2016 yılı defterlerine göre davalının davacıya 0,07TL borcu olduğunu, 2017 yılı defterlerine göre davalının davacıya 84.654,04TL borcu olduğu, 2018 yılı defterlerine göre davalının davacıya borcu olmadığı, 2019 yılı defterlerine göre davalının davacıya borcu olmadığı, yerinde inceleme yapılırken davalı tarafın sunduğu ödeme makbuzların toplamı 142.180,50TL olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yapılarak rapor tanzimi istenmiş; bilirkişi tarafından düzenlenen 14/06/2021 tarihli raporda özetle;” … Davacının 2016 yılında e-defter uygulamasına geçmiş olduğu, E-Defter uygulamasında tutulması zorunlu olan defterlerden yalnız Envanter Defterinin noter tasdikine tabi olduğu, 6102 sayılı TTK.m.64/3, VUK. M 182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2016,2017,2018,2019 ve 2020 yılı envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle davacının defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yan ile ticari ilişkisinin mevcut olduğu, davaya konu sözleşme kapsamında hizmet verdiği, davacının incelenen kendi ticari defterlerine göre; takip tarihi (12/09/2019) itibariyle davalı yandan 15.663,67 TL cari hesap alacağı olduğu, davalının cevap dilekçesinde ibraz ettiği ödeme dekontunun, 22.01.2020 tarih ve 1189 yevmiye numarası ile davacının ticari defter kayıtlarında yer aldığı, davalının cevap dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu ödeme dekontlarını, davacının icra takip dosyasına sunduğu faturalarla karşılaştırıldığında da davalının 332,05 TL borçlu olduğunu, davacının cari hesaptan kaynaklanan kur farklarını davalıdan talep edebilmesi için kur farkı faturası düzenlemesi gerektiği…” yönünde görüş bildirilmiş, bilirkişi raporun taraflara tebliğ edilmiş, tarafların rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi Ramazan Bayram tarafından tanzim edilen 11/11/2021 tarihli ek raporda özetle “….Kök raporda denetime elverişli olarak açıklanan ve davacının incelenen kendi ticari defterlerine göre; takip tarihi (12/09/2019) itibariyle davalı yandan 15.663,67 TL cari hesap alacağı olduğu, davacının cari hesaptan kaynaklanan kur farklarını davalıdan talep edebilmesi için kur farkı faturası düzenlemesi gerektiği, davalı tarafın itirazının değerlendirilmesi için sözleşme konusunda uzman bilirkişiden rapor alınabileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin 10/12/2021 tarihli ara kararı ile dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen raporda özetle “…Davacı … San.ve Tic.A.Ş. ile davalı … San.ve Tic.Ltd.Şti. arasında 10.11.2016 imza tarihli “… – … Konut Projesi Asansör İşleri Satış
Sözleşmesi” adlı projeye ilişkin (“sözleşme”) imzalandığı, sözleşme Madde 20 de, Asansör teslim edilip işletmeye açılmasına müteakip periyodik bakım-larının ücret karşılığı … veya yetkilendireceği alt yüklenici tarafından yapılacağı ile ilgili
olarak ve ayrıca ek imzalanan protokol gereği Davacı … San.ve Tic.A.Ş. tarafından
davalı … San.ve Tic.Ltd.Şti. ne 31.01.2018 tarihinden sonra aylık düzenli olarak bakım hizmeti verildiği ve balım faturası düzenlendiği , TL olarak düzenlenen bakım faturaları ile ilgili davacının davalıdan bir alacağı kalmadığı, sözleşmede yer alan ünitelerin tasarım, imalat, temin ve montajı ile ilgili düzenlenen USD faturalardan kaynaklı Davalı … San.ve Tic. Ltd. Şti. nin davacı …
San. ve Tic. A.Ş. ne ilk 25.11.2016 tarihinde yaptığı 19.588,00 USD lık ödemeden sonraki toplam
60.144,23 USD ödemelerin fatura vadelerinden sonra yapıldığı ve davacının davalıdan USD
bazında 18.313,35 USD alacaklı kaldığı..” yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ile davalı arasında 10.11.2016 imza tarihli sözleşmeden kaynaklı olarak süregelen ticari bir ilişkinin bulunduğu, sözleşme kapsamında davacının asansör ünitelerinin tasarımı, imalatı, temini ile montaj ve bakımına ilişkin edimleri yerine getirmeyi üstlendiği, davacı tarafça verildiği belirtilen hizmetlere ilişkin olarak cari hesaptan kaynaklı davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebiyle iş bu davanın açılmış olduğu;
davacı … San.ve Tic.A.Ş. nin davalı … San.ve Tic.Ltd.Şti. ne ,
16.11.2016 tarihinde 19.588 USD karşılığı 64.289,77 TL,20.02.2017 tarihinde 48.970 USD karşılığı 180.131,25 TL
, 10.07.2017 tarihinde 14.591 USD karşılığı 53.504.32 TL ,19.01.2018 tarihinde 4.657 USD karşılığı 17.741,81 TL ,17.05.2018 tarihinde 4.657 USD karşılığı 20.832,53 TL
,17.08.2018 tarihinde 5.002,50 USD karşılığı 29.101,54 TL
,17.08.2018 tarihinde 479,08 USD karşılığı 2.787,00 TL olarak düzenlediği faturalar ile ilgili,
davalı … Turizm İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti. nin davacı … San.ve Tic.A.Ş. ne ilk
25.11.2016 tarihinde 19.588,00 USD lık ödeme yaptığı, bu ödemeden sonraki toplam 60.144,23 USD’lik ödemelerin fatura vadelerinden sonra yapıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 8. Maddesindeki “Sözleşmede anlaşılan ödeme tutarları ödeme dönemleri
geldiğinde TCMB Efektif Satış Kuru üzerinden müşteriye fatura edilir .Ödemelerin TL olarak
yapılması durumunda ödeme tarihinde ki TCMB efektif satış kuru üzerinden döviz değerleri
esas alınır .İthal malzemeler gümrüğe gelmeden önce müşteriye haber verilir .Gümrük işlemleri
başlamadan önce ,sözleşmede belirtildiği şekilde ,ithal malzeme bedeli fatura edilerek tahsilat
yapılır ” düzenlemeye göre davacı tarafın geç yapılan ödemeler nedeniyle kur farkı ödenmesini talep edebileceği, mahkememizce hükme esas alınan , denetlenebilir 24/03/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporuna göre davacının davalıdan USD bazında 18.313,35
USD alacaklı olduğu, bu sebeple davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne , alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜ ile; davalının, …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 18.313,35 USD üzerinden ve takip talebindeki diğer hal ve şartlar üzerinden devamına , asıl alacağa 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli USD mevduata verdiği en yüksek faiz oranı uygulanmasına
2- Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takip konusu 18.313,35 USD’nin takip tarihi (12/09/2019 ) itibariyle T.C. Merkez Bankası döviz kurlarına göre USD efektif satış değerine göre belirlenen 105.252,316 TL’nin %20’si oranında hesaplanacak ( 21.050,46 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 10.133,03-TL harçtan peşin alınan 2.012,77-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.120,26-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 50.758,98-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama gideri 2.012,77-TL ilk harç ve masraflar, 4.180,50-TL (posta/tebligat/bilirkişi/talimat) olmak üzere toplam 6.193,27-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/10/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza