Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/618 E. 2021/841 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/618 Esas
KARAR NO : 2021/841

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/03/2015
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili 13/03/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle : 12/11/2013 günü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … istikametinden … istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek yoldan çıkarak karşı şeride geçmesi neticesinde … plakalı araç ile kafa kafaya çarpışmasıyla trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araçta yolcu olan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, olay sonrasında hazırlanan 12/11/2013 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre … plaka sayılı araç sürücüsünün 2918 sayılı Kanunun 56/1-a maddesinde belirtilen kuralını ihlal ettiğinin belirlendiğini, olay nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca … Soruşturma Nolu dosyası açıldığını, müvekkilinin şikayetçi olmaması nedeniyle … tarih ve …Karar Numarasıyla Kovuşturmaya Yer Olmadığına Karar verildiğini, müvekkilinin, kaza sonrasında … Üniversitesi Hastanesi’ne götürüldüğünü, burada müvekkiline 12/11/2013 tarih ve 5046 rapor nolu Genel Adli Muayene Raporu düzenlendiğini, buna göre müvekkilin hayati tehlike geçirdiği belirtildiğğini, müvekkilinin tedavilerinin aynı hastanede devam ettiğini, müvekkilinin daha sonra … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu’na müracaatta bulunduğunu, anılan kurulun müvekkiline verdiği 25/12/2014 tarih ve … numaralı raporuyla müvekkilin engel oranın % 19 olduğunu belirlendiğini, trafik kazası nedeniyle çalışamadığını ve halen de çalışamamakta olduğunu, kendisi ve ailesinin mağdur olduğunu, bu nedenle müvekkil gerek hastanede yattığı, gerekse de tam olarak iyileşinceye kadar bir çok zarara uğradığını, müvekkilinin kaza sonucu yaralanması nedeniyle artık hayatını engelli bir birey olarak devam etmek zorunda kalacağını, günlük yaşamını sürdürürken, herkese göre daha fazla güç (efor) harcadığını, yapmakta olduğu işi icra edemeyeceğini, bu özrün telafisinin veya iyileşmesinin mümkün olmadığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla haklı davanın kabulüyle, Borçlar Kanunu 54. madde gereği trafik kazasından kaynaklı cismani zararına dair tazminat hesabı yaptırılarak olay tarihindeki sigorta limiti çerçevesinde, 100,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından, 16.03.2013-2014 tarihleri arasında … numaralı ZMMS Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeden doğan sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere, poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamında olmamakla birlikte, yapılacak inceleme sonucunda müvekkilinin sorumluluğuna hükmedilmesi durumunda poliçede belirtilen limitin esas alınması gerektiğini, davacının söz konusu maddi tazminatın tahsili için müvekkili şirket başvuru yaptığını, yapılan talep karşısında müvekkili nezdinde hasar dosyası oluşturulduğunu ve bu hasar dosyası kapsamında davacı yanca sunulan evraklar ve belgeler kapsamında dosyanın konusunda uzman ve Hazine Müsteşarlığı tarafından yetkilendirilen aktüer bilirkişiye tevdi edildiğini ve taleplerin değerlendirmeye alındığını, yapılan değerlendirme sonucunda davacıya toplam 78.722,00 TL’nin 17.02.2015 tarihinde banka havalesi ile ödendiğini, ödeme yapılırken davacıdan 05.02.2015 tarihinde ibraname alındığını, bu belge ile davacının kendisine yapılan ödeme karşılığında müvekkili şirketi gayri kabil-i rücu ibra ettiğini, bu nedenle müvekkilinin davacıya yönelik tüm edimlerini yerine getirdiğini ve davacının dava konusu poliçeden kaynaklı olarak müvekkilinden alacağı kalmadığını, her ne kadar davacı dilekçesinde %19 maluliyetten bahsetmişse de söz konusu oranın bu aşamada taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, mali mesuliyet sigortalarında sigortacının KTK’ nun 91/1. maddesi hükmü gereğince işletenin aynı yasanın 85/1. maddesinde öngörülen hukuki sorumluluğunu üzerine aldığını, buna göre oluşan riziko sebebiyle sigorta ettirenin zarar görenlere karşı hangi türde temerrüt faizi ödemesi gerekiyor ise onun hukuksal sorumluluğunu üzerine alan sigortacının da aynı türde temerrüt faizi ödemekle yükümlü bulunduğunu, davaya konu eylemin haksız fiil olması ve ayrıca haksız fiile maruz kalan kişinin gerçek kişi olması nedeniyle söz konusu eylemin TTK kapsamında ticari iş niteliğinde olmadığını, bu nedenle tazminatla ilgili sorumluluklarına hükmedilmesi halinde ancak yasal faiz uygulanabileceğini beyanla davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… CBS’nin… soruşturma sayılı dosyası, … Üniversitesi Hastanesi’nin tedavi kayıtları, araç kayıtları, hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin tedavi kayıtları, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporu, Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 24/01/2017 tarihli rapor, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 26/03/2018 tarihli raporu, 18/08/2021 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranıldığı iddia edilen cismani zararların tazmini talebine ilişkindir.
Mahkememizin 2015/269 Esas, 2018/427 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2018/3817 Esas, 2020/3687 karar sayılı kararındaki “Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan aktüerya raporunda PMF 1931 Yaşam Tablosu’na göre davacının kalan yaşam süresi 46 yıl olarak belirtilmiş, hesaplamada bu süre üzerinden yapılmıştır. Davacının kaza tarihi itibariyle yaşı 20 yıl 3 ay 23 günlüktür. PMF 1931 yaşam tablosuna bakıldığında 20 yaş için bakiye yaşam süresi 45,9 , 21 yaş için bakiye yaşam süresi 44,59 olarak belirtilmiş olup bilirkişi tarafından davacının kalan yaşam süresi PMF 1931 tablosuna uygun olarak belirlenmemesi doğru olmamıştır. Mahkemece bu hususta ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Davalı Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde davacının hatır için taşındığı yönünde iddia ve savunma ileri sürmemiştir. Mahkemece, taşımanın hatır için olduğu değerlendirilerek tazminattan hatır indirimi yapılabilmesi için davalının bu yönde savunma getirmesi ve taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartlarını ortaya koyması gerekmektedir. Davalı vekilinin süresinde hatır taşıması olduğuna dair iddiası ve savunması olmadığından halde İlk Derece Mahkemesince hatır indirimi yapılmamış olmasında usul ve yasaya aykırılık yoktur” gerekçeleri karar kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2018/3817 Esas, 2020/3687 karar sayılı kararı öncesinde mahkememizce yapılan yargılama sürecinde;
-Kazadaki kusur oranlarının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmış, 26/03/2018 tarihli ATK raporunda; kazada … plakalı otomobil sürücüsü …’nın %100 oranında kusurlu olduğu, tır sürücüsü …’ın ve davacının kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
– … Cumhuriyet Başsavcılığında açılan … soruşturma sayılı dosya celp edilmiş, Savcılıkça şikayet yokluğu nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmış, … plakalı aracın poliçesi ve hasar dosyası ile davacının gelirine ve kaza nedeniyle görmüş olduğu tedavilere ilişkin belgeler celp edilmiş, dosya, davacının kaza nedeniyle maluliyete uğrayıp uğramadığı ve iyileşme süresinin tespiti açısından İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine gönderilmiş, 20/06/2016 tarihli ATK raporunda davacının kaza nedeniyle %20,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren dokuz aya kadar uzayabileceği tespit ve mütalaa edilmiştir.
-Dosya talep edilen tazminatlar yönünden hesaplama yapılmak üzere aktüerya bilirkişisine tevdii edilmiş, bilirkişi 24/01/2017 tarihli raporunda özetle; davacının kaza tarihi itibariyle gelirinin asgari ücretin 1,5 katı oranında olduğunu, PMF 1931 tablosu kullanılarak yapılan hesaplamaya göre davacının bakiye ömrünün 46 yıl olduğunu, bunun 40 yılının aktif, 6 yılının pasif dönem olduğunu, kusur ve maluliyet durumuna göre ve davalının davadan önce ödediği miktarın güncelenerek indirilmesi suretiyle yapılan hesaplama neticesinde davacının geçici ve sürekli iş göremezlikten doğan zararının 135.517,13 TL olduğunu tespit etmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Davacı vekili 27/01/2017 tarihli dilekçesi ile dava değerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırarak eksik harcını ikmal etmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2018/3817 Esas, 2020/3687 karar sayılı kararı sonrasında 02/06/2021 tarihli celsede, ilgili karar doğrultusunda ve güncel Yargıtay içtihatları doğrultusunda hesaplama yapılarak rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş; bilirkişi Vedat Aykırı tarafından tanzim edilen 18/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 17. Hukuk
Dairesi 2019/3292E. 2021/1848K Sayılı İlamı ve T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 2021/14963E. , 2021/2953K. Sayılı İlamı da dikkate alınarak; yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, davalı … A.Ş. tarafından Sigortalısı Aracın sürücüsü ve işleteninin kusuru nispetinde 17.02.2015 tarihinde davacı tarafa 78.722,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemeye esas alınan 29.01.2015 tarihli aktüer raporunda Geçici ve Sürekli İş Göremezlik ayrımı yapılmadan hesaplama yapıldığı, davacının hesaplanan Sürekli İş Göremezlik zararından yapılan ödemenin güncellenerek tenzil edildiği, dava dışı SGK tarafından davacıya yapılan herhangi bir Geçici İş Göremezlik ödemesinin bulunmadığı, davacının zararından bu yönde herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, ödeme Tarihi Esas alınarak Yapılan Hesaplamada; davacı kazazede …‘in hesaplanan Geçici + Sürekli İş Göremezlik zararının 171.993,18 TL olduğu, yapılan ödeme ile toplam Geçici + Sürekli İş Göremezlik Zararının %45,77 oranında karşılandığı, hesap Tarihi Esas alınarak Yapılan Hesaplamada; davacı kazazede … ‘in hesaplanan Geçici + Sürekli İş Göremezlik zararının 483.577,73 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili sonrası davacı kazazede … ‘in bakiye Geçici + Sürekli İş Göremezlik zararının 358.774,24 TL olduğu, davacı kazazede … ‘ın bakiye Sürekli İş Göremezlik zararının 171.278,00 TL kısmının yapılan ödemenin tenzili sonrası kalan bakiye Sakatlanma ve Ölüm Teminatı limiti kapsamında olduğu, davacı kazazede … ‘ın Geçici İş Göremezlik zararının 12.178,25 TL (Tamamı) kısmının Tedavi ve Sağlık Teminatı limiti kapsamında olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı vekili, 20/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı tarafın maddi tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise karar tesis edilirken hatır taşıması durumunun da dikkate alınarak indirim yapılmasını talep etmiştir. Davalı tarafın ıslah dilekçesi davacı tarafa tebliğ edilmiş, davalı tarafın ıslah dilekçesinin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/2160 Esas 2019/391 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere harca tabi olmaması nedeniyle ıslah harcı alınmamıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; 12/11/2013 tarihinde dava dışı …sevk ve hakimiyetinde bulunan … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı trafik kazasının meydana geldiği, davacının … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu, alınan ATK raporu ile sabit olduğu üzere … plakalı araç sürücüsünün kazada %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın davalı nezdinde 16/03/2013-2014 tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, dolayısıyla davalı sigorta şirketinin işletenin kusuru ile üçüncü kişi olan davacının uğramış olduğu zarardan sorumlu olduğu, davadan önce davacının başvurusu üzerine 17/02/2015 tarihinde yapılan 78.722,00 TL’lik ödemenin alınan aktüerya bilirkişi kök raporunda ve .18/08/2021 tarihli raporunda tespit edildiği üzere gerçek zararı karşılamadığı, davanın ödeme tarihinden itibaren iki yıl içerisinde açıldığı ve davacının iş bu davayı açmakla ibranamenin geçersizliğini ileri sürdüğünün kabul edilmesi gerektiği, mahkememizce verilen karara karşı davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmadığı ancak Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/6137 Esas, 2021/3121 karar sayılı ilamı ile 2021/2772 Esas, 2021/3174 karar sayılı ilamı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/6241 Esas, 2021/8658 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere bakiye ömür hesaplanmasında TRH 2010 yaşam tablosu ve Prograsif rant yöntemine göre hesaplama yapılmasının gerektiği; bu yönteme göre bilirkişi tarafından yapılan hesaplama neticesinde davacının ödeme tarihi itibariyle talep edebileceği tazminat miktarının 171.933,18 TL olduğunun tespit edildiği ancak , davacının ıslah dilekçesi ile 135.517,13 TL ödenmesini talep ettiği, taleple bağlılık ilkesi gereğince en fazla bu miktara hükmedilebiceği; yine davalı tarafça İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2018/3817 Esas, 2020/3687 karar sayılı kararı sonrasında ıslah dilekçesi hatır taşımasına ilişkin olarak indirim yapılmasının talep edildiği; her ne kadar davacı tarafça taşımanın hatır taşıması olmadığı, davacı ve kazaya sebebiyet veren sürücünün sonradan evlendikleri beyan edilmişse de, kaza sonrasında soruşturma aşamasındaki beyanlardan davacı ile Mert Nasırlı’nın kaza tarihinde arkadaş oldukları, evli olmadıkları, bu sebeple taşımanın hatır taşıması niteliğinde olduğu ve % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmasının uygun olacağı anlaşılmakla davacı tarafça ödenmesi talep edilen 135.517,13 TL’den %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak 108.413,71 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hatır taşımasına ilişkin indirim yapılmış olması nedeniyle red edilen kısım yönünden davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 108.413,71 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının 17/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 7.405,74-TL harçtan peşin alınan 468,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.937,05 -TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 14.249,30-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Mahkememizce hatır taşımasına ilişkin olarak takdiri indirimden dolayı kısmen red kararı verilmiş olması nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
5-Davacı tarafından yapılan 496,39 TL harç , 850,00 -TL bilirkişi ücreti ile 270,50 -TL tebligat/posta masrafı , 914,50 TL ATK masrafı olmak -üzere toplam 2.531,39 TL’ yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen kararın gerekçesinin tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/12/2021

Katip
☪e-imzalıdır.

Hakim
☪e-imzalıdır.