Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/610 E. 2022/93 K. 11.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/610 Esas
KARAR NO : 2022/93

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2020
KARAR TARİHİ : 11/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir;
“….Müvekkil Şirket, davalı-borçluya led ekran kiralama hizmeti vermiştir. Bu hizmet kapsamında Müvekkil Şirket yükümlülüklerini eksiksiz olarak ifa etmiş, hizmet karşılığı ilgili faturaları göndermiş, davalı-borçlu ise kısmi ödemeler yapmış, ancak borcun tamamını ödememiştir. Davalı-borçluya söz konusu faturalar uyarınca sorumlu olduğu bakiye tutar 37.943,00-TL’yi ödemesi için Müvekkil Şirket tarafından ihtarname keşide edilmiş, bakiye alacağının ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren en geç 7 gün içinde ödenmesini talep etmiştir. İşbu ihtarname davalı-borçlu tarafından 26.06.2020 tarihinde tebliğ alınmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmamıştır.İşbu sebeplerle … 27. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmıştır.
TTK. Madde 21/2’ye göre; “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. ” Ancak davalı-borçlu kendisine gönderilen faturalar ve ihtarname uyarınca borçlu olduğunu bilmesine rağmen takibe konu borca kötü niyetli ve haksız olarak itiraz etmiştir. Dava konusu edilen tutar likit ve belirlenebilir olduğundan davalının ayrıca takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerekmektedir.
Davalının haksız itirazı nedeniyle icra takibi durduğundan, takibin devamı için 6102 Sayılı Kanunun 5. Maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmuş, ekte sunulan Uyuşmazlık Tutanağından da anlaşıldığı üzere davalı-borçlu ile ihtilaf konusunda anlaşılamaması üzerine işbu itirazın iptali davasının açılması zorunluluğu doğmuştur. Davalı borçlunun … 27.İcra Müdürlüğünün … E Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, asıl alacak üzerinden takip talepnamesinde belirtilen faiz oranı ve şartlarla takibin devamına, davalı/borçlunun takip konusu miktarın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini…”talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GEREKÇE:
Dava, … 27. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında faturadan kaynaklı olarak takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne olduğunun tespiti talebidir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda 26/03/2021 tarihinde saat 14:00’da mahkememiz kaleminde Mali Müşavir marifetiyle bilirkişi incelemesine yapılmasına karar verildiği, taraflara dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtlarını inceleme gün ve saatinde mahkeme kaleminde hazır etmesi için bilirkişi inceleme gününü bildirir ihtaratlı tebligat çıkartılmasına karar verildiği, bilirkişi incelemesine davacı tarafın katıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından sunulan 16/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmı özetle şöyledir:
“….Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, davalı borçlu aleyhine … 27.İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile; icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır. Davacının 2018,2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla HMK 222 md. ve 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle davacının defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davacının incelenen kendi ticari defterlerine göre; takip tarihi (17/07/2020) itibariyle davalı yandan 37.943,00 TL cari hesap alacağı olduğu tespit edilmiştir. Davacı …43. Noterliğinin …tarih ve … yevmiye numarası ile davalıya “Tarafınıza verilen LED ekran kiralama hizmeti ile alakalı faturalar gönderilmiş, ancak tarafınızdan kısmı ödemeler yapılmıştır. Tarafınızla defalarca harici görüşmeler yapılmış olmasına rağmen bugüne kadar 37.943,00Tl bakiye borcunuza ilişkin herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla alacağın tahsili için yasal yollara başvuracağımızı hukuken ihtar ve ihbar ederim.” şeklindedir. İstanbul Sarıyer ve Kağıthane Vergi daire müdürlüklerine 16/11/2020 tarihli müzekkere yazılmış, Kağıthane vergi dairesi müdürlüğünden 18/11/2020 tarih ve … sayılı yazı ile gelen cevap ise; 2018,2019 ve 2020 yılı BA-BS formları gönderilmiştir. Davacının incelenen 2018 ve 2019 yılı Form Bs’sinde, takip ve dava konusu olan faturaların beyan edildiği görülmüştür. Müzekkere … vergi dairesi Müdürlüğüne yazılmış ancak … vergi dairesi müdürlüğünden 19/11/2020 tarih ve … sayılı ile gelen cevapta ise 2018 ve 2019 yılı BA-BS formları gönderilmiştir. Davalının incelenen 2018 ve 2019 yılı Form Ba’sında takip ve dava konusu faturaları beyan edildiği görülmüştür.
Davacının incelenen kendi ticari defterlerine göre; takip tarihi (17/07/2020) itibariyle davalı yandan 37.943,00 TL cari hesap alacağı olduğu, İncelen Ba/Bs Formlarında, tarafların dava ve takip konusu faturaları beyan etmiş olduğuna…” Mahkememizin 26/02/2021 tarihli celsesinde tarafların defterlerinin incelenmesi için ara karar kurulduğu, davalı tarafa inceleme gün ve saatinin ihtarla tebliğine karar verildiği, tebligat çıkartılmış ise de iade geldiği ve yeniden TK 35. Maddesine göre tebligat yapılmadan bilirkişi incelemesi yapıldığı ve davalı tarafın defterlerinin incelenmediği anlaşıldığından davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda ve kök bilirkişi raporunda faiz yönünden inceleme yapılmadığı anlaşılmakla bu konuda hesaplama yapılması için 09/07/2021 günü saat 14:00’da mahkememiz kaleminde tekrar inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Davalı tarafça yine katılım sağlanmamıştır.
12/10/2021 tarihli ek raporun sonuç kısmı özetle şöyledir: “..Davacının davasında haklı görülmesi halinde, 37.943,00 TL asıl alacağına istinaden, ihtarname temerrüt tarihinden (02/07/2020) itibaren icra takib tarihi olan 17/07/2020 tarihine kadar, davacının 284,57 TL faiz talep edebileceği, Anapara+Faiz Toplam (37.943,00+284,57TL) 38.227,57 TL üzerinden icra takibinin yerinde olduğuna…”
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67. maddesi şöyledir: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.”
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davacının takip tarihi itibarıyla takip bedeli kadar alacaklı olduğuna ilişkin iddiasını alacağa dayanak olarak gösterdiği e-arşiv faturası, vergi beyannamesi, ticari defter kayıtları ile ortaya koyduğu, 16.04.2021 tarihli kök ve 12.10.2021 tarihli ek bilirkişi raporlarının davacının iddiasını destekler mahiyette olduğu, faiz talebinin bilirkişi raporunda 1,30 TL daha eksik hesaplandığı, davacının bu hususta bir itirazda bulunmadığı, kök ve ek raporun alacağın türü ve dosya kapsamına uygun düştüğü, takip talebine konu edilen alacağın miktar itibarıyla hesaplanabilir olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davaya konu edilen icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair koşullarının somut dosya bağlamında mevcut bulunduğu değerlendirilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜYLE … 27. İcra Dairesinin … esas sayılı takibine yapılan itirazın 37.943,00 TL ana para, 284,57 TL faiz yönünden iptaline, takibin takip talebindeki şartlarda devamına,
Alacağın %20 si olan 7.645,51-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 2.611,32-TL harçtan peşin alınan 706,63-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.904,69-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 5.734,13-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.548,40-TL (posta/tebligat/bilirkişi)’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 1.547,94-TL ile ilk harç ve masraflar 523,92-TL olmak üzere toplam 2.071,86-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-₺ arabuluculuk ücretinin taraflardan (0,05-TL’sinden davacı tarafın, 1.319,95-TL’sinden davalı tarafın sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.11/02/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza