Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/565 E. 2021/839 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/565 Esas
KARAR NO : 2021/839

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 16/10/ 2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 16/10/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle : Davacı … ile davalı … Ltd. Şti. arasında 01/02/2019 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme nedeniyle müvekkilinin davalı şirketin ortağı olması nedeniyle şirkette etkin düzeyde çalıştığını, şirketin … ülkesine yönelik ihracat işlemlerini bizzat yürüttüğünü bu vesile ile şirket faaliyetleriyle elde edilen kâra ortak olduğunu, …’a ihraç edilen “…” nedeniyle …’da bulunan … isimli şahıs tarafından davalı şirkete ilk etapta 214.634 USD para gönderildiğini, bu paradan Türkiye’den temin edilen malın maliyeti düşüldükten sonra kalan 123,117 USD paranın yarısı müvekkil davacıya ait olduğunu, ortaklıktan Ayrılma Protokolü ile müvekkilinin borcunun olduğu ifade edilen 13.827 USD düşüldüğünde bu miktarın 47.731,50 USD’ye tekabül ettiğini, müvekkili davacının, davalı şirketten ayrıldığında “ihracaat nedeniyle” müvekkilin 47.731,50 USD alacağı bu protokol gereğince kabul ederek muaccel hale geldiğini, müvekkili ortaklıktan ayrıldığını … isimli şahsa söylediğinde, …’ten “…ihracatı nedeniyle” bakiye kalan parayla ile ilgili haklarını korumak için … ile aralarında 14/06/2019 tarihli ekli protokolü tanzim ettiklerini, taraflar arasındaki ortaklık gereği “… tesisi ve kalıpları ihracatı nedeniyle” KDV iadesinden ötürü Ortaklıktan Ayrılma Protokolü 3. maddesiyle müvekkilinin payına düşen 8.750,00 TL müvekkile ödenmediğini, aynı şekilde taraflar arasındaki ortaklık gereği Ortaklıktan Ayrılma Protokolü 5. maddesiyle ihracatı yapılan fırının iadesi nedeniyle bedelin yarısına tekabül eden 11.000,00 TL de müvekkile ödenmediğini, taraflar arasındaki ortaklık geregi 01.02.2019 tarihli Adi Ortaklık Sözlesmesi kapsamında müvekkilimizin aylık 2.000 Amerikan Doları (USD) olarak hak etmis olduğu ödemelerden, aynı dönemin Nisan ayı için bakiye 1.300 USD, Mayıs ayı için 2.000 USD ve Haziran ayı için 1.000 USD olmak üzere toplam 4.300 Amerikan Doları tutarındaki ödemenin de yapılmadığını, devam eden süreçte ödemenin yapılmaması üzerine davalı ile yapılan şifahi görüşmeler de netice vermeyince “… 57. Noterliği … tarih ve … Yevmiye Nolu ıhtarname” ile davalıya ihtarname gönderildiğini, buna rağmen alacak ödenmeyince bu defa … 1. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile davalı-borçlu aleyhine icra takibi baslatıldığını, davalı-borçluya gönderilen ödeme emrinde icra takibinin (alacağın) dayanağı sözleşme ve protokol belirtilmiş ve ödeme emri, ekindeki dayanak sözleşme ve protokol ile birlikte borçluya tebliğ edildiğini, davalı-borçlu haksız ve kötüniyetli bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, … Arabuluculuk Ofisine … başvuru numarası ile başvuruda bulunulduğunu, arabuluculuk görülmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını, Özel Ortaklık Sözleşmesi ve Ortaklıktan Ayrılma Protokolü nedeniyle melamin üretim tesisi ve kalıpları malzemesi ihracaatından kaynaklanan bakiye 47,731.50 USD, KDV iadesi nedeniyle 8,750.00 TL, İhraç edilen fırının iadesi nedeniyle bakiye 11,000.00 TL, müvekkilinin Özel Ortaklık Sözleşmesi kapsamında hak ettiği ve kendisine ödenmeyen 4.300,00 USD alacaklı olduğunu, davalının itirazının yersiz olduğunu, borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, alacağın muaccel olduğunu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazmınatina mahkûm edilmesini, davalı tarafın haksız itiraz nedeniyle dava harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin karşı yana tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete dava dilekçesi Tebligat Kanunu madde 35’e göre tebliğ edilmiş. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, şirket yetkilisi veya vekili aracılığıyla duruşmalara da katılmamıştır.
Dava; adi ortaklıktan kaynaklanan alacağın ödenmesi amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. Madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
Adi ortaklık müesesesi Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmektedir. Bilindiği üzere, adi ortaklık; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Diğer bir anlatımla, adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan gerçek veya tüzel kişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (sermaye paylarını veya emeklerini) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı madde gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki (6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak) iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, HMK 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce resen dikkate alınması gerekmektedir.
Toplanan deliller , … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün cevabi yazısı ve tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı tarafından adi ortaklığa ilişkin alacağın denmesi amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebiyle iş bu dava mahkememizde açılmışsa da; uyuşmazlığın TTK 4. Maddesinde tanımlanan ticari bir dava olmadığı; davacının, TTK 124. maddesinde tanımlanan tacir sıfatına haiz olmadığı; talebin TBK 620.maddesine göre adi ortaklık iddiasına ilişkin olduğu ve tarafların tamamının tacir olmadığı; bu sebeple davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olmadığı , davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğu, HMK 114. maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olarak gösterildiği ve HMK 115. Maddesinde de dava şartlarının mevcut olmaması halinde davanın usulden reddi gerekeceğinin belirtildiği anlaşılmakla; davanın, görev dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın, mahkememizin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1(c) ve 115//2. Maddelerine göre USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya görevli mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
3-Kararın kesinleşmesinin ardından 2 haftalık kesin süre içerisinde talepte bulunulması halinde dosyanın görevli mahkemeyi gönderilmesi
4-Davada harç, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen kararın gerekçesinin tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/12/2021

Katip …
☪e-imzalıdır.

Hakim …
☪e-imzalıdır.