Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/540 E. 2023/5 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/492 Esas
KARAR NO : 2022/983

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ : 29/12/2022

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazları, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkılaştırılmış doğal gaz alanlarında faaliyet gösteren Türkiye’nin öncü enerji şirketlerinden biri olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında öncelikle 23/05/2007 tarihinde, daha sonrasında 23/05/2012 tarihinde bayilik sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme uyarınca müvekkilinin davalı şirkete akaryakıt ve otogaz ikmal edeceğini, davalı tarafın sözleşme şartlarına göre münhasıran müvekkilinden veya müvekkilinin gösterdiği kaynaklardan aldığı ürünleri kendi istasyonunda son tüketicilere satacağını, taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin 5. yılının sonunda sona erdiğini, bayilik sözleşmesi ile aynı tarihte ve sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olarak davalı şirket ile Ürün Alım Taahhütnamesi’nin akdedildiğini, davalı tarafça verilen taahhüde uyulmayarak eksik ürün alındığını ve eksik ürün alımına bağlanan cezai şartın muaccel hale geldiğini, anılan ticari ilişkiden kaynaklı olarak davalının müvekkiline toplam cezai şart borcunun 115.230,00-USD olduğunu, taraflar arasında 23/05/2007 tarihli ilk bayilik sözleşmesinin ertesinde davalının ortaklarının mülkiyetinde olan … ili … İlçesi … Mah. … Mevkii 307 ada 5 parselde kayıtlı 4.509,73 m² taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 05/07/2007 tarihinden 05/07/2024 tarihine kadar 17 yıllık bir intifa hakkı tesis edildiğini, intifa bedeli olarak taraflar arasında akdedilen 23/05/2007 tarihli protokolün 2. maddesi kapsamında davalı tarafa 230.000,00-USD ödenmesinin kararlaştırıldığını, intifa bedeli tutarın -₺ karşılığı olan 300.000,00-₺’ye %18 KDV eklenerek davalı bayi tarafından müvekkiline fatura edildiğini, anılan bedelin müvekkili tarafından davalı şirkete ödendiğini, davalı bayiinin müvekkili şirkete karşı üstlenmiş olduğu tüm mali yükümlülüklerin teminatı olarak kendi mülkiyetinde bulunan … ili … Bucağı, … Asfaltı 307 ada 5 parselde kain 4.507 m² arsa ve üzerindeki benzinlik üzerinde müvekkili lehine toplam 1.100.000,00-₺ bedelli ipotek tesis edildiğini, iş bu davaya konu alacakların tahsili için davalı aleyhine … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine haksız şekilde itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile … 10. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasındaki borca ve borcun fer’ilerine yapılan itirazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği 05/07/2007 tarihinde müvekkili şirkete ait taşınmaz üzerine tesis edilen intifa hakkının öncelikle 17 seneden 5 seneye düşürüldüğünü, sonrasında ise intifa hakkının terkin edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermesi neticesinde müvekkili şirket tarafından ipoteğin kaldırılması hususunda talepte bulunulduğunu, davacı tarafın ipoteği kaldırmadığını, müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibine ilişkin ödeme emrinin usulünce tebliğ edilmediğinden ödeme emrinin iptali talebi ile itiraz edildiğini, iş bu davanın açılmasından önce müvekkili şirket adına davacı taraf aleyhine … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından 19/04/2018 tarihinde ipoteğin terkini talepli dava açıldığını, anılan davanın derdest olduğunu, iş bu davada harca esas değerin 853.739,34-₺ olarak gösterildiğini, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dosyasından tanzim olunan bilirkişi raporunda müvekkili şirketin davacı şirkete 13.006,68-₺ borcu olduğunun belirtildiğini, müvekkili şirketin davacı tarafın iddia ettiği hiçbir alacak kalemi altında borcu bulunmadığını, davacı tarafın alacaklı olduğunu ispatlayamadığını belirterek davanın reddine, davacı tarafın asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlu …Tic. Ltd. Şti. aleyhine 115.000,00-USD 04/10/2019 faiz başlangıç tarihli eksik tonaj cezai şart, 35.163,46-USD 04/10/2019 faiz başlangıç tarihli intifa bedeli iadesi olmak üzere toplam 150.163,46-USD’nin 04/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek %19,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek artan cari faiz oranındaki ticari temerrüt faizi ile tahsili talebi ile 04/10/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlular vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, dosyaya delil olarak sunulan davacı ve davalı şirket arasında akdedilen bayiilik sözleşmesi-protokol ile ihtarnameler incelenmiş, bayiilik istasyonunun kurulu olduğu taşınmazın tapu kaydı ve intifa hakkı tesis-terkine ilişkin resmî senetleri ve davalı şirketin dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık kurumlar vergisi beyannameleri bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden celp edilmiştir.
… Tapu Müdürlüğü’nden … İlçesi … Mahallesi 307 Ada, 5 Parselde kayıtlı taşınmazın tapu kaydının ve davacı şirket lehine düzenlenen intifa hakkı tesisi ve intifa hakkı terkinine ilişkin resmi senetleri getirtilmiştir.
Uyuşmazlığın tespiti için davacı ve davalı şirket arasında akdedilen bayiilik sözleşmesi ve ürün alım taahhütnamesi uyarınca davacının takip tarihi itibariyle davalıdan cezai şart talebi ve intifa bedeli talebinde haklı olup olmadığının haklı ise takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği cezai şart ve intifa bedeli ilişkisi kapsamında davalı şirketin cari hesaptan kaynaklanan borcunun olup olmadığı, var ise takip tarihi itibari ile davalıdan talep edebileceği cezai şart ve intifa bedeli tutarlarının ve sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ekonomik yönden davalının yıkımına sebep olup olmayacağının ve dolayısıyla TTK 22 ve BK 182. Maddesi uyarınca indirim gerekip gerekmediğinin tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, bilirkişiler tarafından taraflar arasında akdedilen sözleşme, ürün alım taahhütnamesi, davanın dosyaya celbedilen BA-BS formlarının ve taraflarca dosyaya sunulan deliller ve tarafların dava konusu döneme ilişkin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır. … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …talimat sayılı dosyasında mali bilirkişi Hakan Kaya tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmında “…Davacının dava dilekçesi incelendiğinde, Yılda en az alımı taahhüt edilen 400 TON akaryakıt (kurşunsuz benzin süper benzin motorin) bedeli olan 115.230 USD ile 23.05.2017 ile 05.07.2024 arası intifa bedeline ait 125.603,86 TL (35.163,46 USD) talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacı Şirket 04.10.2019 tarihinde İpoteğin paraya çevrilmesi Takip Talebi ile Davalı şirket hakkında icra işlemi başlatmış olup, Takipte 115.000.,00 USD cezai şart, 35.163,46 USD İntifa bedeli iadesi olmak üzere TOPLAM 150.163,46 USD asıl alacak talep ettiği, takibin dayanağı olarak 04.10.2019 faiz başlangıç tarihli 115.000 USD tutarında ki 115.000 USD eksik tonaj cezai şart, 04.10.2019 faiz başlangıç tarihli 35.163,46 USD tutarında ki 35.163,46 USD İntifa bedeli iadesi yazıldığı, Davalı şirket Vekilinin ödeme emrine 23.10.2019 tarihli dilekçesi ile “Tebligatın usulsüz olduğu, Davalının Davacıya borcu olmadığından takibe, eklerine, faize, faiz miktarına, itiraz ettiği” yazmak suretiyle itiraz ettiği tespit edilmiştir. Davacı tarafından 23.05.2012 tarihli protokole istinaden 5 yıllık dönemde alımı taahhüt edilen akaryakıt bedellerini talep ettiği buna istinaden Davalı Şirketin 2012,2013,2014,2015,2016 ve 20178 yıllarına ait yasal defterlerinde 23.05.2012 ile 22.05.2017 tarihleri arasında ki alımların incelemesi yapılmıştır. Davalı Şirketin ticari defterleri şirket merkezi olan … ilçesinde incelemeye sunulmuş olup, Davalının; 2012,2013,2014,2015,2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterleri 213 sayılı VUK.’nun 220. maddesi, 6102 Sayılı TTK”nın ilgili 64. maddesi hükmüne göre açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, 2014,2015 ve 2016 yıllarına ait defteri Kebir defterlerine kayıtların yazdırılmadığı, diğer tüm defterlere kayıtların yasal defterlere yazıldığı, buna istinaden 2012,2013 ve 2017 yılı yasal defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, 2014,2015 ve 2016 yılı yasal defterlerinin ise defteri kebirlerin yazdırılmadığından kaynaklı olarak sahibi lehine delil olma özelliği taşımadığı kanaatine varılmıştır. Davalı Şirketin yasal defterlerinin incelenmesi neticesinde 31.12.2017 tarihi itibariyle Davalı Şirketin Davacı Şirkete cari hesap borcu bulunmadığı tespit edilmiştir. 23.05.2012 tarihli taahhütnamede, Davalının, Davacıdan her bir sözleşme yılında 400 TON akaryakıt ürünlerini satmayı taahhüt ettiği, Davalı tarafından, Satmayı taahhüt ettikleri yıllık satış miktarlarını gerçekleştiremedikleri halinde Davacıya eksik kalan yıllık satış miktarları üzerinden akaryakıt ürünleri üzerinden 100 ABD Doları/ton tutarını ödeme gününde uygulanmakta olan MB döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak TL: karşılığı cezai şartları sözleşmenin fesh edilmesine gerek olmaksızın ödemeyi beyan, kabul ve taahhüt ettiği tespit edilmiş, Davalı şirket tarafından Davacı şirketten, 23.05.2012 ile 22.05.2013 tarihleri arası birinci dönemde 400 ton akaryakıt alması gerekirken, 220,972 ton akaryakıt aldığı, 179,028 ton eksik akaryakıt alışı bulunduğu, 100 USD üzerinden cezai bedel hesaplandığında 17.902,80 USD cezai bedel olması gerektiği, 23.05.2013 ile 22.05.2014 tarihleri arası birinci dönemde 400 ton akaryakıt alması gerekirken, 180,735 ton akaryakıt aldığı, 219,265 ton eksik akaryakıt alışı bulunduğu, 100 USD üzerinden cezai bedel hesaplandığında 21.926,50 USD cezai bedel olması gerektiği, 23.05.2014 ile 22.05.2015 tarihleri arası birinci dönemde 400 ton akaryakıt alması gerekirken, 162,345 ton akaryakıt aldığı, 237,655 ton eksik akaryakıt alışı bulunduğu, 100 USD üzerinden cezai bedel hesaplandığında 23.765,50 USD cezai bedel olması gerektiği, 23.05.2015 ile 22.05.2016 tarihleri arası birinci dönemde 400 ton akaryakıt alması gerekirken, 139,130 ton akaryakıt aldığı, 260,870 ton eksik akaryakıt alışı bulunduğu, 100 USD üzerinden cezai bedel hesaplandığında 26.087 USD cezai bedel olması gerektiği, 23.05.2016 ile 22.05.2017 tarihleri arası birinci dönemde 400 ton akaryakıt alması gerekirken, 134,192 ton akaryakıt aldığı, 265,808 ton eksik akaryakıt alışı bulunduğu, 100 USD üzerinden cezai bedel hesaplandığında 26.580,80 USD cezai bedel olması gerektiği, 5 yıllık dönem olan 23.05.2012 ile 22.05.2017 tarihleri arasında TOPLAMDA 2000 ton akaryakıt alması gerekirken, 837,374 ton akaryakıt alındığı, 1.162,626 ton eksik alım yapıldığı, 100 USD üÜüzerinden cezai şart uygulandığında 116.262,60 USD cezai şart bedeli olması gerektiği hesaplanmış, talep incelendiğinde ise, Davacının ise Davalıdan dava dilekçesinde 115.230 USD talep ettiği tespit edilmiştir. Taraflar arasında ki 23.05.2007 tarihli sözleşmenin 2. Sayfası, 2. Maddesinde Davalıya ait gayrimenkulü intifa hakkının toplam 230.000 ABD doları bedel mukabilinde 17 yıl süreli olarak vermeyi kabul ve taahhüt ettiği, 17 yıllık intifa bedelini olan 230.000 ABD Dolarının karşılığı ise Davacının, Davalıya 100.000 4 100.000-30.000 4- ABD doları *KDV’”’leri olarak 3 taksitte ödeneceği, Davalının 230.000 ABD doları karşılığı 17 yıllık intifa bedeli olarak 2017 yılında … seri nolu 300.000-454.000 -354.000,00 TL. bedelinde fatura düzenlediği, faturaya ait koçan Davalı tarafından bulunamadığından tarafıma teslim edilemediği, fatura bedellerinin Davacı tarafından, Davalıya 2017 yılı içerisinde ödendiği tespit edilmiş olup, 23.05.2007 tarihli sözleşme ile başlayan 17 yıllık intifa hakkının, 23.05.2017 tarihi itibariyle sözleşmenin feshi ile sona erdiği, buna istinaden 23.05.2007 (6210 gün) 17 yıl – 22.05.2024 sona ermesi gerekirken; 23.05.2017-23.05.2007 – 3653 gün yani 10 yıllı kullanıldığı, 23.05.2024 -23.05.2017 – 2.557 gün kullanılmayan intifa bedeli bulunduğu, Ödenen bedel – 230.000 USD /6210 gün —37,037 USD/günlük, 37.037 USD/Gün X 2557 kullanılmayan gün — 94.703,61 USD kullanılmayan intifa bedeli bulunduğu, Davacının ise 35.163,46 USD talep ettiği, Davalı şirketin 2019 yılı bilançosu incelendiğinde; Aktif TOPLAMININ 6.928.359,96 TL. Olduğu, Kısa Vadeli Borçları TOPLAMININ 2.042.498,79 TL. olduğu, Uzun Vadeli Borçlar TOPLAMININ 2.940.127,85 TL. Olduğu, Borçlar TOPLAMININ 4.982 .626,64 TL. olduğu, Özvarlığının ise (6.928.359,96 TL.-4.982.626,64 TL.—) 1.945.733,32 TL. olduğu, Cezai şart bedelinin takip tarihi itibariyle 857.197,60 TL. olduğu, Davalı Şirketin Özvarlığının 9044’ünü cezai şart olarak ödemek zorunda kalacağı hesaplanmış olup, Şirketin Bilançolarında ki Kar Yedeklerinin altında ki Özel fonlarda 1.652.097,02 TL. bedelinde özel fonun bulunduğu, bu sebeple Cezai şartın Davalı şirketin mahvına sebep olamayacağı kanaatine varılmıştır. Fakat rapor tarihim itibariyle TCMB’nın USD satış kurunun 13,5644 seviyesinde olduğu, 150.393,46 USD X 13,5644 – 2.039.997,05 TL değerine sahip olduğu buna istinaden bilançoları incelendiğinde ise Davalı şirketin mahvına sebep olacağı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
09/08/2022 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunun sonuç kısmında “…Davalının; taraflar arasında akdedilen 25.05.2012 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi, 23.05.2007 tarihli protokol ve 23.05.20212 tarihli taahhütnamede belirtilen hükümlere uymadığından dolayı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan cezai şart talebi ve intifa bedeli talebinde uygun olduğunun değerlendirildiği Kullanılmayan intifa süresine ait İntifa tutarı 35.163,46 USD hesaplandığı, ( hesaplanan tutar fazla olduğu için talebe bağlılık ilkesi gereğince davacı talebinin esas alındığı ) taahhütname çerçevesinde davalı tarafından alınmayan akaryakıt ürünü ait cezai şart tutarının 115.000,00 USD hesaplandığı, ( hesaplanan tutar fazla olduğu için talebe bağlılık ilkesi gereğince davacı talebinin esas alındığı ) Davalı tarafın 1.944.322,94 -TL (kur ; 16,6760 üzerinden 116.624,06 USD ) tutarındaki zarara kadar ( zarar, tazminat cezai- şart bedeli vb.) şirketin mahvına ( yıkımına) neden olmayacağı , davalı tarafından ödenecek olan 115.000,00 USD ödeme tutarı Davalı şirketin mahvına sebebiyet vermeyeceği gibi ödenebilecek tutardan da ( zarar, tazminat cezai- şart bedeli vb.) indirim gerekmeyeceği değerlendirilmekle birlikte nihai karar sayın mahkemeye ait olduğu, Davalının İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2019/5016 dosya numarası ile aleyhine yapılan icra takibine karşı yaptığı itirazın yerinde olmadıfğı, icra inkar tazminatı talep etme şartlarının da oluştuğu….” yönünde görüş bildirilmiştir. Davalı tarafın itirazlarının tek tek incelenip değerlendirilmesi kaydı ile bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 15/11/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında “…Davalının; taraflar arasında akdedilen 25.05.2012 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi, 23.05.2007 tarihli protokol ve 23.05.20212 tarikli taahhütnamede belirtilen hüktümlere uymadığından dolayı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan cezai şart talebi ve intifa bedeli olduğunun değerlendirildiği, İntifa bedelinin 17 yıl yerine (23.05.2007-23.05.2017) 10 yıl kullanması sonucunda kullanılmayan intifa Süresine ait tutarı 94.681,91USD hesaplandığı, Ancak davacının talebinin 35.163,46.- USD olduğu görülmüş olup talebe bağlılık ilkesi gereğince davacı talebine bağlı kalınması gerektiği değerlendirildiği, Davalının taahhütnamesi çerçevesinde davalı tarafından alınmayan akaryakıt ürünü ait cezai şart tutarının 115.000,00 USD hesaplandığı, (hesaplanan tutar fazla olduğu için talebe bağlılık ilkesi gereğince davacı talebinin esas alındığı ) ancak hesaplanan tutar tapor yazım tarihi itibariyle 14.11.2022 tarihli kur üzerinden TL çevrildiğinde 115.000(00 USD – 2.140.759,50.-TL olacağı; söz konusu 2.140.759,50.-TL tutarın ibraz edilen bilgi ve belgelere göre davalı şirketin mahvına sebebiyet vereceği, ancak davalı tarafın 1.944.822,94 -TL nin 18,6153.-TL kur üzerinden 104.474,43 USD tutarındaki zarara kadar (zarar, tazminat cezai- şart bedeli vb.) şirketin mahvına ( yıkımına) neden olmayacağı , davalı tarafından ödenecek olan 104.474,43 USD ödeme tutarı Davalı şirketin mahvına sebebiyet vermeyeceği gibi ödenebilecek tutardan da ( zarar, tazminat cezai- şart bedeli vb.) indirim hakkında nihai kararın sayın mahkemeye ait olduğu, Davalının … 10. İcra Müdürlüğünün … dosya numarası ile aleyhine yapılan icra takibine karşı yaptığı itirazın (35.163,46- USD 104.474,43 USD ) 139.637,89. USD Tutarı kadar ispata muhtaç olduğu…” yönünde görüş bildirilmiş olup, bilirkişi raporu denetime elverişli ve kanaat oluşturmaya yeterli kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucunda; davacı ile davalı şirket arasında sırası ile 23/05/2007, 23/05/2012 tarihli bayilik sözleşmeleri ve 23/05/2012 tarihli bayilik sözleşmesi ekinde Ürün Alım Taahhütnamesi’nin akdedilmiştir. 2012 yılında bu kez taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 23.05.2017’ye kadar uzatılmıştır. Anılan sözleşmelerin teminatı olarak … ili … İlçesi … Mah. …Asfaltı Mevkii 307 ada 5 parselde kayıtlı 4.509,73 m² taşınmaz üzerine davacı lehine 07.05.2024 tarihine kadar intifa hakkı tesis edilmiştir. Davalı tarafın 23/05/2012 tarihli Ürün Alım Taahhütnamesi kapsamında davacıdan 400 ton akaryakıt almayı, eksik aldığı ton başına 100,00-USD’nin -₺ karşılığı cezai şart ödemeyi taahhüt ettiği, davacı tarafça sözleşme hükümlerine uyulmadığı iddiasıyla … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine 115.000,00-USD 04/10/2019 faiz başlangıç tarihli eksik tonaj cezai şart ve 35.163,46-USD intifa bedeli iadesi talebiyle icra takibi başlatmış olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafça 17 yıllık intifa hakkı bedelinin peşin olarak ödendiği ancak sözleşmenin 2017 yılında sona ererek intifa hakkının terkin edildiği belirtilerek intifa hakkı bedelinin iadesi talep edilmişse de taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin belirtildiği gibi 23.05.2017 tarihine kadar devam ettiği ancak yargılama aşamasında getirtilen güncel tapu kaydına göre dava tarihi itibarıyla taşınmaz üzerindeki intifa hakkının halen terkin edilmediği görülmüştür. İntifa hakkının terkini yükümlülüğünün davacı … yetkisi ve sorumluluğu kapsamında olduğu, intifa hakkının dava tarihi itibarıyla terkin edilmemiş olduğu ve dolayısıyla intifa hakkı için fazla ödendiği belirtilen bedelin dava konusu yapılarak talep edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla 35.163,46-USD intifa bedeline ilişkin itirazın iptali talebinin reddine karar verilmiştir.
Diğer taraftan, davacı tarafça sözleşme kapsamında eksik tonajda ürün alımından kaynaklı olarak 2012-2017 yıllarını kapsayan 5 yıllık döneme ilişkin cezai şartın ödenmesi talep edilmektedir. Yerleşik içtihatlara göre, sözleşme yürürlükte iken yıllık periyotlar sonunda bir talepte bulunulmadan ürün satışına devam edilmesi halinde yalnızca son yıla ilişkin cezai şart talebinde bulunulabileceğinin, geçmiş bütün dönem yönünden talepte bulunulmasının TMK’nın iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil edeceği kabul edilmektedir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 20.6.2018 tarihli, 2017/2369E., 2018/3447K. sayılı ilamının ilgili kısmı şu şekildedir: “…Uzun süreli akaryakıt sözleşmelerinde taahhüde aykırı davranış sebebiyle her yıl sonunda bir önceki yıla dair ceza koşulunun istenebilmesi için takip eden yılda henüz ifaya başlanmadan önce çekince ( ihtirazi kayıt ) bildirilmesi veya ihtar çekilmesine bağlı olup bunlar yapılmaksızın müteakip yılın ifası gerçekleşmişse bir önceki yıla dair cezai şart talep edilemez.”
Dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporu ve tarafların ticari kayıtlarından anlaşıldığı üzere, 23/05/2012 tarihinden 22/05/2016 tarihine kadar geçen dönemde, davacının bir ihtar ya da itirazı kayıtta bulunmaksızın sözleşme kapsamında ürün vermeye devam ettiği görülmektedir. Bu nedenle, her ne kadar bilirkişi raporunda beş yıllık dönem için cezai şart hesaplaması yapılmış ise de, yukarıda yer verilen içtihat ve açıklamalar ışığında taraflar arasındaki sözleşmenin son yılı olan 23/05/2016-22/05/2017 dönemleri arasında taahhüt edilen 400 ton akaryakıt miktarından eksik alınan 258,97 tonluk kısma ilişkin olarak ceza şart talep edilebileceği ve sözleşmeye göre bu bedelin 25.897,00 USD olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulü ile takibin 25.897,00 USD üzerinden devamına; alacağın likit olmaması, yargılama ve hesaplama gerektiriyor olması nedeniyle kabul edilen kısım yönünden koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, yine reddedilen kısım açısından İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca davacının icra takibine girişmekte kötü niyetli olduğunun kanıtlanamamış olması nedeniyle koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının … 10. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 25.897,00-USD asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince T.C. Merkez Bankası’nın 1 yıl vadeli USD mevduata verdiği en yüksek faiz oranı uygulanmak sureti ile takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Yasal koşulları oluşmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine,
Yasal koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 10.057,61-₺ nispi harcının peşin alınan 14.579,74-₺ harçtan mahsubu ile bakiye 4.522,13-₺ nispi karar harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 15.000,00-₺ bilirkişi ücreti, 1.000,00-₺ talimat gideri, 177,10-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 16.177,10-₺ üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.789,88-₺ ile 10.170,61-₺ (14.692,74-₺ – 4.522,13-₺) harç gideri olmak üzere toplam 12.960,49-₺ yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 23.085,22-₺ nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 95.715,50-₺ nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-₺ arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi gereğince davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/12/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza