Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/527 E. 2020/688 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/527 Esas
KARAR NO : 2020/688

DAVA : Denetçi Tayini
DAVA TARİHİ : 02/10/2020
KARAR TARİHİ : 10/12/2020

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin davacı şirketin ortağı olduğunu, iş bu davanın ön koşulu olarak TTK 437 maddesi uyarınca bilgi alma ve inceleme haklarının kullanılması ihtarını içerir ihtarname keşide edilerek davalı şirkete tebliğ edildiğini, müvekkilinin şirket genel kurulunda gündeme eklenmesi talebi ile dilekçe ile divan heyetine yapmış olduğu başvurunun reddedildiğini, 21/07/2020 tarihinde yapılan 2019 yılı olağan genel kurul toplantısında müvekkilinin genel kurulda alınan kararlara karşı muhalefet şerhi koyduğunu ve olumsuz oy kullandığını, davalı şirketin temel gelir kaynakları ile yönetim giderlerini dahi finans edemeyecek aşamaya geldiğini, davalı şirket yöneticilerinin şahsi menfaatlerini öncelemek sureti ile kişisel portföylerinde bulunan ve kısa ve orta vadede hiçbir gelir getirme ihtimali bulunmayan iştirak hisselerini davalı şirkete satmak gibi gereksiz mali yük altına sokacak işlemlerde bulunduklarını, şirketin yönetim kurulu üyesi olmayan azınlık hak sahibi müvekkili ve diğer ortaklarının hisse devirlerinin şirkete ne kadar mali yük getirmiş olduğunu öğrenme, sorgulama ve araştırma imkanlarından yoksun bırakıldığını belirterek davalı şirkete TTK 438, 439 ve devamı maddeleri gereğince özel denetçi tayin edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacının aynı konuda ve aynı hukuki vakıaya dayanarak … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine dava açtığını, derdestlik itirazları kapsamında davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, iş bu davanın müvekkili şirket ortaklarından … tarafından aynı konu ile ilgili olarak mahkememizin … esas sırasında görülmekte olan dava ile birleştirilmesine karar verilmesini, davalı şirketin bütün mali işlemlerinin yeminli mali müşavir gözetimi altında yapıldığını, davacının müvekkili şirkete özel denetçi tayini talebi için ileri sürdüğü iddialarının gerçeği yansıtmadığını, şirket mal varlığının esaslı bir kısmının elden çıkarılmasının söz konusu olmadığını, hisse devir işlemlerinin mevcut ortaklar ve davacıların da hissedarı olduğu şirketler arasında yapıldığını, davacının dosyaya sunmuş olduğu raporun gerçeklikten uzak olduğunu ve delil niteliği taşımadığını, kayyım atanması talebinin kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nun 439 maddesi gereğince davalı şirkete özel denetçi atanması talebine ilişkindir. Uyuşmazlık davalı şirkete özel denetçi atanması şartlarının somut olayda oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir. Konuya ilişkin olarak 6102 sayılı TTK’da
“IV – Bilgi alma ve inceleme hakkı
MADDE 437
(1) Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.
(2) Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz.
(3) Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir.
(4) Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir.
(5) Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.
(6) Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz.
V – Özel denetim isteme hakkı 1. Genel kurulun kabulü
MADDE 438- (1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.
(2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.
2. Genel kurulun reddi
MADDE 439- (1) Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
(2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
Mahkememizce davalı şirketin sicil dosyası getirtilmiş olup, incelenmesinde; davacının davalı şirketin azlık pay sahibi konumunda olup, aktif husumetinin olduğu, şirket merkezinin mahkememizin yargı yetkisinin bulunduğu idari sınırlar kapsamında kaldığı ve mahkememizin TTK’nun 439/1 maddesi uyarınca davaya bakmaya yetkili olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda davacı taraf bilgi alma hakkının karşılanmadığından bahisle her ne kadar özel denetçi atanması talebinde bulunmuş ise de yukarıda yazılı olduğu üzere TTK’nun 437/5 bendi gereğince bilgi alma ve inceleme hakkına ilişkin talebinin reddi halinde eksik verildiğini ve karşılanmadığını iddia ettiği bilgi alma ve inceleme hakkının tanınması için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir ve bu yönde mahkemeye başvuru yapıldığına dair dosyaya bilgi yansımamıştır. TTK’nun 438 maddesi gereğince özel denetçi atanması talebinde bulunulabilmesinin ön koşulu daha evvel bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmasıdır. Davacı taraf bu anlamda bilgi alma ve inceleme hakkının yasal prosedüre uygun olarak kullanıldığını kanıtlayamadığından özel denetçi atanması talebinin yasal şartı gerçekleşmediğinden bu sebeple talebin reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harç başlangıçta peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden davalı vekili lehine hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kesin olarak oy birliği ile karar verildi.10/12/2020

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza