Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/520 E. 2021/188 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/520 Esas
KARAR NO : 2021/188

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 26/03/2021

Mahkememizden verilen 08/09/2015 tarih ve 2014/637 Esas 2015/496 sayılı kararı Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 04/02/2020 tarih ve 2017/55 Esas 2020/677 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla,yukarıdaki esasa tevzi almış ve mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı firmanın müteahhit sıfatıyla …’ın ise mal sahibi sıfatıyla “…” adresindeki yere, mal sahibine ait endüstriyel kullanım amaçlı bir bina yapımı için 27/12/2011 tarih ve … yevmiye numaralı … 20. Noterliğinde onaylama şeklinde yazılı sözleşme akdedildiği, sözleşme uyarınca davalı firmanın,.. tarih ve … iş yeri sicil numarası ile …Sosyal Güvenlik Merkezinde tescil işlemi yaptığı, davacı şirket adına davalı müteahhit firmanın dava konusu yerde verilen şantiye şefliği hizmeti nedeniyle davacı firma davalı tarafından ilk aylarda ödeme yapılmaması nedeniyle fatura kesmediği, akabinde davalının ödeme yapmamayı sürdürmesi neticesinde 19/03/2013 tarih ve … sıra numaralı 27.612,00 TL bedelli , 19/03/2013 tarih ve … sıra numaralı 6.372,00 TL bedelli, 30/04/2013 tarihli ve … sıra numaralı 10.620,00 TL bedelli, 30/04/2013 tarih ve … sıra numaralı 3.186,00 TL bedelli, 15/07/2013 tarih ve … sıra numaralı 9.558,00 TL bedelli toplam değeri 57.348,00 TL olan 5 adet fatura davalı adına kesildiği, faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği ancak davalı tarafın … 19 Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı cevap yazısı ile faturaları kabul etmeyerek iade ettiği, yine davalıya kesilen 15/07/2013 tarihli , 04/04/2013 tarihli ve 04/07/2013 dönemi kapsayan 9.558,00 TL bedelli fatura davalı tarafa tebliğ edildiği ancak davalı taraf … 19. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı cevap yazısı ile bu faturaları da kabul etmeyerek iade ettiği, davalının kötü niyetli bu hareketi neticesinde davalı tarafa gerek ödemelerin gerekse şantiye içinde gerekli önlemleri almadığı için keşide edilen … 9.Noterliğinin … tarihli itirazlarının da sonuçsuz kaldığı, sonuç olarak davanın kabulü ile davalıdan faturalara dayalı toplam alacak bedeli olan 33.984,00 TL nin davalının temerrüde düştüğü 27/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile tahsilini, yine 04/04/2013 – 04/07/2013 dönemi kapsayan 9.558,00 TL bedelli fatura yönününden ise davalının temerrüde düştüğü 31/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile tahsilini, yine 12 ayı kapsayan (04/01/2012 – 04/01/2013) fark 10.620,00 TL bedelli faturası ile 04/03/2013 – 04/04/2013 dönemi kapsayan 3.186,00 TL bedelli faturalar yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte tahsilini, tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı vekilinin yasal süresi içersinde davaya cevap dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın tüm iddia, talep ve delillerini kabul etmediklerini, davalı şirket ile davacı şirket arasında yapılmış Şantiye Şefliği Sözleşmesi bulunmadığını, davacı şirketin, davalı tarafla bir iş ilişkisine girerek hizmet vermediğini, davacı tarafından sunulan belgelerin davalı ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, ayrıca bu belgelerin tek taraflı düzenlenmiş olup sözleşme dahi olmadığını, bu nedenlerle davacı tarafından kesilen faturaların belirtilen noterlikler tarafından iade edildiğini, davacı tarafın tek ortağı/yetkilisi olduğu iddia edilen … ile de davalı şirketçe yapılan Şantiye Şefliği Sözleşmesi bulunmadığını, hiç bir zamanda olmadığını, davacı tarafın tüm iddia ve taleplerini kabul etmediklerini, sonuç olarak davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davacının davalıya şantiye şefliği hizmeti verip vermediği, şantiye şefliği hizmeti vermiş ise, buna dayalı olarak davacının davalıdan ücret talep edip edemiyeceği ve talep ettiği ücretin uygun olup olmadığına yönelik olduğu ve söz konusu davanın şantiye şefliği hizmeti verildiğine ilişkin alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, daha önce yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafın iddiaları, davalı tarafın beyanları, mahalinde yapılan keşif, keşifte dinlenen teknik bilirkişinin beyan ve raporları, mahalinde yapılan keşifte davaya konu taşınmaz üzerinde yapılan temel istinitaf duvarı ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davacının davalıya ait …mevkii, … Bölgesi, 5897, 83 MG22B13,B4C Pafta 5905 … adresindeki şantiye şefi olarak çalıştığı, her ne kadar davalı tarafça davacının şantiye şefi olarak yer almadığı iddia edilmekte ise de, bizzat davalı tarafından alınan yapı ruhsatında ve yine davalıya ait inşaatta ait olan … bölgesi Şantiye Şefi durum sicil belgesinde ve diğer resmi kayıtlarda davacının davalıya ait inşaatta şantiye şefi olarak görev yaptığı, yine mahkememizce kabul gören bilirkişi raporuna göre de davacı tarafından davalıya kesilen faturaların ve fatura bedellerinin davacı tarafından verilen hizmetle piyasa rayiç bedellerine uygun ve makul olduğu, bu hususun bilirkişi raporuyla teyit edildiği anlaşıldığından, davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve mahkememizce verilen bu karar temyiz edilmekle, mahkememizden verilen 08/09/2015 tarih ve 2014/637 Esas 2015/496 sayılı kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 04/02/2020 tarih ve 2017/55 Esas 2020/677 Karar sayılı ilamıyla bozulduğu anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olup, dosya yukarıdaki esasa tevzi almıştır.
Tüm dosya kapsamı ve bozma ilamı doğrultusunda yapılan değerlendirmeye göre, davanın, davaya konu edilen faturaları düzenleyen … Ltd. Şti. tarafından açıldığı, ancak dosya içerisine celbedilen ve hükme esas alınan yapı ruhsatı, şantiye şefi durum sicil belgesi ile diğer resmi kayıtlarda gerçek şahıs olan mimar … adının geçmekte olduğu anlaşıldığından, tüzel kişi olan … Ltd. Şti.’nin işbu davayı açma sıfatı bulunmamaktadır. Bu itibarla; HMK’nın 114/1-d ve 115/2 maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dosya yargıtaya bulaşmış olmakla, her ne kadar kısa kararda kanun yolu sehven istinaf olarak gösterilmiş ise de, kanun yolunun yanlış gösterilmesinin taraflar leh ve aleyhine sonuç doğurmayacağından kısa kararla, gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak adına düzeltilmeden bırakılmıştır.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 24,30-TL harçtan düşümü ile bakiye 35,00-TL davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 4.080.00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 63,00-TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/03/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza