Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/513 Esas
KARAR NO : 2021/225
DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin tarım sulama sistemleri ve altyapı sektöründe faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirket olduğunu, müvekkil şirket ile davalı arasında ana üretime esas olacak şekilde hammadde tedarik etme amaçlı 28/06/2016 tarihli Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, …, …, …, …, … nolu taşınırların toplam değerinin 42.750,00 Amerikan Doları olduğunu, 08/06/2018 ile 16/11/2018 tarihleri arasında toplam 30.000 adet ürün siparişi verildiğini, bu ürünlerin arasından elleçleme yöntemiyle seçilen 200 adet üründen 80 tanesinin ayıplı olduğunun tespit edildiğini, %40 oranında ayıplı imalatın olduğunu, bunun da 12.000 ürüne tekammül ettiğini, bu ürünlerin maliyetinin 21.120,00 USD olduğunu, bu miktarın müvekkil tarafından alacak olarak kaydedildiğini, 04/09/2020 tarihinde … 13.ATM’nin …D.iş sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunulduğunu, delil tespitini incelemesinin kabul edildiğini, … 5.ATM’nin…D.iş sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğunu, tedbir talebinin kabulüne karar verildiğini, … 8.İcra Dairesinin … talimat sayılı dosyası ile 16/09/2020 tarihinde Normsay’ın fabrikasına gidilerek ihtiyati tedbir kararının uygulandığını, müvekkile ait olan ve Normsay’ın elinde bulundurduğu kalıpların eksiksiz ve ayıpsız şekilde iadesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 04/09/2020 tarihinde … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi …D.İş sayılı dosyası kapsamında taraflar arasındaki tüm alternatif çözüm yöntemlerinin sonuçsuz kaldığını belirterek müvekkil şirket uhdesinde bulunan makine ve kalıplar yönünden tedbir talebinde bulunulduğunu, oysa … Arabuluculuk Bürosu’nun … dosya no,… arabuluculuk nolu başvurusunun 11/09/2020 tarihinde son bulduğunu, talep tarihi ve karar tarihi itibariyle taraflar arasındaki arabuluculuk görüşmelerinin henüz son bulmadığını, bu nedenle ihtiyati tedbirin kabulüne dair verilen kararın yasal şartlara uygun olmadığını, davacı şirketin Haziran 2018 – Kasım 2018’de teslim edilen malların ayıplı olduğu iddiasını teslim üzerinden üç ay geçtikten sonra bildirdiğini, ayıp ihbarının yasal süresi içinde yapılmadığını. TTK.m.23 hükmünde teslim sırasında açıkça belli olan ayıplar yönünden ayıbın iki gün içinde satıcıya bildirilmesi gerektiğinin düzenlendiğini, … 5. Asliye Ticaret Mah. … D.İş sayılı dosyası kapsamında alınan ihtiyati tedbir kararına istinaden … 8. İcra Müdürlüğü’nce şirket işyerinde gerçekleşen inceleme sonucu kalıpların atıl vaziyette iş yerinin bir köşesinde ayrı şekilde tutulduğunun tespit edildiğini, şirketin aradaki sözleşme ilişkisine güvenerek ham madde siparişleri verdiğini, sözleşme şartlarına aykırı gerçekleşen bu fesih neticesi bu ham madde ve parçalar müvekkil şirketin elinde kaldığını, şirketin zarara uğradığını, sözleşmeye güvenden kaynaklanan ve siparişlerin iptali neticesi elde kalan bu ham madde ve parçaların toplam değerinin 51.128USD olduğunu, müvekkilin daha önce teslim etmiş olduğu ürünlere istinaden 15.700 USD fatura alacağının bulunduğunu, şirket uhdesinde bulunan makine ve kalıpların değerinin 42.750 USD olduğunu, şirketin tazminat ve fatura alacağı toplamının 66.828 USD olduğunu, yasal şartları oluşmayan tedbir kararına karşı itirazın kabulünü, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; istirdat davası niteliğindedir.
Davacı vekilinin dosyaya sunduğu 05.03.2021 tarihli dilekçesinde, tarafların sulh olduğu, davalı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığını beyan ederek dilekçe ekinde sulh protokolü sunulduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMKnun 314.maddesinde “Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” ve HMKnun 315.maddesinde ” Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir” denilmekte olup, davacı vekilinin sunduğu beyan dilekçesine göre tarafların sulh olmaları nedeniyle HMKnun 314 ve 315.maddeleri uyarınca davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, beyan dilekçesi doğrultusunda davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL harcın peşin alınan 5.668,73-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.609,43-TL karar ve ilam harcının davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
5-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda karar verildi.19/04/2021
Katip
…
¸e-imza
Hakim
…
¸e-imza