Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/512 E. 2021/214 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/512 Esas
KARAR NO : 2021/214

DAVA : İtirazın İptali ( Satış sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Satış Sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile kendisini … Ltd.Şti. Yetkilisi ve dünyaca ünlü …’in Türkiye Distribütörü olarak tanıtan … ile tanıştığını ,davalı … ‘nin yurtdışından uygun fiyatla lüks otomobil getirebileceğini söylemesi üzerine davacının bu şahsa güvenerek araç seçeneklerine bakmaya başladığını, yapılan görüşmeler neticesi … model ve marka aracı müvekkili satın almaya karar verdiğini, bunun üzerine taraflar arasında yazılı sözleşme yapılarak aracın bedelinin toplamda 45.000 Euro olacağı taraflarca kararlaştırıldığını, davalı … tarafından Mart ayında 10.000 Euro, Nisan ayında 10.000 Euro, Mayıs ayında 25.000 Euro olmak üzere toplam 45.000 Euro ödeme takvimi … tarafından el yazısı ile ödeme takvimi yapıldığını ve ayrıca exel tablosu olarak yine … tarafından yapılan cari hesap tablosunun fotoğrafı müvekkiline gönderildiğini, müvekkili 45.000 Euro ödemeyi … tarafından bildirilen … Ltd.Şti. … İban numaralı hesabına yatırıldığını, davalı … Mitranin diğer davalı şirket hesabına da 45.000 Euro parayı yatırılmasını sağladıktan sonra sürekli oyalama yoluna gitttiğini, “Aracı getirmek üzere olduğunu, aracın Almanya gümrüğüne geldiğini, beğenmesi için 3 tane farklı araç aldığını, aracın zaten hazır olduğunu vs” mazeretler öne sürerek müvekkiline 2 yıla yakın bir süre oyaladığını, davalı tarafından araç teslimi yapılmadığı gibi, müvekkili tarafından yapılan ödemelerde iade edilmediğini, müvekkili tarafından yapılan banka ödeme dekontlarını sunduklarını, mahkemece alacağın tahsilinin imkansız haline gelmesinin önlenmesi ve müvekkilinin telafisi imkansız zararlarla karşılaşmaması için öncelikle … 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından teminatsız olarak İhtiyati haciz kararı verilmesini, davanın kabulünü, dolandırıcılık eylemi sonucu müvekkilinden alınan 45.000 Euro. nun yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkile iadesine karar verilmesini, … 4. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında davalılar tarafından yapılan itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
Dava; araç satış sözleşmesine istinaden yapılan ödemenin geri iadesi talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili 23/12/2020 tarihli celsede, davacının , davaya konu aracı şahsi kullanımı amacıyla satın almak istediğini beyan etmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinin (h) bendinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşya, konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, (d) bendinde hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu, (i) bendinde Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) bendinde Tüketici ise; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3/d maddesinde “Hizmet: bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işlemi konusunu,..” 3/ı maddesinde “Tüketici işlemi: mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,…. ifade eder.” denildiği, aynı yasanın 73. maddesinde, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyumazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” şeklinde düzenleme bulunduğu anlaşılmıştır.
6502 sayılı yasanın 3. Maddesi tüketici işleminin kapsamını esaslı şekilde değiştirmiş, aynı yasının 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, tacir olmayan davacının, şahsi kullanımı için araç satın almak amacıyla davalı şahıs ve davalı şirkete gönderdiği araç satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Davacı, yukarıda belirtilen 6502 sayılı yasada ki düzenlemeler doğrultusunda , davalı şirket karşısında tüketici konumunda bulunup, iş bu davaya bakma görevi Tüketici mahkemelerine ait olması nedeniyle , görev dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Görev dava şartı eksikliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2- Davaya bakmaya görevli mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna
3-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde talep halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.07/04/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza