Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/500 E. 2022/124 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/500 Esas
KARAR NO : 2022/124

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı şirket tarafından 26.05.2017 tarihinde … isimli internet sitesinden …model (… Garantili) – Siyah 32 GB (MG:…) … IMEI numaralı 1 adet cep telefonu satın alındığını ve karşılığında KDV dahil toplamda 1.798,90-TL ödendiğini ve buna ilişkin … Belge Numaralı, 26.05.2017 düzenlenme tarihli e-arşiv faturasının düzenlendiğini, söz konusu cep telefonu kullanılmaya başlandıktan sonra 07.12.2019 tarihinde “yasal uyarı” adı altında gelen SMS ile; “… IMEI numarası klonlanmıştır, cihaz 30 gün içinde kapatılacaktır, satın aldığınız yere başvurunuz” şeklinde mesaj geldiğini, müvekkili şirket satın aldığı yere başvurarak durumu izah ettiğini ancak herhangi bir sonuç alamadığını, akabinde karşı tarafın kep adresine 30.12.2019 tarihinde ihtarname gönderilerek: ” İş bu ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihten itibaren bir gün içerisinde müvekkil şirket tarafından KDV dahil ödenen 1,798,90-TL ücretin bildirdiğimiz müvekkil şirkete ait hesaba iade edilmesi, -Ücret iadesinin mümkün olmaması halinde ayıplı malın, …ve sıfır durumda olan başka bir … model cep telefonu ile değiştirilmesini veya günümüz piyasa koşulları uyarınca aynı düzeyde ve aynı özelliklere sahip …ve sıfır durumda benzer bir cep telefonu ile değiştirilmesini, Müvekkil şirket uhdesinde bulunan ve ayıplı durumda olan … model (… Garantili) – Siyah 32 GB (MG:…) … IMEI numaralı cep telefonunun şirketinizin hangi birimine, hangi tarihte iade edileceğinin müvekkil şirkete bildirilmesi,” hususlarının ihtar edildiğini, tüm bunlara rağmen karşı tarafça verilen 31.12.2019 Tarihli cevabi e-postada; ”Söz konusu cihaz yasal yollarla Türkiye’ye ithal edilmiş bir cihazdır. Aşağıda da detaylı bir şekilde açıklanacağı üzere ilgili cihazın klonlanmış olduğunun tespit edilmesi ürünün ayıplı mal olduğunu göstermek için tek başına yeterli değildir. Önemle belirtilmelidir ki, yasal yollarla ithal edilmiş, satıldığı anda sorunlu olmayan ve satın alınıp kullanılmaya başlandıktan belirli bir süre sonra IMEI numarası klonlandığı için kullanıma kapatılan cihazlar Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4. Maddesi kapsamında ayıplı mal olarak değerlendirilmemektedir. Kanun metninden de anlaşılacağı üzere bu hususun ayıp olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. ” denilerek taleplerinin kabul edilmediğini ve davacının bedel iadesi seçimlik hakkının kullanılması mümkün olmadığını, 03.03.2020 tarihinde … Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’na başvurularak davalı firma hakkında şikayette bulunulduğunu, Pendik Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığınca taraflarına gönderilen ve aynı zamanda 05.03.2020 tarihli cevabi yazıda ” Söz konusu şikayetin Ticaret Mahkemesine yapılması gerektiğinden Başkanlığımız görevsizdir” denilerek yapılan başvurudan netice sağlanmadığını, somut olayda satılan telefonda gözden geçirmeyle ortaya çıkmayacak bir durum bulunduğunun kabulünün gerektiğini, davalı tarafın davacı şirkete karşı sorumluluğunun bulunduğunu belirterek 1.798,90-TL’nin 31.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davaya bakmaya görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığını, davanın Tüketici Mahkemesinde açılması gerektiğini, bu sebeple öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davalının …Tic. A.Ş. … adlı internet sitesinin sahibi ve yöneticisi olup bu internet sitesi aracılığı ile çeşitli ve mal ve hizmetleri tüketicilere sattığını,davalı şirketin sattığı mal ve hizmetlere ilişkin olarak üyelerle yaptığı mesafeli satış sözleşmeleri gereğince belirtilen adreslere teslimatı yapmakla yükümlü olduğunu, tüketicilerden satın alınan ürünün onarımı, tamiri ve bedel iadesi konularında bir başvuru olduğunda müvekkili şirketin buradaki yegâne rolünün söz konusu tüketici talebinin konunun asıl muhatabı üretici/tedarikçiye bir üründe herhangi bir sorun olduğunda onun tamir, değişim, iade gibi kararları üretici/tedarikçi tarafından verilmekte olduğunu, müvekkili şirketin bu noktada herhangi bir etkisi bulunamadığını, bu konuda münhasır yetki üretici/tedarikçide olmadığını, dolayısıyla söz konusu davanının husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, davalı şirket her ne kadar dava konusu ürünün satıcısı olsa da ürünlerin satımı konusunda üretici/tedarikçiler ile ayrıca sözleşme yapmak suretiyle çalışmakta ve satılan ürünlerle ilgili tamir, bakım, servis destek hizmetleri bu şirketler tarafından sağlandığını, davacı tarafın, davaya konu cihazı teslim alıp uzun süre kullandıktan sonra 07.12.2020 tarihinde kendisine cihazın ımeı numarasının klonlandığına ve 30 gün içerisinde kapanacağına dair SMS geldiğini, müvekkili şirketin herhangi bir teknik inceleme yapmaksızın bedel iadesi talebini kabul etmesi söz konusu olmadığını davaya konu edilen ve bedel iadesi istenen ürünün cep telefonu olması ve cihazın niteliği itibariyle teknik inceleme gerektirmesi sebebi ile ayrıca kullanıcı hatası ve/veya üretim/imalat hatası olup olmadığının da tespitinin gerektiğini, dava konusu cihaza ilişkin olarak müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı belirtilerek davanın reddi ile yargılama masraflarının davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava konusu cep telefonuna ilişkin fatura, 13/08/2021 tarihli bilirkişi raporu, 05/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacının satın aldığı cep telefonumun ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı, davalıdan ayıp nedeniyle bedel iadesi talep edilip edilemeyeceği hususlarıdır.
Dava konusu talebin her iki tarafın tacir olması ve ticari işletmelerini ilgilendiren satım sözleşmesinden doğması nedeniyle ticari iş kapsamında olduğu ve mahkememizin görevli olduğu anlaşıldığından görev itirazının, davalı taraf dava konusu cep telefonunun satan şirket olduğundan husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek dosya kapsamı, iddia ve savunmalar doğrultusunda rapor tanzimine dair karar verilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 13/08/2021 tarihli raporda özetle:”….Dava dışı … tarafından davalıya ait … isimli internet sitesi üzerinden, 26/05/2017 tarihinde …. IMEI numaralı “…” marka model cep telefonunun satın alındığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kayıtlarına göre … IMEI numaralı cihazın; …Ltd. Şti. tarafından ithal edilerek 13/01/2017 tarihinde beyaz listeye alındığı ve sonrasında başka cihazlara kopyalandığı gerekçesi ile sistem tarafından 06.12.2019 tarihinde siyah listeye alındığı; dolayısıyla davaya konu cihazın satın alındığı tarih olan 26/05/2017 tarihinde beyaz listede bulunduğu ve cihazın kullanımı ile ilgili IMEI numarası konusunda herhangi bir sorun bulunmadığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından 06/12/2019 tarihinde söz konusu cihazın …. numaralı IMEI kaydının başka cihazlara kopyalandığının tespit edilmesi üzerine
davacının cep telefonuna “IMEI numarasının klonlandığı ve cihazın 30 gün içinde kapatılacağı” yönündeki “Yasal Uyarı” SMS bildiriminin gerçekleştirildiği,, IMEI klonlama işleminin; “teknik bilgi sahibi kişilerce, bir cihaza farklı yöntemlerle başka bir cihazın IMEI numarasının girilmesi yoluyla yapıldığı”, bu durumda davacıya ait cep telefonunun IMEI numarasının da, üçüncü kişilerce başka bir cihaza kopyalandığının sonucuna ulaşılacağı, IMEI numarasının, üçüncü kişilerin eline nasıl geçtiği hususunun tespit edilebilmesi mümkün gözükmediği, davacıya ait cep telefonunun IMEI numarası üçüncü kişilerce başka bir cihaza kopyalandığından ve satın alındığı tarihte IMEI numarası beyaz listede bulunduğundan dolayı; davacının cep telefonunun IMEI numarasının klonlanmasına ilişkin olarak davalı ve İhbar olunan firmaların herhangi bir sorumluluğundan bahsetmenin mümkün olmayacağı, dolayısıyla da davaya konu cihazın bu yönüyle ayıplı olarak değerlendirilemeyeceği, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından, IMEI numarası kullanılan cep telefonlarının GSM numarasıyla eşleştirme yapılarak kullanım sağlanabildiğinden dolayı, cihazın gerçek kullanıcısı olan davacı tarafından bu işlem sağlanarak söz konusu cep telefonunun kullanılabilmesi de mümkün Olabileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, davacı vekilinin beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor tanzimi için dosyanın önceki bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 05/11/2021 tarihli ek raporda özetle”:… Ülkemizde IMEI numaralarının kayıt ve yaptırım işlemlerini gerçekleştiren, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından IMEI kopyalama işleminin kim tarafından gerçekleştirildiğinin teknik olarak tespit edilemediği bilgisinin dosya muhteviyatında bulunan yazı içerisinde verildiği, kök raporda belirtilen bu görüşün de Mobil Cihaz Kayıt Sistemi bünyesinde bulunan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından verilen bilgiye istinaden açıklandığını, BTK tarafından IMEI numarasının kim tarafından kopyalandığının tespiti yapılamadığından böyle bir durumla karşılaşılması halinde gerçek kullanıcının mağduriyetinin önlenmesi için cihazla hat arasında eşleştirme yapılarak kullanımın mümkün olduğu, kök raporda belirtildiği üzere; davaya konu cihazın alındığı tarihte ise beyaz listede olduğu ve cihaz satın alındıktan yaklaşık 2 yıl 7 ay sonra, IMEI numarasının kopyalanması işlemi gerçekleştirildiği göz önüne alındığında ürünün satın alındığı anda ayıplı halde olduğundan bahsetmenin mümkün olmayacağı…,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı göre; davacının 26.05.2017 tarihinde … isimli internet sitesinden davaya konu … model … IMEI numaralı 1 adet cep telefonu satın alındığı ve satın alma işlemine ilişkin olarak 1.798,90-TL ödeme yaptığı hususlarının sabit olduğu, her ne kadar davacı tarafça davaya konu cep telefonundaki ayıptan kaynaklı olarak ödenen bedelin iadesi talebiyle iş bu dava açılmışsa da, davaya konu telefonun … Ltd. Şti. tarafından ithal edilerek 13/01/2017 tarihinde beyaz listeye alındığı ve davacı tarafından telefonun 26.05.2017 tarihinde satın alındığında da cihazın kullanımı ile ilgili IMEI numarası konusunda herhangi bir sorun bulunmadığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından 06/12/2019 tarihinde söz konusu cihazın … numaralı IMEI kaydının başka cihazlara kopyalandığının tespit edilmesi üzerine davacının cep telefonuna “IMEI numarasının klonlandığı ve cihazın 30 gün içinde kapatılacağı” yönündeki “Yasal Uyarı” SMS bildiriminin yapıldığı,
IMEI klonlama işleminin; “teknik bilgi sahibi kişilerce, bir cihaza farklı yöntemlerle başka bir cihazın IMEI numarasının girilmesi yoluyla yapıldığı”, bu durumda davacıya ait cep telefonunun IMEI numarasının da, üçüncü kişilerce başka bir cihaza kopyalandığının anlaşıldığı, satın alındığı tarihte IMEI numarası beyaz listede bulunduğundan dolayı; davacının cep telefonunun IMEI numarasının klonlanmasına ilişkin olarak davalı şirketin her hangi bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan 54,40-TL harçtan düşümü ile bakiye 26,30-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 1.798,90-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konunda karar verilmesine yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-₺ arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 23/02/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza