Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/50 E. 2020/320 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/50 Esas
KARAR NO : 2020/320

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 17/09/2020

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili …’in dava dışı … Tic. A.Ş. isimli şirkette %9 oranında ve toplam değeri 3.600.000,00-₺ olan hisseye sahip şirket ortağı olduğunu, davalıların anılan şirketin hissedarları olduklarını, davalıların 2014 yılında şirketin yönetim kurulu üyeliği görevini üstlendiklerini, davalıların kusurlu, hileli ve suç teşkil eden eylemleri ile şirketi toplamda 55.342.353,44-₺ zarara uğrattıklarını, davalıların şirketi uğrattıkları toplam zararın … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …-… esas sayılı ilamı ile sabit olduğunu, davalıların hukuka aykırı ve suç teşkil eden eylemleri ile meydana getirdikleri zararı şirkete ödemeleri gerektiğini, davalılardan… ve …’un şirkete olan toplam 55.342.353,44-₺ borcunun 45.332.078,46-₺’sinin hukuka aykırı olarak 22/12/2014 tarihinde davalılar tarafından hile yolu ile silinmiştir. Anılan davalıların 2014 yılına ait toplam 10.010.274,98-₺ tutarındaki faiz borcunu ilgili ortaklardan tahsil etmek veya ilgili ortakların cari hesabına borç kaydetmek yerine doğrudan kanunen kabul edilmeyen gider olarak kaydettiklerini, davalıların şirket kayıtlarına göre 31/12/2014 tarihi itibari ile ortakların şirkete olan toplamda 55.342.353,44-₺ borcunu hukuka aykırı eylemler neticesinde sıfırladıklarını, ilgili kişilere bu şekilde haksız kazanç sağlandığını belirterek davalıların kanuna ve esas sözleşmeye aykırı olan ve suç teşkil eden eylemleri sebebi ile müvekkilinin hissedarı olduğu … Anonim Şirketi isimli firmaya vermiş oldukları toplam 55.342.353,44-₺ zararın şimdilik 5.000.000,00-₺’sinin zararın meydana geldiği 22/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile davalılardan tahsili ile … Şirketi’ne ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili yasal süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ara buluculuk görüşmeleri için müvekkiline herhangi bir davet yapılmadığını, bu nedenle dava dilekçesi ekinde sunulan ara buluculuk tutanağının yok hükmünde olduğunu, somut olayda TTK md. 560 kapsamında zamanaşımı süresinin dolmuş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, … vekili yasal süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından aynı iddialara dayalı olarak müvekkilleri aleyhine … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sırasında ve … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sırasında açılan davaların halen derdest olduğunu, bu nedenle iş bu davanın derdestlik yönünden reddi gerektiğini, davacının uğradığı zararı öğrenme tarihinin 2014 yılı olduğunu, bu tarihten itibaren 2 yıldan fazla süre geçmiş olduğundan davanın zaman aşımı yönünden reddi gerektiğini, davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkillerinin şirketi zarara uğratma niyetlerinin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … yasal süresinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dışı şirketteki görevinin 2014 veya 2015 tarihinde bitmiş olduğundan ve bu görev bitimi tarihinden itibaren şirketle bir ilgi ve alakası kalmadığı için gelişmeler hakkında bilgi ve malumat sahibi olmadığını, ayriyeten davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … 11. ATM’nin … esas sayılı dosyasının bir sureti UYAP üzerinden getirtilmiş olup, incelenmesinde; davacı … vekili tarafından davalılar …, …, …Tic. A.Ş., …, … aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin yönetim kurulu üyesi olan davalı gerçek kişilerin kendi kusurlarıyla, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülükleri ile özen ve sadakat yükümlülüklerini ihlal ettiklerini, aynı zamanda pay sahibi olan davalı yönetim kurulu üyelerinden … ile …’nün şirkete olan toplam 55.342.353,44 TL borçlarının 6552 sayılı yasanın 74.maddesi gerekçe gösterilerek Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler hesabına aktarılmak suretiyle silindiğini; yine davalı şirket adına bankadan kredi çekilerek adı geçen her iki davalı gerçek kişinin hakim ortağı ve yöneticisi oldukları dava dışı … A.Ş.’ye borç verilmek suretiyle davalı şirkete zarar verdiklerini belirterek dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin sona ermesi ve şirket genel kurulunun toplanamaması nedeniyle organ eksikliği sebebiyle davalı şirkete tedbiren kayyım atanmasına, davalı … ve davalı …’un davalı şirket hisselerine tedbir konulmasına, davalı şirket ortaklarının şirkete olan borçlarının davalı şirket hesaplarından silinmesinin hukuka aykırı olduğunun tespitine, yapılan borç silme işlemlerinin geri alınmasına ve şirket kayıtlarının buna uygun olarak düzeltilmesine; davalı şirketin 01/07/2014 tarihli ve 9 numaralı yönetim kurulu kararı ile …’nün 4 adet 1.000.000 TL nominal değerli toplam 4.000.000 TL’lik hisse senedinin borcuna karşılık teminat olarak rehin alınmasına ilişkin karar uyarınca verilen rehnin geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini, ortakların kur farkı, kar dağıtımı yapılamamasından ve uğradıkları ve süreçte uğrayacakları zararların tespit edilmesine ve davalı yönetim kurulu üyelerinden tazmin edilmesine, 6552 sayılı kanunun 74.md kapsamında yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunun tespit edilmemesi ve yapılan borç silme işlemlerinin geri alınmaması halinde yapılan işlemin yönetim kurulu üyelerinin özen ve sadakat yükümlülüklerini ihlal etmeleri sebebiyle şirketi uğrattıkları zararların tazmin edilmesine, davalı yönetim kurulu üyelerinin özen ve sadakat yükümlülüklerini ihlal ettiklerine karar verilmemesi halinde yapılan işlemin örtülü kazanç niteliğinde olduğunun tespitine ve aynı oranda denkleştirilmesine, davalıların kanuna ve esas sözleşmeye aykırı eylemleri ile davalı şirketin uğradığı zarardan şimdilik 5.000 TL’sinin şirkete tazmin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, yapılan yargılama sonunda 20/09/2018 tarih 2015/1031-2018/913 E.K. sayılı karar ile “…Davalı yönetici ve ortakların şirkete olan borçlarının silinmesi ve dava dışı şirkete borç verilmesi suretiyle şirketin uğradığı zararın tazmini istemi yönünden yapılan yargılama sonrasında; benimsenen bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda da ayrıntılı olarak değerlendirildiği üzere; davalı şirket yönetim kurulunca 22/12/2014 tarihli kararla şirket ortağı ve yöneticisi… ile …’un şirkete olan gerçek borcunun 6552 sayılı yasanın 74.maddesine aykırı biçimde silindiği, borcu silinen davalı yönetici …’nün bu yönde alınan karara katılmak suretiyle TTK’nun 393.maddesindeki yasağı ihlal ettiği, bu haliyle borç silme işleminin yasaya aykırı olduğu gibi yöneticinin özen ve bağlılık yükümlülüğünü ihlal ettiği, sözkonusu eylemle davalı şirketin zarara uğratıldığı ve bu nedenle TTK’nun 553.maddesi gereğince davalı yöneticilerin sorumluluklarının bulunduğu; genel kurulda ibra edilmelerinin TTK’nun 553.madde kapsamında sorumluluklarını kaldırmayacağı ve davacının da ortağı olduğu şirketi zarara uğratan yöneticilere karşı dava açmaya hakkı ve hukuki yararı bulunduğu toplanıp değerlendirilen delillerden anlaşıldığından, taleple bağlı kalınarak 5.000 TL tazminatın davalı yöneticilerden tahsili ile davalı şirkete ödenmesine karar verilmiştir.” gerekçesi ile “1-Davacı tarafın davalı şirkete yönelik açtığı sorumluluk davası yönünden adı geçen davalıya yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle Reddine, 2-Davacı tarafın davalı gerçek kişilere yönelik açtığı sorumluluk davasının Kabulü ile talep ile bağlı kalınarak 5.000,00 TL tazminatın adı geçen davalılardan alınarak davalı şirkete ödenmesine, 3-Davacının sorumluluk davasına ilişkin talebi dışında kalan diğer taleplerinin tüm davalılar yönünden Reddine,…” karar verildiği, iş bu kararın istinaf aşamasında olup henüz kesinleşmemiş olduğu anlaşılmıştır.
Dava, davacının ortağı olduğu dava dışı anonim şirketin yönetim kurulu üyesi olan davalıların şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu 6102 sayılı TTK md. 553’de düzenlenmiş olup, TTK md. 560’da ise “Sorumlu olanlara karşı tazminat isteme hakkı davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren 2 ve her halde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki bu fiil cezayı gerektirir Türk Ceza Kanunu’na göre daha uzun dava zamanaşımına tâbi bulunuyorsa tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda davacı, davalıların dava dışı şirketi 22/12/2014 tarihli yönetim kurulu kararı ile zarara uğrattıklarını öne sürmüş olup, yukarıda açıklandığı üzere davacının aynı iddialar ile davalılar aleyhine … 11. ATM’nin … esas sırasında 19/10/2015 tarihinde “kısmî” tazminat davası açtığı, açılan ilk davanın kısmî dava olması ve tazminatın tamamı için zamanaşımını kesmediği, 19/10/2015 tarihinden mahkememizde görülen iş bu davanın açıldığı 22/01/2020 tarihine kadar 2 yıllık dava zamanaşımının dolduğu, somut olayda zamanaşımını kesen başkaca bir sebebin bulunmadığı, bu nedenle açıklandığı üzere dava tarihi itibari ile zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu anlaşılmakla davalıların yasal süresinde öne sürmüş oldukları zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine karar vermek gerektiği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-₺ maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 85.387,50-₺ harçtan mahsubu ile bakiye 85.333,10-₺ harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı …, … ve … vekili lehine takdir olunan 3.400,00-₺ maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalılara eşit oranda ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK 333 maddesi uyarınca taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili Av. … İle davalı …, … vekili Av. … ile davalı … vekili Av. …’un yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2020

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza