Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/478 E. 2021/419 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/478 Esas
KARAR NO : 2021/419

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili 15/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle : Davalı tarafın 27/11/2019 tarihinde … 22. İcra Müdürlüğü’nde 100.000-TL ve 60.000-TL bedelli iki çek hakkında icra takibi başlattığını, davalı tarafın başlatmış olduğu ve talep ettiği miktarda müvekkil şirketin borcu olmadığını, davalı tarafın başlatmış olduğu takibin haksız olduğunu, davalı tarafın takip miktarını fazla göstermesinin davalının ne kadar art niyetli olduğunun kanıtı olduğunu, davalı tarafın müvekkil şirket ile oluşan ticari güven duygusunu zedelediğini, müvekkil şirket ile davalı şirket olan … Ltd. Şti. arasında 01/01/2019 tarihinde başlayan ticari anlaşmaya göre müvekkil şirketin davalı şirketten malzeme/ hizmet aldığını, bu hizmet neticesinde davalı tarafın 4 adet fatura kestiğini, bunlardan ilkinin 21/02/2019 tarihinli 35.577 TL’lik fatura, ikincisi 20/05/2019 tarihli 26.173,23 TL’lik fatura, üçüncüsü 30/05/2019 tarihli 4.550 TL’lik fatura ve 10/06/2019 tarihli 17.892,58 TL’lik fatura kesildiğini, toplam fatura miktarının 84.192,81 TL olduğunu, müvekkil şirketin, davalı tarafın mal ve hizmetlerine karşılık mal ve hizmetten önce çek kestiğini, buna göre davalı tarafın 35.577-TL’lik mal ve hizmetine karşılık 40.000-TL’lik çek kesildiğini, davalı tarafın 26.173,23-TL’lik mal ve hizmet üretimi için 60.000-TL’lik çek kesildiğini, ve son olarak 4.550-TL ve 17.892,58-TL’lik mal ve hizmet için 100.000-TL’lik çek kesildiğini, ticari defterlerin de incelenmesi sonucunda haklı çıkacaklarını, gelecekte de davalı şirket ile iş yapmak isteyen, müvekkil şirketin ödemlerde herhangi bir aksaklık olmaması ve ileri ki zamanlarda talep edeceği mal ve hizmetleri düşünülerek çek miktarlarını, mal ve hizmet üretimi sonucunda oluşan meblağdan fazla miktarda düzenlendiğini, müvekkil şirket tarafından keşide edilen 40.000-TL’lik çek bedeli ödendiğini, müvekkil şirketin toplam yaptırdığı iş bedeli ve keşide edilen çeklerin cari hesapta görüldüğünü, müvekkil şirket, keşide ettiği karşılıksızdır kaşesi vurulan 160.000-TL çek bedeli kadar mal ve hizmet alamadığını, ancak davalı tarafın çek bedelinin tamamı üzerinden icra takibi başlattığını, cari hesaptan da açıkça görüleceğini, müvekkil şirketin keşide ettiği ve karşılıksızdır işlemi gören çeklerin cari hesapta alacak kısmından düşüldüğünde müvekkil şirketin borcunun aslında çek bedeli toplamı 160.000 TL değil 38.082,6- TL olduğunu, davalı tarafın taahhüt ettiği hizmeti sağlanmadığını, hizmet sağlamadığı halde keşide edilen çekleri tahsil yoluna gittiğini, davalı taraf kötü niyetli davranarak müvekkil şirketin toplam değeri 160.000-TL’lik çek ve faiz ve ferileri ile birlikte 173.543,25 TL’lik borcu bulunmadığını, davalı tarafın talep edilen borç ve faiz tutarında müvekkil şirketin borcunun olmadığını, konuya ilişkin olarak dava şartlarından arabulucuğa başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin sonucu davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, kendilerine menfi tespit davası açmaya zorlayan davalının haksız takibe devam etmesi neticesinde kötü niyetli olduğunun, ayrıca İİK/md. 72’e binaen icra takibinin durdurulması için İhtiyati Tedbir talebinde bulunduklarını, tüm bu nedenlerle takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmayan tazminatı hükmedilmesini talep ettiklerini, davanın kabulü ile 121.917,4-TL ve bu miktar üzerinden icra takibinden önce ve icra takibi sonrasında işlemiş ve işleyecek faiz ve ferileri toplam tutarı kadar borçlu olmadığının tespitini, İİK mad. 72/3 hükmüne göre ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı haksız ve kötü niyetli olduğunu, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak koşuluyla mahkememizin takdir edeceği bir tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini, müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespitiyle davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 04/11/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacının müvekkil şirketine karşı borçlu olmadığı iddiasının mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkil firmanin karton kutu ambalaj ürettiğini, davacı firmaya da çok miktarda ambalaj kutusu tasarladığını, ürettiğini ve sattığını, davacı şirketin müvekkil şirketten karşılıksızdır kaşesi vurulan çeklerin bedeli kadar mal ve hizmet satın aldığını, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlü olduğunu, bu nedenle davacının borçlu olmadığını iddiasının gerçeği yansıtmadığını, iş bu davanın satım sözleşmesine dayalı olarak verilen çekten dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olduğunu, “6098 sayılı TBK’nun 207/2. maddesi uyarınca, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine adet bulunmadıkça satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. ” maddesine istinaden satıma konu malın çekin verildiği tarihte teslim edildiğinin kabulü gerektiğini, bunun aksini yani malın teslim edilmediğini ispat yükü davacı alıcıda olduğunu, ve mahkemece davalıya icapsız yemin teklifinde dahi bulunamayacağını, malın teslim edilmediğini ispat yükünün davacı sorumluluğunda olduğunu, satış sözleşmesinde aksine anlaşma olmadığı takdirde tarafların edimlerini aynı anda ifa etmelerini kural olduğunu, peşin satış karinesi uyarınca davacının çekin avans niteliğinde verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediğini yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, davacı olan alıcı malların teslim edilmediğine dair kendi iddiasından başka bir kanıtının da dosyaya sunamadıklarını, çekin bir ödeme aracı olup, kural olarak mevcut bir borcun tediyesi amacıyla düzenlendiğini, çekin bir ödeme vasıtası olup kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulünün gerektiğini, davacının bu karinenin aksine olarak, çekin sipariş edilen mal karşılığının avans olmak üzere verildiğini, ancak mal teslim edilmediği için karışılıksız kaldığı yolundaki iddiasının usulüne uygun delillerle kanıtlamasının gerektiğini, davacı şirketin “… A.Ş. ” ve …tic. A.Ş.” adla şirketlerle grup şirket olduğunu, müvekkil firmanın davacı ve diğer grup firmaları ile ticareti bulunduğunu, davacı tarafından çekler verilmekle malların da aynı anda teslim edildiğinin kabulü gerektiğini, müvekkil firmadan 160.000-TL çek bedeli kadar mal ve hizmet alındığını, davacının kötü niyet tazminat talebinin reddinin gerektiğini, dosya ve delillerinin incelendiğinde icra takibinin haksız ve kötü niyetli olarak yapılmadığını, davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… 22.İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası, davalı tarafın ticari defterleri, 27/04/2021 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı aleyhine başlatılan icra takibine ilişkin olarak İİK 72. Madde uyarınca menfi tespit talebine ilişkindir.
… 22.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından , davacı aleyhine 97.970,00 TL 24/10/2019 tarihli çekten kaynaklı olarak asıl alacak , 1.077,67 TL 24/10/2019-15/11/2019 tarihleri arasında çeke işlemiş faiz, 57.970,00 TL 30/10/2019 tarihli çekten kaynaklı olarak asıl alacak , 463,76 TL 30/10/2019-15/11/2019 tarihleri arasında çeke işlemiş faiz, 467,82 TL komisyon ve 15.594,00 TL % 10 çek tazminatı olmak üzere toplam 173.543,25 TL nin ödenmesi talebiyle ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yapılarak rapor tanzimi istenmiş; bilirkişi tarafından düzenlenen 27/04/2021 tarihli raporda özetle; davacı yanın sunduğu flash belleğin hata vermesi nedeniyle incelenemediği, incelenen davalı şirkete ait 2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı şirketin , davacı şirkete mal ve hizmet tedarikinde bulunduğu, bu hizmet neticesinde davalı yan tarafından davacı adına 21.02.2019 tarihli 35.577,00 TL’lik fatura, 20/05/2019 tarihli 26.173,23 TL’lik fatura, 30/05/2019 tarihli 4.550,00 TL lik fatura ve 10/06/2019 tarihli 17.892,58 TL’lik faturayla birlikte toplam 84.192,81 TL tutarlı fatura düzenlendiği, düzenlenen bu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirket tarafından davalı yanın mal ve hizmetlerine karşılık 40.000,00 TL’lik 60.000,00 TL lik ve 100.000,00 TL lik çek düzenleyerek davalı şirkete verdiği ve çeklerin davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından verilen 60.000,00 TL lik ve 100.000,00 TL lik çeklerin davalı şirket tarafından 01/12/2018 tarihinde ödenmeyen çek açıklaması ile davacı şirketin borç hesabına kaydedildiği ve ilgili kayıttan dolayı davalı şirketin davacı yandan 31/12/2020 tarihi itibariyle 38.082,60 TL alacaklı durumda olduğu, netice itibariyle davacı yanın keşide ettiği karşılıksızdır kaşesi vurulan 160.000,00 TL çek bedeli kadar davalı yandan mal ve hizmet almadığının müşahade edildiği, davacı yanın keşide ettiği ve karşılıksız çeklerin cari hesapta alacak kısmından düşüldüğünde davacı yanın borcunun aslında çek bedeli toplamı 160.000,00 TL kadar olmayıp, 38.082,60 TL olduğu, 160.000,00 TL tutarlı çeklerden dolayı davalı yana ( 160.000,00- 38.082,60 = 121.917,40 TL ) borçlu olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin , davacı şirkete mal ve hizmet tedarikinde bulunduğu ve taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun sabit olduğu, davacı tarafça taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince teslimi gereken malların kendisine teslim edilmediği ve davalı tarafa vermiş olduğu çeklerin kısmen bedelsiz kaldığının ileri sürerek iş bu menfi tespit davasını açtığı, davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ile yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna göre ; davaya konu çeklerin davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 60.000,00 TL lik ve 100.000,00 TL lik çeklerin davalı şirket tarafından 01/12/2018 tarihinde ödenmeyen çek açıklaması ile davacı şirketin borç hesabına kaydedildiği ve ilgili kayıttan dolayı davalı şirketin davacı yandan 31/12/2020 tarihi itibariyle 38.082,60 TL alacaklı durumda olduğu,121.917,40 TLlik kısma ilişkin olarak ise davalıya borçlu olmadığı, takibe ve davaya konu çeklerin teslim edilecek mal karşılığı davalıya verildiğinin açık olduğu ve 121.917,40 TL lik malın davacıya teslim edilmediği , davalı tarafa yemin delilinin 07/07/2021 tarihli celsede hatırlatıldığı ancak davalı tarafça yemin deliline başvurulmayacağının beyan edildiği anlaşılmakla davanın kabulü ile davacının … 22.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası kapsamında davalıya 121.917,4 TL borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin koşullarının oluşmamış olması nedeniyle kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KABULÜ ile davacının … 22.İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası kapsamında davalıya 121.917,4 TL borçlu olmadığının tespitine,
2- Koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 8.328,18 -TL harçtan peşin alınan 2.082,05 -TL harcın mahsubu ile bakiye 6.248,13 -TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 15.532,1 -TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.082,05 TL peşin harç , 750,00 -TL bilirkişi ücreti ile 48,25 -TL tebligat/posta masrafı olmak -üzere toplam 2.880,3 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verildi. 07/07/2021

Katip …
☪e-imzalıdır.

Hakim …
☪e-imzalıdır.