Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/474 E. 2022/218 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/474 Esas
KARAR NO : 2022/218

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında süregelen ticari ilişki kapsamında, davalının 10.620,00 TL bedelli fatura borcunu ödememesi üzerine müvekkil şirket tarafından … 6. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatılmıştır. Davalı tarafından takibe yapılan haksız itiraz sonucunda takip durmuş ve bu kapsamda müvekkil şirket tarafından TTK md: 5A uyarınca zorunlu arabuluculuğa başvurulmuştur. Yapılan toplantılar Neticesinde tarafların anlaşamaması üzerine müvekkil tarafından işbu davayı ikame etme zorunluluğu doğmuştur. Taraflar arasında ticari ilişki mevcut olup davalı şirket tarafından “borca itiraz dilekçesinde” ticarı ilişkinin varlığı hususunda herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. İşbu ticari ilişki kapsamında da; davalı şirket tarafından 08.07.2019 tarihinde sipariş edilen ürünlerin, müvekkil şirket tarafından 09.07.2019 tarihinde teslimi gerçekleşmiştir. Müvekkil şirket ile davalı şirket bir süredir stok sistemi ile iş yapmaktadır. Bu sistem gereğince; davalı şirket talep ettiği Ürünleri müvekkil şirketten stokta bulundurmasını talep eder ve müvekkil de zaman zaman bu nedenle davalı şirkete sürekli olarak satın aldığı/talep ettiği ürünlerle ilgili stok bilgisi paylaşır. Bu sayede; davalı şirket ihtiyacı olduğu anda söz Konusu ürünlere ulaşabilmektedir. Davalı şirketin müvekkil şirketten düzenli olarak talep ettiği ürünlerin arasında büyük boy kese kâğıdı, küçük boy kese kâğıdı ve de ince uzun şekilli küçük boy kese kâğıdıdır. Ancak; davalı şirket tarafından bahse konu ince uzun şekilli küçük boy kese kâğıdı “çatal bıçak kağıdı” olarak adlandırılmaktadır. Bunun nedeni ise; davalı şirketin talebi üzerine müvekkil şirket, çatal-bıçak kağıtlarından körük kısmını çıkartmış ve davalı şirkete ince uzun şekle sahip yiyecekler için kullanabileceği ince uzun küçük boy kese kağıdı üretmiştir. Sonuç olarak; davalı şirket tarafından ifade edilen “çatal-bıçak kağıdı” esasen küçük boy kese kağıdıdır. Somut olayımızda da; müvekkil tarafından 480 kg küçük boy-320 kg büyük boy kese kağıdı bilgisi verilmiş ve davalı şirketin talebi üzerine 400 kg küçük boy-400 kg büyük boy kese kağıdı teslim edilmiştir. Bu husus, imzalı fatura ile ihtirazi kayıtsız imzalanmış olan sevk irsaliyesi ile de sabittir. Müvekkil tarafından teslimi gerçekleşen ürünlerin fatura bedeli olan 10.620,00-tl davalı şirket tarafından ödenmemiştir. Davalı sirket tarafından her ne kadar bu yönde bir borcun olmadığı iddia edilmişse de; işbu borcun ödendiği yönünde bir delil bulunmamaktadır. İtiraza konu icra takibinin kaynağı ise; davalı tarafından müvekkil şirkete ödenmemiş olan 10.620,00-TL bedelli fatura borcudur. Davalı tarafından her ne kadar bu yönde bir borcun bulunmadığı iddia edilmişse de; bu iddianın ispatı hususunda hiçbir somut delil sunulmamıştır. Müvekkili şirket tarafından takip öncesi faiz talep edilmemekte ise de; takip sonrası için, taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari ilişki kapsamında olduğundan 3095 sayılı kanun uyarınca avans faizi talep edilmektedir. Müvekkilin işbu davadaki talebi 10.620,00-TL bedelli asıl alacak olup takip öncesi faize ilişkin bir talep bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra; davaya konu uyuşmazlık ticari ilişki kapsamında olduğundan 3095 Sayılı Kanun uyarınca icra takibinde uygulanması gereken faiz oranı avans faizidir. Hal böyle iken; davalı tarafından yapılmış olan faize itiraz kabul edilmemektedir. -davalı şirket ürünleri kontrol ederek teslim almıştır. ürün paketleri açılmış ve şirket yetkilisi tarafından kontol edilmiş ve sipariş uygun olduğu için de teslim alınmıştır. davalının teslim aldıktan sonra koli içeriği ile koli üzerinde yazanların uyuşmadığı beyanı gerçeği yansıtmamaktadır. davalının iddialarından anladığımız kendi elinde fazla kalmış ürünleri siz gönderdiniz iddiası ile ihtiyacı olan asıl siparişi ile değiştirmek ve asıl siparişi karşılığında ücret ödememektedir. zira teslim anında kontrol edilmiştir. ürün paketleri koliler zaten çokça değildir. bizim yokluğumuzda kontrol ettiğini ve uyuşmadığını ileri sürmesi tarafımızı ilgilendirmemektedir. kolilerin üzerinde içinde bulunan ürünlerin listesi yer almış olup davalı da buna göre bu ürünleri almıştır. buna rağmen davalının iddiaları asılsızdır. kaldı ki bu ürünler halen davalı firma tarafından kullanılmaktadır. ürünlerin teslimi talep edilse teslim edemeyeceklerdir. veya ürünler teslim alınmaya gidilse teslim edemeyeceklerdir. zira ürünlerin hepsi davalı tarafından kullanılmıştır. davalı elinde fazla kalan ürünleri basiretli bir tacire yakışmayacak şekilde ihtiyaç duyduğu ürünlerle değiştirme arzusundadır. ancak geçen zaman içerisinde elinde fazla kalan ürünler dahi artık kullanılmıştır. davalı teslim anında kontrol etmek ve siparişin uygun olup olmadığını bildirmek zorundadır. zira burada artık ayıptan bahsedilemez. davalı iddiası teslim aldığı ürünlerin ayıplı olduğunu ileri sürmemektedir. davalı teslim aldığı ürünlerin sipariş ettiği ürünler olmadığını ileri sürmektedir. o halde teslim anında sipariş ettiği ürün olup olmadığını kontrol etme yükümlülüğü vardır. davacı müvekkilin çalışan veya temsilcilerinin bulunmadığı bir anda kontrol ettiğini ancak pakette bulunan fatura ile paket içeriğinin aynı olmadığıni ileri sürmek objektif olarak güven teşkil etmemektedir. ticari hayatın gereklilikleri vardır. aksi halde her tacir teslim aldıktan sonra paketleri kontrol ettiğini ve içeriğinin uymadığını ileri sürebilecek ve sadece kendisinin olduğu yani satıcının olmadığı bir ortamda kendince menfaat temin edecektir. davalı iddialarının muteber ve ispata elverişli olmadığı açıktır. davalı tarafından yapılmış olan itiraz haksız ve hukuka aykırı olduğundan; davalı aleyhine en az %20 oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmelidir. Fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydı ile davamızın kabulü ile … 6. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına vaki İTİRAZIN (10.620,00-TL Asıl Alacak açısından) İPTALİ ile takibin asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
Davalın en az %20 oranında icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…”.
CEVAP:
Cevap dilekçesinde özetle aşağıdaki hususlara değinilerek davanın reddi savunulmuştur:
“Ürünlerin anlaşmadan farklı olarak gönderilmesi üzerine davacı şirket yetkililerine durum bildirilmiştir. ekte sunmuş olduğumuz mail yazışmalarında da görüleceği üzere … ambalaj yetkili … mail adresinden stokla ilgili sıkıntılarının mevcudiyetini dile getirmesine rağmen ürünlerin iadesini 10/07/2019 tarihli mailinde kabul etmemiştir. bunun üzerine müvekkil şirketçe ilgili malların satış ve teslimine ilişkin faturaya türk ticaret kanunu 21/2 hükmü gereği … 4. noterliği … yevmiye nolu ihtarname ile…tarihinde yani 8 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmiş ve 10.07.2019 tarihinde … seri h sıra numarasıyla iade faturası düzenlenmiştir. Bu bağlamda müvekkil şirket üzerine düşen sorumlulukları eksiksiz yerine getirmiştir.
Müvekkil şirket hiçbir şekilde talep etmediği 780 kilo çatal bıçak kağıdı ve 20 kilo büyük boy kese kağıdını davacı şirkete iade etmek istemiş ancak kabul edilmemiştir. şirket çalışanımız …’ın 03.05.2019 tarihli maili incelendiğinde böyle bir siparişi olmadığını görülecektir. türk borçlar kanunu 7. maddesinde “ısmarlanmamış bir şeyin gönderilmesi öneri sayılmaz. bu şeyi alan kişi, onu geri göndermek veya saklamakla yükümlü değildir” diyerek talep edilmeden gönderilen bu ürünleri ne geri göndermekle ne de saklamakla ilgili bir yükümlülük belirlememiştir. Bu hükme rağmen ilgili ürünlerin iadesi için davacı şirkete bildirimde bulunulmuş ancak karşı taraf bu ürünlerinden iadesinden kaçınmıştır.
“….haksız ve hukuki mesnetten yoksun işbu davanın esastan reddine, %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini…”
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın davacının davalıdan aralarındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklı olarak, fatura bedeli nedeniyle başlatılan takip … 6. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklıysa alacağın miktarı konularında yoğunlaştığı, davanın davalının itirazının İİK’nın 67. maddesine göre iptali ve %20 icra inkar tazminatı talebinden ibaret olduğu, davalının ise davacının icraya konu ettiği faturadaki malların davalı tarafından talep edilmediğini, faturaya itiraz edildiğini, davacı tarafın teslim ettiğini iddia ettiği kese kağıtları ile çatal kaşıklar için üretilen kese kağıtlarının birbirinden farklı ürünler olduğunu, davalının talep ettiğinden başkaca bir ürünün davacı tarafından teslim edildiği için bu ürünlerin davalı tarafından kabul edilmediği ve borcun doğmadığının iddia edildiği görülmüştür.
04/03/2021 tarihli bilirkişi kök raporu özetle şöyledir:
“…Davacının incelenen kendi ticari defterlerine göre; takip tarihi (15/10/2019) itibariyle davalı yandan 10.620,00 TL cari hesap alacağı olduğu ve dava konusu faturanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davalının ticari defter kayıtlarında takip ve dava konusu olan … tarih ve … seri sıra numaralı faturanın yer almadığı, bu nedenle takip tarihi (15/10/2019) itibariyle davalının, davacı ile herhangi bir borç/alacak bakiyesinin olmadığı, Dava konusu … tarih ve … seri sıra numaralı faturanın ise … 13. Noterliğinin … tarihi ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturanın içeriğindeki ürünlere itiraz edildiği ve iade edildiği, Davalının sipariş vermiş olduğu fatura içeriği ürünlerle ilgili davacı ve davalı tarafların yapılan incelemesinde “sipariş formları, daha önce sipariş edilen mallar ve buna karşılık kesilen faturalar ilgili herhangi bir belge” ibraz edilmediği…” 04/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporu özetle şöyledir:
“…Kök Raporda denetime elverişli şekilde açıklandığı üzere, davacının incelenen kendi ticari defterlerine göre; takip tarihi (15/10/2019) itibariyle davalı yandan 10.620,00 TL cari hesap alacağı olduğu ve dava konusu faturanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, Davalının sipariş vermiş olduğu fatura içeriği ürünlerle ilgili davacı ve davalı tarafların yapılan incelemesinde “sipariş formları, daha önce sipariş edilen mallar ve buna karşılık kesilen faturalar ilgili herhangi bir form” ibraz edilmediği, Diğer hususların ise sayın mahkemenin takdirinde olduğu…”
Yargılama kapsamı ve toplanan delillere göre, davacı tarafından icra takibine konu edilen 10.620,00 TL tutarında kese kağıdı ve çatal-bıçak gönderildiği konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Somut davada, çözüme kavuşturulması gereken husus, davalının sipariş ettiği ürünler ile davacının gönderdiği ürünlerin aynı olup olmadığı, söz konusu ürünlerin davalı tarafından iade edilmesi ve/veya saklanması gerekip gerekmediği ile sınırlıdır. Bu çerçevede, tarafların sunduğu deliller ile bilirkişi tarafından yapılan ticari defter inlememesi neticesinde, davalının siparişine uygun olarak teslim edilmediğini belirttiği ürünlerle ilgili sipariş formu bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davalı tarafından sipariş ettiği ürünlerin teknik özellikleri ve detayları ortaya konulamamaktadır. Öte yandan, davacı tarafından gönderilen ürünlerin davalı tarafından teslim alındığı ve davacıya tekrar iade edilmediği sabittir. Bu durumda, davalının fatura içeriğine itiraz etmekle birlikte, talep ettiği ürünlerin özelliklerini sipariş formunda belirtmemiş olması ve teslim aldığı ürünleri iade etmemesi karşısında, davacının ticari kayıtlarında yer alan 10.620,00 TL’yi davacıya ödemesi gerektiği, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu kanaatine ulaşılmış olup davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE, … 6. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına,
Alacağın %20’si olan 2.124,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 725,45-TL harçtan peşin alınan 181,37-TL harcın mahsubu ile bakiye 544,08-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 5.100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 243,57-TL ilk harç ve masraflar, 1198,25-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 1.441,82-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/03/2022

Katip
E-imza

Hakim
E-imza