Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/45 E. 2020/102 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/326 Esas
KARAR NO : 2020/87

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2019
KARAR TARİHİ : 07/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/09/2018 tarihinde … işletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … adresinde, davalılar tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğine, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilnesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 6.344,44-TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalı tarafından hasar bedellerinni ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine 6.344,44-TL hasar bedeli 128,28-TL işlenmiş faizi olmak üzere toplam borçlular aleyhine 6.472,72-TL’nin tahsili amacıyla … 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçlular ödeme emri gönedirldiğini, davalı ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra, borçlular borca, faizine, icra takibine, yetkiyi, vekalet ücretine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiklerini, borçlular borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de, borçluların itirazı haksız ve dayanaksız olduğunu, icra takibine konu alacağın dayanağı hasar bedeli olduğunu, bu nedenle zarar görenini ikametgahı yetkili bulunduğunu, söz konusu hasarlar besebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçildiğini, borçlu haksız fiilden kaynaklı müvekkili kuruma vermiş olduklarızararı henüz tazmin etmediğini, hasar bedeli alacağına ilişkin cra takibine de kötü niyetle itiraz ettiğini, açıklanan nedenlerle davalıların … 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğuhaksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı … Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle;Mahkemenin görevsiz olduğunu, davacının iş bu davasının Asliye Hukuku Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacı yanın iddia ettiği rücu tazminat talebinde konu zarar ancak Asliye Hukuk Mahkemesinde taraflarına karış yöneltilebileceğini, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili idarenin zararın oluşmasında hiçbir kusuru veya tedbirsizliğinin olmadığını, hasar meydana geldikten sonra müvekkili idare tarafından yapılan incelemede belirtilen adreste yüklenici firma tarafından yapılan kaldırım yenileme çalışmasının 35 cm derinliğinden kazı yapıldığı tespit edildiğini,…’ a ait elektrik hakkının ise fen ve sanat kurallarına göre 80 cm derinliğinde, kablonun elektirk kumu içinde döşenmiş olması ve üzerinde elektirk hattı ikaz bandı bulundurması gerekli olduğu halde 10 cm derinlikte elektrik kablosu çıktığı anlaşıldığını, bu nedenle öncelikle gerekli derinlikte döşenmeyen kablo ve gerekli ikaz işaretlerinin bulunmaması …’ın kusurlu olduğunu gösterdiğini, arz ve izah olunan ve resen gözetilecek hususlar neticesinde mahkemenin görevsizliğine, aksi halde yetkisizliğine, aksi halde husumet yokluğunda reddine, aksi halde esastan reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Vekili cevap dilekçesinde özetle;Öncelikle davacı yanca salt tek taraflı olarak düzenlenen belgelerle ortaya konulan zarar iddiasının dışında ispat edilmiş bir zarar olgusu mevcut olmadığını, bu nedenle hukuka uygun deliller ile ispat edilmeyen davalının eylemi neticesi bir zarar oluştuğunun kabulü hukuka uygun olmayıp davanın bu nedenle reddi gerektiğini, yine zararın varlığını kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için zararın oluştuğu düşünülse dahi davalı yanın eylemi ile oluşan zarar arasında illiyet bağı kurulmadığını, zira davacıya ait teçhizat ya da kablolarının bulunması gereken yerde (gömülmesi gereken mesafeye uygun gömülmemesi ya da bulunması gereken bir yerden başka bir yerde bulunması vs.) bulunmaması ya da ilgili teçhizat ya da kabloların yıpranmış ya da hasarlı olması halinde davacının kendi kusurlu eylemlerinin zarara sebebiyet vermesi muhtemel olup bu durumda da davalının eylemi ! ( ki iddia edilen eylemin gerçekleştiği kabul edilmemekle ispat külfeti davacı yandadır) ile oluştuğu iddia edilen zarar arasında uygun illiyet bağı kurulamayacağının açık olduğunu, bu nedenle davacı yanca davalıya atfedilen kusur iddiası ile oluştuğu iddia edilen zarar arasında uygun illiyet bağının da kurulmadığı açık olup bu nedenle de davanın reddi gerektiğini, bir diğer husus davacı yanca zarar iddiası ortaya atılmakla, tek taraflı olarak belirlenen zarar iddiası yönünden tazminat hukukundaki ispat külfetine aykırı olarak ilamsız icra takibine geçilerek alacak talebi hukuka uygun olmadığını, zarar iddiasını kabul etmemekle birlikte, ancak husumetin ispatı sonrasında bilirkişi incelemesi, mahallinde keşif ve sair delillerin değerlendirilmesi neticesi varlığı anlaşılabilecek ve henüz likit olmayan bir alacak yönünden tek taraflı olarak belirlenen bir alacak miktarına temerrüt kuralları da yok sayılarak faiz işletilmek suretiyle ilamsız icra takibi yapılması hukuki hak kullanımına uygun olmadığını, iş bu nedenle ilamsız icra takibine davalı yanca yapılan itiraz yerinde ve haklı olduğunu, huzurdaki itirazın iptali davasının reddi ile birlikte koşulları oluşmayan icra inkar tazminatına ve faize hükmedilmesinin mümkün olmadığını, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava dosyası mahkememizin tensip zaptıyla birlikte işleme alındığı ve ilk celsenin 02/10/2019 tarihine bırakıldığının anlaşıldığı, tensip zaptının ve duruşma gününün davacı vekiline E-Tebligat yoluyla ile 31/05/2019 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, bu itibarla davacı vekilinin duruşma gününden haberdar olduğunun anlaşıldığı, mahkememizin 02/10/2019 tarihli 1 nolu celsesine davalı … Belediyesi vekilinin ve Davalı …vekilinin bizzat katıldığının anlaşıldığı, ancak davacı vekilinin gelmediğinin ve mazeret de bildirmediğinin anlaşıldığından dosya H.M.K.’nun 150. Maddesine göre yenileninceye kadar işlemden kaldırılmıştır. HMK 150/5. maddesine göre üç ay içerisinde dosyaya yenileme dilekçesi de sunulmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1- Davanın 6100 Sayılı HMK 150/5. Maddesine göre açılmamış sayılmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40-TL maktu harcın, peşin alınan 110,54-TL harçtan mahsubu ile bakiye 56,14-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinden taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/02/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza