Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/449 E. 2022/64 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/509 Esas
KARAR NO : 2022/130

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Davacı şirket davalı firmadan olan alacağının tahsili için 26,06.2020 takip tarihi ile davalı firma aleyhinde … 6. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasından 3.958,98-TL %9 yasal faiz oranı üzerinden ilamsız icra takibi başlattığını, davalı borçlu, icra takibine, asıl alacağa, ödeme emrine, takip öncesi işlemiş faiz oranına ve takip sonrası talep edilen faiz oranına itiraz ettiğini, borçlunun itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı firma ile davalı firma arasında ticari ilişki olduğu ve bunun sonucu cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağı bulunduğu hususu tartışmasız olduğunu, davalı firmanın icra dosyasında borcunun bulunmadığını, bu husus yapılacak bilirkişi incelemesiyle de sabit olacağını, davalı borçlu itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, itirazın iptali, takibin devamı ve davalı borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilin alacaklı şirkete böyle bir borcu olmadığını, taraflar arasında icra takibine konu faturalar ve cari hesap yönünden bir ticari ilişkinin bulunmadığını, ilgili faturalar müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacının iddia ettiği alacak mevcut olmadığı gibi muaccel hale geldiğini yahut müvekkilinin temerrüte düştüğünü gösterir hiçbir delil de sunulmaksızın ilamsız takip yoluna girişilmekle alacak talep edildiğini, bu surette talep edilen faizin de var olmayan bir alacaktan kaynaklandığı ortadadır ve faiz talebinin de kabulü mümkün olmadığını, davacının, taraflar arasında cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağın bulunduğu hususunun tartışmasız olduğu tespiti TTK hükümleriyle de çeliştiğini, davacı tarafından taraflar arasında yapılan yazılı bir cari hesap sözleşmesi de sunulmadığını, davacının taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden doğan alacağın tartışmasız olduğunu iddia etmeden önce aradaki cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan ilişkinin mevcudiyetini ispatlamasının gerektiğini, davacı tarafından dava dilekçesinde böyle bir ilişkinin mevcudiyetini ispatlayacak belge de olmadığından, cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağın kesinliği iddiası da temelden çöktüğünü, açıklanan nedenlerle ilk itirazlar da göz önünde bulundurularak Mahkemenizin yetkisizliğine, davacı tarafın bulunmuş olduğu tüm taleplerle birlikte davasının reddine, duran takip yönünden, yetkili icra dairelerinin Trabzon İcra Daireleri olduğuna, haksız ve kötü niyetli olarak açılan takip sebebiyle davacı hakkında, davalı lehine, İİK Md. 67 uyarınca %20’den aşağı olmamak üzere tazminata, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebidir.
Mahkememizce UYAP üzerinden icra dosyasının celp edilip incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu …, aleyhine 3.958,98-TL asıl alacağa 26/06/2020 tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile 26/06/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, vergi dairesi müzekkere cevapları, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Sunulan raporda özetle; davacı tarafından düzenlenen faturanın davacı taraf yasal defterlerinde yer aldığını, defterlerin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, faturalarla ilgili mali idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığını, açılış ve kapanış kayıtlarının kanun öngördüğü süreler içinde yapıldığı, davacı lehine delil olma kuvvetine sahip olduğunu, Gelir İdaresi tarafından paylaşılan davalı tarafa ait BA formu ile ilgili bilgi paylaşımlarında 2019 yılında 4 adet belge karşılığı 20.726.- TL’nın davalı tarafından Mali İdareye alım yaptığına dair beyan ettiği ve tarafların fatura adet ve tutarı konusunda mutabık olduklarını, davacı tarafın 26.06.2020 takip tarihi itibari ile davalı taraftan 3.958,98-TL alacaklı olduğunu, takip tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem için davacının takip talebinde belirttiği faiz oranından 91,76 TL faiz alacağının oluşacağına…”dair rapor tanzim edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında mal alım satım ilişkisi bulunduğu, tarafların incelenen ticari kayıtları doğrultusunda takip tarihi itibarıyla, davacı tarafın çeşitli mal satışına ilişkin dava konusu faturaları düzenlediği, söz konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, sunulan rapora göre davacı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafından sunulan BA-BS formları incelendiğinde davalının 3.958,98-TL bildirimde bulunduğu, davacının toplamda 3.958,98-TL alacaklı olduğu, söz konusu fatura bedellerinin davalı tarafından ödendiğine ilişkin bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, bu nedenle davacı tarafın 3.958,98-TL fatura alacağının bulunduğunun sabit olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davacının, düzenlemiş olduğu faturaların tarih itibariyle yasal faiz oranları üzerinden faiz talep edebileceğine, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KABULÜNE;
-Davalının … 6.İcra Müdürlüğü’nün …E.sayılı dosyasına itirazının iptali ile takibin 3.958,98TL üzerinden yasal faizi ile devamına,
-Hüküm altına alınan alacağın %20’si üzerinden 791,79TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 270,43-TL harçtan peşin alınan 67,61-TL harcın mahsubu ile bakiye 202,82-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 3.958,98-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 129,81-TL ilk harç ve masraflar, 1.068,25-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 1.198,06-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-₺ arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi. 01/03/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza