Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/447 E. 2020/752 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/447 Esas
KARAR NO : 2020/752

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ : 24/12/2020

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken sicilden 31/07/2013 tarihinde re’sen terkin olunan “…” unvanlı işyerinde müvekkilinin fiili çalışmaları bulunmasına rağmen, uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin sigorta primlerinin yatırılmadığını, müvekkilinin kuruma bildirilen fakat primleri yatırılmamış ya da eksik yatırılmış olan çalışmalarının tespiti ve tescili talebi ile ihyası istenen iş veren şirkete ve SGK’ya karşı 24/05/2019 tarihinde … 22. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açıldığını, anılan davada alınan ara karar ile “…”nin ihyası talebi ile dava açmak üzere süre verildiğini belirterek anılan davada taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapılmış olup davaya karşı beyanda bulunmamıştır.
Dava; 6102 sayılı Yasa’nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyasına karar verilmesi istemine ilişkin olup, anılan madde uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim ve limited şirketler 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Mahkememizce … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden ilgili şirketin sicil dosyası getirtilmiş, incelenmesinden; … sicil nolu “…”ın sicil kaydının 31/07/2013 tarihinde TTK geçici 7. maddesine göre re’sen terkin nedeni ile kapatıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce … 22. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı … vekili tarafından davalılar … Şirketi, SGK Başkanlığı aleyhine aleyhine 24/05/2019 tarihinde hizmet süresinin tespiti talepli dava açıldığı, anılan davanın derdest olduğu ve 27/02/2020 tarihli duruşmada alınan ara karar ile davacı vekiline … Şirketi’nin ihyası talepli dava açmak üzere süre verildiği anlaşılmış olup, görüldüğü üzere sicilden terkinden sonra şirket aleyhine açılmış derdest dava bulunduğu anlaşılmakla TTK geçici 7. maddesi gereği şirket son yetkilisi …’in tasfiye memuru atanmasına karar verilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Diğer yandan 24/12/2020 tarihli duruşmada verilen hükümde “Fesih nedeni ile terkin olunan” ibaresi yazılmış ise de ihyası talep edilen şirketin yukarıda açıklandığı üzere “TTK geçici 7. maddesine göre” terkin olunduğu sabittir. HMK 304 madde gereğince; hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar mahkemece re’sen düzeltilebileceğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne,
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken sicilden 31/07/2013 tarihinde fesih nedeni ile terkin olunan “…”ın tüzel kişiliğinin yeniden sicilden silinmek ve … 22. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında yapılacak işlemler ile sınırlı olmak kaydı ile ihyasına, ticaret siciline tescil ve ilanına,
Tasfiye memuru olarak şirket yetkilisi …’in atanmasına,
2-Harç başlangıçta peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davanın niteliği gereği davalının yasal hasım olması nedeni ile davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına ve davacı vekili lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/12/2020

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza