Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1251 Esas
KARAR NO : 2023/673
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 30/12/ 2016
KARAR TARİHİ : 20/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili 30/12/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle : “… Müvekkilim 21/08/2007- 22/09/2011 tarihleri arasında davalı bankadan birçok kredi işleminde bulunmuştur. Rekabet Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararında davalı bankanın da araların bulunduğu 12 bankanırn … tarihleri arasınıda uyumlu eylem (kartel) içerisinde hareket ederek faiz oranlarında müşterileri aleyhine değişiklik yaptıkları tespit edilmiştir. Bu gerekçeyle Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’ a aykırı hareket eden 12 banka hakkında toplamda 1.116.957.468 TL idari para cezası verilmiştir. Rekabel Kurulu’nca verilen bu kararın iptali için ilgili bankalarca, … 2. İdare Mahkemesi’ nin …Esas Sayılı dosyası ile dava ikame edilmiştir. … 2, İdare Mahkemesi … Esas ve …Karar Sayılı ilamı ile davanın reddine karar vermiş temyiz incelemesi neticesinde … 13. Dairesi E: … K: … sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermişlir. Müvekkilim 21/08/2007- 22/09/201 tarihleri arasında bankaların uyumlu eylem içerişinde bulunup faiz oranlarını yükseltmeleri sebebiyle haksız yere daha yüksek faiz oranı ile kredi kullanmak mecburiyetinde kalmıştır. Müvekkilimin uğraşmış olduğu zarar yapılacak olan yargılama ve bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenecek olup iş bu sebeple davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesi zarureti hasıl olmuştur. Davalı bankanın hukuka aykırı eylemi nedeniyle müvekkilimin uğradığı zararın tazmininin yanı sıra 4058 Sayılı Yasa’nın 58. Maddesi uyarınca zararın 3 katı oranında tazminata hükmedilmesini talep etmekteyiz. Davalı bankanın da aralarında bulunduğu 12 banka arasında kartel oluşturularak müşterileri aleyhine yüksek faiz oranları uygulanması nedeniyle, 4084 Sayılı Yasa’ nın 57. Maddesi uyarınca müvekkilimin uğradığı zararının tazmini ile bunun yanısıra 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun’ un 58. Maddesi uyarınca uğranılan zararın 3 katı oranında tazminata hükmedilmesini sayın mahkemenizden talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur. Açıklanan ve re’sen belirlenecek nedenlerle, davalı bankanın 21 Ağustos 2007 ve 22 Eylül 2011 arasında kartel faizi uygulamak suretiyle müvekkilimi zarara uğratması sebebiyle, 4054 Sayılı Yasa’ mnın 57. Maddesi uyarınca davacının uğradığı zararı ile 4054 Sayılı Yasa’ nın 58. Maddesi uyarınca davacının zararının 3 katı oranında tazminatın (6100 Sayılı HMK’ nun 107. Maddesi uyarınca tahkikat sonucunda müvekkilimin uğramış olduğu zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere ) fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini….” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili 27/02/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle;”…Davacının müvekkilimiz Bankaya yönelttiği haksız dava ve rekabet ihlali iddiası, Rekabet Kurulunun henüz kesinleşmemiş … tarihli ve … sayılı kararına dayandırılmıştır. Bilindiği üzere, rekabet ihlalleri hukukumuzda haksız fiil olarak nitelendirilmektedir. 4054 Sayılı Kanunda haksız fiile dayalı tazminat taleplerinin tabi olacağı zamanaşımı sürelerine ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediğinden, rekabet ihlali iddiasına dayalı tazminat istemlerinin, Borçlar Kanununda düzenlenen haksız fiile ilişkin zamanaşımı süresine tabi olacağı tartışmasızdır. Davacının, sözde zararını ve faili, Rekabet Kurulu kararının verildiği 08 Mart 2013 tarihinde ve her halükarda en geç 15 Temmuz 2013 tarihinde öğrendiği, bir başka ifade ile niteliği ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, o davayı ciddi ve objektif bir şekilde desteklemeye, gerekçelerini göstermeye elverişli yeterli hal ve şartlara en geç 15 Temmuz 2013 tarihinde muttali olduğu açıktır. Hukuki menfaat yokluğu ve zamanaşımı itirazımıza halel gelmemek üzere, haksız davaya dayanak gösterilen rekabet kurulunun … tarihli ve … sayılı kararına karşı müvekkilimiz banka tarafından … 2. İdare Mahkemesinde (dosya no:… e.) iptal davası ikame edilmiş olup, söz konusu rekabet kurulu kararı henüz kesinleşmediğinden, HMK’nun 165/1. maddesi ve emsal Yargıtay içtihatları uyarınca rekabet kurulu kararının iptali talebiyle … 2. İdare Mahkemesi’nde (dosya no: … e.) açılan davanın kesinleşmesinin işbu davada bekletici mesele yapılması gerekmektedir. Müvekkilimiz Banka tarafından iptali talep edilen, haksız ve hukuka aykırı Rekabet Kurulu kararı ile müvekkilimiz Bankaya yöneltilen aykırılık iddiasının ve verilen haksız idari para cezasının sebebinin sadece kredi kartı gecikme bildirim ücreti ile nakit avans çekim ücretine ilişkin olduğu, buna karşın davacının iş bu haksız davasının ticari kredisine ilişkin olağandan fazla faiz ödendiği iddiasına dayandığı, tamamıyla farklı olduğu gerçeği karşısında, bir an için haksız Rekabet Kurulu kararının kesinleştiği varsayılsa dahi müvekkilimiz Bankanın fiilleri ile uğranıldığı iddia edilen zarar arasında uygun illiyet bağı bulunmadığından haksız davanın bu sebeple de reddi gerekmektedir. O bakımdan, zamanaşımı itirazımız nedeniyle davanın esasa girilmeksizin reddine, Haksız davaya dayanak gösterilen Rekabet Kurulunun… tarihli ve … sayılı kararına karşı müvekkilimiz Banka tarafından … 2. İdare Mahkemesinde (Dosya No: … Esas) iptal davası ikame edilmiş olup, söz konusu Rekabet Kurulu kararı henüz kesinleşmediğinden, HMKnun 165/1. maddesi ve emsal Yargıtay içtihatları nazara alınarak Rekabet Kurulu kararının iptali talebiyle … 2. İdare Mahkemesinde (Dosya No:…Esas) açılan davanın kesinleşmesinin işbu davada bekletici mesele yapılmasına, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderlerinin, bu arada vekillik ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini…” talep etmiştir.
DELİLLER:
Rekabet Kurulunun … tarihli ve ..sayılı kararı, … 2. İdare Mahkemesinin …Esas … Karar sayılı kararı, Rekabet Kurulu’nun …tarih … sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun amacı 1. maddede, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme yaparak rekabetin korunmasını sağlamak olarak tanımlanmıştır. Yasanın ikinci kısım, birinci bölümünde “Yasaklanan Faaliyetler” üst başlığı ile dava konusu ve Rekabet Kurulunun kararına esas olan 4.maddede yer alan “Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar” düzenlenmiştir. İlk fıkrada, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerin hukuka aykırı ve yasak olduğuna yer verilmiştir. Beşinci kısımda “Rekabetin Sınırlanmasının Özel Hukuk Alanındaki Sonuçları” üst başlığı altında ve 56.maddede bu kanuna aykırı anlaşma ve kararların hukuki niteliği, 57.maddede tazminat hakkı, 58.maddede zararın tazmini, 59. maddede ispat yükü düzenlenmiştir.
4054 sayılı Kanunun 57. maddesinde “Her kim bu Kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur. Zararın oluşması birden fazla kişinin davranışları sonucu ortaya çıkmış ise bunlar zarardan müteselsilen sorumludur.” aynı Kanunun 58. maddesinde ise “Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilirler. Rekabetin sınırlanmasından etkilenen rakip teşebbüsler, bütün zararlarının tazminini rekabeti sınırlayan teşebbüs ya da teşebbüslerden talep edebilir. Zararın belirlenmesinde, zarar gören teşebbüslerin elde etmeyi umdukları bütün karlar, geçmiş yıllara ait bilançolar da dikkate alınarak hesaplanır. Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hakim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan karların üç katı oranında tazminata hükmedebilir.” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir. Kanunun 57.maddesinde tazminat hakkını doğuran eylem haksız fiildir.
Genel olarak haksız fiilin unsurları hukuka aykırı eylem, zarar, nedensellik bağı ve kusurdur. Hukuka aykırı eylem yani ihlalin varlığının öncelikle Rekabet Kurulu Kararı ile tespit edilmesi gerekmektedir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2010/400 E. 2010/1105 K. sayılı ilamı “…Tazminata hükmedilebilmesi için, mahkemenin de doğru olarak belirlediği gibi uyuşmazlığa konu uygulamanın veya anlaşmanın 4054 sayılı Yasa’ya aykırılığının tespit edilmesi zorunludur. Bu durumun da Rekabet Kurulu kararı ile tespit edilmesi gereklidir…”, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 1999/3350 E. 1999/6364 K. sayılı ilamı, “…davada yer alan talebin açıklanan niteliği gözetildiğinde, tazminata karar verilebilmesi için öncelikle 4054 sayılı Yasanın yetkili kıldığı “Rekabet Kurulu” tarafından hâkim durumun kötüye kullanılmış olduğunun saptanması gerekir. Mahkemece bu yön gözetilerek, davacı tarafın anılan yasa kapsamında Rekabet Kurumuna başvuruda bulunup bulunmadığının araştırılması, böyle bir müracaat yoksa yapılacak başvurunun ön mesele olarak sonucunun beklenmesi gerekirken bu husus düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir…”, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2014/9088 E. 2015/5989 K. sayılı ilamı “Mahkemece…eldeki dava açısından davacının iddialarını 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine dayandırması gerektiği, özel hüküm mevcut bulunmakla TTK’nın 56 vd. maddelerinde düzenlenen haksız rekabet hükümlerine, BK’nun haksız fiil hükümlerine dayanılamayacağı, Yargıtay uygulamasına göre de Rekabet Hukuku anlamında rekabetin kısıtlanmasından kaynaklanan zararların tazminine karar verilebilmesi için öncelikle Rekabet Kurulu tarafından 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4, 6 ve 7. maddelerinin ihlal edildiğinin saptanmış bulunması gerektiği…” şeklinde olup emsal kararlarda da işaret edildiği üzere 4054 sayılı yasaya aykırılık nedeniyle açılacak tazminat davalarında 4054 sayılı yasaya aykırılığın Rekabet Kurulu’nun kararı ile tespit edilmesi ön koşuldur. Teşebbüsler arası ilişkinin rekabete aykırı olup olmadığı ve kanuna aykırılık hali, bu konuda uzman kuruluş olan Rekabet Kurulu’nun rekabetin ihlali kararı ile ispatlanmış olacaktır.
Mahkememizce davalı bankaya ilişkin olarak Rekabet Kurulu Kararına ilişkin olarak … 2. İdare Mahkemesinde açılmış olan dava bekletici mesele yapılmış, bekletici mesele yapılan … 2. İdare Mahkemesi’nin … Esas ( Eski Esası …) sayılı dosyasında Rekabet Kurulunun ilgili kararının iptaline karar verilmiş ve verilen karar 24/10/2023 tarihinde kesinleşmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde ve değerlendirildiğinde; davacı taraf Rekabet Kurulu’nun Türkiye’de faaliyet gösteren ve davalı Bankanın da aralarında bulunduğu on iki bankanın mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri alanında anlaşma ve eylem içerisinde bulunmak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun’un 4. maddesini ihlal edip etmediğinin tespiti amacıyla yürütülen soruşturma sonunda verdiği … tarih ve … sayılı nihai karar ile aralarında davalı bankanın da olduğu on iki bankanın mevduat ve kredi kartı hizmetleri alanında RKHK’un 4’üncü maddesini ihlal ettiklerine karar verildiğini, ilgili bankalara “Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik” uyarınca yüklü miktarlarda idari para cezası verilmesine karar verildiğini, 2007-2011 yılları arası ihlal döneminde davacının davalı bankadan kredi ve söz konusu ihlal nedeniyle serbest rekabet ortamında ödenmesi gerekenden daha yüksek faizler ödemesi nedeniyle zarara uğradığını iddia etmişse de, iş bu davaya konu Rekabet Kurulu Karanının … 2. İdare Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında verilen karar ile iptal edildiği ve mahkemece verilen kararın 24/10/2023 tarihinde kesinleştiği, 4054 sayılı yasaya aykırılığa ilişkin olarak ön koşul olan Rekabet Kurulu’nun kararı iptal edilmiş olması nedeniyle davacı lehine tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 269,85 TL harcın başlangıçta alınan 29,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 240,65 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği ret olunan kısım üzerinden hesap ve takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 20/12/2023
Katip
E-imza
Hakim
E-imza