Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/427 E. 2021/843 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/427 Esas
KARAR NO : 2021/843

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/08/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili banka ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında imzalanan 10/12/2018 tarihli 550.000,00-₺ bedelli genel kredi sözleşmesine istinaden borçlu firmaya kredi kullandırıldığını, davalıların bahsi geçen genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borçlunun kredi hesaplarnın … 22. Noterliği’nden …tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kat edildiğini, borcun süresi içerisinde ödenmediğini, davalılar hakkında … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… değişik iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığını ve … 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalıların borca, borcun faizine ve takibe itirazı neticesinde icra takibinin durduğundan bahisle borçluların itirazının iptaline, haklarında başlatılan icra takibinin devamına, davalıların inkar olunan alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkillerinin adresinin … olması nedeni ile yetkili icra dairesinin … İcra Müdürlükleri olduğunu, görevli ve yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle öncelikle davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkillerin yetkilisi ve ortağı olduğu …Tic. Ltd. Şti. hakkında … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyasında 10.04.2019 tarihinde geçici mühlet kararı verilmiş olduğunu, 03.09.2020 tarihinde kesin mühlet verildiğini, 21.10.2020 tarihinde de konkordatonun tasdik edilmiş olduğunu, takiplerin önlenmesi kararı verilmiş olduğundan iş bu davanın reddi gerektiğini, İİK hükümlerine göre borçlu hakkında takip yasağı bulunduğunu, asıl borçlu şirket ile müvekkilleri arasında zorunlu hukuki arkadaşlık bulunduğundan müvekkilleri hakkında takip yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkillerinin davacı bankaya borçlu bulunmadıklarını, davacı bankanın müvekkillerine gönderdiği … 22. Noterliğine ait … tarih ve … yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesine müvekkillerce keşide edilen … 40. Noterliğine ait … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile itiraz edilmiş olduğundan müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı bankanın talep ettiği faize de itiraz ettiklerini, bankaca tek taraflı hazırlanan GKS’nin taraflarca müzakere edilmeden imza edildiğini, TBK’nun 21. maddesindeki genel işlem şartlarına da aykırılık bulunduğunu, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini, müvekkillerin evli olduklarını, eşin rızası alınmadan yapılan kefalet sözeşmelerinin geçerli olmadığını, keza kefalet sözleşmelerinin geçerlilik koşullarına da uygun tanzim edilmediğini, bu nedenle kefaletin geçersiz olduğunu, karşı tarafın delil olarak ileri sürdüğü belgelerin taraflarına tebliğ edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce … 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından borçlular …, …, … aleyhine … 22. Noterliği’nden… tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi, kredi sözleşmesine dayanarak 467.155,19-₺ asıl alacak, 40.184,58-₺ işlemiş faiz, 400,40-TL BSMV, 729,90-TL İht. Hac. Mas. Ve Vek. Ücrt. olmak üzere toplam 508.470,07-₺’nin 24/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek %31,85 oranında temerrüt faizi ile birlikte ve ayrıca gayrinakdi krediden kaynaklanan (çek taahhüt kredisi) 18.270,00-₺ mev’i riskin mevcut olduğu belirtilerek gayrinakit riskin aynen depo edilmesi, gayrinakit riski takip tarihinden sonra kısmen veya tamamen tazmin edilmesi halinde tazmin tarihinden itibaren işleyecek %31,85 temerrüt faizi, faizin %5 oranında gider vergisi uygulanmak sureti ile ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tahsili talebi ile 24/05/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlular vekilinin müvekkillerinin adreslerinin … olduğundan yetkili icra müdürlüğünün … İcra Müdürlükleri olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine, borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı banka ve dava dışı şirket arasında akdedilen dava konusu takibe dayanak genel kredi sözleşmelerinin ticari nitelikteki sözleşmelerden olduğu, tarafların tâcir olduğu, davanın TTK 4 maddesinde tanımlanan ticarî dava niteliğinde olduğundan mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla davalı tarafın görev itirazı kabul edilmemiş olup, sözleşmede ihtilaf halinde İstanbul İcra Dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin hüküm bulunduğu, HMK’nun 17. maddesine göre yapılan yetki sözleşmesinin taraflar açısından bağlayıcı olması ve sözleşmedeki bu yetki şartının 6102 sayılı TTK’da hükme bağlanan teselsül karinesi ve kefaletin fer’iliği ilkesi gereği kefil olan davalıları da bağlayacağından davalı tarafın yetki itirazı kabul edilmemiştir.
Uyuşmazlığın kredi ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle, davacı bankanın alacağının belirlenebilmesi için dayanak sözleşmeler, icra dosyası, banka kayıtları incelenerek ve tarafların sunduğu kayıt ve belgeler de nazara alınarak, davaya konu icra takibi nedeni ile davalıların davacıya borcu bulunup bulunmadığı, kefalet limit ve sorumluluğu da nazara alınarak varsa icra takip tarihi itibari ile alacak ve faiz miktarının tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 27.10.2021 tarihli raporun sonuç kısmında “…Davacı bankanın … Şubesi kayıtları üzerinden yaptığımız incelemede, davacı bankanın asıl borçlu … Ltd Şti’550.000 TL lık GKS ye istinaden davalıların kefaleti dahilinde kullandırmış bulunduğu nakdi krediden dolayı, … 4. İcra M. nün … e.sayılı dosyasından 24.05.2019 icra takip tarihi itibariyle, asıl borçlu Şirket ile borçlunun müteselsil kefili olan …,… ve … dan olan alacak miktarı tahsilde tekerrür olmamak üzere…Asıl alacak 467.155,19 İşlemiş temerrüd faizi 21.04.2019- 24.05.2019 %31,85 14.052,28 İşlemiş faiz GV 702,61 İhtiyati haciz vekalet ücreti 729,90, 24.05.2019 İcra takip tarihindeki alacak 482.639,98-₺ Davacı bankanın alacağına takip tarihinden itibaren, bankanın krediye uyguladığı akdi faiz oranı olan % 24,50 faiz nisbetinin %30 fazlası üzerinden hesaplanan %31,85 nisbetinde ticari temerrüd faizi talep edilmesinin mümkün bulunduğu, 482.639,98 TL nakit alacak üzerinden itirazın iptali gerektiği, icra inkar tazminatı ile dava gideri ve ücreti vekalete ilişkin taleplerin sayın Mahkemenin takdirleri olduğu…” yönünde görüş bildirilmiş olup, dosya kapsamına uyan bilirkişi raporu denetime elverişli kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucunda; davacı banka ve dava dışı … Ltd. Şti. arasında 10/12/2018 tarihli 550.000,00-₺ bedelli genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup, davalıların söz konusu genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, sözleşmede kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil ibaresinin yazılı olduğu, kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 586. maddesindeki yasal koşulları kapsadığı, davalıların akit tarihinde asıl borçlu şirketin ortağı/yetkilisi oldukları, bu durumda TBK 584/son hükmü uyarınca eş rızasının aranmayacağı anlaşılmıştır. Davacı banka tarafından hesap kat edilerek … 22. Noterliği’nden … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiği, 19/04/2019 tarihinde davalılara tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin sonunda temerrütlerinin 21/04/2019 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmıştır. Taksitli ticari kredi yönünden Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması gereğince davacı bankanın alacağına uygulanacak temerrüt faiz oranının davacı bankaca davalının temerrüt tarihinde fiilen uygulanan faiz dikkate alınmak sureti ile hesaplanması gerekmekte olup, bilirkişi kurulu raporunda bu hususa dikkat edilerek hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Yukarıda yazılı olan ve mahkememizce benimsenen bilirkişi bilirkişi kurulu raporunda yazılı tutarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Diğer yandan kredi sözleşmesinde çek bedelleri yönünden kefillere rücuya ilişkin açık ve net bir düzenleme bulunması gerekmekte olup, bu husus davacı banka tarafından ispatlanamamış ve davalıların müteselsil kefalet imzalarının bulunduğu çek taahhütnamesi dosyaya sunulmadığından çek depo talebi kabul edilmemiştir. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçluların itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalıların … 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; 467.155,19-₺ asıl alacak, 14.052,28-₺ işlemiş faiz, 400,40-₺ BSMV, 729,90-₺ ihtiyati haciz masrafı ve vekalet ücreti üzerinden asıl alacağa yıllık %31,85 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmak sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına,
Hüküm altına alınan alacağın (467.155,19-₺ asıl alacak + 14.052,28-₺ işlemiş faiz= 481.207,47-₺) %20’si üzerinden hesaplanan 96.241,49-₺ icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
C)Gayrinakti krediler yönünden talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen (nakdi) dava değeri üzerinden alınması gereken 32.948,49-₺ nispi harçtan peşin alınan 8.995,41-₺ harcın mahsubu ile bakiye 23.953,08-₺ nispi karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca reddedilen (gayrinakdi) dava değeri yönünden alınması gereken 59,30-₺ maktu harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 2.400,00-₺ bilirkişi ücreti, 215,45-₺ tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.615,45-₺ üzerinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.481,03-₺ ile 9.108,41-₺ harç gideri olmak üzere toplam 11.589,44-₺ yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan 54,00-₺ tebligat posta giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 4,50-₺’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen (nakdi) dava değeri üzerinden davacı vekili lehine hesaplanan 41.166,89-₺ nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen (nakdi) dava değeri üzerinden davalılar vekili lehine hesaplanan 6.572,30-₺ nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara mütesaviyen verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen (gayrinakdi) dava değeri yönünden davalılar vekili lehine hesaplanan 5.100,00-₺ maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara mütesaviyen verilmesine,
9-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-₺ arabuluculuk ücretinin taraflardan (1.252,16-₺’sinden davalıların müştereken ve müteselsilen, kalan kısımdan davacı tarafın sorumlu olması kaydı ile) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa HMK 333 maddesi gereğince iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/12/2021

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza