Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/408 E. 2022/401 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/408 Esas
KARAR NO : 2022/401

DAVA : Sigorta (Yangın Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Yangın Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava dilekçesi özetle şöyledir:
“….Davalı Şirket ,Müvekkilim Şirkete … nolu ve 1.6.2019 başlangıç tarihli poliçeyle sigortalı dava dışı … ünvanlı sigortalımızla aynı işhanında bulunmaktadır. 18.7.2019 tarihinde davalı şirkete ait bölümde yangın çıkmış ve çıkan yangına itfaiye ekipleri tarafından yapılan müdahale esnasında kullanılan suyun riziko adresine sirayetiyle hasarın meydana geldiği anlaşılmıştır. İtfaiye ekipleri kendi standartlarında olaya müdahale etmişlerse de sıkılan sular sigortalımızın emtiasına zarar vermiştir. Yapılan inceleme ve ekspertiz raporuna göre sigortalıya 1.8.2019 tarihinde 31.779,80 TL ödeme yapılmıştır. Müvekkilim Şirket bu durumda Türk Ticaret Kanunu ve poliçe hükümleri uyarınca halefiyet ilkeleri uyarınca kusurlu davalıdan ödenen hasar bedelinin tahsilini talep etmiş, dava şartı kapsamında Arabuluculuk yoluyla uyuşmazlığın çözümünü talep etmişse de davalının olumsuz tutumu sebebiyle alacak tahsil edilememiştir. Bu durumda alacağımızın faiziyle birlikte tahsili için işbu davamızı ikame etmiş olduk.
davalıdan 31.779,80 TL alacağımızın ödeme tarihi olan 1.8.2019 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsiline ve muhakeme masrafların da karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini…”
CEVAP:
Cevap dilekçesi özetle şöyledir:
“….Davacı şirket halefiyet ilkesi gereğince rücuen tazminat davasını müvekkil şirketin “kusur sorumluğuna” dayanarak açmış olsa da 18/07/2019 tarihinde meydana gelen yangında müvekkil şirketin kusuru bulunmamaktadır. Şöyle ki; Kusur, haksız fiilin sübjektif unsurudur. Her ne kadar 6098 sayılı TBK m. 49’da kusurun alt unsurları olan kast ve ihmal ayrımı yapılmamış ise de olayımızda yangının davalı şirketin bir bölümünde başlayıp itfaiye ekibi tarafından söndürülerek … sıçramaması, oluşan 31.779,80 TL zararın yangından mütevellit olmaması sebebi ile kusur sorumluluğunun şartları olan kast ve ihmal davranış biçimlerini oluşturmamaktadır. Zira zararlı sonuca neden olan davranışın müvekkil şirkete isnat edilebilir ya da bağlanabilir olması gerekmektedir. Nitekim davacı … Sigorta A.Ş. nin dava dilekçesinde de ikrar etmiş olduğu gibi, Seçil Kırtasiyede doğan zarar yangın sebebiyle değil itfaiye ekipleri tarafından müdahale aşamasında kullanılan su sebebiyle oluştuğu için zarar müvekkil şirkete yükletilemeyecek ve kusurlu bir davranıştan da söz edilemeyecektir. Nitekim, aleyhe tazminata hükmedebilmek için kusur da tek şart değildir. Bunun yanı sıra zarar, hukuka aykırılık ve zarar ile söz konusu hukuka aykırı davranış arasında uygun bir illiyet rabıtası kurulması gerekir. Bu nedenle, müvekkil şirkette yangın çıkması ve itfaiye ekipleri tarafından yangını söndürme amaçlı sıkılan suyun zarara sebebiyet vermesi uygun illiyet kavramı teorisine aykırıdır. Çünkü yangının çıkması ve zararın meydana gelmesi; neden-sonuç ilişkisinde illiyet bağı üçüncü kimse olan itfaiye ekipleri tarafından kesilmiştir. Zira zarar yangından değil, itfaiye ekiplerinin yangını söndürmek için kullandıkları sudan kaynaklanmaktadır. Her ne kadar şart teorisinde zarara sebebiyet veren tüm sonuçları illi kabul etse de bu anlayış yerini zarara sebebiyet veren birincil sonucu illi kabul eden uygun illiyet bağı teorisine bırakmıştır. O nedenle şart teorisi hakkaniyete aykırı bulunduğu için günümüz hukuk anlayışında kabul edilmemiştir. Bu yüzden itfaiye ekipleri tarafından verilen 31,779,80 TL’lik zarar için de illiyet bağını geriye götürüp yangın vesilesi ile zarar ortaya çıkmış gibi atfetmek hukuka uygun değildir. Yukarıda bahsettiğimiz nedenlerden ötürü söz konusu rücuen tazminat davası müvekkil şirket olan … Ltd. Şti’ ye açılmış olsa da davada husumetin yöneltilmesi gereken söz konusu müvekkil şirket değil, zarara sebebiyet veren itfaiye ekipleri yani … Müdürlüğüdür. Bu nedenle taraf sıfatı (husumet) yokluğundan davanın reddi gerekmektedir. fazlaya ilişkin ve sair tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla, … Sigorta A.Ş. nin açmış olduğu Rücuen Tazminat davasının HMK gereğince husumetin yanlış tarafa yöneltilmesi sebebi ile davanın usulen reddine, mümkün olmaması halinde yukarıda belirttiğimiz sebepler çerçevesinde tahkikat aşamasından sonra davanın esastan reddine, dava vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…”
GEREKÇE:
Dava, davacının sigortalısı dava dışı … ile davalının aynı iş hanında bulunmasından dolayı, 18/07/2019 tarihinde davalı şirkete ait bölümde yangın çıkması ve çıkan yangına itfaiye ekipleri tarafından yapılan müdahale sonrası kullanılan suyun … ünvanlı iş yerindeki emtialara zarar vermesi nedeniyle davacı tarafından sigortalıya 01/08/2019 tarihinde ödenen 31.779,80 TL nin rücuen tazmini talebidir.
24/05/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu özetle şöyledir:
“….17.07.2019 tarihinde davalı şirkete ait bölümde yangın çıkmış ve çıkan yangına itfaiye ekipleri tarafından yapılan müdahale esnasında kullanılan suyun … ünvanlı iş yerindeki emtialara zarar vermesi olayına istinaden, Dosya üzerinden de yapılmış, yukarıda belirtilen incelemeler neticesinde; Yangının … Atölyesinde başladığı,… Atölyesinin … ünvanlı işyerinin girişe göre üst sol tarafında olması nedeniyle İtfaiye ekiplerinin yangını söndürmek için kullandıkları su tavan ve duvar aralarından sızarak kırtasiye de bulunan emtialara zarar verdiği, İtfaiye ekiplerinin konusunda uzman kişilerden oluştuğu ve herhangi bir sorumluluğunun olmadığı, … ünvanlı işyerinin emtialarına zarar gelme nedeni… Atölyesinden kaynaklı bir zarar olduğu ve sorumlusunun da …Tic.Ltd.Şti. olduğu,
Davacı sigorta şirketinin sigortalısının haklarına halef olduğu ve dava dışı sigortalısına 21/04/2020 tarihinde 27.779,80TL ile aynı gün ayrıca 4.000,00TL hasar tazminatı ödemesini yaptığı, Hasar gören emtiaların gümrük beyannameleri ile faturaları dikkate alınmak sureti ile ekspertiz raporu düzenlendiği ve ekspertiz raporu ile hasarın 31.779,80TL olarak belirlendiği, davacının davalıya rücu edebileceğine…”dair görüş sunulmuştur.
24/03/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu özetle şöyledir:
“….17.07.2019 tarihinde davalı şirkete ait bölümde yangın çıkmış ve çıkan yangına itfaiye ekipleri tarafından yapılan müdahale esnasında kullanılan suyun … ünvanlı iş yerindeki emtialara zarar vermesi olayına istinaden, Dosya üzerinden de yapılmış, yukarıda belirtilen incelemeler neticesinde;
Yangının …Atölyesinde başladığı, … Atölyesinin … ünvanlı işyerinin girişe göre üst sol tarafında olması nedeniyle İtfaiye ekiplerinin yangını söndürmek için kullandıkları su tavan ve duvar aralarından sızarak kırtasiye de bulunan emtialara zarar verdiği, İtfaiye ekiplerinin konusunda uzman kişilerden oluştuğu ve herhangi bir sorumluluğunun olmadığı, … ünvanlı işyerinin emtialarına zarar gelme nedeni … Atölyesinden kaynaklı bir zarar olduğu ve sorumlusunun da … Tic.Ltd.Şti. olduğu, kanaati oluşmuştur.
Kök raporumuzda tespit edilen hususlar ile ilgili olarak hiçbir değişiklik olmayıp, aynen geçerli olduğuna..”
Davalı, …ne ait iş yerinde 18.7.2019 tarihinde yangın çıkmıştır. Bunun üzerine itfaiye ekiplerinden yardım talep edilmiş ve yangın söndürülmüştür. Yangın söndürme aşamasında, davalı şirketin komşusu olan iş yerinde itfaiye ekiplerinin yangın söndürme işlemleri sırasında ortaya çıkan su ve köpüklerden dayalı hasar 31.779,80 TL hasar meydana gelmiştir. Söz konusu hasar, davacı sigorta şirketi tarafından … isimli dava dışı üçüncü kişiye ödendikten sonra davalıdan rücuen tazminat talebinde bulunulmuştur. 24/05/2021 tarihli bilirkişi kök ve 24/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporları ile itfaiye yangın raporu ve tüm dosya kapsamına göre, söz konusu zararın davalı şirkete ait atölyede meydana gelen yangından kaynaklandığı sonuç ve kanaatine ulaşılmış; 31.779,80-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 17/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-DAVANIN KABULÜNE, 31.779,80-TL tazminatın 17/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 2.170,87-TL harçtan peşin alınan 542,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.627,99-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 5.100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 605,08-TL ilk harç ve masraflar, 1.565,75-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 2.170,83-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/05/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza