Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/407 E. 2023/143 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/407 Esas
KARAR NO : 2023/143

DAVA : Tazminat( Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2020
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “…Müvekkilem … (82), 14/09/2018 Tarihinde … Köyü yolu üzerinde üçünc şahsın kullandığı … plakalı aracın eğimli olan arazide yoldan çıkarak devrilmesi ve takla atması sonucu yaralanmış ve sakat kalmıştır. Kaza ile ilgili belge ve bilgiler iş bu dilekçemiz ekinde sunulmuştur. Kazaya sebebiyet veren … plakalı araç, davalı kurum … SİGORTA A.Ş. Tarafından sigortalanmıştır. Poliçe kapsamında müvekkilime ödemelerin yapılabilmesi için sigorta şirketine 03/02/2020 tarihinde başvurulmuştur. İlgili kurumda … sayılı hasar dosyası oluşturulmuştur. 07/02/2020 tarihinde Axa Sigorta adına muayene sürecini takip eden ,,, Kurumsal şirketi tarafımızla iletişime geçmiştir.
Anılan kurum tarafından Müvekkilimizin yerinde muayenesi bir ortopedi uzman doktoru aracılığıyla yapılmıştır. Bu muayene müvekkilin evinde gerçekleşmiş olup herhangi tıbbi bir cihaz kullanılmamıştır. Hekimin el yazısıyla oluşturduğu ve bir nüshasını da müvekkilime verdiği rapor ekte sunulmuştur.
Tarafımıza bir nüshasının verildiği raporda müvekkilimin maluliyetine ilişkin bir oran paylaşılmamıştır. Buna karşılık arabuluculuk sürecinde ilk kez gördüğümüz Alerta Kurumsal tarafından hazırlanmış raporda maluliyetin %17 olduğu belirtilmiştir. Raporda imzası yer alan iki doktor olmasına rağmen müvekkilim tek doktor tarafından ve adli tıp uzmanı olmayan bir doktor tarafından muayene edilmiştir. Hangi ölçütlerle oluşturulduğu belli olmayan bu raporu kabul etmek mümkün değildir. Davalı taraf 02/03/2020 tarihinde 26.152,55 TL tarafımıza ödeme yapmıştır. Fakat bu tutarın çok düşük olduğu ve tarafımızca kabul edilmediği kuruma bildirilmiştir. Fakat ek bir ödeme yapılmamıştır. Müvekkilimin Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek maluliyet oranının tespitiyle hak ettiği tazminat değerinin yeniden hesaplanması gerekmektedir. Müvekkilemin kaza neticesinde vücudunda kalça ekleminden başlayıp diz eklemine kadar uzanan femur alt uç kırığı ve ortapedik implant eklem protezi veya kemik plağı takılmasını gerektiren kemik kırıkları gerçekleşmiştir. Söz konusu kırıkların etkisi ile hala daha yürüyememektedir. Kazadan bu yana yatağa bağımlı bir şekilde yaşamını idame ettirmekte, temel ihtiyaçlarını tek başına giderememektedir. Kaza öncesinde bastonla yürüyebilen bu tür rahatsızlıkları olmayan müvekkilim kaza neticesinde tam anlamıyla sakat kalmıştır. Kazanın etkilerinin kalkması maksadıyla iki kere operasyon geçirmiştir fakat neticeten hala ayağa kalkamamaktadır.
İki senedir yatalak durumda olması sebebiyle kalp büyümesi ve sair hastalıklar ortaya çıkmıştır. Akciğerlerinde sık sık su toplanması ve ödem oluştuğu buna bağlı enfeksiyondan dolayı sık sık hastaneye yattığı belgelerle de sabittir. Hareketsizlikten kronik akciğer rahatsızlığına yakalanmıştır. Tüm bu sebeplerle müvekkilim manevi zarara uğramıştır. Kurum tarafından yapılan ödeme müvekkilimin sakatlığının manevi kaybını karşılayacak ölçüde değildir. Bu sebeplerle bu davayı ikame etme zorunluluğu hasıl olmuştur. Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek Avans Faizi ile birlikte tarafımıza ödenmesine; Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “…Plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde … nolu ,31.01.2018-31.01.2019 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet (trf) sigorta poliçesi ile sigortalıdır. Müvekkil şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlıdır. Yaralanma ve ölümlerde poliçe kişi başına azami teminatı : 360.000,00-TL’dir. (Delil Listesi Ek 1: Sigorta Poliçesi )Davacıya 02.03.2020 tarihinde yapılan 26.152,55-TL ödeme nedeniyle bakiye teminat limiti 333.847,45-TL olup poliçe limitini bildirmemiz davayı kabul anlamına gelmemektedir.Müvekkil şirket poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmiştir :Dava konusu kazanın meydana gelmesinin ardından davacı tarafın maluliyet zararının tazmini için müvekkil şirkete başvurusu üzerine yapılan değerlendirme sonrasında davacının uğramış olduğu bedeni zararı tespit edilmiş ve 26.152,55-TL tutarındaki tazminat miktarı 02.03.2020 tarihinde davacıya ödenmek suretiyle davacının maluliyete ilişkin zararı tazmin edilmiş ve müvekkil şirket poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmiştir. Söz konusu ödemeyi davacı tarafa yapmakla poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getiren müvekkil şirket davacı tarafından tamamen ibra edilmiştir. Müvekkil şirketin davacı ile mutabık kaldığı zarar miktarını davacıya tazmin etmiş olması sebebiyle müvekkil şirket hakkındaki davanın reddi gerekmektedir.
Sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranı adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesince belirlenmelidir :Müvekkil şirketin nezdindeki poliçe sebebiyle davacıya karşı sorumluluğunun doğabilmesi sigortalı aracın kazanın oluşumunda kusurlu olmasına bağlıdır ve sorumlu olacağı miktar sürücünün kusur oranına göre belirlenmelidir. Bu nedenle; sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranının Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince tespitini talep ediyoruz.
Davacının zararının hesaplanmasına uygulanması gereken hesaplama yöntemi hakkındaki beyanlarımız :
İşbu davaya konu … Plaka sayılı araç , 31.01.2018 tarihinde Mecburi Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalanmıştır.Dava konusu olayımıza trafik sigorta poliçesi sebebiyle uygulanması gereken Trafik Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartlarıdır. ( Delil Listesi Ek 2: Trafik Sigortası Genel Şartları ile ekleri)
Davacının “maluliyet oranının yeniden tespiti talebi” ile ilgili cevaplarımız :davacının iddia edildiği gibi dava konusu kaza ile illiyetli olarak malul kaldığı sabit değildir ve ayrıca tespite muhtaçtır :Davacı taraf, kaza sebebiyle yaralamalı trafik kazasında yaralanarak malul kaldığını iddia etmektedir. Davacının maluliyet iddiası ispata muhtaçtır.Maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun adli tıp kurumu 3.ihtisas dairesi tarafından  yerine getirilmesi gerekmektedir Yeni Genel Şartlar uyarınca ; sakatlanan kişinin maluliyet zararı artık meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre değil ; 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğinin” 9/2.Maddesi gereği Erişkinler İçin Terör, Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporuna göre tespit edilecektir.Buna göre ; Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesi’nce davacının ENGEL ORANININ 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliği”ne göre belirlenmesi gerekmektedir.İzah edilen bu açıklamaların dışında Hastane Özürlü Sağlık Kurulu vb. rapor ve tespitlere dayanan değerlendirmeler ile varılacak hüküm tesisi eksik araştırma ve incelemeye dayandığından; kararın bozulmasına neden olacaktır. Davacı kaza öncesinde her iki dizinden ameliyat olduğundan yürüme bozukluğu bulunmaktadır ve tek baston kullanmaktadır.dolayısı ile engel oranı tespit edilirken davacının kaza öncesi mekanik destek kullandığı dikkate alınmalıdır.Dolayısıyla davaya konu somut olay bakımından; davacının Adli tıp kurumu 3.ihtisas dairesi’ne sevkinin sağlanarak,  kazadan sonra gördüğü tedavilere ilişkin, teşhis ve tedavi dosyalarının da ikmal edilmek suretiyle;  muayenesinin yapılması ve dava konusu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeni ile malul kalıp kalmadığının ve 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren “Erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmeliği”ne göre engel oranının tespiti için heyet raporu alınmasını talep ederiz. Davacının malul olup olmadığı adli tıp kurumu tarafından tespit edildikten sonra, sürekli maluliyet tazminat miktarı aktüerler siciline kayıtlı aktüer sıfatını haiz bilirkişi tarafından trafik sigortası genel şartlarına göre hesaplanmalıdır : Davacının dava dilekçesinde iddia edildiği gibi malul kalıp kalmadığının, eğer malul kaldı ise maluliyet tazminat miktarının tespiti gerekmektedir.
Davacının sürekli malul kalıp kalmadığı Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edildikten sonra eğer sürekli maluliyet durumu var ise maluliyet zararının Aktüerya bilim dalı ile uğraşan aktüerler tarafından yapılması gerekmektedir. Türkiye’de de Aktüerler ile ilgili yasal düzenleme 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve bu kanunun ilgili maddesince düzenlenen Aktüerler Yönetmeliği hükümleridir. 5684 sayılı kanunun 21.maddesi hükmü gereği Aktüerlik yapabilmek için Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı nezdinde tutulan Aktüerler Siciline kayıtlı olmak zorunluluktur, ilgili sicile kayıtlı olmadan aktüerlik yapılamaz. Bu bağlamda uzmanlık sahası itibariyle kanunun ve ilgili yönetmeliğin aradığı şartları taşımayan bilirkişilerce hazırlanan raporun kabul edilme olasılığı bulunmamaktadır. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yeni genel şartlar uyarınca sürekli sakatlık tazminatı hesaplamaları Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre değil, genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecektir.Genel şartların EK-3 başlıklı maddelerinde, gerek destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması ve GEREKSE SÜREKLI SAKATLIK TAZMINATI HESAPLAMASI SIRASINDA; TRH 2010 yaşam tablosunun dikkate alınacağı, hesaplamalarda iskonto oranının (teknik faizin) 1,8 olarak kabul edileceği, hesaplamalarda yaralanan kişinin vergilendirilmiş gelirinin belgelenmiş olması halinde dikkate alınabileceği, belge sunulamaması durumunda ise asgari ücretin dikkate alınacağı, yine tazminat hesaplanırken “ devre başı ödemeli belirli süreli rant” formülünün uygulanacağı nihayetinde hesaplamaya ilişkin standartların hazine müsteşarlığı tarafından belirleneceği düzenlenmiştir.Bu nedenlerle Sayın Mahkemece dava konusu olay nedeni ile zarar hesabına karar verildiğinde bu hesaplamaların, Aktüerler siciline kayıtlı aktüer sıfatını haiz bilirkişi tarafından ve trh 2010 tablosu ve Genel Şartlar Ek 3 ‘de yeralan diğer esaslar Dikkate alınarak yapılmasını talep ederiz. Davacının iddia ettiği üzere bakiye zararın var olup olmadığının tespiti yapılırken , müvekkil şirketin ödeme tarihi esas alınarak hesaplama yapılmalıdır :02.03.2020 tarihinde davacı adına , müvekkil şirket tarafından toplam 26.152,55-TL ödeme yapılmıştır. Bu ödeme ile müvekkil şirket poliçeden kaynaklı sorumluluğunu tamamen yerine getirmiştir. Ancak davacı taraf bakiye zararın mevcut olduğu gerekçesi ile işbu davayı açmıştır. Müvekkil şirket kaza tarihinden itibaren avans faizi , vekalet ücreti ile yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz :Davacı taraf , kaza tarihinden itibaren faiz talep etmiştir. Faiz talep edebilme hakkı temerrüt hükümleri gereğince , temerrüde düşürülme olgusunun gerçekleşmesine bağlıdır. Sigortalı araç “hususi” araç olmakla birlikte d ava konusu zarar ticari bir ilişkiden kaynaklanmamış , HAKSIZ FİİL sonucunda meydana gelmiştir.Dolayısı ile davayı kabul etmemekle birlikte davacının kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin reddi gerekmektedir.
Yukarıda da izah edildiği üzere ; müvekkil şirket poliçeden kaynaklı yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğundan temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermemiştir. Bu nedenle faiz , vekalet ücreti ile yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz.
Müvekkil şirket manevi tazminattan sorumlu değildir davanın reddi gerekmektedir.
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin dava konusu kaza nedeniyle manevi zarara uğradığnı ve müvekkil şirket tarafından yapılan ödemenin manevi kaybını karşılayacak nitelikte olmadığından davayı açma zorunluluğunu hasıl olduğunu beyan etmiştir.
Müvekkil şirkete ait Trafik poliçesinde manevi tazminat talepleri teminata dahil olmadığından davanın reddi gerekmektedir…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan cismani zararlar kapsamında sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
Davacı vekilince HMK 119 maddesi gereğince dava dilekçesindeki netice talep kısmını açıklaması için süre verilmiş, sunulan 07.11.2022 tarihli dilekçesi ile kalıcı iş gücü kaybı nedeniyle oluşan maddi zararın tazminini talep ettiği şeklinde dilekçe sunulmuştur .
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi tarafından 16/09/2021 tarihli hazırlanan rapor;”…Sürücü …’ nun % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur…”
… Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Tıp Bilimler Anabilim Dalı Başkanlığının 14/02/2022 tarihli raporu;”… T.C kimlik numaralı … doğumlu …’nun tarafımıza iletilen tıbbi evraklardaki mevcut bulgularına ve yapılan muayanesine göre; Şahsın mevcut yaralanması ile 14/09/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası arasında illiyet bağının bulunduğu, 14/09/2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası gelişen yaralanmasının tıbbi iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında %100 malul sayılması gerektiği, Maluliyet tespit işlemleri yönetmeliğine (22 maddesi dikkate alındığında çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği) ekli cetvellerdeki hesaplama yönteminden faydalanılarak değerlendirildiğinde, 14/09/2019 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sürekli işgöremezlik oranının %25 olduğu kanaatinin bildirir kurul raporudur…”
Bilirkişiden alınan 13/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”…Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;14.09.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının … kusur oranındaki sorumlulukdurumuna göre davacı …’nun Ödeme Tarihindeki Verilere Gör Geçici ve Sürekli iş göremezlik dönemine ait %25 maluliyet oranı ile ilgili maddi zararının — – 50.010,25 TL. Olduğu, Davalı tarafından davacıya ödenen 26.152,55 TL.lık ödeme ile ödeme tarihindeki verilere göre belirlenen zara arasında fark bulunması nedeniyle ödeme ile borcun sona erip ermediği hususundaki nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, Sayın Mahkemece ödeme borcun sona ermediğinin ve ödemenin kısmı ifayı içerir makbuz kabul edilmesi halinde; Günümüze kadar gerçekleşen veriler esas alınarak belirlenen zarar tutarından, ödemenin güncel tutarın tenzili sonucu davacının; Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının – 9.638,13 TL, Sürekli iş göremezlik dönemine ait %25 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının — – 69.117,12 TL. Olduğu, Davacının maddi zararının bakiye poliçe limiti içinde kaldığı, Dosyada mevcut belgelere göre davalı bakımından en erken temerrüt tarihinin 02.03.2020 ödeme tarihi olarak belirlendiği, Sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi gözükmesi nedeniyle avans faizi talebine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu, sonuç ve kanaati ile tarafımdan tanzim olunan işbu raporu saygı ile arz ederim…” rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin 03/02/2023 tarihli ıslah dilekçesi özetle;”…Dava talep konusu müvekkilin sürekli iş göremezlik sebebiyle uğradığı maddi zarar olması hasebiyle dava açarken 1.000 TL olan maddi tazminat talebimizi arttırarak 69.117,12 TL maddi tazminatın tarafımıza ödenmesine karar verilmesini talep etmekteyiz….”
Tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; 14.09.2018 tarihinde saat:15.20 sıralarında sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … istikametinden … mahallesi yönüne seyir halinde iken kaza mahalli olan eğimli ve virajlı kesime geldiği esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağ tarafından çıkması akabinde takla atması ile neticelenen dava konusu … plakalı otomobilde yolcu olarak bulunan …’nun yaralandığı olayda :
Kabul ve itibar edilen Adli Tıp Kurumu Tarafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen … tarih … numaralı raporda; meydana gelen kazada davacının kusursuz , davalı sigorta şirketinin ZMMS’si … plakalı aracın sürücüsünün tam kusurlu kusurlu olduğu tespit edildiği, …Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Tıp Bilimler Anabilim Dalı Başkanlığının 14/02/2022 tarihli raporu; numaralı raporda; 14.09.2018 tarihinde meydana gelen kazada davacının kalıcı maluliyet oranının %25 olduğu, bu minvalde davalı şirketin kalıcı iş gücü kaybından sorumlu olduğu yönünde mahkememizde vicdani kanaat oluş dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiştir . İtibar ve kabul edilen bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 13.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle: davacı …’nun sürekli iş göremezlik dönemine ait maddi zararının sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncel tenzili sonucu 69.117,12 TL olduğu tespit edilmiş , davacı için talep edilen sürekli iş görmezlik olan 69.117,12 TL maddi tazminat giderinin kabulüne karar verilmiş, davacının maddi zararlarının poliçe limit içinde kaldığı, davalının 02.03.2020 tarihinde temerrüde düştüğü, dava dilekçesinde ticari faiz talebinde bulunulduğu, davaya konu aracın kullanım amacının “Ticari” olduğunun tespit edilemediğinden yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesi şeklinde hüküm kurulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden 69.117,12TL tazminatın 02/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.721,39-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL’nin ve davacı tarafça yatırılan ıslah harcı 1.164,00-TL harçların toplamı olan 1.218,40-TL’nin mahsup edilerek bakiye 3.502,99-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin m.26 hükmüne göre Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin harç, 54,40-TL başvuru harcı gideri toplamı olan 108,80-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince dava değeri olan 69.117,12-TL üzerinden hesaplanan 11.058,74-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 7,80-TL vekalet harcı gideri, 2.913,45-TL tebligat, posta gideri ile bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.921,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda davalı tarafın yokluğunda karar verildi. 07/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır