Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/39 E. 2021/715 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/39 Esas
KARAR NO : 2021/715

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2019
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Borçlunun müvekkilinin oğlu olduğunu, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen … D. iş sayılı dosyasında borçlu … hakkında verilen ihtiyati haciz kararının ihtiyati haciz şartları oluşmadan verildiğini, haciz kararının alacaklı banka vekili tarafından … 33. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası ile takip konusu yapıldığını, icra Müdürlüğü’nün, müvekkilinin de ikamet ettiği müflis şirketin yasal adresi de olan …Caddesi … adresine ihtiyati haciz için gidilmesine karar verildiğini, ihtiyati haciz gereği için … 6. İcra Müdürlüğü …T sayılı dosyasına talimat gönderildiğini, haciz kararının borçlu tarafından haricen öğrenildiği ve bu hususun müflis şirket iflas adresine iletildiğini, müvekkiline ait ikametgahında bulunduğu sırada üstelik borçluya ait olmayan adreste haciz işlemi yapıldığını, icra memurunun, polis ve çilingir çağıracağını söylediğini, kendisine polis çağrılmasına gerek olmadığı dendiği halde haciz memurunun polisleri prosedür gereği çağrıldığı söylenerek haciz memurunun talebi ile çilingirinde gelerek polis nezaretinde, polisle müvekkile ait evin kapısının üstelik müvekkili içerdeyken ve zili dahi çalınmadan çilingir tarafından açıldığını, müvekkilinin 87 yaşında ve kendisine ait konuta rızası olmadan ve polis marifetiyle cebren girildiğini, müvekkilinin uyurken eve giren kişileri görünce büyük korku yaşadığını ve borçlu oğlu tarafından sakinleştirildiğini, adresin sadece müvekkiline ait olmasına rağmen 70 dakika haciz işlemi yapıldığını ve tüm odalarının gezildiğini, alacaklı vekilinin ihtiyati hacze dayanak gösterdiği kredi sözleşmeleri ile teminat mektuplarına konu borcun daha önce yine alacaklı banka tarafından dava konusu yapıldığı ve yargılamanın devam ettiği hususunun mahkemeden saklandığını, alacaklı bankanın, … 10. İcra müdürlüğü … E sayılı dosyası ile müflis şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlattığını, müvekkilinin kişilik hakkının zedelendiğini, bu sebeple manevi tazminat isteminde bulunabileceğini de belirterek, dava dilekçesinde anlatılan ve açıklanan tüm nedenlerle müvekkiline ait eşyalara haksız haciz uygulanmasına, müvekkilin kişilik haklarının ihlal edilmesine ve küçük düşürülmesine neden olan ve yukarıda isimlerine yer verilen, haksız ihtiyati kararı talep eden vekil ile haksız ihtiyati haczin gereği için vekalet verenlerin, haksız haciz işlemi uygulayan vekiller ile haciz işlemlerini gerçekleştiren davalılardan 1,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde; müvekkili …’ye husumet yöneltilemeyeceğini, huzurda görülen davanın, … 33. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı (… 6. İcra Müdürlüğünün …Tal. Sayılı Dosyası) icra takibi ve … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş- … K. sayılı ihtiyati haciz kararının uygulanması kaynaklı tazminat davası olup, anılı icra takibi ve ihtiyati haciz kararında müvekkilinin alacaklı olmadığını, dolayısıyla iş bu davada müvekkiline husumet yöneltilmesinin hukuken olanaklı olmaması, müvekkili bakımından davanın tefrik edilerek, pasif dava ehliyetil(taraf sıfatı) içermeyen işbu davanın müvekkili bakımından reddinin talep edildiğini, davacı tarafın gerçek dışı iddialarla tazminat davası açtığını, haczi gerçekleştirenin müvekkili değil genel müdür yardımcısı sıfatıyla çalışmakta olduğu …Bank A.Ş olduğunu, bu sebeple haciz uygulama kaynaklı tazminat davalarının haciz alacaklısına yöneltilmesi gerektiğini, alacaklı banka çalışanına husumet yöneltilmesinin hukuken olanaklı olmadığını, huzurda görülen işbu davada müvekkili … bakımından pasif husumet ehliyeti bulunmadığını davanın reddi gerektiğini, davacı yanın uğramış olduğu zarara dayanak olarak belirtmiş olduğu fiillerin hepsinin icra memuru işlemi olduğunu, söz konusu haciz işleminde alacaklı tarafından hukuka ve üsüle uygün haciz talep edildiğini, alacaklı tarafça işlem sırasında haczin seyrini değiştirmeye yönelik herhangi bir müdahale olmadığını, tazminat için gerekli koşulların oluşmadığını, hukuka ve usule aykırı eylem bulunmadığından aleyhimize maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceğini, haciz talebinin usul ve yasaya uygun olduğuna ve kural olarak borçluya ait malların gerek borçlunun elinde gerek ise üçüncü şahsın elinde haczedilebileceğini, davacı ile borçlu arasında organik bağ bulunduğunu, haciz tutanağıyla da sabit olduğu üzere dosya borçlusu mahalde hazır bulunduğunu ve haciz işleminin borçlu huzurunda gerçekleştirildiğini, haciz uygulanan adresin borçlu …’nın ticaret sicil gazetesi ve İTO’da ilan edilen resmi faaliyet adresi olduğunu, haciz işleminin gerçekleştirildiği adresin borçlu …’nın eski mernis adresi olduğunu, haciz mahallinde hazır bulunan borçlunun ve iflas idare memuru …’nın mahalle ilişkin muvazaalı beyanlar vermesinin istihkak iddiasının kötü niyetle ileri sürüldüğünü gösterdiğini, davacı tarafından haciz işlemi sırasında istihkak iddiasını ispata yönelik herhangi bir evrak sunulamadığını, her ne kadar adrese polis marifetiyle cebren girildiği iddia edilmiş ise haciz uygulamasının kanunun öngördüğü şekilde gerçekleştirildiğini, davacının maddi manevi tazminat taleplerinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle, öncelikle pasif dava ehliyeti (taraf sıfatı) içermeyen işbu davanın HMK 167 maddesi uyarınca müvekkili bakımından tefrik edilerek, esasa girilmeksizin husumet yokluğundan reddine, davacının yasal dayanak içermeyen maddi ve manevi tazminat taleplerinin ve dolayısıyla işbu davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekilinin davaya cevap dilekçesinde; davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, tazminat için gerekli şartların oluşmadığını, hukuka ve usule aykırı eylem bulunmadığından aleyhe maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceğini, haciz talebinin usul ve yasaya uygun olduğuna ve kural olarak borçluya ait malların gerek borçlunun elinde gerek ise üçüncü şahsın elinde haczedilebileceğini, gerçekleştirilen haciz işleminin haksız olmayıp, icra ve iflas hukukundan kaynaklanan hakka dayandığını, davacı ile borçlu arasında organik bağ bulunduğunu, haciz tutanağıyla da sabit olduğu üzere dosya borçlusu mahalde hazır bulunduğunu ve haciz işleminin borçlu huzurunda gerçekleştirildiğini, haciz uygulanan adresin borçlu …’nın ticaret sicil gazetesi ve İTO’da ilan edilen resmi faaliyet adresi olduğunu, haciz işleminin gerçekleştirildiği adresin borçlu …’nın eski mernis adresi olduğunu, haciz mahallinde hazır bulunan borçlunun ve iflas idare memuru …’nın mahalle ilişkin muvazaalı beyanlar vermesinin istihkak iddiasının kötü niyetle ileri sürüldüğünü gösterdiğini, davacı tarafından haciz işlemi sırasında istihkak iddiasını ispata yönelik herhangi bir evrak sunulamadığını, her ne kadar adrese polis marifetiyle cebren girildiği iddia edilmiş ise haciz uygulamasının kanunun öngördüğü şekilde gerçekleştirildiğini, davacının maddi manevi tazminat taleplerinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle davacının maddi ve manevi tazminat talebi haksız olduğundan reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın davaya cevap dilekçesinde ; davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, tazminat için gerekli şartların oluşmadığını, hukuka ve usule aykırı eylem bulunmadığından aleyhe maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceğini, haciz talebinin usul ve yasaya uygun olduğuna ve kural olarak borçluya ait malların gerek borçlunun elinde gerek ise üçüncü şahsın elinde haczedilebileceğini, gerçekleştirilen haciz işleminin haksız olmayıp, icra ve iflas hukukundan kaynaklanan hakka dayandığını, davacı ile borçlu arasında organik bağ bulunduğunu, haciz tutanağıyla da sabit olduğu üzere dosya borçlusu mahalde hazır bulunduğunu ve haciz işleminin borçlu huzurunda gerçekleştirildiğini, haciz uygulanan adresin borçlu …’nın ticaret sicil gazetesi ve İTO’da ilan edilen resmi faaliyet adresi olduğunu, haciz işleminin gerçekleştirildiği adresin borçlu …’nın eski mernis adresi olduğunu, haciz mahallinde hazır bulunan borçlunun ve iflas idare memuru …’nın mahalle ilişkin muvazaalı beyanlar vermesinin istihkak iddiasının kötü niyetle ileri sürüldüğünü gösterdiğini, davacı tarafından haciz işlemi sırasında istihkak iddiasını ispata yönelik herhangi bir evrak sunulamadığını, her ne kadar adrese polis marifetiyle cebren girildiği iddia edilmiş ise haciz uygulamasının kanunun öngördüğü şekilde gerçekleştirildiğini, davacının maddi manevi tazminat taleplerinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle davacının maddi ve manevi tazminat talebi haksız olduğundan reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Vekilinin davaya cevap dilekçesinde; müvekkili …’a husumet yöneltilemeyeceğini, huzurda görülen davanın, … 33. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı (… 6. İcra Müdürlüğü’nün … Tal. Sayılı Dosyası) icra takibi ve … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş- … K. sayılı ihtiyati haciz kararının uygulanması kaynaklı tazminat davası olup, anılı icra takibi ve ihtiyati haciz kararında müvekkilinin alacaklı olmadığını, dolayısıyla iş bu davada müvekkiline husumet yöneltilmesinin hukuken olanaklı olmaması, müvekkili bakımından davanın tefrik edilerek, pasif dava ehliyeti(taraf sıfatı) içermeyen işbu davanın müvekkili bakımından reddinin talep edildiğini, davacı tarafın gerçek dışı iddialarla tazminat davası açtığını, haczi gerçekleştirenin müvekkili değil kanuni takip direktörü sıfatıyla çalışmakta olduğu …Bank A.Ş olduğunu, bu sebeple haciz uygulama kaynaklı tazminat davalarının haciz alacaklısına yöneltilmesi gerektiğini, alacaklı banka çalışanına husumet yöneltilmesinin hukuken olanaklı olmadığını, huzurda görülen işbu davada müvekkili … bakımından pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, davacı yanın uğramış olduğu zarara dayanak olarak belirtmiş olduğu fiillerin hepsinin icra memuru işlemi olduğunu, söz konusu haciz işleminde alacaklı tarafından hukuka ve usule uygun haciz talep edildiğini, alacaklı tarafça işlem sırasında haczin seyrini değiştirmeye yönelik herhangi bir müdahale olmadığını, tazminat için gerekli koşulların oluşmadığını, hukuka ve usule aykırı eylem bulunmadığından aleyhimize maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceğini, haciz talebinin usul ve yasaya uygun olduğuna ve kural olarak borçluya ait malların gerek borçlunun elinde gerek ise üçüncü şahsın elinde haczedilebileceğini, davacı ile borçlu arasında organik bağ bulunduğunu, haciz tutanağıyla da sabit olduğu üzere dosya borçlusu mahalde hazır bulunduğunu ve haciz işleminin borçlu huzurunda gerçekleştirildiğini, haciz uygulanan adresin borçlu …’nın ticaret sicil gazetesi ve İTO’da ilan edilen resmi faaliyet adresi olduğunu, haciz işleminin gerçekleştirildiği adresin borçlu …’nın eski mernis adresi olduğunu, haciz mahallinde hazır bulunan borçlunun ve iflas idare memuru …’nın mahalle ilişkin muvazaalı beyanlar vermesinin istihkak iddiasının kötü niyetle ileri sürüldüğünü gösterdiğini, davacı tarafından haciz işlemi sırasında istihkak iddiasını ispata yönelik herhangi bir evrak sunulamadığını, her ne kadar adrese polis marifetiyle cebren girildiği iddia edilmiş ise haciz uygulamasının kanunun öngördüğü şekilde gerçekleştirildiğini, davacının maddi manevi tazminat taleplerinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle, öncelikle pasif dava ehliyeti (taraf sıfatı) içermeyen işbu davanın HMK 167 maddesi uyarınca müvekkili bakımından tefrik edilerek, esasa girilmeksizin husumet yokluğundan reddine, davacının yasal dayanak içermeyen maddi ve manevi tazminat taleplerinin ve dolayısıyla işbu davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’un davaya cevap dilekçesinde; davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, tazminat için gerekli şartların oluşmadığını, hukuka ve usule aykırı eylem bulunmadığından aleyhe maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceğini, haciz talebinin usul ve yasaya uygun olduğuna ve kural olarak borçluya ait malların gerek borçlunun elinde gerek ise üçüncü şahsın elinde haczedilebileceğini, gerçekleştirilen haciz işleminin haksız olmayıp, icra ve iflas hukukundan kaynaklanan hakka dayandığını, davacı ile borçlu arasında organik bağ bulunduğunu, haciz tutanağıyla da sabit olduğu üzere dosya borçlusu mahalde hazır bulunduğunu ve haciz işleminin borçlu huzurunda gerçekleştirildiğini, haciz uygulanan adresin borçlu …’nın ticaret sicil gazetesi ve İTOo’da ilan edilen resmi faaliyet adresi olduğunu, haciz işleminin gerçekleştirildiği adresin borçlu …’nın eski mernis adresi olduğunu, haciz mahallinde hazır bulunan borçlunun ve iflas idare memuru …’nın mahalle ilişkin muvazaalı beyanlar vermesinin istihkak iddiasının kötü niyetle ileri sürüldüğünü gösterdiğini, davacı tarafından haciz işlemi sırasında istihkak iddiasını ispata yönelik herhangi bir evrak sunulamadığını, her ne kadar adrese polis marifetiyle cebren girildiği iddia edilmiş ise haciz uygulamasının kanunun öngördüğü şekilde gerçekleştirildiğini, davacının maddi manevi tazminat taleplerinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek, öncelikle pasif dava ehliyeti (taraf sıfatı) içermeyen işbu davanın HMK 167 maddesi uyarınca şahsı bakımından tefrik edilerek, esasa girilmeksizin husumet yokluğundan reddine, davacının yasal dayanak içermeyen maddi ve manevi tazminat taleplerinin ve dolayısıyla işbu davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ün davaya cevap dilekçesinde; davanın İİK madde 5 gereği dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkilinin dava konusu haciz işlemine icra memuru sıfatı ile katıldığını, İcra ve İflas Kanununun 5. maddesinde yer alan “icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir.” hükmü karşısında huzurdaki davanın müvekkiline yöneltilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davaya konu edilen eylemleri İİK 80. maddesi gereği görevi olup davanın bu yönüyle reddi gerektiğini, borçlu adresi olarak gösterilen dava konusu adrese İİK’nun ilgili maddelerinin gereklerini yerine getirmek üzere gittiğini, söz konusu adreste yer alan ve tek bir girişi bulunan 5 katlı villa şeklindeki taşınmazda yapılan haciz işlemleri sırasında, davaya konu edilen kapıların İİK’nun 80. maddesi gereği açılmış olup, yapılan tüm işlemlerin yine müvekkili tarafından tutanak altına alındığını, yapılan tüm işlemlerin hukuka uygun olduğunu, bu nedenle görevini gereği gibi yapan ve tüm süreci detaylı ve şeffaf bir şekilde tutanak altına alan müvekkiline karşı atfedilecek herhangi bir kusur bulunmayıp davanın bu nedenle esastan reddi gerektiğini belirterek, sunulan sebeplerle öncelikle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, mahkemenin aksi kanaate olması halinde davanın esastan reddi ile dava masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 4667 sayılı kanunla değişik 164/ son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin avukat olarak taraflarına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davanın, mahkememizin …D. İş dosyası ile verilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle haksız haciz uğradığı iddiası ile davacının davalılardan maddi manevi tazminat talebidir.
Mahkememizce, dosya durumu hakkında ihtiyati haciz işlemlerinin kanuna uygun olup olmadığı, ihtiyati haczin haksız olup olmadı olduğu durumu varsayıldığında davacının uğramış olduğu zararın tespiti için taraf defter ve kayıtları, tüm dosya içeriği, icra dosyaları incelenerek rapor hazırlaması için mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmış olup, rapor özetinde; Dosya, taraf iddia ve savunmaları, sunulan belgeler, dosya içeriğine ilişkin tespit edilenler kapsamında, davacının bildirdiği haczin haksız haciz olarak değerlendirilerek talep edilen maddi/manevi tazminata ilişkin kanaat oluşturulup oluşturulmamasının takdirinin mahkemeye ait olduğunu, davacının bildirdiği hususlarda talep edilen 1 TL maddi tazminat talebine ilişkin haciz zaptı dışında tespite yarar belgesinin sunulmadığını, manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin tarafından dosya içeriğinde tespit edilen belgelere ve davalıların kusurlarına ilişkin incelemelerin de takdirinin yine mahkemeye ait olacağına, dair rapor tanzim edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizin … Değişik İş sayılı dosyasında borçlu … hakkında verilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle borçlunun davacı olan annesine ait olan evde haksız ihtiyati haciz uygulandığı iddiasıyla iş bu davanın açıldığı, mahkememizce verilen ihtiyati haciz kapsamı doğrultusunda alacaklı banka vekili tarafından haciz kararının … 33. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası ile takip konusu yapıldığını, borçlunun adresinin … adresinde bulunması nedeniyle ihtiyati haciz gereği için … 6. İcra Müdürlüğü … Talimat sayılı dosyasına talimat gönderildiği, her ne kadar davacı tarafından söz konusu adresin borçluya ait olmadığı iddia edilmişse de bahse konu haciz tutanağı ve borçluya ait kayıtlar incelendiğinde dosya borçlusunun haciz sırasında haciz mahallinde hazır bulunduğu, haciz uygulanan adresin borçlu …’nın Ticaret Sicil Gazetesi ve İTO’da ilan edilen resmi ticaret merkezi adresi olduğu gibi söz konusu adresin borçlu …’nın eski mernis adresi olduğu anlaşıldığından, dava konusu haciz işleminde hukuka aykırı işlem olmadığından davacının maddi ve manevi tazminat taleplerine konu tazminat şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuşutr.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yukarıdaki karar başlığında yazılı olan davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 6.000,13-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak, kendilerini vekil ile temsil eden davalı taraflara müştereken ve müteselsilen verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına
5-Davalı taraflardan yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; tarafların yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/11/2021

Katip
E-imza

Hakim
E-imza