Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/386 E. 2023/336 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/386 Esas
KARAR NO : 2023/336

DAVA TARİHİ :25/06/2018
KARAR TARİHİ :06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde düzenlenen Sıra Cetveline davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “… Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Mali Suçlar Bürosu’nun …sayılı soruşturmasında, Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı ile Müvekkil firmaya kayyım atanmıştı. … tarihli, …Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 674 sayılı KHK’nin 19. Maddesi ile 22.11.2016 tarihii, 29896 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 7. Maddesi uyarınca da şirketin kayyımlık yetkileri …’na devredilmiştir. Bu kapsamda kanun hükmünde kararname olağanüstü hal kapsamında bağzı düzenlemeler yapılması hakkında kanun hükmünde kararname ile davacı olarak açtığımız davalarda harçtan muaf olduğumuz belirtilmiştir..” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Fazlaya ilişkin her türlü talep, dava ve şikayet haklarımız saklı kalmak kaydıyla, yukarıda izah edilen nedenlerle ; Dava İİK 235.maddesi gereğince hak düşürücü süre içerisinde açılmamış ise davanın öncelikle usulden reddine, Dava süresi içerisinde açılmış ise davacı kurumun bir alacağı mevcut olmadığından davanın esastan reddine, Müvekkil Müflis Banka’nın harçtan muaf olduğuna, Mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz..” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalı müflis bankadan alacağına ilişkin reddedilen alacak talebinin masaya kayıt kabulü talebidir.
Uyuşmazlığın davacının davalı bankadan olan alacağının reddedilmesi nedeniyle alacağın masaya kayıt kabulüne ilişkin olduğu, alacağın davalı müflis bankanın kayıtları incelenerek tarafların dosyaya sunduğu kayıt ve belgeler de nazara alınarak, müflisin davacıya borcu bulunup bulunmadığının var ise iflas tarihi itibari ile alacak ve faiz miktarının denetime elverişli şekilde tespiti için bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmasına karar verilmiştir.
İflas dairesinin red kararı 11.06.2018 tarihinde davacı tarafa tebliğ edilmiş olup davacı vekili tarafından 15 günlük hak düşürücü süre dolmadan iş bu davanın açılmıştır.
Bilirkişiden alınan 26/04/2022 sunulan raporda özetle: “..Tarafımıza verilen görevlendirme ile sınırlı olmak üzere dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin inceleme ve değerlendirmesi neticesinde; Taraflara 17/03/2022 tarihinde aşağıdaki mailie bilgi talep edilmiş olup rapor tarihine kadar herhangi bir dönüş yapılmamıştır. Raporumun tamamlanabilmesi için tarafların tdava konusu borç dönemine ilişkin ticari defter ve kayıtları, borç alacak ilişkisini gösterir hesap özeti, cari muavinlerini yasal defterlerinin açılış kapanış tasdikletini sunmaları gerekmektedir. Hususlarındaki kanaatimi içeren raporu takdir Sayın Mahkemenize ait olmak üzere saygılarımla arz ederim..” rapor edilmiştir.
Bilirkişiden alınan 21/01/2023 tarihli sunulan ek raporda özetle: “Davalı vekilinin kök raporda itirazının USD kurunun 10.05.2018 Tarih 2018/260 nolu Fon Kurul kararın uygulanması olduğu görülmektedir. Kök raporda USD cinsinden olan miktar için yapılan hesaplama iflas tarihindeki kur üzerinden yapılmıştır. Sayın mahkemenizce iflas tarihindeki kurun hesaplanması gerektiği yönünde karar verilmesi durumunda; Davacının USD cinsinden alacak tutarı 16/11/2017 tarihindeki TCMB USD kuru üzerinden değerlendiğinde 203,92 USD x 3,8684 = 788,84 TL davacının alacağı olduğu, 2. Sayın mahkemenizce 10.05.2018 Tarih 2018/260 nolu Fon Kurulu kararı uyarınca “Yabancı para ve altın cinsinden vadesiz hesaplara; müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihi itibariyle T.C Merkez Bankası’nca ilan edilen döviz alış kurları üzerinden hesaplanması gerektiği yönünde karar verilmesi durumunda; Davacının USD cinsinden alacak tutarı 22.07.2016 tarihindeki TCMB USD kuru üzerinden değerlendiğinde 203,92 USD x 3,0573 — 623,44 TL davacının alacağı olduğu, Sonuç ve kanaatine varılmıştır. Değerlendirmelerim meselenin asli ve nihai hukuki takdiri ile tavsifi 6100 s. HMK m.266/c.2 ve m.279/4 hükmü ile 6754 sayılı Kanun m.3/3 hükmü icabı tamamen ve münhasıran Mahkemeye ait olmak üzere Sayın Mahkeme’nin takdirine saygıyla arz olunur..” rapor edilmiştir.
Davacı veikili dava dilekçesinde iflas masasınca reddine karar verilen 3904,62 TL’nin 3100 TL’sinin B tipi hisse senetlerinden kaynaklandığını beyan etmiştir. Somut olayda yukarıda yazılı olan ve mahkememizce benimsenen bilirkişi raporlarında yer alan tespitlerden davacının Müflis … Bankası A.Ş.’nin B grubu pay sahibi olduğu anlaşılmıştır. Anonim şirketlerde 6102 sayılı TTK’nun 379-389. maddelerinde belli istisnalar dışında şirketin kendi hisse senetlerini temellük edemeyeceği ön görülmüş, bu doğrultuda yine TTK’nun “Pay Bedelini İfa Borcu Ve İfa Etmemenin Sonuçları” başlıklı 480/3. maddesinde “(3) Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler; tasfiye payına ilişkin hakları saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle anonim şirket ortağı ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmaz. Zira ortakların payları için yapılan ödemeler ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından, ortaklığın iflası halinde ortaklar kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla ortaklar ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremezler. Ancak pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nun 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılması mümkündür. Yüksek yargıtayın yerleşik uygulamaları bu yöndedir. Tüm bu sebeplerden dolayı davacının davaya konu söz konusu tutar için alacak kaydının yapılamayacağı, alacaklıların pay cetveline göre paralarının ödenmesi sonrasında tasfiye bakiye kalması halinde hisse senedi bedelinin tahsil edilebileceği anlaşılmakla 3100 TL yönündeki bu alacak kalemi yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık ABD Doları cinsinden olan alacağın hangi tarihteki kur üzerinden Türk Lirası’na çevrileceği noktasında toplanmaktadır. … tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile …’nin 21/07/2016 tarih ve 9029 sayılı yazısında yer alan talebi üzerine 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. maddesinin son fıkrası hükmü çerçevesinde … Bankası A.Ş.’nin 22/07/2016 tarihi itibari ile faaliyet izninin kaldırılmasına karar verildiği ve bu kararın 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığı Fon Kurulu’nun 22/12/2016 tarihli kararı ile 5411 sayılı yasanın 106/3 maddesi uyarınca bankanın doğrudan iflasının mahkemeden talep edilmesine karar verildiği ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sırasında açılan davada ..tarih …E.K. sayılı karar ile 5411 sayılı yasanın 106. maddesi uyarınca … Bankası A.Ş.’nin iflasına karar verildiği anlaşılmıştır. TMSF Fon Kurulu’nun … tarih… numaralı kararı ile tüm yabancı para ve altın cinsinden hesaplara ilişkin alacak başvurularının değerlendirilmesinde müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22/07/2016 tarihi itibari ile T.C. Merkez Bankası’nca ilan edilen döviz alış kurları üzerinden hesaplanarak -TL’ye çevrilmesine ve sıra cetveline kayıt edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. 5411 sayılı yasanın 106/5 maddesinde ”Fon bu kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İİK ‘nun 166., 218., 219., 234., 236., 249., 251., 254. Maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas dairesi , alacaklılar toplantısı iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye eder.” hükmü yer almaktadır. Diğer yandan “Faaliyet İzni Kaldıralan Bankalardaki Sigortalı Mevduat ve Sigortalı Katılım Fonunun Ödenmesi ile Bu Bankaların İflas ve Tasfiyesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik”in, “İflas Yoluyla Tasfiye” başlığını taşıyan 4. bölümünde Bankacılık Yasası uyarınca iflasına karar verilen bankaların iflas ve tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeler uyarınca TMSF’nin iflas idaresine ilişkin yetkileri kullanması mümkündür. Ancak kanunun verdiği bu yetki TMSF’yi döviz cinsinden olan alacakların hangi tarihteki kur üzerinden sıra cetveline kayıt edileceği konusunda karar vermeye yetkili kılmaz. İflas idaresine ait görevleri kullanan …’nin kendisine kanun ile ayrıca bir yetki tanınmadığı sürece olağan iflas tasfiyelerinde geçerli tasfiye kurallarını uygulaması gerekir. Yüksek Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre iflas halinde döviz cinsinden olan alacakların iflas tarihinde geçerli TCMB efektif satış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilmesi gerekmektedir. Davacının, iflas tarihi itibari ile alacağının tespiti için aldırılan bilirkişi raporunda iflas tarihi itibari ile TCMB’nin belirlediği 1 Dolar efektif satış kuru = 3,8684-₺ belirlenen kurdan davacının alacağı olan 203,92-ABD Dolar’ın -₺ karşılığının 788,84-₺ olduğu anlaşılmakla, alacağın … Bankası A.Ş.’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulüne,
1-Davacının … 1.İflas Müdürlüğü’nün …iflas sayılı dosyasındaki alacak nedeni ile 788,84TL’nin davalı …Bankası’nın iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Tarafların harçtan muaf olması nedeni ile harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı vekil ile temsil edildiğinden davanın kısmen kabul edilen 788,84TL üzerinden hesaplanan yürürlükte bulunan AAÜT gereği takdir olunan 788,84TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden davanın kısmen red edilen 3.115,70TL üzerinden hesaplanan yürürlükte bulunan AAÜT gereği takdir olunan 3.115,70TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 546,00TL tebligat, posta giderinden kabul ve red durumuna göre 110,30TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 150,00TL tebligat, posta giderinden kabul ve red durumuna göre 119,70TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK.m.333 hükmü uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı kesin olarak karar verildi. 12/06/2023

Katip
E-imzalıdır

Hakim
E-imzalıdır