Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/378 E. 2022/395 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/378 Esas
KARAR NO : 2022/395

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/07/2020
KARAR TARİHİ : 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde:
“….Müvekkil şirket 29 Nisan 2017 tarihli ve 30052 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 690 karar sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 73. Maddesi “(6) Kayyımlık görevi … tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaftır.” gereği harçtan Muaftır. Bankacılık Kanunu 140. Maddesi (Ek-1) gereği harç aranmaksızın sayın mahkeme huzurunda davanın görülmesini talep ederim. Müvekkil şirket ile davalı taraf arasında 13.07.2019 tarihinde Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesi akdedilmiştir. Müvekkil şirket ile davalı taraf arasındaki ticari ilişkiden dolayı ve taraflar arasındaki 01.11.2019 — 20.01.2020 tarih aralığını kapsayan cari hesap ekstresi ve 01.11.2019 — 20.01.2020 tarih aralığını kapsayan tahsilat raporuna göre davalı tarafın, müvekkil şirkete toplam borcu 94.102,28-TL’dir. İşbu alacağın tahsili amacı ile … 28. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiyse de borçlu şirket takibe haksız olarak itiraz etmiştir. Arabuluculuk başvurumuza rağmen borçlu ödemeye yanaşmamıştır. Müvekkilin alacağı likit olup davalı şirket kayıtlarında da mevcuttur. Zira davalı şirket, basiretli bir tacir olup ve ticari defter tutma zorunluluğu bulunmaktadır. Müvekkilin alacağı şirket defterleri incelendiğinde ispat edilecektir. Davalının bu haksız itirazının iptalini ve haksız itiraz ederek müvekkil şirketin alacağına kavuşması engellendiği için %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ediyoruz. Fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla; Haksız itirazın iptali, takibin devamı ile Alacak likit olmasına rağmen, aleyhine başlatılan takibe haksız ve kötü niyetle itiraz eden davalı aleyhine takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, Yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin de yine karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ediyoruz…” şeklinde beyan ve talepte bulunmuştur.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:
“…. Müvekkilimin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Davacı şirketin yetkilendirdiği şube müdürü ile yapılan 13.07.2019 tarihli ve icra müdürlüğüne verilen itiraz dilekçemiz ekinde bulunan sözleşmeye göre yapılacak olan fiyatlandırma ile müvekkilimin bu miktarda bir borcunun olmayacağı açıktır. Davacı yanın da dilekçesinde bahsi geçen ve dilekçe ekinde sureti bulunan 13.07.2019 tarihli sözleşmede bulunan imza müvekkilime ait değildir. Keza sözleşmede bulunan kaşe dahi müvekkilimin kullandığı kaşenin yazı karakterinden farklıdır. Yani davacı yan alacağına dayanak yapmak için müvekkilim adına sahte imza ve kaşe üretmiştir. Bu yönde de davacı şirkete karşı ilgili mercilere şikâyette bulunacağımızı belirtelim. Hatta bu sahte sözleşmede …’ün isimli şahsın imzasının olması da dikkat çekicidir. … isimli şahsın basit bir kargo hizmet sözleşmesine imza atması olayın ve sözleşmenin bir kurgudan ibaret olduğunu da ayrıca tevsik etmektedir. çünkü … türkiye pazarlama sorumlusu olup, bu tarz şube bazında yapılan sözleşmelere imza atması düşünülemez. Davacı şirketin şubesi ile yapılan 13.07.2019 tarihli sözleşme, müvekkilime aslı teslim edilmeden şube yöneticisi davacı şirket tarafından işten çıkarılmıştır. Bu yönde tanıklarımızı da bildireceğiz. Davacı şirket ile yapılan sözleşmeyi ve gerçek fiyatlandırmayı tanık delilimiz ile ispatlayacağız. Her gün tonlarca ağırlıkta kargoya konu satışını yapan müvekkilime, alacaklı şirket tarafından uygulanan fiyatlandırma yapılan işin mahiyetine de aykırıdır. Bu fiyatlandırma veya alacak talebi halinde müvekkilimin hiçbir kazancı olmayacağı gibi bilakis büyük miktarda zarar edeceği, yapılan işin sadece kargo şirketine hizmet veya kazandırma işlemi olacağı da aşikârdır. Yıllardır bu sektörde bulunan müvekkilimin bu fiyatlandırma ile iş yapmış olabilme ihtimali yoktur. Bu kadar tonaj ile yapılan çalışmalarda zaten başka kargo şirketlerinin verdiği/vereceği fiyatlandırma, davacı şirketin müvekkilden talep ettiği fiyatlandırmanın çok altında olacağı aşikardır. Bu çalışma şartları ve miktarları ile yapılan işlerde özel fiyatlandırma yapılması gerektiği bu piyasanın kuralları dâhilindedir. İcra dosyasına sunduğumuz gerçek sözleşmenin; imzalanması tarihleri aralığında, müvekkilim, davacı şirket şube müdürü yıldırım yürüyecek’e 02.08.2019 tarihli e-posta ile … kargo’nun fiyat teklifini ulaştırmış (eki) ve … kargo’nun teklifinden daha uygun bir teklifi davacı şirketten talep etmiştir. Davacı şirket ile müvekkilim arasında gerçek sözleşme ve fiyatlandırma konusunda anlaşılmıştır. Bu teklifi alan müvekkilimin davacı şirketin sahte imzalı sözleşmesindeki fiyatları kabul ettiğini ve bu sözleşmeyi imzaladığını düşünmek hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle alacaklı şirketin şubesi ile yapılan sözleşme ve fiyatlandırmayı da itiraz dilekçemiz ekinde sunuyoruz. Kaldı ki bu yönde müvekkilim de bu alacak talebini kabul etmediğini ihtarname ve ilgili yetkililerle yapmış olduğu e-posta iletişim kayıtları ile de daha önce alacaklı şirkete iletmiştir. Davacı şirket ile yoğun olarak çalışan, 1 günde tonlarca ağırlığında ürünün kargo ile müşterilene ulaştıran müvekkilim; davacı şirket … Kargo ile yapmış olduğu sözleşme gereğince, gelen faturaları ticari defterlerine işlemiştir. O güne kadar hizmetlerin topluca tek bir faturada toplanması (örneğin haftalık faturada yaklaşık 1500 adet gönderi oluyordu) uygulaması nedeni ile müvekkilimin gelen faturalarda gönderilerin takip numaralarının olmaması, hatta gönderilerin desi/kilo (ağırlık) ayrıntı veya bilgilerinin olmaması nedeni ile bu faturaları detaylandırıp incelemesi mümkün olamamaktadır. Çünkü bu datalar faturalarda ya da ekinde yer almamaktadır. Davacı şirketin müvekkilime keşide ettiği faturalarda detayların olmaması ve faturalara ilişkin data nın müvekkilim ile paylaşılmaması nedeni ile bu keşide edilen faturalardaki eksiklik tamamen davacı şirketin özenli çalışmamasından kaynaklanmaktadır. Ancak bir gün sadece bir hizmet (taşıma) bedeline dair fatura da gelince yapılan fahiş ve sözleşmeye aykırı fiyat uygulamasını müvekkilim fark etmiştir. Fahiş fiyat uygulamasını farkeden müvekkilim, hemen davacı şirketin yetkililerine ulaşmış ve “hangi sözleşmeye istinaden bu fiyatlandırmanın yapıldığını yetkililerden talep etmiştir. müvekkilimin yazılı talebine uzun süre cevap verilmemesine müteakip müvekkilim davacı şirket gn. müdürü …’na şirketin yaptığı hakkaniyete ve sözleşmeye aykırı uygulamasını yazılı olarak bildirmiştir. Bu gelişmeler üzerine davacı şirket sahte imzalı sözleşmeyi kurgulamıştır. Gelen faturaların bedelllerini haftalık olarak düzenli ödeyen müvekkilimin böyle bir borcunun olması yapılan incelemede de anlaşılacağı üzere imkansızdır. Hatta 02.01.2020 tarihli davacı şirket yöneticisi …’e müvekkilimin yazdığı e-postada (bu e-posta … ile müvekkilimin yüz yüze görüşmesinden sonra …’ün müvekkilimden istediği incelemenin sonucunda yazılmıştır) Davacı şirketin tutarsız fiyat uygulamasını gözler önüne seren bilgiler paylaşılmıştır. Misal olarak müvekkilime (… NO.LU 15 kiloluk GÖNDERİ) 1040 desi (yani 1.040 kilo) olarak 944,57-TL lik fatura kesilmiştir. Müvekkilim tarafından bu şekilde bir çok hatalı ve fahiş bedelli fatura keşideleri tespit edilmiştir. Bu husus davacı şirketin sistemsel ya da kasıtlı olarak özensiz çalışmasının açıkça göstergesidir. Bu duruma ve alacak talebine itiraz eden müvekkilimden gerekli tepki ve cevabı alan davacı şirket yetkilileri apar topar hem de bizim için geçerli olan gerçek sözleşme ile aynı tarihli sahte imza ve kaşeli kurmaca bir sözleşme düzenlemişlerdir. İşbu sözleşme de huzurdaki dosyaya delil olarak konulmuştur. Bu manidar durum davacı şirketin hakkı olmayan bir alacak tutarı için başvuracağı bir yöntem olamaz. Davacı şirket yönetimine kayyum atanmış olup bir yönü ile de kamu adına işlem yapmaktadır. Kamu tarafından atanan bir kayyumun idaresindeki … KARGO bu tür sahteci yöntemlere başvurması hafif bir tabir ile tuzun koktuğu manasına gelmektedir. Hesaplardaki tutarsızlığı gören ve bu rakama itiraz eden müvekkilim, hemen davacı şirkete iade faturası keşide etmiş, defterlerine işlemiş ancak davacı şirket iade faturasını kabul etmemiş ve iade etmiştir. Müvekkilim tarafından imzalanan gerçek sözleşmede KDV dahil fiyat verilirken, sahte imzalı sözleşmede hem fiyatlandırmanın yüksek olması hem de KDV hariç şeklinde ibare olması, davacının iddia ettiği, taraflar arasındaki fiyat anlaşmasının olağandışı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Ayrıca gerçek sözleşmede mobil bölge taşıma bedelinin olmayacağı açıkça yazılı olmasına rağmen, sahte sözleşmede mobil taşıma bedelinin olması ise davacının müvekkilim ile yaptığını düşündüğü sözleşmenin artık sömürü ve gabin hükümlerinin vukubulmasına yol açmaktadır. Müvekkilim halen birçok kargo şirketi ile çalışmaya devam etmekte olup hiçbir kargo şirketine mobil bölge taşıma bedeli ödememektedir. Davacı şirketin data bilgilerinde, müvekkilimize ait sözleşme güncellemelerinin sık sık yapıldığı görülecektir. Dikkate değer olan değişiklik ise 30.06.2019 tarihinde gerçekleştirilen ve bu konuda müvekkilimin onayı olmadan yapılan güncelllemeden sonra taraflar arasındaki alacak/borç paritesinde değişiklik olmuştur. Dava konusu mesnetsiz alacak iddiası bu tarihten sonra yapılan güncellemeye(zam) müteakip ortaya çıkmıştır. Bu gelişmelerden sonra davacı şirket … ve … gibi peşin ödeme ile gönderim yapılan platform gönderilerini de alamayacaklarını yazılı olarak beyan etmişlerdir. Oysa ki bu platformlar üzerinden yapılan satışları her kargo firması peşin ödeme olduğu takdirde almak ve hizmet sunmakla yükümlüdür. bu nedenle müvekkilim çalıştığı bu platformlar nezdinde prestij kaybına uğramış ve davacı şirket tarafından zarara uğratılmıştır. Davanın reddine ve davacı aleyhinde %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ederiz.
davanın reddine, davacı aleyhinde icra dosyasındaki alacak tutarının %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ediyoruz …” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLER:
Taraflar arasındaki 13/07/2019 tarihli ” Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesi ve Ek Protokolü ” , … 28. İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, 15/06/2021 tarihli imza incelemesi sonucunda tanzim edilen bilirkişi raporu, bilirkişi heyetinin 06/04/2022 tarihli raporu ve tüm dosya kapsamı.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; cari hesaptan kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
… 28. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından, davalı aleyhine 05/02/2020 tarihinde cari hesaptan kaynaklı olarak 94.102,28.-TL asıl alacak ve 425,39.-TL (24.01.2020-05.02.2020 aralığı) olmak üzere toplamda 94.527,67.-TL nin ödenmesi talebiyle ilamsız icra takibi başlatılmış olduğu; ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği ve davalının tarihinde takibe itirazı üzerine takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça takibe dayanak ek protokoldeki imza ve kaşenin kendisine ait olmadığının iddia edilmesi üzerine, davalıya ait ıslak imzalı evrak asılları ilgili kurum ve kuruluşlardan celp edilerek taraflar arasındaki 13/07/2019 tarihli ” Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesinin ek protokolündeki imza ve kaşenin davalıya ait olup olmadığı hususunda inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 10/02/2021 tarihli raporunda özetle:”…(1) nolu 13.07.2019 tarihli sürat kargo “Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesi” aslındaki ” …“ kaşesi üzerindeki imzalar ile (2) nolu 13.07.2019 Tarihli Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesi “Ek Protokolü” ve “Yetki Belgesi” aslındaki ” …” kaşesi üzerindeki imzaların farklı olduğu, belgelerin tanzim tarihi 13.07.2019 tarihi olmakla birlikte (1) nolu belgedeki ve (2) nolu “Ek Protokal” ve “Yetki Belgesi” aslındaki kaşe basım izlerinin de farklı olduğu, öncelikle “ …” kaşesi aslının teminini, 2019 tarihi içerisindeki ” …” kaşeli ve imzalı belge asıllarının istenmesi, basit tersimli imza kullanan …’ın huzurda birçok kez büyük harflerle isim ve soy isminin yazdırılmasının uygun olacağı kanaatine varıldığı… ” yönünde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi ön raporu doğrultusunda davalıya ait imza örnekleri alınıp, kaşe aslı temin edilerek dosya tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen 15/06/2021 tarihli raporda özetle:”….1 Nolu 13/07/2019 tarihli … kargı “Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesi” aslındaki … yazısının …’ın eli ürünü olduğu ve ismi altındaki imzanını …’ın paraf tarzı imzası olduğunu, Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesi aslındaki … kaşesi üzerindeki imzaların …’ın uzun atmış olduğu imzalar olup …’ın eli ürünü olduğunu, yine inceleme konusu 2 nolu 13/07/2019 tarihli Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesi ek protokolü ve yetki belgesi aslındaki … kaşesi üzerindeki imzaların …’ın eli ürünü olmadığı, ancak yetki belgesi aslındaki … ismine atfen atılı imzanın …’ın eli ürünü olduğu, … tarafından ibraz edilen kaşenin … 28. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına ibraz edilen belgedeki kaşe basım izi ile farklı olduğu, sunulan kaşenin o dönem içinde kullandığı kaşe olmadığı bununla birlikte inceleme konusu belgelerin tanzim tarihi 13/07/2019 tarihi olmakla birlikte 1 nolu belgedeki ve 2 nolu ek protokol ve yetki belgesi aslındaki kaşe basım izlerinin farklı olduğu…” yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 13/10/2021 tarihli celsesinde, tarafların ticari defter ve kayıtları ve dosya kapsamı incelenerek, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, davacının cari hesaptan kaynaklı olarak alacağının bulunup bulunmadığı, davalı yanca 13/07/2019 tarihli Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesi – Ek Protokolünün benimsenip benimsenmediği ve davalı yanca Ek protokle dayalı olarak iş ve işlem yapılıp-yapılmadığı, davacı yanın alacağı var ise alacağın 13/07/2019 tarihli Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesinden mi, 13.07/2019 tarihli Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesi- Ek Protokolünden mi kaynaklandığı, takibe konu alacağın 13/07/2019 tarihli Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesi- Ek Protokolüne ilişkin olup olmadığı hususunda rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 06/04/2022 tarihli raporda özetle:”….Davacı ve davalı şirket tarafından ibraz edilen yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yapıldığını ve sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, dava dosyası içeriğinde 1 sözleşme ile 2 adet ek protokol bulunduğu, bu protokollerden ilkinin davacı diğerinin davalı tarafından sunulduğu, davacı tarafından davalı adına keşide edilen faturaların davacı tarafından sunulan bu ek protokole göre düzenlendiğinin anlaşıldığı, oysa bu ek protokolde yer alan imzanın davalı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, … Kargo kayıtlarında tüm işlemlere ait desi ağırlıkları tek tek rapor halinde çekilemediği belirtildiği, bu sebeple … kayıtlarından alınan … Kargo kayıtları ile karşılaştırıldığında, davalı tarafından sunulu Ek Protokole göre hesaplama yapıldığında gönderilerin desi ağırlıkları sonucu davacı şirketin 94.126,79 TL davalıya fazladan bedel tahakkuk ettirildiğini, davacının 94.102,28 TL cari hesap alacağının davalı yanca kabul edilmeyen EK protokolden kaynaklandığı hesaplandığı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 13/07/2019 tarihli Kargo Taşıma Hizmet Sözleşmesi ve Ek Protokolü’nden kaynaklı olarak ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça cari hesaptan kaynaklı olarak davalı aleyhine … 28. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takip başlatıldığı ve davalının takibe itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davalı tarafça takibe dayanak sözleşmenin ekindeki bulunan ve fiyatlandırmaya esas alınan ek protokoldeki imzaya itiraz edilmesi nedeniyle mahkememizce imza incelemesi cihetine gidildiği ve yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen 15/06/2021 tarihli raporunda ek protokoldeki imzaların davalıya ait olmadığının tespit edildiği, yine mahkememizce hükme esas alınan ve denetlenebilir bilirkişi heyeti raporuna göre davalı tarafça imzalanmamış olan ve davalının kabulünde olmayan protokole göre davacı şirketin 94.126,79 TL davalı tarafa fazladan bedel tahakkuk ettirildiği davacının 94.102,28 TL cari hesap alacağının davalı yanca kabul edilmeyen EK protokolden kaynaklandığı ve bu sebeple davalının takibe yaptığı itirazın yerinde olduğu anlaşılmakla davanın reddine, tacir olan davacının imzası davalıya ait olmayan ve davalı tarafça kabul edilmemiş olan ek protokolden kaynaklı olarak takip başlatmış olması nedeniyle davalı lehine % 20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın REDDİNE
2-Alacağın % 20 si oranında hesaplanan kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 12.889,72-TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.11/05/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza