Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/357 E. 2022/868 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/357 Esas
KARAR NO :2022/868

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/07/2020
KARAR TARİHİ:06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirket, 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … işletme hakkı sahibi; davalı ise, işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış bulunan gerçek olan tacirdir. İşletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişler 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; icra takibinden sonra yapılan kanuni değişiklik sonrasında geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapılmaktadır. Bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanunun 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulaması yapılmamaktadır. Davalı, … plakalı araçları ile 08.09.2016-11.07.2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, işletme hakkı müvekkil şirkette olan … … ve bağlı otoyolundan ihlalli geçişler gerçekleştirmiştir. davamızın kabulü ile …. icra müdürlüğü … esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline,icra takibinin geçiş ücreti ve gecikme cezası olmak üzere toplam 6.286,55 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden önce işlemiş faiz (422,92 TL) ve KDV(76,12 TL) yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına,
davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkilimize ödenmesine,
yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkilimize verilmesine, karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davacı …. İcra Müdürlüğü nezdinde müvekkil aleyhine … E. sayılı dosya ile icra takibi başlatmıştır. Bu takibe 21.02.2018 tarihinde vekil sıfatıyla tarafımızca itiraz edilmiş; itirazımıza mukabil 06.03.2018 tarihinde takibin durdurulmasına dair karar verilmiştir. Her ne kadar müvekkil takibe avukatları marifetiyle itiraz etse de 15.04.2019 tarihinde -yani takibe itirazımızdan 1 yıl 1 ay 25 gün sonra- davacı tarafça tarafımıza herhangi bir haber verilmeksizin ve tebligat yapılmaksızın arabuluculuk süreci başlatılmıştır. Vekil sıfatıyla bulunduğumuz dosyada tarafımıza herhangi bir arabuluculuk daveti yapılmamış olmasına rağmen dosya kapsamında 02.05.2019 tarihinde arabuluculuk son tutanağı imza altına alınmış ve yokluğumuzda arabuluculuk sürecinin noktalanmış olduğu öğrenilmiştir. Bunun üzerine davacı, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği 02.05.2019 tarihinden 1 yıl 2 ay 21 gün sonra yani 23.07.2020 tarihinde itirazın iptali davası ikame etmiştir. Ancak dava dilekçesi tarafımıza tebliğ edilmemiştir.Yukarıda arz ve izah edilenler ile Mahkemenizce re’sen nazara alınacak sebeplerle; cevap dilekçemizin süresinde olduğunun kabulü ile, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla,
– Usule ilişkin açıklamalarda detaylı belirtilen gerekçeler dolayısıyla; davanın usulden reddine,
Şayet mahkemeniz aksi kanaatteyse,
– Davanın yukarıda ismi zikredilen T.C. … Genel Müdürlüğüne (PTT’ye) ihbarına,
şayet mahkemenizce davanın esasına girilecekse,
– davanın tümden esastan reddine,
– %20’den az olmamak üzere müvekkil lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine,
– yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
– davanın açılmasına müvekkil şirket sebebiyet vermediğinden icra inkâr tazminatına hükmedilmemesini…” savunmuştur.
İhbar olunan vekilinin cevap dilekçesinde özetle; “Ücretli otoyol ve köprü geçişlerinde kurulu HGS cihazlarının mülkiyeti, akdedilen sözleşme gereği özel otoyol işletmesine (davacı) aittir. HGS üzerinde müvekkil Şirket yalnızca işletme haklarına sahiptir. Söz konusu davacı firma ile gerçekleştirilen protokol kapsamında ilgili şirketi işletimindeki yollardan gerçekleştirilen geçişlerin takibi ve HGS ürünlerinden ücretlendirilmesi talebi Ücret Toplama Sistemi (ÜTS) işleticisi davacı firma tarafından gerçekleştirilmektedir. … tarafından yalnızca HGS sistemine gönderilen provizyon talepleri, bankacılık sözleşmesi gereği müvekkil şirketçe karşılanmaktadır. Yani, HGS sistemine ÜTS tarafından gönderilen yükleme, mahsup, ücret kesim talepleri müvekkil şirkete ait … kanalıyla yerine getirilmektedir. Dolayısıyla, müvekkil Şirket ancak kendisine davacının işlettiği … tarafından yönlendirilen taleplere karşılık salt bankacılık hizmeti vermektedir. Bu nedenle, huzurdaki davaya konu olay hakkında müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından husumet itirazında bulunma zaruretimiz oluşmuştur. … Otoyolunda gerçekleştirildiği belirtilen geçişlere ait bilgiler müvekkil şirkete iletilmediğinden HGS ürün bakiyesinin geçiş için yeterli olup olmadığı Şirketimizce değerlendirilememektedir. Ancak, 1033625361 numaralı HGS ürününde otomatik ödeme talimatı bulunmamaktadır.Belgeler incelendiğinde, zaman zaman HGS ürününde yeterli bakiye bulunmaması ve üründe otomatik ödeme talimatı olmaması nedeniyle işlemin reddedildiği, yükleme yapıldığında tutarın bekleyen ödemelere mahsup edildiği, aynı zamanda faal olarak eş zamanlı geçişlerin bakiyeden düşüldüğü, böylelikle yine bakiyenin yetmediği tutarlar için yeniden 15 günlük sürelerin başladığı görünmektedir. Buna dair HGS ürününe tanımlı GSM numarasına bilgilendirme mesajları düzenli olarak gönderilmiş olup, davalının aksine dair iddialarının kabulü imkanı bulunmamaktadır.Ayrıca özel otoyola ait geçiş ve ücretlendirme bilgileri, özel otoyol işletmesi (davacı) tarafından takip edilmekte ve takip işlemleri ilgili işletmece gerçekleştirilmektedir. Kaçak geçişlerle ilgili Şirketimiz tarafından herhangi bir işlem yapılmamakta, işlemler otoyol işletmesi tarafından geçekleştirilmektedir.haksız ve mesnetsiz olarak tarafımıza ihbar edilen davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini…” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ihlalli geçişten kaynaklı olarak davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. madde uyarınca iptali talebine ilişkindir.
Anayasa Mahkemesinin …Karar sayılı kararında da açıklandığı gibi, işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar, köprüler veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında işletici şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olan kontrolsüz geçişlerde takdir edilen para cezalarının geçiş ücreti ile ve işletme gelirleriyle bağlantılı olduğu, bu nedenle klasik anlamda idari para cezası niteliğinde olmadığı, kendine özgü bir yaptırım olup geçiş ücreti ve bununla irtibatlı para cezasının tahsilinin özel hukuk hükümlerine tabi kılındığı, somut olayda da İİK çerçevesinde başlatılan takibe davalı tarafça yapılan itiraz üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmakla davaya bakmaya adil yargının görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davanın, hizmet sözleşmesinden kaynaklı para alacağına ilişkin olması nedeniyle HMK 10. Madde uyarınca ve BK 89. Madde uyarınca davaya bakmaya mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce ….İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; alacaklısı … … A.Ş. tarafından, borçlu … aleyhine 13.781,75TL asıl alacak, 927,14TL faiz, 166,89TL KDV olmak üzere toplam 14.875,78TL’nin icra takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9,75 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK.m.67 hükmü uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin ara kararı ile; dosyada mevcut belgeler ve davacı tarafça dosyaya sunulan CD incelenmek suretiyle İhlalli geçiş bulunup bulunmadığı, davacının takip tarihi itibariyle ihlalli geçişten kaynaklı olarak alacağı bulunup bulunmadığı hususunda rapor” tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilenBilirkişiden alınan 13/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı şirketçe, davalı şirkete ait … plakalı aracın 08.09.2016-11.07.2017 tarihler arasında rapor ekinde ayrıntısına yer verilen… otoyolu gişelerinden ihlalli geçişleri nedeniyle davalı şirket adına İtiraza konu takip başlatılmıştır.. Emniyet Müdürlüklerinin yazı içeriklerinde ihlalli geçişlere esas plakalı aracın geçiş tarihleri itibariyle davalı … a ait olduğu anlaşılmaktadır. Aksi yönde davalı itirazı bulunmamaktadır. Çizelge içeriğinden (Provizyon Red Neden açıklamaları) ve İhlatli Geçiş Bildirim Numaralarından, davacı tarafça davalıya ait araçlara ait HGS/OGS hesaplarının geçişler esnasında sorgulanmış oldukları anlaşılmaktadır. … Daire Başkanlığı’nın yazı ekinde yer alan Bakiye Bilgilerinde, Rapor Ek-1 içeriğinde (1-3-6 sıra no) geçişler esnasında davalıya ait aracın HGS bakiyesinde yeter bakiye bulunduğu tespit edildiğinden, yeter bakiye bulunan geçişler için 4 kat ceza bedeli ve ceza bedelinin işlemiş faizinin talep edilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Davalı tarafça ihlalli geçişler için ödeme yapıldığına ilişkin makbuz vb. belge görülememiştir. Takip formundaki her bir ihlalli geçiş talebi, dosya kapsamına sunulan CD kayıtlarındaki geçişler ile tek tek karşılaştırılmış, Yukarıda “Değerlendirmeler” bölümünde yapılan tespitler doğrultusunda, 5.695,55 TL. (geçiş * ceza bedeli zasıl alacak) * 390,03 TL. (işlemiş faiz) * 70,21 TL (Faiz KDV si) – 6.155,79 TL. üzerinden takibin davalı … adına devam edebileceği…”
Bilirkişiden alınan 28/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Takibin, 6.246,95 TL (geçiş * ceza bedeli zasıl alacak) * 421,55TL. işlenmiş faiz) * 75,88 TL (Faiz KDV si) 6.744,38 TL üzerinden davalı … adına devam edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır. Davalı vekilinin hukuki itirazlarının kabulü sayın Mahkemeniz takdirindedir. Davacı taraftan gelen talepler doğrultusunda işlem uygulayan ihbar olunan … A.Ş. ye kusur atfedilemeyeceği…”
Bilirkişiden alınan 20/06/2022 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle; 28/02/2022 tarihli ek raporundaki kanaatin değişmediği yönünde görüş bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre ; davacı tarafından sunulan ihlalli geçişlere ilişkin görüntüler ve tüm belgelerden, davalı şirkete ait … plakalı aracın 08.09.2016-11.07.2017 tarihler arasında arasında davacının işletiminde olan köprü ve otoyollardan ihlalli geçişinin bulunduğu, mahkememizce hükme esas 28.02.2022 tarihli alınan , denetlenebilir bilirkişi raporuna göre davacının ihlalli geçişten kaynaklı olarak davalıdan 6.246,95 TL (geçiş * ceza bedeli zasıl alacak) * 421,55TL. işlenmiş faiz) * 75,88 TL (Faiz KDV si) 6.744,38 TL talep edebileceğinin hesaplandığı, davalı tarafından söz konusu ücretlerin 15 günlük yasal süre içerisinde ödendiğine ilişkin olarak başkaca delilde sunulmadığı, bu sebeple davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazında haksız olması nedeniyle hüküm altına alınan alacağın taktiren %20’si oranında davacı lehine icra inkar tazminatı ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davalı taraf OGS ve HGS ye 15 günlük süre içinde bakiyeyi arttırıcı paralar yatırıldığını , davacı kurumun ücreti tahsil etmemekle kendi kusuru olduğunu savunmuşsa da ; 6100 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30/5 maddesine göre; geçiş ücretleri ve cezalardan araç maliklerinin sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. OGS ve HGS kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır. Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya HGS veya OGS sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir. On katı oranında ceza alınacağı ise Kanun düzenlemesi olduğundan davalı tarafından bilenmesi gerekir. Yani; Kanunu bilmemek mazeret sayılamaz. Bu nedenle tebligata gerek yoktur. ( … BAM 5 HD 2018/290 Esas- 2018/504 Karar)
Davacı taraf itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını savunmuşsa da icra takip dosyasının incelenmesinde davalı tarafında borca itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği, davalının gerekli masrafları yatırmadığı ve davacının icra takip dosyasından borca itiraz kararının tebliğ almadığı anlaşıldığından itirazın iptali davası süresi içerisinde açıldığı kanaatine varılmıştır .
Davacı taraf arabuluculuk tutanağının usulüne uygun olmadığını iddia etmişse de mahkememizce bu hususun denetlenme imkanı olmadığı , şeklen arabuluculuk tutanağının varlığı ile yetinildiği, aksini iddia eden arabuluculuk tutanağının iptali hususunda yetkili ve görevli mahkemede dava açması halinde bu davanın neticesinin bekleneceği anlaşıldığından bu yönde yapılan davalı itirazı yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 6.246,95TL asıl alacak, 421,55TL işlemiş faiz ve 75,88TL KDV olmak üzere 6.744,38TL üzerinden ve takip talebindeki diğer hal ve şartlar üzerinden devamına ,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-6.744,38TL alacağın % 20 si oranında hesaplanacak 1.348,87TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 460,70TL harçtan peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 406,30TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 6.744,38TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 41,20TL nısbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.217,30TL (posta, tebligat, bilirkişi ücreti)’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen ‭1.209,90TL ile 116,60TL ilk harç ve masraflar olmak üzere toplam ‭1.326,50‬TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama masrafı olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. Maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin taraflardan 8,10TL’sinden davacı tarafın, 1.311,90TL’sinden davalı tarafın sorumlu olması kaydı ile tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı kesin olarak karar verildi. 06/12/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza