Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/351 E. 2021/5 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/46 Esas
KARAR NO : 2021/6

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/01/2021

Mahkememizce verilen 17/03/2016 tarih ve 2014/697 Esas 2016/180 sayılı kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/09/2018 tarih ve 2016/11886 Esas,2018/5490 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı bankada 2010-2011 yıllarında kredi kullandığını, bu kredilerin alımı sırasında haksız ve belgesiz olarak dosya masrafı, komisyon, eksper ücreti, ipotek fek ücreti vb.adlar altında ödentiler alındığını, iade almak için girişimde bulunulduğunu, kredilere yönelik herhangi bir evrakın kendilerine verilmediğini, genel vekaletnameyi yetersiz gören bankanın vekilin dilekçesine cevap vermediğini, tüketici haklarına ilişkin yapılan düzenleme ve alınan kararlar nedeni ile bankalarca yapılan kesintilerin geri ödendiğini, kullanılan krediler nedeni ile bankanın komisyon, kullandırım ücreti, masraf, ekspertiz ücretleri, ipotek fekki ücretleri ve diğer adlar altında alınmış olan ve harcama miktarları gösterilmeyen toplam 133.890,00TL kredinin alınması ve bu ödemelerin yapıldığı tahsilat tarihlerinden itibaren işletilecek en yüksek mevduat veya avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama ve vekalet ücretlerinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı banka ile imzalamış olduğu 13/12/2010 tarihli 6.000.000 Euro tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere kendisiyle sözleşme akdedilirken kredi kullandırım masrafları ile kredi için zorunlu ipotek tesis ve ekspertiz masraflarına itiraz ettiğini belirtmiş ise de, davacının kredi alırken bildiği ve sözleşme öncesi bilgi formu ve sözleşme ile kabul ettiği masraf ve ücretlere ilişkin itiraz ve taleplerinin reddi gerektiğini, davacının TTK’un hükümlerine göre tacir olduğunu, davalı banka ile olan kredi ilişkisinde kullandığı kredinin de ticaret kredisi olduğunu, davacı tacirin kullandığı ticari krediden alınan tüm masraflar yasal ve zorunlu masraflar olup, yapılan kesintiler davacıya açıkça belirtildiğinden haksız şart olarak nitelendirilemeyeceğini bu nedenle hukuki mesnetsiz davanın reddi gerektiğini, ayrıca davacının iş bu dava ile talep ettiği masraflar kredi için zorunlu masraflardan olup, ilgili masraflar kendisiyle tam bir mutabakatla imzalanmış sözleşme gereği tahsil edildiğini, ayrıca davacının mutabakatla imzaladığı sözleşmeyle ilgili yapılan masrafların iadesini yıllar sonra istemesi hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğu gibi davacının kötü niyetini gösterdiğini, 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 144 maddesinde uyuşmazlıkla bağlantılı olduğunu, ve bu hükme göre bankalara faiz dışında menfaat elde etme hakkı tanındığını, uyuşmazlık ticari krediye ilişkin olup, taraflar arasında sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde özgür iradeleri ile sözleşmenin konusu ve koşulları belirlendiği ve imzalandığını, davacı taraf sözleşmeye bağlılık ilkesine aykırı davranarak iş bu davayı açtığını, sonuç olarak haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile, dava masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Mahkememizce atanan bankacı bilirkişi … tarafından sunulan 07/08/2019 tarihli kök ve 23/01/2020 tarihli ek bilirkişi raporları.
2-Mahkememizce atanan bankacı bilirkişi … tarafından sunulan 29/06/2020 tarihli bilirkişi raporu.
GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;davacı tarafın davalıdan almış olduğu kredi sebebiyle davacının hesabından kesilen komisyon, komisyon kullandırım ücreti, masraf, ekspertiz ücreti, ipotek fek ücreti gibi isimlerle alınmış ücretlerin iadesi amacıyla açılmış alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, banka kayıtları ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu, Genel Kredi Sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davacı tarafın davalı bankadan 6.000.000 Euro tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi doğrultusunda kredi kullandığı, kullandığı bu kredi sebebiyle davalı banka tarafından davacının hesabına kredi kullanım taahhüt komisyon ücreti, fek ücreti, sigorta ücreti, ekspertiz ücreti gibi ücretlerin tahsil edildiği belirtilerek haksız tahsil edilen bu ücretlerin tespiti ile haksız tahsil edildiği ileri sürülen 133.890,00 TL nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporu ve Genel Kredi Sözleşmesine göre, bilirkişi raporunda tespit edilen miktar 268.013,00 TL ise de, davacının dava dilekçesinde 133.890,00 TL talep etmesi sebebiyle bu taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş,
Mahkememizce verilen kararın temyiz edilmesi neticesinde, kararın “…mahkemece, davalı banka tarafından tahsil edilen kredi kullanım taahhüt komisyonunun iadesi talebi yönünden, sözleşme hükümleri ile davalı bankanın ıslah dilekçesi ekinde sunduğu 10.12.2010 tarihli taahhütname, 29.12.2010 ve 02.02.2011 tarihli talimatlar birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekmekte olup, yazılı gerekçe ile iadeye ilişkin hüküm tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece, ipotek fek ücretinin iadesi yönünden yapılan değerlendirmede ise, bilirkişi raporu doğrultusunda ipotek fek işleminin herhangi bir masraf gerektirmediği, borç sona erdiğinde sistem üzerinden otomatik olarak yapılabildiği, sözleşmenin hangi hükmü gereğince bu kesintinin yapıldığının tespit edilemediği gerekçesi ile kesinti tutarının iadesine karar verilmiştir. Ancak davalı banka tarafından bilirkişi raporuna vaki itiraz dilekçesinde, kesintinin sözleşmenin 23.2. maddesi gereğince ve bankaya ait yetki belgesi aslı, imza sirküleri asılları için notere ödenen ücretlerin karşılığı olarak tahsil edildiği belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece sözleşemenin 23., 43. maddeleri ve davalı bankanın buna ilişkin delilleri birlikte değerlendirilmek suretiyle bir inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile iadeye karar verilmesi de doğru olmamış, hükmün açıklanan bu gerekçe ile de bozulması gerekmiştir…”yönlendirmesi ile bozulduğu ve usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyularak, mahkememiz esasına yeniden kaydedilmiş ve bozma ilamı yönlendirmesine göre, dosya yeniden bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkememizce atanan bankacı bilirkişi … tarafından sunulan 07/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”…Taraflar arasında genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8. Maddesinde masraf ve komisyon alınacağının yazılı olduğu, sözleşmenin iş bu maddesine istinaden davalı bankanın davacıdan masraf komisyon isteme hakkının bulunduğu, davacıdan alınan 1.000,00-TL’lik ipotek fek ücreti alınacağının bildirilmediğinden davacıya iadesinin gerektiği, yasa ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda davalı bankanın müşteriden alınacak 61.792.50×2.0681=127.793,07-TL kredi kullandırım taahhüt komisyonunun TCMB’ye bildirimde bulunduğuna ilişkin herhangi bir veri bulunmadığından bu masraf kalemlerinin davacıya iadesinin gerektiği, ancak davacının davalı bankaya verdiği 29/12/2010 tarihli ve 02/05/2011 tarihli talimatlar dikkate alındığında davacının iade talebinin yerinde olmadığı, davacının alacaklı olduğu yönünde karar verilmesi halinde tahsilat tarihiden itibaren avans faizi uygulanmasının gerektiğine…”dair rapor tanzim edilmiş ve itiraz üzerine alınan mahkememizce atanan bankacı bilirkişi … tarafından sunulan 29/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda ise özetle:”…1-Taraflar arasında akdedilen 6.000.000 EURO tutarındaki Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında 5.885.000 EURO kredi tahsis edilip kullandırıldığı, ayrıca davacı tarafından imzalanan 29.12.2010 tarihli taahhütname kapsamında tahsis edilen limit ve kullandırılan krediler üzerinden %1 taahhüt komisyonu ve %1,5 oranında kredi kullandırım komisyonu adı altında komisyon ödeneceğinin taahhüt edildiği, bu taahhütname ile belirlenen oran ve komisyon türüne karşın, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 144. Md. çerçevesinde “Bankaların (Katılım Bankaları dahil) faiz dışında sağlayacakları menfaatlerin belirlenmesi anlamında davalı banka tarafından Merkez Bankasına yapılan bildirimde krediler ve nitelikleri itibariyle azami olarak %3, %5 ve %10 a kadar komisyon alınabileceğinin bildirildiği, Bu durum esas alınarak; Kullandırılan krediler itibariyle %1,5 komisyon oranı esas alınarak BSMV dahil ilk etapta 29.12.2010 ve 08.04.2011 tarihlerinde kullandırılan 4.050.000 EURO ve 200.000 EURO üzerinden hesaplanıp 29.12.2010 ve 02.05.2011 tarihlerinde tahsil edilen 63.787,50 EURO ve 6.810,30 TL tutarındaki komisyonun yasal ve mevcut mevzuata uygun olduğu ve davacının bu konudaki iade talebinin yerinde olmadığı, Ancak; yukarıda belirtildiği üzere “taahhüt komisyonu” adı altında bir komisyon ödeneceği taahhüt edilmiş ve alınmasına yönelik talimatlar olmakla birlikte, tahsis edilen limitin %1 oranı üzerinden BSMV dahil tahsil edilen 61.792,50 EURO’nun ve dava konusu edilen 61.792,50 TL’nın, bu ad altında alınacağı belirtilen bir taahhüt komisyonunun bulunmadığı, bu belirlemede ayrıca kredi tahsis komisyonu adı altında bir komisyon türünün de belirlenmediği, gerekse bankacılık uygulamasında taahhüt komisyonunun kredinin kullanılmayan kısmından yada kredi kullanımından vazgeçilmesi halinde alınması gereken bir komisyon türü olduğu değerlendirilerek, bu komisyonun tahsilinden iadesine kadar işleyecek avans faizi de dahil olmak üzere iade edilmesi gerektiği, Davacı tarafından imzalanan 29.12.2010 tarihli taahhütname ve kullanıma ilişkin talimatlarda belirtilen hususlardaki hukuki niteleme ise Mahkemenin takdirlerinde olduğu ve sadece taahhüt komisyonuna ilişkin talebe bağlılık ilkesi kapsamında 61.792,50 TL ve ilgili bölümde belirtilen hususlar dikkate alınarak 1.500,00 TL tutarındaki ipotek fek ücretinin tahsilinden iadesine kadar işleyecek avans faizi ile birlikte iade edilmesi, -Yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunun Mahkemenin takdirleri içinde kaldığıına…”dair rapor tanzim edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesinde, ipotek fek ücreti yönünden, 30/05/2011 ve 28/12/2012 tarihlerindeki toplam 3 adet fek ücreti(1.500.00 TL) ipotek fek ücreti alınacağının davacıya bildirilmediği ve bu konuda herhangi bir belge de sunulmadığı anlaşıldığından, davacıya iadesinin gerektiği anlaşılmakla, bu talep yönünden davanın kabulüne, diğer talepler yönünden, davacı tarafın davalı bankaya verdiği 29/12/2010 tarihli ve 02/05/2011 tarihli talimatlar dikkate alındığında davacının iade talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 1.500 TL nin 11/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye taleplerinin reddine,
2- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 102,46-TL harçtan peşin alınan 2.286,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 2184,09-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 1.500.00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 16.527,05-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam yargılama gideri 2.050,00-TL’den kabul ve red durumuna göre davalı hissesine düşen 22,96-TL ile peşin olarak ödenen harç 2.286,55-TL ve 27,70-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.337,21-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan toplam yargılama gideri 158,40-TL’den kabul ve red oranına göre 156,62-TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/01/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza