Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/335 E. 2023/26 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/335 Esas
KARAR NO : 2023/26

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2020
KARAR TARİHİ : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle :
“…Davalı tacir olup … adresinde “…” adıyla oto galericilik faaliyeti gösteren şahıs işletmesinin yetkilisidir. Taraflar arasında müvekkil şirketin alıcı, davalının satıcı olduğu … 34. Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye numaralı Araç Satış Sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmeye konu araç … plakalı, motor no: …, şasi no: …, … marka, 2012 model, … tipli, dizel hususi araçtır. Satış bedeli 108.000,00-TL’dir. [03.09.2019 tarihli adî yazılı “Oto Satış Sözleşmesi”nde satış bedelinin toplam 108.000,00-TL olduğu, 3.500,00-TL’nin elden, bakiye 104.500,00-TL’nin banka aracılığıyla ödendiği yazmaktadır. Resmî yazılı sözleşmede satış bedeli banka aracılığıyla ödenen miktar kadar gösterilmiştir. Davalı, araç satış bedeli karşılığı fatura düzenleyip müvekkile teslim etmekle yükümlü olmasına rağmen Vergi Usul Kanunu’na aykırı olarak fatura dahi düzenlememiş ve müvekkile teslim etmemiştir.] Araç, şirket aracı olup ticarî faaliyette kullanılmak üzere satın alınmıştır. Müvekkil şirketin merkezi ve faaliyet yeri …’dadır. Müvekkil, …l’dan satın aldığı aracı …’ya götürdükten sonra araç şanzıman arızası ile ilgili bir uyarı vermiştir. Bunun üzerine müvekkil aracı satın aldığı galeriyi aramış, kendisine bu yönde bir şikâyet olmadığı, anlık bir arıza olabileceği ifade edilmiştir. Sonrasında 23.09.2019 tarihinde araç bu defa düşük yağ basıncı uyarısı vermiştir. Müvekkil, …’da yetkili … servisi olmadığı için aracı kasko yardımıyla çekici ile … adresinde bulunan … Servisi’ne götürmüştür. Serviste araç incelendiğinde araca yan sanayi eksantirik zinciri ve gergi kolu takılmasından ötürü gergi kolunun plastik aksamlarının parçalandığı, bunun sonucu olarak da aracın motor kısmına zarar verdiği ve bu parçadan dolayı aracın düşük yağ basıncı uyarısı verdiği ifade edilmiştir. Bu ifadenin doğruluğunu tespit etmek için 04.10.2019 tarihinde …1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin… D. İş. …K. sayılı dosyası kapsamında delil tespiti başvurusunda bulunulmuştur. 18.10.2019 tarihinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda 20.10.2019 tarihli delil tespiti raporu düzenlenmiştir. Raporda araçta meydana gelen arızanın sebebinin, yan sanayi olarak takılan gergi zincir plastik parçacıklarının yağ süzgecini kısmi olarak tıkaması, aracın motor basıncının azalması ve motorun gereği gibi yağlanmaması olduğu, aracın motor ve parçalarının zarar gördüğü, araç motorunda meydana gelen arızanın giderim maliyetinin 68.187,00-TL olduğu, aracın 10 günde tamir edilebileceği tespit edilmiştir. Yapılan delil tespiti üzerine yeni motor takılmasının işlevsel ve ekonomik olarak daha uygun olacağı değerlendirilerek 25.10.2019 tarihinde … yetkili satıcısı ve servisi …A.Ş.’den fiyat teklifi alınmıştır. Fiyat teklifinde yeni motor takılmasının maliyetinin 8.000,00-Euro (25.10.2019 tarihli kur üzerinden kdv dâhil 51.090,57-TL) olduğu belirtilmiştir.Tespit edilen ayıbın gizli ayıp olduğunun anlaşılması üzerine … 65. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile davalıya gizli ayıp ihbarında bulunulmuş ve zararın giderilmesi talep edilmiştir. Davalı ihtarnameye yanıt vermemiş ve zararı gidermemiştir.6-… Ticaret A.Ş.’nin … tarih ve … numaralı e-arşiv faturasıyla sabit olduğu üzere müvekkil kdv dâhil toplam 52.573,71-TL karşılığında araca yeni motor taktırmış ve bedelini 22.11.2019 tarihinde ödemiştir. Ödeme sonrasında 18.12.2019 tarihinde … Nöbetçi İcra Dairesi aracılığıyla davalı aleyhine ilâmsız icra takibi başlatılmıştır. … 23. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasına kayıt alan ilâmsız icra takibinde müvekkilin ödediği fatura bedeli (52.573,71-TL), ihtarname masrafı (468,96-TL) ve delil tespiti masrafları (861,95-TL)’nın avans faiziyle birlikte (toplam 54.686,24-TL) ödenmesi talep edilmiştir. 15.01.2020 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine davalı 20.01.2020 tarihinde (borca) itiraz etmiş ve 21.02.2020 tarihli karar tensip tutanağı ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Bu karar sonrasında dava şartı arabuluculuk başvurusu yapılmış ve 11.03.2020 tarihinde anlaşmama sonucuyla “Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı” düzenlenmiştir Dava, duran takibin devamını sağlamak amacıyla açılan itirazın iptali davasıdır. Davalının ödeme emrine (borca) itirazı aşağıda açıklanan nedenlerle haksız olduğundan itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmekteyiz.20.10.2019 tarihli delil tespiti raporunda tespit edilen ayıp olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp olup niteliği gereği gizli ayıptır. 28.10.2019 tarihinde davalıya gizli ayıp ihbarında bulunulmuştur. Davalı satıcılığı meslek edinmiş kişidir. Türk Borçlar Kanunu’nun 219’uncu maddesi uyarınca davalı, müvekkile karşı “herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu”dur. Davalı, “bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” Tespit edilen ayıp, sözleşmenin kurulduğu sırada müvekkil tarafından bilinen ayıp olmadığı gibi gözden geçirmekle görülebilecek bir ayıp da değildir (TBK m. 222). Üstelik satıcılığı meslek edinmiş kişi olan davalının satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusuru da bulunmaktadır (TBK m. 221). Müvekkil, araç motorunun bütünüyle değiştirilmesini gerektiren gizli ayıbı bilseydi aracı satın almazdı. Satıcılığı meslek edinen davalı, aracın gizli ayıplı olduğunu bilmesine (bilmesi gerekmesine) rağmen müvekkili yanıltmış ve aracı satın almasını sağlamıştır. Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre davalının satıcılığı meslek edinen kişi olarak ve basiretli bir tacir olarak gizli ayıbı bildiği ve ağır kusurlu olduğu kabul edilmektedirDavalı, borca itiraz dilekçesinde İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik’in 16/1-a maddesi uyarınca aracın garanti kapsamına girmemesi nedeniyle (160.000 km.nin üzerinde olması) zarardan sorumlu olmadığını iddia etmiştir. İddia gerçek dışıdır. Davalının sorumluluğu kanundan doğmaktadır. Taraflar arasında sorumsuzluk anlaşması yoktur. Üstelik satıcılığı meslek edinmiş kişi olan davalı ağır kusurludur. Anayasanın 124’üncü maddesine göre yönetmelikler kanunların uygulanmasını sağlamak üzere bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkarılabilir. Kanundan doğan sorumluluğun yönetmelik hükmüyle kaldırıldığından söz edilemez. Yönetmeliğin 15’inci maddesinde getirilen düzenleme “garanti” sorumluluğuyla ilgili olup ikinci el motorlu kara taşıtlarının ticaretini yapan kişiler için getirilen kanundan doğan sorumluluğa ek bir sorumluluktur. Yönetmeliğin 16/1-a maddesinde ikinci el motorlu kara taşıtlarının ticaretini yapan kişilerin 160.000 km’nin üzerindeki araçlar için bu ek “garanti” sorumluluğunun bulunmadığı ifade edilmiştir. Bu ifade, ikinci el motorlu kara taşıtlarının ticaretini yapan kişilerin kanundan doğan sorumluluğunun bulunmadığı, bütünüyle sorumsuz olduğu, hiçbir şekilde zararı tazmin yükümlülüğü olmadığı anlamına gelmez. Davalı, Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri ile 219 vd. maddelerindeki özel hükümleri uyarınca müvekkile verdiği zarardan (fatura bedelinden) sorumludur. Öte yandan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre delil tespiti (m. 400 vd.) geçici hukukî koruma tedbirlerindendir. Aynı Kanun’un 323/1-ç maddesine göre geçici hukuki koruma tedbirleri ile protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlenmesine ilişkin giderler yargılama giderlerindendir. Davalı, fatura bedelinden sorumlu olduğu gibi Kanun’un 326’ncı maddesi uyarınca delil tespiti masraflarından ve ihtarname masrafından da sorumludur. Davalının icra takibine itirazı haksız olduğundan itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve davalı borçlunun yapmış olduğu haksız itiraz sebebiyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine karar verilmesi gerekmektedir…” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde aracın gizli ayıplı olduğu iddiasını kabul etmemiş; söz konusu arızanın davacının kendi ihmal ve hatasından kaynaklandığını ileri sürmüştür.
GEREKÇE:
İcra dosyası celp edilmiş olup özetle şöyledir:
“… 23. İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosyası açılmıştır.Alacaklı …ŞTİ, Borçlu …, 52.573,71-TL asıl alacak,468,96 TL ihtarname masrafı,861,95TL delil tespiti masrafları,781,62TL işlemşi faiz,54.686,24
TL Toplam Alacak Asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek % 18,25 faiz, icra harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tahsili…” 03/06/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“…Dava konusu araçta gizli ayıp bulunduğu, Aracın onarılması için davacı tarafından ödenen toplam 8.000,00 Euro (25.10.2019 tarihli kur üzerinden KDV dahil 51.090,57 TL) bedelin kadri maruf olduğu …”dair görüş sunmuştur.
24/11/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“…Delillerin takdiri ve hukuki değerlendirmeler Mahkemenin Sayın Hakimine ait olmak üzere; Dava konusu araçta gizli ayıp bulunduğu, Aracın davalı tarafından davacıya satışı sırasında gösterilen tarihi geçmiş ekspertiz raporunun teknik açıdan hiçbir geçerliliği bulunmadığı, Dava konusu araçta meydana gelen arızanın kaynağının yağ pompası süzgecinin kısmen tikanması olduğu, tikanmanın nedeninin de araçtaki gizli ayıptan kaynaklandığı, Araçtaki toplam hasar miktarının 8.000,00 Euro (25.10.2019 tarihli kur üzerinden KDV dahil 51.090,57 TL) olduğu, Davacının ihmalinin araçtaki onarım masrafının yükselmesine neden olduğu, davalının sorumlu tutulabileceği gerçek zarar miktarının 20.10.2019 tarihi itibarıyla KDV dahil 10.532,00 TL civarında olacağı, Davalıdan kaynaklanan hasarın 10.532,00 TL olduğu, davacının ihtarname masrafının 468,96 TL, delil tespit masrafının 861,95 TL toplamda alacağının 11.862,91 TL olduğu, Temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar avans faizi uygulanırsa faizin 6,01 TL, toplamda 11.868,92 TL olduğu, yasal faiz uygulanırsa faizin 2,97 TL toplamda 11.865,88 TL olduğu, Avans veya Yasal faiz uygulamasının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu İcra Takip tarihinden tahsil tarihine kadar faizin Yasal faiz veya Avans faiz uygulamasının Takdirinin Sayın Mahkemede olduğu,Talep edilen icra inkar tazminatının Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu…”dair görüş sunmuştur.
27/06/2022 tarihli talimat bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“…Dava konusu olan … plakalı, 2012 model, … araçta aşağıdaki tespitler yapılmıştır. Bahse konu araçta motor ve yağına uygun olmayan plastik malzeme ihtiva eden triger zincir seti kullanıldığı ve bu malzemeden dolayı motor yatak sardığı ve sonuçta bahse konu bu araçta ayıbın meydana geldiği tarafımca mütalaa edilmektedir. Bahse konu aracın motorunda kullanılan ayıplı triger zincir seti muhafaza içinde olduğundan olağan bir gözden geçirmeyle bu uygunsuzluğun ortaya çıkarılamayacak bir ayıp olduğu değerlendirilmektedir, bu yüzden bahse konu bu ayıp açık ayıp olmayıp gizli ayıp olduğu değerlendirilmektedir. Bahse konu bu araçta malzeme ve işçilik dahil gerçek zararın Dava Tarihi itibariyle 56.224,75 TL (KDV Dahil) olacağı görüş ve kanaatine varmış bulunmaktayım…” dair görüş sunmuştur.
28/11/2022 tarihli talimat bilirkişi raporu özetle şöyledir:
“Dava konusu olan … plakalı, 2012 model, … araçta itirazlar değerlendirilmiş ve aşağıdaki tespitler yapılmıştır. Bahse konu araçta motor ve yağına uygun olmayan plastik malzeme ihtiva eden triger zincir seti kullanıldığı ve bu malzemeden dolayı motor yatak sardığı ve sonuçta bahse konu bu araçta ayıbın meydana geldiği tarafımca mütalaa edilmektedir. Bahse konu aracın motorunda kullanılan ayıplı triger zincir seti muhafaza içinde olduğundan olağan bir gözden geçirmeyle bu uygunsuzluğun ortaya çıkarılamayacak bir ayıp olduğu değerlendirilmektedir, bu yüzden bahse konu bu ayıp açık ayıp olmayıp gizli ayıp olduğu değerlendirilmektedir. Bahse konu bu araçta malzeme ve işçilik dahil gerçek zararın 14.07.2020 Dava Tarihi itibariyle 56.224,75 TL (KDV Dahil) olacağı görüş ve kanaatine varmış bulunmaktayım. İş bu “Teknik Bilirkişi Raporu” — tarafımdan üç (3) nüsha olarak tanzim ve imza edilmiş olup Yüce Mahkemenizin Takdirlerine saygılarımla arz ederim…” dair görüş sunmuştur.
Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının 03.09.2019 tarihinde … Sitesinde faaliyet gösteren davalıdan … plakalı … model bir araç satın aldığı ve araçta meydana gelen arıza nedeniyle davalı hakkında icra takibi başlattığı ve akabinde itirazın iptali davası ikame ettiği anlaşılmaktadır. Mahkememizce, dava konusu araçta meydana gelen arızanın ayıp olarak nitelendirilmesinin mümkün olup olmadığı, ayıp olarak kabulü halinde ise satın alma işlemi sırasında yapılacak incelemede tespit olanağının bulunup bulunmadığı ve gizli ayıbın varlığının kabulü halinde tazminat koşulları ile uğranılan zararın miktarının tespiti konusunda yargılama yapılmış ve teknik uzaman bilirkişilerden bu konuda çeşitli raporlar alınmıştır. Yukarıda özetlenen rapor içeriklerinden de anlaşılacağı ve 28.11.2022 tarihli raporda daha detaylı bildirildiği üzere, davacının satın aldığı aracın triger zincir setinin değiştirildiği, orijinline uygun olmayan plastik malzeme ihtiva eden yeni bir zincir takıldığı ve bu nedenle aracın motorunda arıza meydana geldiği anlaşılmaktadır. Söz konusu değişiklik yapılan parçanın muhafaza edilen bir alanda bulunması nedeniyle araç satın alma sırasında tespitinin mümkün olmadığı, davacıdan triger setinin plastik aksamlı orijinal olmayan bir muadili ile değiştirilmiş olmasını tespit edebilmesinin beklenemeyeceği ve bu durumun ancak araçta sorun çıkması üzerine anlaşılmasının mümkün olduğu değerlendirilmiş; davacının aracın tamir işlemleri sırasında yapılan harcamalarla sınırlı olarak yasal takip başlattığı ve borçlunun itirazında haksız olduğu anlaşıldığından vaki icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmiştir. Ancak, alacak iddiasının varlığının ispatı teknik inceleme ve yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KABULÜNE,
… 23. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına,
Alacak iddiası yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 3.735,62-TL harçtan peşin alınan 660,48-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.075,14-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereği takdir ve tayin olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 722,68-TL ilk harç ve masraflar ile 2.935,65-TL (posta/tebligat/bilirkişi) olmak üzere toplam 3.658,33 -TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-14 maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda karar verildi. 17/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır